Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Published

on

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 19 Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde kesinleşen aday listesini ilan etti. Seçim propagandası ise yarın başlayacak.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde altısı bağımsız olmak üzere sekiz aday yarışacak.

YSK’dan yapılan açıklamaya göre, kesinleşen aday listesi başvuru sırasına göre şöyle:

“İbrahim Yazıcı (Bağımsız), Osman Zorba (Kıbrıs Sosyalist Partisi), Ersin Tatar (Bağımsız), Arif Salih Kırdağ (Bağımsız), Mehmet Hasgüler (Bağımsız), Tufan Erhürman (Cumhuriyetçi Türk Partisi), Ahmet Boran (Bağımsız), Hüseyin Gürlek (Bağımsız)”

Cumhurbaşkanlığı seçiminde, seçim propagandası yarın başlayacak.

Propaganda süresince, siyasi partiler ve bağımsız adaylar duvar ilanı asabilir, el ilanı ve her türlü matbua dağıtabilir. Ancak, oy verme gününden önceki gün saat 18.00’den sonra ilan, beyanname, genelge, açık mektup ve her çeşit propaganda niteliği taşıyan matbuanın dağıtılması, yapıştırılması, asılması ve satılması olacak.

Oy pusulası örnekleri ve Yüksek Seçim Kurulu tarafından hazırlanan broşür ise her zaman dağıtılabilecek.

Propaganda için kullanılan duvar ilanları ile el ilanları ve diğer her türlü matbua üzerinde, Türk Bayrağı, KKTC Bayrağı, dini ibareler ve Arap harfleri ile yazılar bulundurulması yasak olacak.

Siyasal parti ve bağımsız cumhurbaşkanı adaylarının propaganda için duvar ilanları, şehir ve kasabalarda İlçe Seçim Kurullarınca, köylerde köy ihtiyar heyetlerince gösterilecek yerlere asılacak. Talep eden siyasal partilere ve bağımsız cumhurbaşkanı adaylarına aynı ölçüde saha verilecek. Siyasal partiler ve bağımsız adaylar, özel araçlarına ve özel taşınmaz mallarının cam, pencere ve kapılarına iç taraftan olmak koşulu ile duvar ilanları asmakta serbest olacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Arıklı BRT’de katıldığı programda yaptığı açıklamalarda trafikte yapay zekâ destekli kamera uygulamalarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Arıklı, dünyada yaygın olarak kullanılan bu sistemlerin kazaları önlemede çok ciddi rol oynadığını söyledi. Türkiye tarafından ücretsiz olarak sağlanan kameraların montaj ve bakım işlerinde de destek verildiğini, yazılım için yaklaşık 5 milyon dolar harcandığını açıkladı. Sisteme 150 yeni kameranın sipariş edildiğini duyurdu.

Bazı kesimlerin gizlilik endişeleri nedeniyle algoritma ve kayıt mesafelerinde değişiklik yapıldığını belirten Arıklı, “Bir kilometre öteden suç işleyen aracı tespit eden sistemde baskılar nedeniyle mesafe kısaltıldı, içerdeki yolcuların da görüntülenmemesi istendi” dedi. Trafik güvenliği açısından araç camlarının karartılamayacağını vurgulayan Arıklı, kameraların amacının “sadece ceza kestirmek değil, sürücüyü suç işlemekten men etmek” olduğunun altını çizdi.

Arıklı, “İnsanlar trafik üstünden suç işleme özgürlüğü istiyor. Şu anda sadece hız tespiti yapıyoruz. Yılbaşına doğru tamamen hizmete girecek” yanıtı verdi.

YOL YATIRIMLARI

Bakan Arıklı, Çatalköy-Değirmenlik (Girne dağ yolu), Kayalar–Sadrazamköy ve Karpaz-Manastır Yolu başta olmak üzere birçok noktada yoğun çalışmalar yürüttüklerini, Türkiye Karayolları ile işbirliğinin sürdüğünü ve sınırlı bütçeyi öncelikli yol projelerine aktardıklarını belirtti. Oldukça sık kaza olması nedeniyle İskele–Ercan yoluna alternatif bir güzergâh üzerinde çalışıldığını, bu nedenle bazı kaplama işlerinin 2026’ya kalabileceğini söyledi.


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, KKTC Anayasası’nın giriş kısmında federasyona kapı aralayan ifadelerin varlığını, uluslararası alanda tanınma talebinin önünde en büyük engel olarak nitelendirdi. “Bir taraftan federasyon lafını anayasanın dibacesinde tutup diğer taraftan dünyaya ‘bizi bağımsız devlet olarak tanıyın’ demek kendi içinde çelişkidir” diyen Arıklı, bu ifadelerin süratle anayasadan çıkarılması gerektiğini söyledi.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Arıklı BRT’de katıldığı programda yaptığı açıklamalarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) tanınma mücadelesine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

“Federasyon seçeneğini içerde diri tutmak, dışarıda ise ‘tanınma’ istemek hem Türkiye’ye hem de KKTC’ye itibar kaybettiriyor. Bu siyaset hayalden öteye geçmez” ifadelerini kullanan Arıklı, Kıbrıs Türk halkının ‘self determinasyon’ hakkını kullanarak federasyon seçeneğini masadan kaldırmasının zorunlu olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de bu açıdan belirleyici olduğunu vurgulayan Arıklı, federasyon yanlısı adayların halkı yıllardır oyaladığını ifade etti. “Bu seçim, aslında Kıbrıs Türk halkının hangi yolda yürümek istediğinin referandumu olacaktır. Ya kendi devletimize sahip çıkacağız ya da bizi Rum’un insafına teslim edecek federasyon masalına yeniden döneceğiz” dedi.

Arıklı, 2020’de Türkiye ile birlikte başlatılan iki devletli çözüm politikasının bir devlet politikası olduğunu ve bundan geri dönüşün mümkün olmadığını belirterek, “Anayasanın ruhu ve dili, bu politikayla uyumlu hale getirilmek zorundadır. Aksi takdirde tanınma talebimiz dünyada ciddiye alınmaz” ifadelerini kullandı.

“SİZ ÖNCE FEDERASYONDAN VAZGEÇİN”   

Arıklı, Kırgızistan’daki temasları kapsamında Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ile yaptığı görüşmede KKTC’nin tanınması konusunu gündeme getirdiğini aktararak şunları söyledi:

“Kırgız Cumhurbaşkanı’na ‘Bizi tanıyın’ dedim. O da bana, ‘Siz hâlâ federasyon tezini anayasanızda tutuyorsunuz. Siz önce federasyondan vazgeçin, biz de size göre tavır alalım’ cevabını verdi.”

Arıklı bu diyaloğu örnek göstererek, anayasanın dibacesinde federasyona kapı aralayan ifadeler kaldıkça KKTC’nin tanınmasının zor olduğunu, bu yüzden ivedilikle değişikliğe gidilmesi gerektiğini vurguladı.

“GÜNEY İLE İSRAİL ARASINDAKİ ASKERİ İŞBİRLİĞİ ENDİŞE VERİCİ”

Arıklı, Güney Kıbrıs ile İsrail arasındaki askeri işbirliğinin endişe verici olduğunu söyledi. Güney’e konuşlandırılan orta ve uzun menzilli hava savunma sistemlerinin sadece Doğu Akdeniz’deki enerji hatlarını değil, doğrudan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ve Türkiye’yi de hedef alabilecek kapasitede olduğuna işaret etti.

“Güney Kıbrıs’ın topraklarına yerleştirilen füzelerin menzili sadece Lefkoşa’yı değil, Anadolu’nun güney sahillerini bile kapsıyor. Bu durum tesadüf değil, bölgede Türkiye’yi ve Kıbrıs Türklerini köşeye sıkıştırma planının bir parçasıdır” diyen Arıklı, Rum yönetiminin savunma işbirliklerini sürekli derinleştirdiğini, bu politikanın da Ada’daki gerilimi tırmandırdığını vurguladı.

