Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin egemenliğinin artık tartışmalı hale geldiğini belirterek, Rum lider Hristodulidis’in tüm kontrolü İsrail’e devrettiğini söyledi.

Başkan Öztürkler, Göktürk Ötüken başkanlığındaki Kıbrıs Türk Memur Sendikası (Memur-Sen) yeni yönetim kurulunu kabul etti. Görüşmede sendikaların demokratik toplumların temel taşları olduğu vurgulandı.

Öztürkler, kamu emekçilerinin hak arayışında örgütlü mücadele yürütmesinin sosyal adaletin tesisi açısından hayati öneme sahip olduğunu belirtti.

Öztürkler, kamunun verimliliğinin meclisin verimliliği kadar önemli olduğunu ifade ederek, kamu reformunun paydaşlarla birlikte bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

“Kamunun sıkıntılarından kurtulması için reform şarttır” diyen Öztürkler, bu sayede kamuda işleyişinin daha kurumsal hale geleceğini kaydetti.

Geçici memurların durumuna ilişkin meclis komitelerinde çalışmaların sürdüğünü belirten Öztürkler, yeni yasama yılında bu sorunun çözüme kavuşmasını temenni ederek, Meclis Başkanı olarak desteklediğini belirtti.

Kıbrıs konusuna da değinen Öztürkler, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yürüttüğü müzakerelerin önemine dikkat çekti. “Artık toplumdan halk seviyesine geldik. Federasyon sarmalı içinde boğulmaktan kurtulmalıyız. Rum tarafının baskıcı zihniyeti ortadadır” dedi.

Öztürkler, toprak tavizi verilmemesi gerektiğini ve Türkiye’nin garantörlüğü ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin varlığının vazgeçilmez olduğunu vurguladı.

Öztürkler, “Cumhurbaşkanımızın net pozisyonunu destekliyoruz. Bu duruş dış politikada yakaladığımız ivmenin devamı için kritik önemdedir. İki devletli çözüm modelini savunuyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Memur-Sen Başkanı Göktürk Ötüken Başkan Öztürkler’e kamu çalışanlarının mali ve sosyal haklarıyla ilgili yaşanan sıkıntıları aktardı, özellikle 47/2010 sayılı Kamu Çalışanlarının Aylık (Maaş-Ücret) ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasası kapsamında istihdam edilen personelin geçim koşullarının giderek zorlaştığını ifade eti.

Ötüken, geçiçi memurlarla ilgili yasal düzenlemenin de bir an önce Cumhuriyet Meclisi’nden geçirilmesini talep etti.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Konut fiyatlarının yüksekliği ve kredi faiz oranları, ev sahibi olmayı hayalden öteye taşıyamıyor. Uzun yıllara yayılan borç yükü, vatandaşları ömür boyu sürecek bir taksit sarmalına sokuyor.

Halkın Sesi Gazetesi’nin haberine göre, konut fiyatlarının yüksekliği ve kredi faiz oranlarının geri ödeme yükleri, ev sahibi olmayı neredeyse imkânsız hale getirdi.

Ev hayali kuran çiftleri uzun yıllar sürecek bir ödeme yükü beklerken, asgari ücretle çalışan bir çiftin ev sahibi olması hayalden öteye gidemiyor.

Ortalama 150 bin Sterlin’lik bir daire için en az 40 bin Sterlin peşinat ödemek gerekiyor. Ardından 20-30 yıla varan taksit yükü altına giriliyor.

Yabancı para birimi üzerinden en uygun kredi taksitleri 800 Sterlin’den başlıyor.

Vatandaşın 100 bin Sterlin borç için aylık ödemesi 800 ila 1.000 Sterlin arasında değişiyor.

Çoğunlukla 15 ila 30 yıl arasındaki vadelerle sunulan kredilerde ödemeler 40 yaşında ev alan bir vatandaşın borcunu 55 ile 70 yaşına doğru ancak tamamlayabilmesini mümkün kılıyor.

Kaynak: Halkın Sesi


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Arıklı BRT’de katıldığı programda yaptığı açıklamalarda trafikte yapay zekâ destekli kamera uygulamalarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Arıklı, dünyada yaygın olarak kullanılan bu sistemlerin kazaları önlemede çok ciddi rol oynadığını söyledi. Türkiye tarafından ücretsiz olarak sağlanan kameraların montaj ve bakım işlerinde de destek verildiğini, yazılım için yaklaşık 5 milyon dolar harcandığını açıkladı. Sisteme 150 yeni kameranın sipariş edildiğini duyurdu.

Bazı kesimlerin gizlilik endişeleri nedeniyle algoritma ve kayıt mesafelerinde değişiklik yapıldığını belirten Arıklı, “Bir kilometre öteden suç işleyen aracı tespit eden sistemde baskılar nedeniyle mesafe kısaltıldı, içerdeki yolcuların da görüntülenmemesi istendi” dedi. Trafik güvenliği açısından araç camlarının karartılamayacağını vurgulayan Arıklı, kameraların amacının “sadece ceza kestirmek değil, sürücüyü suç işlemekten men etmek” olduğunun altını çizdi.

Arıklı, “İnsanlar trafik üstünden suç işleme özgürlüğü istiyor. Şu anda sadece hız tespiti yapıyoruz. Yılbaşına doğru tamamen hizmete girecek” yanıtı verdi.

YOL YATIRIMLARI

Bakan Arıklı, Çatalköy-Değirmenlik (Girne dağ yolu), Kayalar–Sadrazamköy ve Karpaz-Manastır Yolu başta olmak üzere birçok noktada yoğun çalışmalar yürüttüklerini, Türkiye Karayolları ile işbirliğinin sürdüğünü ve sınırlı bütçeyi öncelikli yol projelerine aktardıklarını belirtti. Oldukça sık kaza olması nedeniyle İskele–Ercan yoluna alternatif bir güzergâh üzerinde çalışıldığını, bu nedenle bazı kaplama işlerinin 2026’ya kalabileceğini söyledi.


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, KKTC Anayasası’nın giriş kısmında federasyona kapı aralayan ifadelerin varlığını, uluslararası alanda tanınma talebinin önünde en büyük engel olarak nitelendirdi. “Bir taraftan federasyon lafını anayasanın dibacesinde tutup diğer taraftan dünyaya ‘bizi bağımsız devlet olarak tanıyın’ demek kendi içinde çelişkidir” diyen Arıklı, bu ifadelerin süratle anayasadan çıkarılması gerektiğini söyledi.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Arıklı BRT’de katıldığı programda yaptığı açıklamalarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) tanınma mücadelesine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

“Federasyon seçeneğini içerde diri tutmak, dışarıda ise ‘tanınma’ istemek hem Türkiye’ye hem de KKTC’ye itibar kaybettiriyor. Bu siyaset hayalden öteye geçmez” ifadelerini kullanan Arıklı, Kıbrıs Türk halkının ‘self determinasyon’ hakkını kullanarak federasyon seçeneğini masadan kaldırmasının zorunlu olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de bu açıdan belirleyici olduğunu vurgulayan Arıklı, federasyon yanlısı adayların halkı yıllardır oyaladığını ifade etti. “Bu seçim, aslında Kıbrıs Türk halkının hangi yolda yürümek istediğinin referandumu olacaktır. Ya kendi devletimize sahip çıkacağız ya da bizi Rum’un insafına teslim edecek federasyon masalına yeniden döneceğiz” dedi.

Arıklı, 2020’de Türkiye ile birlikte başlatılan iki devletli çözüm politikasının bir devlet politikası olduğunu ve bundan geri dönüşün mümkün olmadığını belirterek, “Anayasanın ruhu ve dili, bu politikayla uyumlu hale getirilmek zorundadır. Aksi takdirde tanınma talebimiz dünyada ciddiye alınmaz” ifadelerini kullandı.

“SİZ ÖNCE FEDERASYONDAN VAZGEÇİN”   

Arıklı, Kırgızistan’daki temasları kapsamında Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ile yaptığı görüşmede KKTC’nin tanınması konusunu gündeme getirdiğini aktararak şunları söyledi:

“Kırgız Cumhurbaşkanı’na ‘Bizi tanıyın’ dedim. O da bana, ‘Siz hâlâ federasyon tezini anayasanızda tutuyorsunuz. Siz önce federasyondan vazgeçin, biz de size göre tavır alalım’ cevabını verdi.”

Arıklı bu diyaloğu örnek göstererek, anayasanın dibacesinde federasyona kapı aralayan ifadeler kaldıkça KKTC’nin tanınmasının zor olduğunu, bu yüzden ivedilikle değişikliğe gidilmesi gerektiğini vurguladı.

“GÜNEY İLE İSRAİL ARASINDAKİ ASKERİ İŞBİRLİĞİ ENDİŞE VERİCİ”

Arıklı, Güney Kıbrıs ile İsrail arasındaki askeri işbirliğinin endişe verici olduğunu söyledi. Güney’e konuşlandırılan orta ve uzun menzilli hava savunma sistemlerinin sadece Doğu Akdeniz’deki enerji hatlarını değil, doğrudan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ve Türkiye’yi de hedef alabilecek kapasitede olduğuna işaret etti.

“Güney Kıbrıs’ın topraklarına yerleştirilen füzelerin menzili sadece Lefkoşa’yı değil, Anadolu’nun güney sahillerini bile kapsıyor. Bu durum tesadüf değil, bölgede Türkiye’yi ve Kıbrıs Türklerini köşeye sıkıştırma planının bir parçasıdır” diyen Arıklı, Rum yönetiminin savunma işbirliklerini sürekli derinleştirdiğini, bu politikanın da Ada’daki gerilimi tırmandırdığını vurguladı.

Arıklı ayrıca, İsrail’in Güney Kıbrıs’taki üsleri kullanmasının olası krizlerde Ada’yı bir “ileri karakol” haline getireceğini söyledi. “Etrafımız adeta bir ateş çemberine dönüşüyor. Rum tarafı İsrail ile, ABD ile, Fransa ile askeri anlaşmalar yaparken biz hâlâ federasyon hayalleriyle oyalanamayız. Bu tablo bize bir an önce kendi devletimize sahip çıkmamız gerektiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam