Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Türki̇ye’ni̇n garantörlüğü ile Türk askeri̇nden vazgeçilemez”

  Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İzmir’deki temasları çerçevesinde , 47 yıl önce Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan Kıbrıs gazileriyle bir araya geldi. Bu anlamlı etkinlikte Kıbrıs gazileriyle  bir araya gelmenin mutluluğu ve onuru içerisinde olduğunu beli

Published

on


“Türki̇ye’ni̇n garantörlüğü ile Türk askeri̇nden vazgeçilemez”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İzmir’deki temasları çerçevesinde , 47 yıl önce Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan Kıbrıs gazileriyle bir araya geldi.

Bu anlamlı etkinlikte Kıbrıs gazileriyle  bir araya gelmenin mutluluğu ve onuru içerisinde olduğunu belirten  Cumhurbaşkanı Tatar sözlerine şöyle devam etti;

“47 yıl önce 20 Temmuz sabahında, sizin de göstermiş olduğunuz kahramanlıkla Kıbrıs’ta yeni bir dönemin başlarken,  Kıbrıs Türk halkının barışa, egemenliğe ve özgürlüğe kavuştuğu o günden sonra Kıbrıs’ta dengeler değişmiştir. Artık Kıbrıs’ta iki devlet vardır. Kıbrıs Türk halkı, kendi geleceğini tayin etme hakkı ile devletine sahip çıkmış ve bu devlet o günden bugüne kökleşmiştir. Bundan sonra daha da güçlenmeye devam edecektir. 47 yıl öncesinden bugünlere gelene kadar çok önemli gelişmeler olmuştur. Doğu Akdeniz’de Mavi Vatan’da Türkiye Cumhuriyeti ile iş birliği içinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de söz hakkını kullanarak ulusal meselelere katkı koymaktadır.”

 

Mavi Vatan’da, Doğu Akdeniz’de kendi egemenlik haklarımız ile  kıta sahanlığındaki haklarımızın ve diğer kazanılmış haklarımızın önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar,  Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Kıbrıs hakkında söylediği, “Kıbrıs’a dikkat ediniz. Kıbrıs düşman elinde olursa  Türkiye’nin ikmal yolları kapanır” sözünü hatırlattı.

 

Rum-Yunan ikilisinin oynadığı oyunların asla kabul edilemez olduğunu; oynanan oyunlardan birinin Türk gemilerinin  Çanakkale’den ve diğer önemli bölgelerden Doğu Akdeniz’in sularına çıkışını engellemek adına yapıldığını, hala daha bunun için çabaladıklarını ve bu oyuna gelmeyeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar şöyle devam etti;

 “1974’te biz büyük bir zafer kazandık. 1960’lardan beri verilen mücadelede Kıbrıs Türk halkı büyük bir destan yazmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle ve sizlerin Kıbrıs’ta büyük bir kahramanlık sergileyerek Kıbrıslı Türklerin geleceği için savaştınız ve Doğu Akdeniz’de Türk-Yunan dengesi tekrar kuruldu. Kıbrıs ,Yunan adası olsaydı, Doğu Akdeniz de elimizden giderdi.  Yıllardan beridir federasyon temeline dayalı görüşmelerde oynana oyun, adanın tek egemenlik adı altında Rumların hakimiyetine geçmesine yönelik bir tezgahtır.  Kıbrıs Türk halkı Türkiye’nin garantörlüğüne ve Türkiye’nin askeri varlığına önem vermektedir. Biz Kıbrıslı Türkler olarak hiçbir zaman Türkiye’nin garantörlüğünden ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adadaki varlığından vazgeçmeyeceğiz.

Bu duygularla sizlere seslenirken, minnet ve şükranlarımı sunuyorum. 20 Temmuz 1974 çok önemli bir tarihtir.  20 Temmuz Barış Harekatı  ve sonrasında  oluşan iki devlet vardır. Kıbrıs’ta iki ayrı halk vardır; Kıbrıs Türk halkı kuzeyde, Kıbrıs Rum halkı güneyde yaşamaktadır. Ortaklık cumhuriyeti denilen, Avrupa içinde Kıbrıs Federal Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Kıbrıs’ın tamamının Avrupa Birliği’ne alınması meselesi vardır. Sonrasında Türkiye Cumhuriyeti’ne; ‘Sen Avrupa Birliği’nde değilsin, yavaş yavaş Kıbrıs Adası’ndan da çekileceksin’ diyen bir zihniyet vardır. Bütün bunlar çeşitli müzakerelerde, tutanaklarda ve belgelerde vardır. Onun için ben Başbakanlık yaptığım dönemde de belirttim; kesinlikle bu oyunun tehlikeleri ortaya çıkmıştır. Bu büyük bir oyundur.”

Türkiye’nin üye olmadığı bir Avrupa Birliği’ne  Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üye olarak alınmasının  yanlış bir tavır olduğunu ve Annan Planı referandumunda  Kıbrıslı Türklerin evet; Rumların hayır demesine rağmen Kıbrıs Rum tarafının Avrupa Birliği’ne alınmasının büyük bir hukuksuzluk olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıslı Türklerin kendi varlıklarıyla kendi güvenlikleri için her zaman Türkiye ile birlikte hareket etmesi gerektiğini ve uluslararası anlaşmaların ve Kıbrıs Kuruluş Anlaşması, Lozan, Garanti ve İttifak anlaşmalarının bunu emrettiğini dile getirdi.

Rum-Yunan ikilisinin bütün  bu anlaşmalara rağmen, Türkiye’yi Kıbrıs’tan uzaklaştırıp,  Kıbrıs Türk halkının  yok edilmesiyle  bütün adaya sahip olabilmek için  geçmişten bu yana  ENOSİS için yaptıkları oyunları sürdürmeye devam ettiklerini belirtti.

 

Güçlü bir Türkiye’nin ve Kıbrıslı Türklerin asla bu oyuna gelmediğini ve gelmeyeceğini; Kıbrıslı Türkler olarak geçmişte yaşadığımız acıların, çektiğimiz zorlukların bilincinde ve kahraman bir milletin evlatları olduğumuzu, kahraman bir milletin de uzantısı olarak milli duyguları ve milli çıkarları, Türkiye Cumhuriyeti ile olan iş birliğimizi son derece önemsediğimizden dolayı artık adada yeni siyasetin yeni bir anlayışın geliştiğini ve  eşit egemen  yana yana yaşayan iki ayrı  devletten ibaret olduğunu  söyleyen Cumhurbaşkanı  Tatar şunları ifade etti;  

“Hiçbir güç, Kıbrıs Türk halkını ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni Türkiye Cumhuriyeti’nden kopartamaz, kopartamayacaktır. Çünkü biz çok bedeller ödedik, çok şehit verdik. Hiçbir zaman tarihimizi unutmamalıyız. 1571’de atalarımız seksen bin şehit vererek Kıbrıs’ı fethetti. O zamanlarda da Kıbrıs’ta yaşayan Rum da yoktu. Biz Kıbrıs’ı Venediklilerden aldık. Bizim atalarımız 1878’e kadar, İngiltere’nin bize hazırladığı oyuna kadar 300 yıldan fazla Kıbrıs’ı yönetti. İngiliz döneminde Rumların da adada çoğaldığını gördük. Türklerin mülklerini bedavaya ellerinden aldılar. Tarih sayfaları bunu yazıyor. Merhum Başbakan Adnan Menderes,  Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve liderlerimiz muazzam bir gayretiyle, Türk ve Rumların eşit ortaklığında Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. Garantör ülkeden biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Yunanistan ve İngiltere’dir.  Garanti Anlaşmaları ile Doğu Akdeniz’de Türkiye ve Yunanistan dengesi de sağlanmıştır. Sonraki süreçte bu anlaşmalara itibar etmeyen, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak için çabalayan Makarios ve Grivas’ın daha sonra Kıbrıslı Türklere yaptıkları katliamlar vardır. Kıbrıs Türk halkı bunlara direnmiş, geçit vermemiş ve 1974’te siz kahraman gazilerimizin adaya ayak basmasıyla Kıbrıslı Türkler bağımsızlığına ve özgürlüğüne kavuşmuştur.”

 

“KIBRIS BİZİM MÜŞTEREK DAVAMIZDIR”

 

Gazilerin büyük bir kahramanlık örneği göstererek Kıbrıs’ta destan yazdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, 1974’ten bu yana Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin giderek kökleşmekte ve güçlenmekte olduğunu; Doğu Akdeniz’in mavi sularında çıkarları açısından önemli olduğunu ve bundan sonra farklı bir siyaset izlemenin söz konusu olamayacağını dile getirdi. Siyasetimizi ve yeni anlayışımızı Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte kurguladığımızı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde ve talimatlarıyla dışişleri bakanı ve diğer ilgili bakanların, Türkiye’nin çeşitli kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütlerinin de bu politikayı benimsediğini, bu konuda güçlü bir destek verdiklerini söyledi.

 

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İzmir’den şu mesajı verdi:

“Biz kahraman milletin kahraman evlatları olarak şu anda ulusal siyaseti devam ettirmeye çalışıyoruz. Bu yeni siyaset güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti, Ege adalarında ulusal haklarımızın sonuna kadar korunması ve Doğu Akdeniz’de de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni güçlendirmek suretiyle Libya’ya kadar giden büyük bölgede Türkiye’nin söz hakkının olabilmesi, Kıbrıs Türk halkı adına, güçlü Türkiye’nin daha da güçlenmesi noktasındaki mücadelesine bizim de bu şekilde katkı koymamız, bizim için vatan borcu ve size olan bir vefa örneğidir. Kıbrıs Türkü hiçbir zaman yalnız bırakılmadı. Türkiye Cumhuriyeti kendi evlatlarını adaya göndererek şehit etmek pahasına Kıbrıs Türk halkını, canı pahasına korumuş ve her türlü fedakarlığı yapmıştır. Kıbrıs bizim müşterek davamızdır. Türkiye’yi her ziyaret ettiğimde bu desteği hissediyorum. Aramızdaki gönül bağı sonsuza dek sürecektir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor ve gazilerimize saygılarımı sunuyorum.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.

Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.

Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.

“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”

Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”

“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.

Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”

“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”

Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…

“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”

Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.

“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”

Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”

Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.

“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”

Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.

“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”

Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.

“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”

Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.

“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”

Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”

“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”

KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.

“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.

“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.

“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.

“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.

Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.

“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam