Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Tarihimizi Bilmeli ve Sahip Çıkmalıyız”

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, TC Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’nun ortaklaşa düzenlediği “Kıbrıs Türk Tarihi ve Öğretimi” konulu panel Girne Üniversitesi’nde yapıldı.

Published

on

Panelin açılışında konuşan Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, insanların, soylarını, ırklarını ve tarihini bilmesi ve sahip çıkması gerektiğini vurgulayarak, tarih bilincinin ve kimliğin oluşturulması açısından panelin çok büyük önemi olduğunun altını çizdi.

Panele, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, Girne Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel’in yanı sıra üniversite rektörleri ve davetliler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan panel, müzik dinletisi ile devam etti. Daha sonra açılış konuşmalarına geçildi. Konuşmaların ardından TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın mesajı okundu.

ÇETİN: “ATATÜRK’ÜN DİREKTİFLERİYLE 90 YILDIR FAALİYETTEYİZ”

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin panelde yaptığı konuşmada, kurum olarak kurucuları Büyük Önder Atatürk’ün verdiği direktifler çerçevesinde milli tarihin ve bağımsızlığın korunması ve yeni nesillere aktarılması amacıyla 90 yıldır faaliyette olduklarını belirtti.

Kıbrıs’la ilgili bilim kurullarıyla birlikte düşüncelerini paylaştıklarını ifade eden Çetin, tarih konusunun yeni baştan değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Tarihin sadece siyasal olaylar, savaşlar, afetlerin hatırlanmasıyla ilgili bir alan olmadığını vurgulayan Çetin, tarihin başlangıç noktası olduğunu, teknolojiyle uğraşılsa da dönüp başa bakılması gerektiğini kaydetti.

Birol Çetin, tarihin son yıllarda daha önemli olduğunu dile getirerek, insanlara tüketici olarak bir kimlik verilmeye çalışıldığına dikkat çekti. “Biz tarihte önemli olaylara imza atmış bir milletiz, büyük medeniyetler kurmuşuz, dolayısıyla bunu kabul etmemiz mümkün değil” diyen Çetin, yeni nesillere bu bilincin tekrar aşılanması gerektiğini söyledi.

“KIBRIS İÇİN HER TÜRLÜ ÇALIŞMAYA VARIZ”

Tarihsiz ne diplomasi ne de siyaset yapılabileceğini dile getiren Çetin, Ahmet Cevdet Paşa’nın, “Tarih bilmeyen diplomat pusulasız kaptana benzer” sözlerini hatırlattı. Tarih Kurumu olarak ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını kaydeden Çetin, KKTC’deki kütüphanelere kitap desteğini devam ettireceklerini, Kıbrıs’ta ve Türkiye’de eğitim faaliyetlerini sürdüreceklerini belirtti. Öğretmenlerin ve gençlerin ihtiyaçları kapsamında kurslar düzenlemeyi de düşündüklerini ifade eden Çetin, “Bilim kurulu üyeleriyle beraber Kıbrıs için her türlü çalışmaya varız” dedi.

ÜNAL: “DEVLETİN ARŞİVİ VE TARİHİ HAFIZASI STRATEJİK GÜÇ UNSURU”

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal da, Osmanlı devletinin geride muazzam bir arşiv bıraktığını kaydederek, bunu dünyanın en büyük arşivi olarak ifade edebileceklerini söyledi. Türkiye Cumhuriyeti’nde bulunan Osmanlı arşivi ve başta balkanlar olmak üzere birçok coğrafyadaki tarihi kayıtların etraflıca incelenmesi gerektiğini dile getiren Ünal, bunun tarihi meseleleri ortaya koymak adına temel kaynaklar olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ta ve birçok coğrafyada var olan Osmanlı kayıtlarının ayrıntılı incelenmesi, değerlendirilmesi ve günümüz problemlerinin anlaşılmasına katkı sağlanması gerektiğini ifade eden Ünal, tarih incelendiğinde Osmanlı’nın 1571’den 1878’e kadar Kıbrıs’ta huzuru, adaleti ve hakkaniyeti nasıl sağladığının görüleceğini söyledi.

Uğur Ünal, Devlet Arşivleri Başkanlığı olarak Türkiye’deki yeni hükümet sistemiyle birlikte TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşkilatlarını doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na bağlayarak, arşivcilik adına büyük bir örnek ortaya koyduğunu söyledi. Ünal, bir devletin arşivi ve tarihi hafızasının stratejik güç unsuru olduğunu vurguladı.

KKTC’de de Cumhurbaşkanı idaresi altında arşivler bulunduğunu dile getiren Ünal, bu arşivler konusunda ortak çalışmanın çok önemli olduğunu belirtti. Özellikle Kıbrıs’taki Türk varlığını ortaya koyan vakıf kayıtlarının arşiv uzmanları tarafından incelenerek, değerlendirildiğini ve bilim dünyasının hizmetine sunulduğunu ifade eden Ünal, en son Kıbrıs’taki Osmanlı yönetimini ortaya koyan eseri hazırladıklarını kaydetti.

“KIBRIS TÜRKÜ HİÇBİR ZAMAN AZINLIK STATÜSÜNE DÜŞMEDİ”

Ünal, Kıbrıs’ta 1845 yılındaki kayıtlardan örnek vererek, Kıbrıs Türkü’nün gerek nüfus oranı, gerekse sahip olduğu menkul ve gayrimenkuller ile adada hiçbir zaman azınlık statüsüne düşmediğini, her zaman asli unsur olduğunu vurguladı.

Tarihi kayıtlarla gerçeklerin ortaya konması gerektiğine vurgu yapan Ünal, Osmanlı döneminde açılan mektep ve medreselerden örnekler verdi. Ünal, kayıtlar incelendiğinde Türk devletinin tarihi süreç içerisinde Kıbrıs’ta neden olduğu ve neden olması gerektiğinin, Doğu Akdeniz’deki Türk varlığının ilelebet var olacağının anlaşılacağını söyledi.

HEKİMOĞLU

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu da, hatırlama ve kimliğin birbirinin tamamlayıcısı olduğunu belirterek, mazinin ihtiyaç duyulan referans alanı olduğunu söyledi. Hekimoğlu, tarihin, kimliğin besleyicisi ve onun inşasında, maziyi kaynak haline getiren çok önemli bir araç olduğunu kaydetti.

“TARİH TOPLUM OLMANIN VE KİMLİK KAZANMANIN ZORUNLU ŞARTIDIR”

Tarihin geçmişte yaşananları hatırlamayı sağlayan ana unsur olduğunu ifade eden Hekimoğlu, kimliğin inşasının, geçmiş, içerisinde yaşanılan an ve gelecek arasında uyum kurulmasıyla mümkün olduğunu dile getirdi. Bu üç zaman boyutunun birbirinden kopuk olması durumunda toplum hafızasında birlik olmayacağını, milli kimlik oluşamayacağını ifade eden Hekimoğlu, “Tarih, toplum olmanın ve kimlik kazanmanın zorunlu şartıdır” dedi.

Tarihin, bir kimliği, geçmişin değerleriyle yeniden inşa etmenin vazgeçilmez bir aygıtı olduğunu kaydeden Hekimoğlu, yeni nesillerin geçmişten miras aldıkları değerleriyle, geleceklerine yön vermelerini ve sağlıklı bir milli kimlik oluşturmalarını Kıbrıs Türkleri bağlamında konuşmak ve fikir alışverişi yapmak üzere bir araya geldiklerini kaydetti.

Hekimoğlu, geçmişte olduğu gibi, bugün de ve gelecekte de TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatlarıyla Kıbrıs’ta milli kimliğin, tarih bilincinin ve milli şuurun oluşmasında gereken katkıları yapacaklarını belirtti.

AMCAOĞLU: “TARİHİMİZİ BİLMELİ VE SAHİP ÇIKMALIYIZ”

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu da, ilk kez böyle bir panelde buluşma şansını sağlayan eğitimcilere teşekkür etti. İnsanların soylarını, ırklarını ve tarihini bilmesi ve sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Amcaoğlu, tarih bilincinin ve kimliğin oluşturulması açısından panelin çok büyük önemi olduğunun altını çizdi.

Amcaoğlu, 450 yıl önce Kıbrıs’a ayak basan Osmanlı’nın torunları ve 17’nci Türk devletinin ülkede bayrağının dalgalanmasının sebebi olarak bu panelin neden düzenlediğinin, panelin sonunda akademik anlamda paylaşılacağını söyledi.

Bir şeylerin hep eksik ve yanlış olduğunun hep konuşulduğunu ifade eden Bakan Amcaoğlu, özellikle 271 okulda 53 bin öğrenci, 21 üniversitede 85 bine yakın yükseköğrenim öğrencisi, toplamda 155 bin 500 kişiyi ilgilendiren eğitim ordusunun Kıbrıs Türk tarihi ve Kıbrıs Türk mücadele tarihiyle alakalı nelerin bilinmesi gerektiğinin panelin sonunda vücut bulacağını kaydetti.

Amcaoğlu, KKTC’nin yaşadığı izolasyonlara da parmak basılacağını kaydederek, yurt dışında eğitim gören öğrencilere Kıbrıs Türkü olduğu için yapılan mezalim ve yaşanan izolasyonların panelle birlikte açıkça ortaya konma şansı elde edileceğini belirtti.

Ülkede yaklaşık 20 yılda 250 bin yükseköğrenim öğrencisinin mezun olup, ülkelerine döndüğünde artık çantalarında Kıbrıs Türk tarihi, Kıbrıs Türk mücadele tarihiyle ilgili bir kitap olacağının altını çizen Amcaoğlu, bu öğrencilerin bir statüye sahip olduğu zaman Rauf Raif Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük’ün adlarını ve “Megalo İdea”yı bileceğini söyledi. Amcaoğlu, bu nedenle bu panelin düzenlenmesinin büyük önem taşıdığını ifade etti.

Bu ülkenin bir ferdi olarak, 3 bin 355 kilometrekarelik bu coğrafyada yaşayan tüm Kıbrıs Türkleri için bunun gerekliliğine olan inancını belirten Olgun Amcaoğlu, panele katkı koyanlara teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Sibel Tatar inisiyatifinde başlayan “Hedef Sıfır Atık” Projesi’ne uluslararası ödül

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar inisiyatifinde Tatlısu’da hayata geçirilen “Hedef Sıfır Atık” projesi, Cittaslow’a üye 59 ülkeden 339 belediye arasında düzenlenen Chiocciola Orange Yarışması’nda ödüle layık görüldü.

Tatlısu Belediyesi Başkanı Hayri Orçan ve heyeti ödülü 21 Haziran’da Güney Kore’nin Wando şehrinde yapılan Cittaslow Uluslararası Genel Kurulu’nda aldı.

Konuyla ilgili bugün Tatlısu Belediyesi’nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Sibel Tatar da katıldı.

-Sibel Tatar: “Tatlısu projesi ile sıfır atığın mümkün olduğunu gösterdik”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Tatlısu Belediyesi’nin kazandığı ödül dolayısıyla Belediye Başkanı Hayri Orçan ve Tatlısu halkını tebrik etti.

Projeye 2021 Kasım ayında başladıklarını hatırlatan Sibel Tatar, o dönemde hedeflerinin sıfır atık olduğunu ve projeyle bunun başarılabileceğini göstermek istediklerini söyledi. Tatlısu’nun pilot bölge olarak seçildiğini ifade eden Sibel Tatar, projenin başarılı şekilde sürdürülmesinden ve alınan ödülden dolayı mutlu olduklarını belirtti.

Projenin amacının Kuzey Kıbrıs’ı temiz tutmak olduğunu vurgulayan Sibel Tatar, bunun sadece yönetimlerin değil, halkın da sahiplenmesiyle mümkün olabileceğini kaydetti. Tatlısu’nun bu projeyi başarıyla hayata geçirerek tüm belediyelerin de bunu gerçekleştirebileceğini gösterdiğini dile getiren Sibel Tatar, 2026 yılına kadar birkaç belediyenin daha bu projeyi örnek alarak uygulamaya koymasını umduğunu söyledi.

– “Tüm belediyelere destek vermeye hazırız”

Sibel Tatar bu çerçevede tüm belediyelere destek vermeye hazır olduklarını belirtti. Projede kullanılan cam kırma makinesinin tüm Kuzey Kıbrıs’a yetecek kapasitede olduğunu belirten Sibel Tatar, diğer belediyelerin de Tatlısu Belediyesi ile iş birliği yapabileceğini ifade etti. Sibel Tatar geri dönüşümde toplamanın önemli olduğunu, toplama işi tamamlandıktan sonra geri dönüşümün iş birliğiyle gerçekleştirilebileceğini kaydetti.

Projeyi devam ettiren Orçan’a ve Tatlısu halkına teşekkür eden Tatar, projenin diğer bölgelerde de hayata geçirilmesi için İçişleri Bakanlığı’na ve tüm yerel yönetimlere çağrıda bulundu.

Evsel atıklarla ilgili çalışmanın da kısa süre içinde tamamlanacağını kaydeden Sibel Tatar, projenin bir bütün olarak her bölgeye örnek olacak düzeye geldiğini ifade ederek, emeği geçen herkese teşekkür etti.

-Orçan: “Proje yüzde 76 oranında başarıya ulaştı”

Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan, sıfır atık projesinde yüzde 76 başarı oranına ulaştıklarını açıkladı.

Başkan Orçan, projenin Dünya Cittaslow Belediyeler Birliği tarafından birincilik ödülüne layık görüldüğünü, 59 ülkeden 339 belediyenin başvurduğu yarışmada Tatlısu Belediyesi’nin ödül aldığını açıkladı. Belgeyi Kore’de düzenlenen Genel Kurul toplantısında aldıklarını ve burada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanıtımının da yapıldığını belirten Orçan, tüm engellemelere rağmen Kuzey Kıbrıs’ın belgelendirildiğini söyledi.

Bu başarının hem Tatlısu Belediyesi hem de Kıbrıs Türk belediyeciliği açısından önemli olduğunu vurgulayan Orçan, projenin diğer belediyelere de örnek olmasını ve tüm Kuzey Kıbrıs’a yayılmasını temenni ettiğini dile getirdi.

Orçan, 2021 yılının kendileri için bir milat olduğunu belirterek, o gün başlatılan projenin bugün geldiği noktada önemli bir başarı yakaladığını söyledi. Gelecek nesillere bırakılacak en önemli mirasın çevre ve doğa olduğunun bilinciyle hareket ettiklerini dile getiren Orçan, o gün kendilerine cesaret veren ve heyecanlarını tekrar yaşamalarına sebep olan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar’a, projeyi destekleyen TİKA’ya ve projenin yürütülmesine katkı sağlayan personele teşekkür etti.

Hayata geçirilen sıfır atık projesinin yüzde 76 başarı oranına ulaştığını kaydeden Orçan, Avrupa’daki birçok gelişmiş ülkenin bu oranlara ancak 10 yılda ulaşabildiğini, kendilerinin ise 3 yıl içinde bu başarıyı yakaladığını söyledi.

Projede bir noktadan sonra TİKA ile iş birliği yaptıklarını ve makine desteği aldıklarını belirten Orçan, TİKA’dan alınan presleme makineleri sayesinde atıkların ayrıştırılarak yurt dışına ihraç edilebilecek noktaya geldiğini anlattı.

Orçan, projenin özünün çağdaş ülkelerde uygulanan sistemler gibi vatandaşın çöplerini ayrıştırmasına dayandığını kaydederek, Tatlısu halkının bilinçli olduğunu, projenin kısa sürede başarıya ulaşmasında bölge halkının büyük katkısı olduğunu dile getirdi.

Projenin artık kendi kendini idame ettiren bir hale geldiğini ifade eden Orçan, projenin eksik ayağının mutfak atıkları olduğunu ve bu konuda da yeni bir tesisin devreye alınacağını duyurdu. Orçan, bu tesisin sokak hayvanlarını beslemek için mama üreteceğini, ayrıca yeşil atıkları kompost yaparak gübreye dönüştüreceklerini söyledi.

-TİKA Koordinatörü Özcan: “Projeye dahil olmaktan büyük mutluluk duyduk”

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Lefkoşa Koordinatörü Havva Pınar Özcan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için ilk olan bu projeyi başlattığı ve en iyi şekilde sürdürdüğü için Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar’a teşekkür etti.

Tatlısu Belediye Başkanı’nın projeyle kendilerine geldiğinde çok heyecanlandıklarını dile getiren Özcan, TİKA olarak her yıl en az bir katı atık yönetimi, israfın önlenmesi, sıfır atık, geri dönüşüm ve enerji yönetimi projesi yapmayı hedeflediklerini söyledi. Bu projeye dahil olmaktan mutlu olduklarını belirten Özcan, bu projenin tüm adaya örnek olduğunu belirtti.

-Özden: “Tatlısu’yu pilot bölge seçtik, halkın sahiplenmesi en büyük mutluluk”

Cumhurbaşkanlığı Turizm ve Çevre Komitesi Başkanı Prof. Dr. Özge Özden de basın toplantısında, projeye Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar’ın önderliğinde başladıklarını söyledi. Komitedeki meslektaşı Prof. Dr. Salih Gücel ile birlikte çalıştıklarını belirten ve hedefin sıfır atık olduğunu dile getiren Özden, hangi belediyede projeyi uygulayacaklarını konuşurken ortak fikirlerinin Tatlısu olduğunu kaydetti. Özden, Tatlısu’nun küçük, turizm odaklı, dağı ve deniziyle güzel bir köy olduğunu ve diğer belediyelere örnek olması için pilot bölge seçildiğini ifade etti. Daha sonra Tatlısu Belediye Başkanı ile bir toplantı yaptıklarını aktaran Özden, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde ilk finansmanın sağlandığını ve gerekli atık toplama üniteleri ile ekipmanların temin edildiğini belirtti. Özellikle cam kırma makinesinin bölge için önemli olduğunu vurgulayan Özden, eğitim kısmında halk ve ilkokullara yönelik eğitimler gerçekleştirdiklerini kaydetti. Projeye büyük bir ümitle başladıklarını dile getiren Özden, halkın projeyi sahiplenmesinin kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi.

Halkın atıklarını toplama ünitelerine getirmesinin projeye katkı sağladığını belirten Özden, belediyenin geri dönüşümde özellikle katı atıklarda büyük bir başarı elde ettiğini ifade etti. Aldıkları ödülden dolayı gurur duyduklarını belirten Özden, projenin devam etmesinin ve TİKA’dan da destek alarak sürdürülebilir bir projeye dönüşmesinin kendileri için çok kıymetli olduğunu söyledi.

-“Örnek alan belediyeler var”

Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Cam atıkları ile ilgili soruya cevaben Orçan, Tatlısu Belediyesi’nde toplanan camların değerlendirildiğini, cam atıklarının ekonomik olarak çok dikkate alınmadığını, karton ve plastiğin bazı şirketler tarafından toplandığını ancak bunun da düzenli olmadığını söyledi. Orçan, karton ve plastik atıkların ayrıştırılmış şekilde getirilmesi halinde Tatlısu Belediyesi’nin bunları preslemeye ve daha yüksek katma değere ulaştırmaya hazır olduğunu ifade etti.

İki belediyenin projeyi örnek alarak çalışmalara başladığını belirten Tatar, Lapta Belediyesi’nin Karşıyaka bölgesinde, Gönyeli-Alayköy Belediyesi’nin ise bir sokakta bu çalışmaları başlattığını, Gazimağusa Belediyesi’nin de bir çalışma planladığını söyledi. Orçan, “Bunlar umut verici gelişmeler. Bunun hızla yayılmasını temenni ediyorum.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

EZ-KOOP, Londra’da Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nde kültürel ve sanayi ihraç ürünleriyle yerini aldı

Published

on

By

Esnaf, Zanaatkâr ve Üreticiler Pazarlama Kooperatifi (EZKOOP) ile Büyükkonuk Zeytin Üreticileri Tarım Kooperatifi (Zeytin-Koop), Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’nın (KTEZO) desteği ve katılımıyla Londra’da sekizincisi düzenlenen Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nde yer aldı.

KTEZO’dan yapılan açıklamaya göre, ambalajlı halde ve uluslararası standardı sağlanmış zeytin ve harup ürünlerini tanıtım ve tadımının yapıldığı festivalde, stantlarının ilgiyle karşılandığı kaydedildi.

İngiltere’de gıda dağıtımı yapan tedarikçilerin de ilgisini çektiği stanttaki ürünler için yeni sezonda başlamak üzere bağlantılar kurulduğunun belirtildiği açıklamada, EZKOOP’un birkaç yıl öncesine kadar İngiltere’ye girişte gümrük vergisini ödeyerek “zeytinyağı, çakıstes” gibi ürünlerin ihracatını gerçekleştirdiği ve bu ürünlerin raflarda yer almasını sağladığı kaydedildi.

– Aytaç

EZ-KOOP Genel Sekreteri Ersun Aytaç, işlenmiş gıda ürünlerinde İngiltere’de gümrük girişinde ortalama yüzde 16 olan gümrük vergisinin bir şekilde karşılanması gerektiğini söyledi.

“Pekmez, harup unu, harup yemişi, zeytinyağı, çakıstes ve hatta yerli tohum buğday unu” gibi kültürel sanayi ürünlerinin rahatlıkla ihraç edilebileceğini belirten Aytaç, Kıbrıslı Türklerin ve Rumların yoğunlukla yaşadığı İngiltere’de Kıbrıs ürünlerine aşina büyük topluluk olduğunu ifade etti.

Aytaç, 1994 ABAD kararlarının sonucu olarak uygulanan gümrük vergilerinin karşılanması halinde Kıbrıs Türk üreticisinin doğrudan satış yapabileceği ve önünün açılabileceğini vurguladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Boğaz-Ağırdağ kavşağında yol çizgileri boyanacak

Published

on

By

Karayolları Dairesi, bu geceden itibaren Boğaz-Ağırdağ kavşağında yol çizgilerinin boyanacağını duyurarak, söz konusu güzergahı kullanacak sürücüleri dikkatli olması için uyardı.

Daireden yapılan yazılı açıklamaya göre, sinyalizasyon çalışmaları kapsamında bu gece saat 22.00’den itibaren Boğaz-Ağırdağ Kavşağı’nda yol çizgilerini boyama çalışması başlatılacak ve ikinci bir duyuruya kadar devam edecek.

Karayolları Dairesi’nin açıklamasında sürücülerin can ve mal güvenliği açısından dikkatli ve yavaş seyretmeleri, trafik işaret ve işaretçilerine uyması istendi.

Devamını Oku

Trending

Reklam