Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

8 Mart Organizasyon Komitesi, “Sömürüye Karşı İnatla, Barışa Doğru Umutla” eylemi düzenledi

Published

on

8 Mart Organizasyon Komitesi, “Sömürüye Karşı İnatla, Barışa Doğru Umutla” sloganıyla eylem düzenledi.

Lefkoşa Kumsal Park’ta bugün saat 15.00’te toplanan eylemciler, sloganlar ve pankartlar eşliğinde Cumhuriyet Meclisi’ne yürüyerek burada basın açıklaması yaptı.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü nedeniyle düzenlenen eyleme, 8 Mart Organizasyon Komitesi’nin yanı sıra Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, CTP milletvekilleri, sivil toplum örgütleri ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gençlik Kolları da katılarak destek verdi.

8 Mart Organizasyon Komitesi’nin ortak basın bildirisi Cumhuriyet Meclisi önünde Ayşe Menekşeli tarafından okundu.

-Basın bildirisi

Bildiride, “Kadınlar olarak devletten ve patronlardan alacaklıyız” ifadelerine yer verilerek, gece kulüplerinde “konsomatris” olarak, “borçlandırılarak, pasaportlarına el konularak, kilit altında çalıştırılan, insanlık dışı koşullarda yaşayan, yaşamları gibi ölümleri umursanmayan kız kardeşlerimizin hesabını sormaya geldik” denildi. Bildiride, “İnsan ticareti yapılan gece kulüpleri derhal kapatılmalıdır” talebi de dile getirildi.

Sosyal Hizmetlere, Sığınma Evlerine bütçe ayrılmaması, ders kitaplarına müdahale edilmesi, hastane, okul, yol yapılmaması eleştirilen bildiride, “Rant uğruna ekolojik sistemimizi talan ederek inşaat sektörünü semirten ve topraklarımızı yabancılara satan, hayvanların işkenceye uğramasına ve hatta katledilmesine göz yuman zihniyet yurt hakkımızı gasp etmektedir.” ifadelerine yer verildi.

“Kadınlar olarak inadımızı kuşanıp dün olduğu gibi bugün de barışta ısrar ediyor, yurdumuz Kıbrıs’ı birleştirmeye kararlı olduğumuzu haykırıyoruz.” ifadelerine yer verilen bildiride, Komite’nin talepleri de sıralandı.

Komite’nin talepleri şöyle sıralandı:

“Kadınların en temel insan haklarının gasp edildiği ve insan ticaretine ev sahipliği yapan gayri yasal gece kulüpleri kapatılsın. Kız kardeşimiz Anastasia’nın ölümü başta olmak üzere, tüm şüpheli kadın ölümlerine etkin şekilde tahkikat yapılsın. Her iki ebeveynin de dönüşümlü kullanabileceği şekilde “Ebeveyn İzni” yasallaşsın. Hem kamu hem de özel sektörde kadınların maruz kaldığı cinsiyet ayrımcılığı ortadan kalksın. Hangi yasaya bağlı çalışıyorsa çalışsın, tüm emekçiler için geçerli olacak şekilde 16 haftalık doğum izni için mevzuat uyumlandırılsın. Özel sektörde sendikalaşmanın önünü açacak düzenlemeler derhal hayata geçirilsin. Asgari ücret ve sosyal yardım maaşı insani koşullarda geçinmeye uygun hale getirecek düzenlemeler yapılsın. Hamile kadınların işten atılmasının yasaklanması başta olmak üzere kadınların doğurganlık hakları derhal güvence altına alınsın. Doğum kontrol yöntemlerine, smear testlerine, HPV aşılarına erişim ücretsiz hale getirilsin. Kamu hastanelerinde kürtaj hakkına ulaşım sağlansın. Kamusal kreşler ve etüt merkezleri yanında nitelikli yaşlanmayı mümkün kılacak yaşlı bakım merkezleri, engelli yasam merkezleri, kamusal aşevleri ve çamaşırhaneler açılsın. Mülteci ve/veya insan ticareti mağduru olan kadınların, toplumda eşit şekilde muamele görmesi, temel insan haklarına erişimi, onurlu bir yasam sürdürebilmeleri ve yaşadıkları topluma uyum sağlayabilmeleri için yasal ve kurumsal düzenlemeler uygulamaya geçirilsin.

Basta ILO 190 Şiddet ve Tacizle ilgili sözleşme olmak üzere ILO 29 Zorla Çalıştırma Sözleşmesi gibi sözleşmelerin iç hukukumuza dahil edilmesi ve zaten yürürlükte olan ILO 100 Eşit Ücret Sözleşmesinin uygulaması güçlendirilsin. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi derhal teşkilatlandırılsın. Din işleri ve Evkaf İdaresine ayrılan bütçe Sosyal Hizmetlere tahsis edilsin. Çocuk İzlem Merkezleri kurulsun. Eğitim Bakanlığı tarikat örgütlenmelerine karşı gereken denetimleri yaparak, çocukların maruz bırakıldığı istismarı engellemek için derhal harekete geçsin. Okullardaki din dersleri, çocukların soyut düşünce yeteneklerinin geliştiği çağlarda, zorunlu değil seçmeli şekilde müfredata dâhil edilsin. Kadını, bilimi, toplumsal cinsiyet eşitliğini dışlayan, niteliksiz, gerici bir eğitim sistemi oluşturma çalışmalarına son verilsin.

Her bölgeye Kadın Sığınma Evleri ve Şiddet Önleme-Danışma Merkezleri açılsın. Polis Şiddete Müdahale Birimi tüm ilçelerde kurulsun ve etkin başvuru alacak şekilde yapılandırılsın. Alo 183 ihbar Hattı’na altyapı kazandırılsın ve vardiyalı sisteme geçilsin. 2011 yılında mevzuatımızın bir parçası olan İstanbul Sözleşmesi’nin (Avrupa Konseyi Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi) ilgili tüm kurumlar tarafından uygulanması sağlansın. Kadına yönelik şiddet suçlarına uygulanacak teminat kurallarını ağırlaştıracak düzenlemeler yapılsın.”

Basın açıklamasının ardından tekrar slogan atılarak eyleme son verildi.

8 Mart Organizasyon Komitesi; Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Örgütü, Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen), Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen), Kadın Eğitim Kollektifi, KKTC Alevi Kültür Merkezi, Baraka, Bağımsızlık Yolu, Belediye Emekçileri Sendikası (BES), Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP)/ Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komitesi (TOCEK), Özgür ve Asi, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Anonim Gençlik, Eşit Hak ve Adalet Sendikası (HAK-SEN), Basın Emekçileri Sendikası’ndan (Basın-Sen) oluşuyor.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Yapay zeka destekli kameralar tartışılmaya devam ederken; Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Arıklı, kameraların hız ihlallerine ceza kestiğini anımsattı, yeni yasal düzenlemelerin yolda olduğunu açıkladı.

Yüzde 30, 50 ve 100… Trafik cezalarının kademeli olarak yansıtılması için yasal düzenleme hazırlığı yaptıklarını ifade eden Arıklı, “Sürücü ilk kez ceza aldığında cezanın yüzde 30’unu, ikincisinde yüzde 50’sini üçüncüsünde cezanın tamamını ödeyecek.” dedi. Arıklı, ceza puanlarının bir miktar düşürüleceğini söyledi.

Elektronik sigara çalışması… Araçta sigara kullanımının yasak olduğunu anımsatan Erhan Arıklı, “Trafik Komisyonu’na ‘elektronik sigaralar serbest bırakılabilir mi?’ noktasında bir teklif götüreceğim. Sigaranın yangınlara yol açma gibi tehlikesi var, normal sigarada tolerans söz konusu değil.” diye konuştu.

“Birikmiş cezalar gönderiliyor”… Arıklı, bütçede yeterli para olmadığı için gönderimi yapılmayan cezalar olduğunu söyleyerek, cezaların dağıtımına başlandığını ifade etti. Arıklı, bunların tamamlanmasıyla (şubat ayı öngörülüyor) yeni radarların cezalarının da gönderilmeye başlayacağını kaydetti.

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde geçtiğimiz günlerde Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken, yapay zekâ destekli yeni nesil kameralar yeniden gündeme geldi.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, trafik kameralarının aylardır sessiz sedasız devrede olduğunu ve tam kapasite çalıştığını belirterek, “Her ay yaklaşık 10 bin ceza kesiliyor. Şu anda vatandaşa gönderilmek üzere sistemde bekleyen en az 50 milyon TL tutarında ceza var” demişti.

Bunun üzerine “Kameralar devrede mi, her şeyi mi çekiyor?” soruları kamuoyunda merak uyandırırken, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, KIBRIS muhabirine yaptığı açıklamada konuya netlik getirdi.

“Kameralar başından beri aktif”

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, yapay zekâ destekli yeni nesil trafik kameralarının devreye alındığı ilk günden itibaren hız ölçümü yapmaya devam ettiğini vurgulayarak şöyle konuştu:

“Kameralar konulduğu andan itibaren sürat ölçmeye devam ediyor. Yani eski kameralar değiştiği andan itibaren hız tahdidini ölçüyor ve aşanlara ceza kesmeye devam ediyor. Bunu en başından beri defalarca söyledik. Yapay zekâ destekli kameraların sadece diğer özelliklerini henüz kullanmaya başlamadık. Bunlar arasında kemer, seyrüsefer ve sigorta denetimleri var. Bu özellikler için Bakanlar Kurulu’nda karar alındıktan sonra kullanımına geçilecek. Ama hız tahdidi ölçümü hiçbir zaman gündemden düşmedi; en başından beri aktif.”

“Rakamlar poliste var”

Muhalefet milletvekili Salahi Şahiner’in açıkladığı ceza rakamlarını “uçuk” olarak nitelendiren Arıklı, eleştirileri sert bir dille yanıtladı:

“Salahi Bey’in rakamlarla bir problemi var herhalde. Hiçbir istatistiksel veriye dayanmayan son derece uçuk ve hayali rakamlardan bahsediyor. Gerçekten şaşırıyorum. Kulaktan dolma bilgilerle insanları kışkırtıyor.”

Bakan Arıklı, gerçek ceza sayılarına dair soruyu da yanıtlayarak bu bilgilerin poliste bulunduğunu belirterek “Onu bizim bilmemiz mümkün değil. Kaç tane vatandaşın kameralarda hız tahdidine takıldığını ancak polis bilebilir. Bu konuda açıklamayı polis yapar.”

Kameraların “sessiz sedasız devreye alındığına” ilişkin söylemlere de değinen Arıklı, “Biz bilmiyorduk” söylemlerini kesin bir dille reddetti:

“Biz hiçbir zaman kamaraların devre dışı kaldığını söylemedik. Hatta bunu söyleyen arkadaşlara da “sıkıysa bas geç” esprisini de yaptık. Geçmişte kameralar hangi oranda ceza kesmeye devam ediyorsa yine kesmeye devam ediyor. Ben dahil bu suçu işleyen herkes cezasını çekmeli.”

Ceza gönderimi başladı mı?

Bakan Arıklı, sürat ihlali yaptığı yeni kameralarca tespit edilen sürücülere ceza gönderiminin yapılmaya başlanıp başlanmadığı ile ilgili soruya da şu şekilde yanıt verdi:

“Henüz daha ona sıra gelmediğini düşünüyorum çünkü geçmişten kalan 2 yıllık bir birikme vardı. Bütçemizde para olmadığı için ihaleye çıkamamıştık. Ceza gönderimleri ihale ile yapılıyor, ihaleyi alan firma dağıtıyor bunları. 2024’ün sonuna kadar olan geçmişte birikmiş olan cezalar vardı sırayla geçmişten bugüne kadar onlar dağıtılıyor. Ceza gönderimlerinde 2025’in ortalarına kadar geldiğini düşünüyorum. Zannediyorum ki yeni cezalar da ocak-şubat sonu gibi gönderilmeye başlanır.”

“Başbakan’ın açıklaması hız ihlalleri dışındaki tespitlerle ilgiliydi”

Bakan Arıklı, Başbakan Ünal Üstel’in 1 Ekim 2025 tarihinde yapay zeka destekli hız tespit kameralarının eğitim ve devreye alma süreci ile ilgili yaptığı açıklamada “1-2 Ekim 2025 tarihlerinde kullanıcı eğitimleri gerçekleştirilecek, ardından kamuoyu ayrıntılı şekilde bilgilendirilecek ve kameralar aktif olarak görev yapmaya başlayacaktır. İhlallere yönelik cezalar da bu bilgilendirme tarihinden itibaren uygulanacaktır. Vatandaşlarımız kapsamlı bir şekilde bilgilendirilmeden ve uyarıcı levhalar tamamlanmadan ceza yazma süreci başlamayacaktır” ifadelerine yönelik de “O açıklama diğer özelliklerle alakalıdır. Hız tahdidi ile ilgili Sayın Başbakan’ın öyle bir açıklaması yok.” dedi.

“Yeni kameraların hız ölçüm mesafesini Trafik Komisyonu belirleyecek”

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, yapay zekâ destekli yeni nesil trafik kameralarına ilişkin teknik detayları ve uygulanacak prosedürü anlatarak yeni kameraların hız ölçüm sistemiyle ilgili olarak şu bilgileri paylaştı:

“Yeni kameralar hız tahdidini, eski kameralar hangi mesafeden ölçüyorsa o mesafeden ölçmeye devam etti. Şimdi bu konuda bir değerlendirme sürecine giriyoruz. Önce konuyu Trafik Komisyonu’nun bilgisine getireceğiz. Komisyonun görüşlerini aldıktan sonra Bakanlar Kurulu’nda durumu değerlendireceğiz. Mevcut kameralar 200 metreden çekiyor, eski kameralar ise şimdiye kadar 50 metreden çekiyordu. O yüzden yeni kameralar da şu an 50 metreden çekiyor. Bu mesafenin 200 metreye çıkarılıp çıkarılmayacağına Trafik Komisyonu karar verecek ve bize bildirecek.”

“IQOS gibi elektronik sigaralar için teklif götüreceğim”

Bakan Arıklı, yapay zekâ kameralarının hız dışında tespit edeceği diğer ihlallerin Trafik Komisyonu tarafından onaylandığını belirtti:

“Trafik Komisyonu, yapay zekâ kameralarının hız tahdidi dışında tespit edeceği diğer ihlaller konusunda da onay verdi. Araç içindeki yolcuların fotoğraflanması meselesinde ise biz görüntülerin flu olmasını önermiştik; Komisyon ‘hayır, karartılsın’ şeklinde karar aldı.”

Arıklı, trafik güvenliği açısından yeni bir düzenleme ihtiyacına da dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Trafik Komisyonu’na IQOS gibi elektronik sigaraların acaba serbest bırakılabilir mi noktasında bir teklif götüreceğim. Çünkü sigaranın yangınlara yol açma gibi birkaç yönden ciddi tehlikesi var. Normal sigara konusunda herhangi bir tolerans söz konusu değil.”

“Yasal düzenleme hazırlığındayız”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

İskele Kaza Mahkemesi’nde yargılanan iki Kıbrıslı Rum sanık A.K. (E-60) ve A.K. (K-60), dün yeniden mahkemeye çıkarıldı. İki Kıbrıslı Rum sanığın hakkındaki dava 9 Aralık’a ertelendi.

Geçmiş duruşmalarda savcılık, beş sanık aleyhine getirilen “mülke tecavüz” ve “genel rahatsızlık” suçlamalarına ilişkin davayı geri çekmiş; sanıklar söz konusu suçlamalardan serbest kalmıştı.

“Kişisel Verileri Koruma Yasası’nı ihlal” ve “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçlamalarıyla yargılanan iki sanık hakkındaki dava ise dün de devam etti.

Öte yandan, “askeri yasak bölgeyi ihlal” suçlamasıyla Lefkoşa Askeri Mahkemesi’nde yargılanan sanıkların beraat ettiği belirtildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Hür-İş ve Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, yaptığı açıklamada ülkede hayat pahalılığı artmadan, piyasadaki zamlar durdurulmadan asgari ücrete hayat pahalılığı oranının eklenmemesini beklemenin “egoistlik” olduğunu belirtti.

Serdaroğlu, Avrupa’nın 14 ülkesinden yüksek asgari ücret verildiğinin söylenmesinin doğru bir karşılaştırma olmadığını ifade ederek, bu değerlendirmelerde alım gücü, enflasyon ve fiyat seviyelerinin göz ardı edildiğini vurguladı.

Serdaroğlu, “Hayat pahalılığı Avrupa’dan yüksek, alım gücü Avrupa’dan düşükse rakamın büyük olması kimseye fayda sağlamaz. Önemli olan asgari ücretin kaç Euro olduğu değil, o ücretle pazar filesinin doldurulup doldurulamadığıdır.” dedi.

Açıklamada, ülkede hayat pahalılığının Avrupa’dan daha hızlı arttığı, enflasyonun Avrupa’nın 5–6 katına ulaştığı ve temel ürün fiyatlarının birçok Avrupa ülkesinden daha yüksek olduğu belirtildi. Serdaroğlu, bu şartlarda rakamların yüksek görünmesinin çalışanın alım gücünü artırmadığını, tam tersine daha da erittiğini kaydetti.

Gerçek bir karşılaştırma yapılacaksa aynı sepetteki ürünlerin fiyatlarına, kiralara, enflasyon farklarına ve çalışanın ay sonunda cebinde kalan paraya bakılması gerektiğini ifade eden Serdaroğlu, “Mesele yüksek maaş vermek değil, hayatı yaşanabilir kılmaktır.” dedi.

Serdaroğlu, hayat bu kadar pahalıyken asgari ücrete hayat pahalılığı oranının eklenmemesini istemenin çalışanı yok saymak olduğunu dile getirdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam