Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde BASIN-Sen’den meclis önünde basın açıklaması

Published

on

Basın Emekçiler Sendikası (Basın-Sen), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Meclis önünde basın açıklaması yaptı.

“Krize, şiddete, savaşa, sömürüye karşı, insanca ve özgür bir yaşam için, mücadeleyi büyütüyoruz” yazılı pankartın açıldığı etkinlikte, sendika yetkilileri ve üyeleri hazır bulundu.

Sendika Basın, Yayın ve Propaganda Sekreteri Pınar Barut’un Sendika adına konuşmasının ardından, üye Canan Onurer açıklamayı okudu.

Sendika, Basın, Yayın ve Propaganda Sekreteri Barut, yaptığı konuşmada, önünde bulundukları Meclis’in yüzde 70’inin erkeklerden, yeni kurulan hükümetin ise tamamıyla erkeklerden oluştuğuna, dün seçilen Meclis Başkanı’nın bile erkek olduğuna dikkat çekti ve “Keşke daha farklı olabilseydi” dedi.

Barut, kadın istihdamının önündeki engellerin kaldırılması, ücretsiz kreş, hasta ve yaşlı bakım evlerinin planlı olarak yaygınlaştırılması, emekçi kadınların üzerindeki yüklerin azaltılması, emzirme odalarının oluşturulması, emekçi annelerin süt izni hakkından taviz verilmemesi ve ebeveynlik izninin yasallaşması, ayrımcılığın, tavizin, tecavüzün, istismarın, kadın cinayetlerinin ve mobbing’in (bezdiri) önüne geçilmesi ve bir insanlık suçu olan seks köleliğine son verilmesi gibi bir takım taleplerini dile getirdi.

Barut’un “Özelde basın emekçisi kadınların, genelde ise gerek şiddete, gerek mobbing, cinayet, taciz ve tecavüze maruz kalan tüm kadınları saygıyla anıyoruz ve mücadeleyi yükselteceğimizin sözünü veriyoruz” sözlerinin ardından, Sendika üyeleri söz konusu kadınları anmak üzere alkış tuttu.

 

Açıklamayı okuyan Basın-Sen üyesi Onurer ise, emekçi kadınlar olarak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü, eşitsizliğe, ayrımcılığa, sömürüye karşı durmak, emeğine, bedenine, kimliğine sahip çıkmak, boyun eğmişliği dışlamak ve örgütlenmek için bir araç olarak gördüklerini söyledi.

Onurer, uzun yıllar önce canlarıyla hak mücadelesi veren kadınların ve sömürülen tüm kesimlerin mücadelelerinin kendilerine ışık olduğunu ancak 21’inci yüzyılda yaşanan haksız savaşlar, sömürü ve faşizmin daha uzun yolları olduğunu gösterdiğini belirterek, basın emekçisi kadınların yaşanan bu sorunlara karşı kalemini kullanırken, ifade özgürlüklerinin ellerinden alındığını ifade etti.

Ülkedeki siyasi odakların oyunlarıyla elde ettikleri tüm hakların geriletilmeye çalışıldığını gördüklerini de kaydeden Onurer, “İfade özgürlüğünün toplumun özgürlüğü olacağının bilinciyle, özelde kadın emekçilerin genelde tüm emekçilerin eşit işe eşit ücret başta olmak üzere çalışma saatleri, özlük hakları ve çalışma hayatındaki her türlü iyileştirmeler için mücadele edeceğimizi bir kez daha ortaya koymak isteriz” dedi.

“ÇAĞRIMIZ, EMEK TEMELLİ TÜM KESİMLERİN MÜCADELESİNİN ORTAKLAŞTIRILMASIDIR”

 

Basın emekçisi kadınların iş yerlerinde her türlü şiddete maruz kaldığını, özgürce konuşup yazamadığını, hayatın her alanında ayrımcılığa uğradığını söyleyen Onurer, “Bizler biliyoruz ki, yaşadığımız bu kirli dünya sistemi içerisinde gül bahçesi yetiştiremeyiz. Bu nedenle mücadelemiz bataklığın kurutulmasından geçmektedir” şeklinde konuştu.
Canan Onurer, Basın-Sen olarak çağrılarının, basın emekçileri başta olmak üzere, emek temelli tüm kesimlerin mücadelesinin ortaklaşması olduğunun altını çizerek, insanlığın savaşlardan, sömürüden ve haksız kazançlardan kurtaracak olanın ortak mücadele olduğunu kaydetti ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün ise mücadele için atılacak adımlardan olmasını diledi.

 

 

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam