Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Rusya ve Belarus, NATO ile gerginliğin gölgesinde batı sınırlarında Zapad-2021 tatbikatı yapacak

Rusya ve Belarus, NATO ile gerginliğin en üst düzeye çıktığı dönemde batı sınırlarında “Zapad-2021” ortak askeri tatbikatını düzenleyecek.

Published

on

Rusya Savunma Bakanlığı kaynaklarına göre, Rusya ve Belarus ortak askeri tatbik atı 10-16 Eylül’de her iki ülkenin poligonlarında gerçekleştirilecek.

Tatbikat boyunca tüm poligonlarda Rusya ve Belarus ordusundan 200 bine yakın asker ve personel görev yapacak. 80 uçak ve helikopter ile 290 tank, 240 top, çoklu roket fırlatma sistemi dahil 760 askeri araç ve 15 savaş gemisi tatbikatta yer alacak.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) askeri tatbikatları izleme çerçevesini oluşturan Viyana Belgesi uyarınca, 13 binden fazla askerle yapılan tatbikatların denetlenmesi ve incelenmesi gerekiyor.

Rusya Savunma Bakanlığına göre, her bölgede yapılan tatbikatlarda Viyana Belgesi’ne uygun olarak, askeri birliklerin azami personel sayısı 12 bin 800’ü geçmeyecek.

Tatbikatın 2. aşamasına Ermenistan, Kazakistan, Tacikistan, Hindistan, Kırgızistan, Moğolistan, Sırbistan ve Sri Lanka askeri birlikleri de davetli. Tatbikata Çin, Vietnam, Myanmar, Pakistan ve Özbekistan’dan askeri gözlemciler katılacak.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, kendi ülkelerinde tatbikatı yerinde izleyecek.

Tatbikat, Rusya-Belarus Birlik Devleti’nin güvenliğine yönelik

Şubatta hazırlıkları başlayan tatbi kat Rusya ve Belarus ordusu askerleri ve komuta organlarının Rusya-Belarus Birlik Devleti’nin askeri güvenliğini ortaklaşa sağlama görevleri, birliklerin iş birliği ve askeri eylemler esnasında saha eğitimini içeriyor.

Tatbikatın sonunda Birlik Devleti’nin toprak bütünlüğünü koruma ve saldırganlığı püskürtme konularında ortak eylem seçenekleri belirlenecek.

Poligonlar Avrupa sınırı yakınında

İki aşama halinde yapılacak tatbikatlar Rusya’da 9, Belarus’ta 5 poligonda gerçekleştirilecek. Belarus’taki tatbikatlar Avrupa sınırında bulunan Brest şehri yakınlarında, Rusya topraklarında Kaliningrad dahil Batı Askeri bölgesindeki poligonlarda yapılacak.

Ayrıca tatbikatlar Baltık Denizi ve Finlandiya Körfezi’nde de gerçekleştirilecek.

Belarus’taki tatbikatlar 230. Obuz-Lesnovskiy poligonu, 174. Hava Kuvvetleri eğitim poligonu, Hava Savunma Birliği Domanovskiy poligonu, 210. Rujanskiy poligonu ve Brest poligonunda yapılacak.

Rusya’da ise tatbikatlar, Nijegorod bölgesinde Mulino poligonu, Leningrad bölgesinde Kirillovskiy poligonu, Pskov bölgesinde Strugi Krasnie poligonu, Voronej bölgesinde Pogonovo poligonu, Kaliningrad bölgesinde Hmelevka, Pravdinskiy, Dobrov olskiy poligonları, Smolensk bölgesinde Dorogobuj poligonu ve Saratov bölgesinde Volskiy poligonunda olacak.

Rusya Savunma Bakanlığı yetkilileri, tatbikatın her ne kadar batı bölgesinde yapılacak olsa da sınırlardan uzak mesafede olacağına dikkati çekiyor.

Rusya ve Belarus topraklarında gerçekleşecek Zapad-2021 tatbikatının benzeri en son 4 yıl önce Zapad-2017 ismiyle yapılmıştı. Rusya Savunma Bakanlığı, Eylül 2017’deki tatbikata Belarus’tan yaklaşık 7 bin 200, Rusya’dan ise 5 bin 500 olmak üzere toplam 12 bin 700 asker katıldığını, tatbikatta 70 savaş uçağı, 250 tank, 200 topçu si stemleri ve havan topları dahil 680 askeri aracın kullanıldığını duyurmuştu.

NATO, Rusya’nın rakamlarına inanmıyor

Tatbikat sonrasında NATO, doğu sınırlarında gerçekleştirilen söz konusu tatbikata tepki göstermiş, Zapad-2017 askeri tatbikatının bildirilen resmi rakamdan daha fazla askerle gerçekleştirildiğini iddia etmişti. NATO müttefikleri aslında tatbikatta yer alan asker sayısının 100 bin civarında olduğunu ileri sürmüştü.

Rusya’nın 2009 ve 2013’teki Zapad tatbikatlarına resmi olarak açıklanandan daha fazla askerin katıldığı iddiasında bulunan NATO, Zapad-2013’te Rus ye tkililerin 12 bin askerin katıldığı açıklamasına karşın 75 bin askerin bulunduğunu öne sürmüştü.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya’nın tatbikat sırasında yeterince şeffaf davranmamasını eleştirmiş, NATO’nun yeni Soğuk Savaş istemediğini kaydetmişti.

NATO’dan Rusya ve Belarus’un ortaklaşa yapacağı Zapad-2021 tatbikatı ile ilgili olarak da benzer açıklama yapıldı. NATO Sözcüsü Oana Lungescu 3 Eylül’de yaptığı açıklamada, her iki ülkeyi uluslararası yükümlülüklere uygun şeffaf ve öngörülebilir şekilde hareket etmeye çağırmıştı.

Rusya tarihinin en büyük tatbikatı 2018’de yapıldı

Rusya 2018, 2019, 2020’de merkez, güney ve doğu askeri bölgelerinde benzer büyüklüklerde askeri tatbikatlar düzenledi.

Rus ordusu Sovyet döneminden bu yana tarihinin en büyük tatbikatını Sibirya bölgesinde ve ülkenin doğusunda Vostok-2018 ismiyle yaptı.

Eylül 2018’de yapılan tatbikata 297 bin asker, 1000’den fazla uçak, helikopter ve insansız hava aracı ile yaklaşık 36 bin tank ve diğer zırhlı askeri araçların yanı sıra 80 gemi görev yaptı.

Sovyetler Birliği döneminde gerçekleştirilen en büyük tatbikat Zapad-81, o dönem 100 binden fazla askerin katılımıyla yapılmıştı.

4-12 Eylül 1981’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) askeri birlikleri ve filolarıyla Ukrayna, Belarus, Baltık ülkeleri ve Baltık Denizi’nde düzenlenen tatbikat, Sovyet tarihinin en büyük operasyonel ve stratejik askeri tatbikatlarından biri olarak biliniyor.

Söz konusu tatbikatta, Sovyet ordusunda ilk defa otomatik kontrol sistemleri ve güdümlü füzeler denenmişti.

Rusya’nın NATO ile gerginliği

Son yıllarda Rusya ve NATO arasındaki gerginlik her iki tarafın birbirini suçlaması ile en üst düzeye çıktı.

Rusya, Baltık Denizi ve Batı sınırlar ında NATO’nun askeri hareketliliğini arttırdığını savunurken, NATO da Rusya’yı güney sınırlarında, Ukrayna’nın doğusuna yönelik askeri yığınak yapmakla suçluyor.

Ukrayna’nın NATO’ya üye olma isteğinin Rusya ile ittifak arasında gerginliği üst seviyeye çıkardığı bir dönemde, Karadeniz üzerinde gerek NATO gerekse Rus ordusunun askeri hareketliliğini artırdığı gözlemleniyor.

Rusya’nın Belarus ile böyle bir dönemde geniş kapsamlı askeri tatbikat düzenlemesi dikkati çekiyor.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Baf’ta 15 yaşındaki erkek çocuk ölü bulundu

Published

on

By

Baf’ta bugün 15 yaşındaki bir erkek çocuğu ölü bulundu. 

Ceset, Baf’a bağlı Holetria köyünde mezarlık ile köy merkezi arasındaki bölgede tespit edildi.

Cesedin yakınında bir motosikletle, terk edilmiş van araç saptandı.

Rum basınında yer alan haberlere göre, olay yerinde iki aracın bulunması, bir trafik kazası olasılığını güçlendiriyor. Polis, suç ihtimali de dahil tüm olasılıkları araştırıyor 

Ölen çocuğun yerel bir sakin olduğu tespit edildi. 

Devamını Oku

Dünya

DAÜ-SEN Başkanı’ndan Başbakan Üstel’e mektup…

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) Başkanı Ercan Hoşkara, Başbakan Ünal Üstel’e hitaben mektup yayınlayarak 4 Nisan 2024’te hükümet, DAÜ yönetimi ve sendikalar arasında imzalanan 4 yıllık protokolün eksiksiz uygulanması için sürece müdahale etmesini istedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin protokole uymadığını farklı ortamlarda dile getirdiğini belirten Hoşkara “DAÜ-SEN olarak Sayın Eğitim Bakanını haklı bulmakla beraber protokolün yürütülmesinden sorumlu olan İstişare ve Eşgüdüm Komisyonunun Başkanı olan Eğitim Bakanının da bu tablodan sorumlu olduğunu belirtmek gerekiyor. Hükümetinizin, DAÜ yönetimindeki en üst karar organı olan Vakıf Yöneticiler Kurulu’nu göreve getiren noktada olduğunu da hatırlatmak isteriz. Hükümetinizin ve Eğitim Bakanının, ayrıca yüksek öğretim alanında uygulanması gereken Stratejik Planı uygulamadığını da gözlemlemekteyiz” dedi.

DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara, protokol gereği İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu Başkanı Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun 28 Mayıs’ta toplantı düzenlediğini belirtti. Hoşkara, sendikanın toplantıda mevzuata açıkça aykırı karar ve uygulamaları, yasalara ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği önerilerini, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarını ve protokolün yürütülmesiyle ilgili diğer konuları gündeme getirdiğini söyledi.

-“Üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilerin burs oranlarının yüzde 70-80’e çıkarılması üniversitenin intiharı olacak”

Hoşkara, daha önce üniversite kamuoyunda ve yetkili kurullarda paylaştıkları görüşleri toplantıda da dile getirdiklerini ifade ederek, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarının yüzde 70-80 aralığına çıkarılmasının üniversitenin mali açıdan intiharı olacağını vurguladıklarını kaydetti. Hoşkara, DAÜ Rektörlüğü ve Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun aldığı bu kararla KKTC vatandaşlarının tarihte ilk kez yabancı öğrencilerden daha fazla harç ödemek durumunda kalacağını belirttiklerini aktardı. Ayrıca mevzuata açıkça aykırı kararlar ile tüzük değişikliklerinin DAÜ’de kaosa yol açacağı uyarısında bulunduklarını ifade etti.

Hoşkara, İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu toplantısının ardından 29 Mayıs’ta Başbakanlık’ta Eğitim Bakanı ve Başbakanlık Müsteşarı’nın da katıldığı görüşmede, sorunları Başbakan Ünal Üstel ile paylaştıklarını ve diyalogla, uzlaşı içinde mevzuata uygun çözümler bulma konusunda anlaştıklarını söyledi. Ancak aradan bir buçuk ay geçmesine rağmen yaptıkları tüm makul önerilerin sonuç vermediğini belirten Hoşkara, Başbakan başkanlığında yapılması beklenen toplantının da gerçekleşmediğini kaydetti.

DAÜ’de protokol gereği giderlerin azaltılmasına yönelik tedbirlerin yüzde 90’ının hayata geçirildiğini ifade eden Hoşkara, geriye kalan yüzde 10’luk kısmın ise DAÜ yönetiminden kaynaklanan nedenlerle tamamlanamadığını dile getirdi. Hoşkara, çalışanların maaşlarından fedakarlık yaptığını, yeni istihdam yapılmadığını, iş yükünün arttığını ve devlet mali katkısının yükseldiğini belirterek, tüm bu fedakarlıklara rağmen öğrenci gelirlerinin oransal azalışının devam etmesi riski bulunduğunu söyledi. Hoşkara, ayrıca mevzuat ihlallerinin kurumda kaos yarattığını ifade etti.

-“Tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrenciler yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldi”

Hoşkara, tüm itirazlara rağmen Eğitim ve Maliye Bakanlarının desteği ile DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayıyla DAÜ Rektörlüğü’nün, üçüncü ülkelerden gelen öğrencilere uygulanan yüzde 50 burs oranını yeni yabancı öğrenciler için yüzde 80’e çıkardığını kaydetti. Bu uygulama sonucunda eski kayıtlı yabancı öğrencilerin yeni kayıtlılardan daha fazla harç öder duruma geldiğini belirten Hoşkara, tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrencilerin yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldiğini söyledi. Çift uyruklu öğrencilerin KKTC vatandaşı olarak değil, yabancı öğrenci statüsünde kayıt yaptırmayı tercih etmeye başladığını aktaran Hoşkara, DAÜ yönetiminin ucuz harçlarla yabancı öğrenci getirme kervanına katıldığını ifade etti.

-“Karar devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar”

Hoşkara, bu kararın devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar olduğunu belirterek, yıllardır dengesi oturmuş harç politikasının tamamen bozulduğunu söyledi. KKTC vatandaşlarının eskiden en az harcı verirken şimdi en çok harç ödeyen kesim haline geldiğini kaydeden Hoşkara, yeni kayıtlı yabancı öğrencilerin de eski kayıtlılardan daha az harç öder hale geldiğini, bunun öğrenciler arasında huzursuzluk yarattığını vurguladı.

Hoşkara, bir taraftan yeni harç politikasıyla öğrencilerin huzursuz edildiğini, diğer taraftan mevzuata aykırı kararlar ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği girişimleriyle çalışanların da huzursuz edildiğini belirtti. Üniversitenin gereksiz hukuki tartışmalar ve mahkeme süreçlerine sürüklendiğini söyleyen Hoşkara, sendikanın sorunları çözmek için yaptığı tüm önerilerin sonuçsuz kaldığını ifade etti.

Hoşkara, DAÜ’de protokolle sağlanmaya çalışılan istikrar ve sürdürülebilirlik ortamının, yanlış ve hatalı yönetim kararları nedeniyle bilinçli veya bilinçsiz şekilde bozulduğunu söyledi. Üniversitede yeni bir kaosa neden olacak yönetimsel kararların alındığı bir sürecin yaşandığını ifade eden Hoşkara, bu mektubun daha önce Başbakan’a ilettikleri uyarıları kamuoyu huzurunda tekrarlamak amacıyla yazıldığını belirtti.

Hoşkara, daha fazla geç olmadan sürece müdahale edilmesi gerektiğini vurgulayarak, aksi takdirde DAÜ için yapılan tüm fedakarlıkların sonuç vermeyeceğinden endişe ettiklerini kaydetti.

Devamını Oku

Dünya

Srebrenitsa Soykırımı’nın 7 kurbanı bugün toprağa verilecek

Published

on

By

Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’da 1995’te Sırplar tarafından yapılan soykırımda öldürülen ve kimlikleri tespit edilen soykırım kurbanlarından 7’si daha bugün düzenlenecek cenaze töreninin ardından toprağa verilecek.

Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen soykırımda öldürülen ve kimlik tespiti yapılan 7 kurban için cenaze namazı kılınacak.

Cenaze namazı öncesinde Srebrenitsa Anıt Merkezi’nde soykırımın 30. yılı dolayısıyla anma programı düzenlenecek.

Anma törenine katılacak TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Srebrenitsa Anıt Merkezinin ortaklaşa gerçekleştirdiği proje kapsamında hayata geçirilen Srebrenitsa Soykırım Kurbanlarını Anma Müzesi açılışını da yapacak.

– Anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek

Srebrenitsa Soykırımı’nın 30’uncu yılında, kimlik tespiti yapılan ve ailesinin onay verdiği 7 soykırım kurbanı daha Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedilecek.

Potoçari Anıt Mezarlığı’nda 11 Temmuz’daki anma törenlerinde defnedilecek 7 kurbandan en gençleri, öldürüldüklerinde 19 yaşında olan Senajid Avdic ve Hariz Mujic. Bu yıl defnedilecek tek kadın ve en yaşlı kurban olan Fata Bektic ise öldürüldüğünde 67 yaşındaydı.

Bu yıl toprağa verilecek 7 kişinin isimleri şöyle sıralandı:

“Senajid Avdic, Hariz Mujic, Fata Bektic, Hasib Omerovic, Sejdalija Alic, Rifet Gabeljic, Amir Mujcic.”

Bu yılki törenin ardından anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek.

– Srebrenitsa’da ne oldu?

Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi.

Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar toplu mezarlara gömüldü.

Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam