Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Published

on

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) Gazze’de görev yapan sağlık çalışanlarının alıkonulması, işkenceye uğraması ve  öldürülmesinin insanlık onuruna, hekimlik değerlerine ve savaş hukukuna aykırı olduğunu belirtti.

KTTB, Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü ve tüm uluslararası insan hakları kurumlarına, saldırı ve insan hakları ihlallerine karşı ivedilikle harekete geçme çağrısında bulundu.

Açıklamada, Gazz’de görev yapan Dr. Hussam Abu Safiya’nın Aralık 2024’te İsrail güçleri tarafından Kamal Adwan Hastanesi’nden alıkonularak zorla götürülmesi ve aylardır ağır işkencelere maruz bırakıldığı yönündeki iddialarını büyük bir kaygı ve öfkeyle takip ettiklerini duyurdu.

KTTB tarafından yapılan açıklamada, uluslar arası hukuk, savaş ve çatışma koşullarında sağlık çalışanlarının korunmasının önemine vurgu yaparak, sağlık hizmeti sunan hekimlerin ve sağlık emekçilerinin alıkonulması, işkenceye uğraması ve hatta öldürülmesinin insanlık onuruna, hekimlik değerlerine ve savaş hukukuna aykırı olduğu belirtildi.

Açıklamada, Dr. Hussam Abu Safiya’nin Gazze’nin en önemli çocuk sağlığı merkezlerinden biri olan Kamal Adwan Hastanesi’nin yöneticisi olarak binlerce çocuğun hayatını kurtardığı, İsrail saldırılarının sağlık sistemi üzerindeki yıkıcı etkilerini dünyaya duyurduğu kaydedilerek, “Onun susturulmaya çalışılması, yalnızca bir hekime değil, Gazze’de sağlık hizmeti veren tüm emekçilere ve halkın yaşam hakkına yönelik bir saldırıdır.” ifadesi kullanıldı.

Bölgede sadece sağlık çalışanlarının değil, aynı zamanda insani görev yürüten gazeteciler, yardım görevlileri ve tüm sivil halkın da sistematik şekilde hedef alındığı belirtilerek, gazetecilerin susturulmasının, sivil altyapının yok edilmesinin, temel yaşam haklarından mahrum bırakılan insanların işkenceye ve kötü muameleye maruz kalmasının “kabul edilemez” boyutlara ulaştığı kaydedildi.

“İnsan hakları ihlallerine karşı etkin bir uluslararası baskı kurulması gerekiyor”

KTTB, Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü ve tüm uluslararası insan hakları kurumlarını; yalnızca Dr. Hussam Abu Safiya ve diğer tutuklu sağlık çalışanlarının değil, aynı zamanda gazetecilerin, insani yardım görevlilerinin ve tüm sivil halkın maruz kaldığı saldırı ve ihlallere karşı derhal harekete geçmeye çağırarak, bu açık insan hakları ihlallerine karşı etkili bir uluslararası baskı kurulması gerektiği vurgulandı.

“Hekimlik yeminimiz gereği, nerede olursa olsun meslektaşlarımızın, hakikatin peşinde olan gazetecilerin ve yaşam hakkı için mücadele eden tüm sivillerin yanında olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz.” denilen açıklamada, sağlık ve, yaşam hakkının ve ifade özgürlüğünün evrensel insan hakkı olduğu ve bu hakların korunması için hep birlikte mücadele etmek zorunluluğu olduğu belirtildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Köy ziyaretlerinde konuşan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, “Cumhurbaşkanlığı seçimine gideceğimize göre, Cumhurbaşkanlığı makamına ne anlam yüklediğimizi, ne beklediğimizi sormamız lazım. “Cumhurbaşkanı dediğin tören paşasıdır” diyenler bile çıkıyor. Bizim baktığımız pencereden Cumhurbaşkanlığı tören paşalığı değildir” dedi.

“KKTC Devleti maalesef Türkiye Cumhuriyeti dışında herhangi bir devlet tarafından tanınmıyor. Başbakanları, bakanları gibi temsilcileri uluslararası alanlarda muhatap kabul edilmiyor. KKTC Cumhurbaşkanı aynı zamanda toplum lideridir. Kıbrıs Türk toplum lideri sıfatıyla BM çerçevesinde Hristodulidis ile masada eşit konumdadır. Bu sıfatla da herkesle görüşme hakkına sahiptir. Bizim dünyaya duyuracak bir derdimiz varsa, bu işleri yapabilecek tek makam Cumhurbaşkanlığı makamıdır” diyen Erhürman, Cumhurbaşkanlığının esas kıymetinin de kendileri için bunlar olduğuna vurgu yaptı. Tufan Erhürman, geçmiş bütün Cumhurbaşkanları döneminde Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüne yönelik müzakereler yürütüldüğünün altını çizdi ve “Sayın Tatar döneminde bir tek müzakere masası dahi kurulmadı” dedi.

“Geriye gidiş hepimizi mutsuz ediyor”

Beş senenin tamamen müzakeresiz geçtiğini hatırlatan Erhürman, “Dört Cumhurbaşkanımız döneminde de yeni kapılar açıldı; ilk defa son beş yılda tek bir kapı dahi açılmadı. Bırakın kapı açılmasını, var olan Metehan Kapısı insanlar için işkenceye döndü” diye konuştu. “Çözümün olacağı güne kadar bir Kıbrıslı Rum çocuk hangi hakka sahipse, benim çocuklarım da o haklara sahip olacak” diyen Erhürman, beş senede on sene kaybedildiğine dikkat çekti. Tufan Erhürman, “Okullarda, sınıflarda anadili Türkçe olmayan çocukların sayısı, Türkçe olanları geçti. Memleket öyle bir noktaya geldi ki, aramızda Türkiye’ye gidemeyenler var, Güneye geçemeyenler var, dünyanın hiçbir yerine gidemeyenler de var. Bütün bu “politikaların” bizi getirdiği nokta budur. Geriye gidiş hepimizi mutsuz ediyor” dedi. Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, “Şu iddiayla yola çıkıyorum: Evet, CTP’nin adayıyım ama ben 19 Ekim’den sonra parti ayrımı yapmam. Anayasa bana tarafsızlık görevi veriyor. Bu ülkeyi birlikte yöneteceğiz. 19 Ekim’den sonra Cumhurbaşkanlığı tarafsız olacak; insanların özgürlüklerinin bekçisi olan bir Cumhurbaşkanlığı olacak, “likeların” değil” diye ekledi.


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 19 Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde kesinleşen aday listesini ilan etti. Seçim propagandası ise yarın başlayacak.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde altısı bağımsız olmak üzere sekiz aday yarışacak.

YSK’dan yapılan açıklamaya göre, kesinleşen aday listesi başvuru sırasına göre şöyle:

“İbrahim Yazıcı (Bağımsız), Osman Zorba (Kıbrıs Sosyalist Partisi), Ersin Tatar (Bağımsız), Arif Salih Kırdağ (Bağımsız), Mehmet Hasgüler (Bağımsız), Tufan Erhürman (Cumhuriyetçi Türk Partisi), Ahmet Boran (Bağımsız), Hüseyin Gürlek (Bağımsız)”

Cumhurbaşkanlığı seçiminde, seçim propagandası yarın başlayacak.

Propaganda süresince, siyasi partiler ve bağımsız adaylar duvar ilanı asabilir, el ilanı ve her türlü matbua dağıtabilir. Ancak, oy verme gününden önceki gün saat 18.00’den sonra ilan, beyanname, genelge, açık mektup ve her çeşit propaganda niteliği taşıyan matbuanın dağıtılması, yapıştırılması, asılması ve satılması olacak.

Oy pusulası örnekleri ve Yüksek Seçim Kurulu tarafından hazırlanan broşür ise her zaman dağıtılabilecek.

Propaganda için kullanılan duvar ilanları ile el ilanları ve diğer her türlü matbua üzerinde, Türk Bayrağı, KKTC Bayrağı, dini ibareler ve Arap harfleri ile yazılar bulundurulması yasak olacak.

Siyasal parti ve bağımsız cumhurbaşkanı adaylarının propaganda için duvar ilanları, şehir ve kasabalarda İlçe Seçim Kurullarınca, köylerde köy ihtiyar heyetlerince gösterilecek yerlere asılacak. Talep eden siyasal partilere ve bağımsız cumhurbaşkanı adaylarına aynı ölçüde saha verilecek. Siyasal partiler ve bağımsız adaylar, özel araçlarına ve özel taşınmaz mallarının cam, pencere ve kapılarına iç taraftan olmak koşulu ile duvar ilanları asmakta serbest olacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı, belediyenin büyük önem verdiği Surlariçi’nin yayalaştırma projesinin önemli ayaklarından biri olan İplik Pazarı bölgesi yayalaştırma projesi ile ilgili bölge esnafıyla bir araya geldi.

2 hafta içerisinde çalışmalarına başlanacak yayalaştırmaya dair bilgiler aktaran Başkan Harmancı, bölge esnafının da görüş ve önerilerini dinledi.

Bölge esnafı uzun zamandır beklenilen yayalaştırmanın yakın zamanda hayata geçecek olmasından duydukları memnuniyeti dile getirdiler.

Başkan Harmancı, projenin belediye, Surlariçi, turizm ve bölge esnafı açısından önemine vurgu yaparak Arasta’ya ve Lokmacı Kapısı’na yakınlığıyla ayrı bir öneme sahip bölgenin yayalaştırma çalışmalarına 15 gün içerisinde başlanacağı müjdesini verdi.

İplik Pazarı Sokağı ve Arasta ile Girne Caddesi’ni birbirine bağlayan (İş Bankası-İplik Pazarı arası) alanın yayalaştırma çalışmalarının belediyenin öz kaynakları ile yapılacağını kaydeden Harmancı, projenin uygulama sürecinin sorunsuz ve hızlı bir şekilde olabilmesi için tüm hazırlıkları tamamladıklarını vurguladı.

Harmancı: “Tarihi mimarinin korunarak bölgenin daha yoğun kullanılmasına olanak tanıyacak olmasından dolayı heyecanlıyız”
Tarihi mimarisiyle de öne çıkan sokağın yayalaştırılmasının, bölgedeki servis sektörünü canlandıracak ve tarihi mimarinin korunarak bölgenin de daha yoğun kullanılmasına olanak sağlayacağını belirten Harmancı, çalışmaların tamamlanması ile birlikte bölgenin potansiyelinin daha da artıracağından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Başkan Harmancı, her güzel ve kalıcı işte olduğu gibi çalışmalar tamamlanana kadar belediye ile bölge esnafının iş birliği içinde olacağını belirterek, bu süre boyunca esnafa özveri ve anlayışı için teşekkürlerini iletti.

 


Devamını Oku

Trending

Reklam