Arıklı ayrıca, İsrail’in Güney Kıbrıs’taki üsleri kullanmasının olası krizlerde Ada’yı bir “ileri karakol” haline getireceğini söyledi. “Etrafımız adeta bir ateş çemberine dönüşüyor. Rum tarafı İsrail ile, ABD ile, Fransa ile askeri anlaşmalar yaparken biz hâlâ federasyon hayalleriyle oyalanamayız. Bu tablo bize bir an önce kendi devletimize sahip çıkmamız gerektiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Köy ziyaretlerinde konuşan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, “Cumhurbaşkanlığı seçimine gideceğimize göre, Cumhurbaşkanlığı makamına ne anlam yüklediğimizi, ne beklediğimizi sormamız lazım. “Cumhurbaşkanı dediğin tören paşasıdır” diyenler bile çıkıyor. Bizim baktığımız pencereden Cumhurbaşkanlığı tören paşalığı değildir” dedi.

“KKTC Devleti maalesef Türkiye Cumhuriyeti dışında herhangi bir devlet tarafından tanınmıyor. Başbakanları, bakanları gibi temsilcileri uluslararası alanlarda muhatap kabul edilmiyor. KKTC Cumhurbaşkanı aynı zamanda toplum lideridir. Kıbrıs Türk toplum lideri sıfatıyla BM çerçevesinde Hristodulidis ile masada eşit konumdadır. Bu sıfatla da herkesle görüşme hakkına sahiptir. Bizim dünyaya duyuracak bir derdimiz varsa, bu işleri yapabilecek tek makam Cumhurbaşkanlığı makamıdır” diyen Erhürman, Cumhurbaşkanlığının esas kıymetinin de kendileri için bunlar olduğuna vurgu yaptı. Tufan Erhürman, geçmiş bütün Cumhurbaşkanları döneminde Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüne yönelik müzakereler yürütüldüğünün altını çizdi ve “Sayın Tatar döneminde bir tek müzakere masası dahi kurulmadı” dedi.

“Geriye gidiş hepimizi mutsuz ediyor”

Beş senenin tamamen müzakeresiz geçtiğini hatırlatan Erhürman, “Dört Cumhurbaşkanımız döneminde de yeni kapılar açıldı; ilk defa son beş yılda tek bir kapı dahi açılmadı. Bırakın kapı açılmasını, var olan Metehan Kapısı insanlar için işkenceye döndü” diye konuştu. “Çözümün olacağı güne kadar bir Kıbrıslı Rum çocuk hangi hakka sahipse, benim çocuklarım da o haklara sahip olacak” diyen Erhürman, beş senede on sene kaybedildiğine dikkat çekti. Tufan Erhürman, “Okullarda, sınıflarda anadili Türkçe olmayan çocukların sayısı, Türkçe olanları geçti. Memleket öyle bir noktaya geldi ki, aramızda Türkiye’ye gidemeyenler var, Güneye geçemeyenler var, dünyanın hiçbir yerine gidemeyenler de var. Bütün bu “politikaların” bizi getirdiği nokta budur. Geriye gidiş hepimizi mutsuz ediyor” dedi. Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, “Şu iddiayla yola çıkıyorum: Evet, CTP’nin adayıyım ama ben 19 Ekim’den sonra parti ayrımı yapmam. Anayasa bana tarafsızlık görevi veriyor. Bu ülkeyi birlikte yöneteceğiz. 19 Ekim’den sonra Cumhurbaşkanlığı tarafsız olacak; insanların özgürlüklerinin bekçisi olan bir Cumhurbaşkanlığı olacak, “likeların” değil” diye ekledi.


Devamını Oku

Trending

Reklam