Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Afganistan’da Taliban’ın yayılması hız kazandı

Afganistan’daki 407 ilçenin 150’den fazlasını kontrolünde bulunduran Taliban, güneydeki bazı il merkezlerini el geçirmeye yöneldi.

Published

on

Afganistan’da saldırılarını yoğunlaştıran Taliban’ın alan hakimiyeti hızla genişlerken, hükümet güçleri ilçelerin yaklaşık yüzde 22’sinde tam kontrolü elinde tutuyor.

ABD, 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından Usame Bin Ladin ve diğer El Kaide elebaşlarını sakladığı gerekçesiyle 7 Ekim 2001’de “Sürekli Özgürlük” adını verdiği, Afganistan’ı işgal harekatını başlattı. ABD’ye 2001-2014’te 13 yıl süren operasyonda aralarında NATO üyelerinin de bulunduğu 20’den fazla ülke destek verdi.

NATO liderliğinde, 2014’te, Afgan ordusunun eğitimine odaklanan ittifak üyesi olan ve olmayan 36 ülkenin yeni misyonu göreve başladı.

Taliban’ın etkinliği 2014’ten sonra ülkenin güneyinden diğer bölgelere yayılarak hızla arttı.

ABD’nin Taliban’la 29 Şubat 2020’de imzaladığı barış anlaşması kapsamında ülkedeki tüm yabancı güçlerin çekilmesi yönünde verdiği söz dönüm noktası oldu.

Çekilme sürecine paralel olarak Taliban ile Afganistan tarafları arasında yürütülen geçiş süreci müzakereleri başarısızlıkla sonuçlandı.

Sürecin çökmesiyle de Taliban’ın ülke genelindeki baskısı arttı. Doha Anlaşması ile yabancı güçlere saldırmama güvencesi veren Taliban, Afgan güvenlik güçlerine karşı şiddetli eylemlere girişti.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) Yaptırım Komitesinin 12. Raporu’na göre Taliban, halihazırda 58 bin ila 100 bin arasında silahlı militana sahip. Taliban istikrarlı şekilde kadrolarını genişletirken, yılın ilk aylarında 352 bin kişiye ulaşması hedeflenen Afgan güvenlik güçlerinin sayısı 308 binde kaldı.

Taliban lehine bozulan dengeler

ABD’nin 2001’de Afganistan’ı işgali ve Taliban’ı geriletmesinin ardından yeniden yapılandırılan merkezi yönetimin ülke genelindeki nüfuzu gün geçtikçe azalıyor.

Bu arada toprak hakimiyeti konusunda hükümet, Taliban ve Birleşmiş Milletler (BM) farklı veriler açıkladı.

Afganistan İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ülke topraklarının yarıdan fazlasının hükümet güçlerinin kontrolünde olduğu, Taliban’ın ise kalıcı olarak hiçbir ilçeyi kontrol etmediği belirtildi.

Son zamanlarda güvenlik nedeniyle birçok ilçe merkezinde kontrolün el değiştirdiği ifade edilen açıklamada, değişen ilçe merkezlerinin Taliban kontrolüne geçmesinin, ilçenin Taliban kontrolüne girdiği anlamına gelmeyeceği vurgulandı.

Taliban ise ülkede yüzde 80’inin üzerinde alan hakimiyeti kurduğunu iddia etti.

BM verilerine göre de Taliban, kent merkezleri dışarıda tutulduğunda dahi ülke topraklarının yüzde 50-70’ini elinde bulunduruyor.

İl merkezleri devlette, ilçeler Taliban’a geçiyor

AA muhabirinin yerel yetkililerden edindiği bilgiye göre, Taliban 407 ilçenin 150’den fazlasını, merkezleri dahil olmak üzere ele geçirmiş bulunuyor. Taliban ise kontrolündeki ilçe merkezi sayısının 260’ı geçtiğini savunuyor.

Ülkede 34 vilayet merkezi tamamen devlet kontrolünde bulunuyor.

Afganistan topraklarının büyük bölümünde güvenlik güçleri ile Taliban arasındaki mücadele sürüyor. 407 ilçenin 150 kadarında çatışmalar devam ederken, hükümet güçleri bu ilçelerin yaklaşık 53’ünü bazı beldelerle halen kontrolünde tutuyor.

Ülkenin kuzeydoğusundaki Badahşan vilayetinde 3, Tahar vilayetinde 2, Kunduz vilayetinde 3, Herat vilayetinde 3, Faryab vilayetinde 2 ilçeyi kontrol eden hükümet güçleri de Taliban’ın elindeki ilçeleri geri almak için operasyonlarını sürdürüyor.

Taliban büyük kentlere yöneldi

Taliban militanları, ilçe merkezlerinin yanı sıra il merkezlerini hedef almaya başladı.

Militanlar, ülkenin batısındaki İran sınırında bulunan Herat, Badgis, güneyindeki Pakistan sınırında yer alan Helmand, Kandahar, kuzeydoğuda Tacikistan sınırındaki Tahar, Kunduz, kuzeyde Türkmenistan sınırında bulunan Cüzcan ve Faryab vilayetlerinin merkezlerini kuşatma altında tutuyor.

Bu vilayetlerden Herat, Helmand ve Kandahar’da ise yaklaşık bir haftadır militanlarla güvenlik güçleri arasında çatışmalar devam ediyor.

Söz konusu 3 kentte valilik binasına birkaç yüz metreye kadar ilerleyişini sürdüren militanlar, ağır kayıplar vermesine rağmen geri adım atmıyor.

Öte yandan 1980’lerde Sovyet güçlerine karşı savaşan eski komutan İsmail Han, Herat kentini savunmak için silahlı hareket başlattı ve sivil halkı da harekete geçmeye çağırdı.

Ayrıca ülkenin Herat, Badahşan, Kunduz, Faryab, Helmand ve Kandahar vilayetlerine artan güvenlik tehdidi nedeniyle yaklaşık bir haftadır uçak seferleri düzenlenemiyor.

Taliban’ın sınır kapılarına yönelişi

Taliban, haziranın son haftasında başlattığı saldırılarda Özbekistan ve Tacikistan sınırındaki ilçelerin tamamına yakınını ele geçirdi. Militanlar 22 Haziran’da ülkenin kuzeyindeki Kunduz vilayeti ile Tacikistan arasındaki Şirhan sınır kapısını kontrol altına aldı.

Afganistan’da ilerleyişine devam eden Taliban, 8 Temmuz’da ülkenin İran sınırındaki İslam Kale Sınır Kapısı’nı ele geçirdi.

Afganistan’ın Özbekistan’a açılan en önemli ticaret güzergahı Hayratan ve yine İran sınırındaki Farah vilayetinde bulunan Ebu Nasır Farahi sınır kapılarını iki yönden kuşatan Taliban, güneybatıda da Gazni vilayetine yoğunlaştı.

Taliban militanları, ülkenin kuzeyinde Türkmenistan sınırındaki Akine kapısı güzergahında bulunan Andhoy ilçesinin kontrolünü 26 Haziran’da, Pakistan sınırındaki Spin Boldak Sınır kapılarını 14 Temmuz’da ele geçirdi.

Afganistan Maliye Bakanlığına göre, bu sınır kapılarının Taliban kontrolüne geçmesi hükümeti milyonlarca dolarlık zarara uğrattı.

Kuzeye odaklanan Taliban başkente de sokuluyor

Taliban, eylemlerini daha önce ülkenin güneyindeki vilayetlerde yoğunlaştırırken, son iki aydır kuzey, kuzeydoğu ve batı bölgelerine baskısını daha da artırdı.

Mayıstan bu yana kuzeyde Faryab, Cüzcan, Belh, Bağlan, Kunduz, Samangan; kuzeydoğuda Badahşan ve Tahar; batıda Gor, Nimruz, Farah, Herat ve Badgis, güneyde Helmand ve Kandahar vilayetlerinde Taliban şiddetli saldırılara girişti.

Taliban, son 3 ayda kuzeyde 85 ilçede 161’den fazla karakolu hedef aldı. Bu ilçelerden 51’ini ele geçiren Taliban, 14’ünde güvenlik güçleri üzerinde baskısını artırdı.

Taliban’ın mayıstan bu yana kontrolüne geçirdiği toplam ilçe sayısı 72 oldu.

Taliban, 12 Mayıs’ta Maydan Vardak vilayetinin Narh ilçesini alarak 30 kilometre mesafedeki başkent Kabil’in idari sınırlarıyla fiziki temas da kurdu.

Barış süreci

ABD’nin Taliban ile 29 Şubat 2020’de barış anlaşması imzalayarak ülkedeki tüm yabancı güçlerin çıkması için verdiği söz, ülke için dönüm noktası oldu.

ABD ile Taliban arasında barış anlaşmasının imzalanmasının ardından 12 Eylül 2020’de Afganlar arası müzakereler, Katar’ın başkenti Doha’da başladı. Gözle görülür bir sonuç elde edilmeden Şubat 2021’de müzakereler kaderine terk edildi.

Afganistan’da yıllardır devam eden şiddeti sonlandırmayı amaçlayan müzakereler, 17 Temmuz’da Katar’ın başkenti Doha’da yeniden başladı. Doha’da bir araya gelen Taliban ile Afgan hükümeti heyetleri, adil bir çözüme ulaşmak için müzakereleri hızlandırma ve yeni bir toplantı konusunda mutabık kaldı.

Taliban, şubat ayından bu yana ise ülke genelinde baskısını yoğunlaştırdı. Doha Anlaşması ile yabancı güçlere saldırmama güvencesi veren Taliban, Afgan güvenlik güçlerine karşı şiddetli eylemlere girişti.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Belarus’ta sandık çıkış anketine göre seçimi Lukaşenko kazandı

Published

on

By

Belarus’ta sandık çıkış anketine göre cumhurbaşkanı seçimini Aleksandr Lukaşenko yüzde 87,6 oy oranı ile kazandı.

Belarus devlet televizyonundan yapılan açıklamaya göre, cumhurbaşkanı seçiminde sandıkların yerel saatle 20.00’de kapanmasının ardından sandık çıkış anketi sonucu adayların aldığı oy oranları belli oldu.

AB: Belarus cumhurbaşkanlığı seçimi ne özgür ne de adil

Buna göre mevcut Cumhurbaşkanı Lukaşenko yüzde 87,6 ile seçimin galibi olurken, Belarus Komünist Partisi Merkez Komitesi Birinci Sekreteri Sergey Sırankov yüzde 2,7, Belarus Liberal Demokrat Parti lideri Oleg Gaydukeviç yüzde 1,8, bağımsız aday iş insanı Anna Kanopatskaya yüzde 1,6, Cumhuriyetçi Adalet ve Emek Partisi lideri Aleksandr Hijnyak ise yüzde 1,2 oy aldı.

Bütün adaylara karşı oy kullananların oy oranı ise yüzde 5,1 oldu.

Anketin 11 bin 948 kişiyle yapıldığı belirtildi.

Öte yandan Belarus Merkez Seçim Komisyonu, saat 18.00 itibarıyla seçimlere katılım oranının yüzde 81,50 olduğunu açıkladı.

Devamını Oku

Dünya

Belarus’ta halk cumhurbaşkanını seçmek için sandık başında

Published

on

By

Belarus’ta seçmenler, yeni cumhurbaşkanını belirlemek üzere oy kullanmaya başladı.

Cumhurbaşkanı seçimi için yerel saatle 08.00’de başlayan oylama işlemi, saat 20.00’de sandıkların kapanmasıyla sona erecek.

Merkez Seçim Komisyonunun verilerine göre, 6 milyon 900 bin 504 kayıtlı seçmen, 5 bin 325 sandıkta oy kullanacak.

Seçimleri Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ve Şanghay İşbirliği Örgütü üye ülkelerinden yaklaşık 500 uluslararası gözlemci takip ediyor.

Türkiye’den Yüksek Seçim Kurulu Başkanvekili Ekrem Özübek ve YSK üyesi Celal Albay, gözlemci olarak seçimleri izliyor.

Seçim günü sandığa gidemeyeceklerin “erken oy” vermesi amacıyla 21-25 Ocak’ta sandıklar açıldı. Merkez Seçim Komisyonuna göre bu tarihlerde seçmenlerin yüzde 41,81’i oy kullandı.

Seçimde Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Belarus Liberal Demokrat Parti lideri Oleg Gaydukeviç, Cumhuriyetçi Adalet ve Emek Partisi lideri Aleksandr Hijnyak, Belarus Komünist Partisi Merkez Komitesi Birinci Sekreteri Sergey Sırankov ve bağımsız aday olan iş insanı Anna Kanopatskaya yarışıyor.

Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko’nun görev süresinin ağustosta sona erecek olması nedeniyle seçim kararı alınmıştı.

Devamını Oku

Dünya

ABD Başkanı Trump, Dünya Sağlık Örgütüne yeniden katılmayı düşünebileceğini söyledi

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, ülkesinin Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) yeniden dahil olabileceğinin sinyalini verdi.

Las Vegas’ta katıldığı mitinge konuşan Trump, resmi görevine başladığı ilk gün imzaladığı bir kararnameyle çekildiğini açıkladığı DSÖ’ye, ”ABD’nin tekrar dönebileceği” yönünde ifadeler kullandı.

Trump, “DSÖ’den çekildim, orada yılda 500 milyon dolar ödüyorduk ve Çin çok daha büyük nüfusuna rağmen 39 milyon dolar ödüyordu ama belki tekrar üye olmayı düşünebiliriz.” diye konuştu.

Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Musa Faki Mahamat, 22 Ocak’ta Trump’a, DSÖ’den çekilme kararını gözden geçirmesi çağrısında bulunmuştu.
Trump’ın DSÖ’den ayrılma kararı

ABD Başkanı Trump, göreve gelmesinin hemen ardından, ABD’nin, Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşu DSÖ’den çekilmesini öngören başkanlık kararnamesini imzalamıştı.

Kararname metninde, ABD’nin çekilmesinin nedenleri olarak, “örgütün Wuhan, Çin ve diğer küresel sağlık krizlerinden kaynaklanan Kovid-19 salgınını kötü yönetmesi, acilen ihtiyaç duyulan reformları benimsememesi ve DSÖ’nün, üye devletlerin uygunsuz siyasi etkisine karşı bağımsızlığını koruyamaması” gösterilmişti.

Metinde ayrıca DSÖ’nün, ABD’den “haksız yere ağır ödemeler talep etmeyi sürdürdüğü” belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam