Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Ekonomi

Filyos Limanı ile boğazların trafik yükü azalacak

ZBEÜ Filyos Çalıştayı Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Çeştepe, Karadeniz havzasındaki ülkelerin intermodal ağla Türkiye bağlantısını sağlayacak olan Filyos Limanı’nın, boğazların trafik yükünün de hafifletilmesine katkı sağlayacağını söyledi.

Published

on

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) Filyos Çalıştayı Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hamza Çeştepe, Karadeniz havzasındaki ülkelerin intermodal ağla Türkiye bağlantısını sağlayacak olan Filyos Limanı’nın, boğazların trafik yükünün de hafifletilmesine katkı sağlayacağını söyledi.

Üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı da olan Çeştepe yaptığı açıklamada, Filyos Vadisi’nin ülkenin uzun yıllardır planladığı ve son dönemlerde hayata geçirdiği çok önemli bir kalkınma projesi olduğunu bildirdi.

Türkiye’nin en büyük 3 limanından biri

Projenin temel bileşenlerinin başında gelen Filyos Limanı’nın yıllık 25 milyon ton yük elleçleme kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük 3 limanından biri konumunda bulunduğunu dile getiren Çeştepe, limanın, sahip olduğu birtakım avantajlarla bölgedeki limanlardan farklılık arz ettiğini ve ön plana çıktığını kaydetti.

Filyos Limanı’nın sadece yörede ve yakın çevrede bulunan sanayicilerin ihtiyaçları için planlanmadığnı dile getiren Çeştepe, “Ülkemizin ekonomik ve ticari hedeflerine uygun olarak kuzey-güney koridorunun en önemli bileşeni olarak düşünülmüştür.” dedi.

“Yıllık 1,5 milyon konteyner elleçleme kapasitesine sahip”

Çeştepe, 1,5 milyon ton yıllık konteyner elleçleme kapasitesine sahip olan limanın, aynı anda farklı boyutlarda 13 geminin yük elleçlemesinin yapılabileceği şekilde modellendiğini aktardı.

Filyos bölgesi, yolcu ve yüklerin ulaştırma modlarını değiştireceği bir nokta olacağı için yapılacak yeni yatırımlarla limanın akıllı ulaşım sistemlerini daha aktif şekilde kullanmasının da mümkün olacağına dikkati çeken Çeştepe, şöyle devam etti:

“Başta doğal gaz olmak üzere çeşitli doğal kaynaklara ve ekonomik potansiyele sahip Karadeniz havzasında yer alan yüklerin kuzey-güney yönlü taşınımının Ukrayna-Türkiye arasında olacağı, bu amaçla da Filyos Vadisi bölgesinin tercih edildiği görülmektedir. Karadeniz havzası ülkelerinden ve özellikle Avrupa Birliği’nden sonra Türkiye’nin en önemli ticaret partnerlerinden olan Rusya’dan gelen malların Filyos Limanı aracılığıyla ülkemize gelmesi ve buradan da Mersin Limanı bağlantısıyla Akdeniz’e ulaştırılması mümkün olacak.”

“Filyos Limanı diğer limanlardan üstünlüklere sahip”

Deniz yoluyla kara, hava ve demir yolu ulaşım ağı avantajına sahip olan Filyos Limanı’nın, bu şekilde Karadeniz havzasında yer alan ülkelerin intermodal ağla Türkiye bağlantısını sağlayarak boğazların trafik yükünün hafifletilmesine de katkı sağlayacağını dile getiren Çeştepe, Filyos Limanı’nın Karadeniz bölgesindeki diğer limanlardan, özellikle Trabzon ve Samsun limanlarıyla karşılaştırıldığında, önemli üstünlüklere sahip olduğunun görüldüğünü söyledi.

Çeşpete, şunları kaydetti:

“Samsun Limanı’nın yıllık elleçleme (yük) kapasitesi 11,5 milyon tonken, Filyos Limanı’nın 25 milyon tondur. Demir yolu ağı bulunmayan ve hinterlandı dar olan Trabzon Limanı’na karşılık, Filyos Limanı’nın geniş bir hinterlandı bulunmaktadır ve demir yolu bağlantısıyla hava yolu ve kara yolu bağlantısı da oldukça elverişli durumdadır. 3 bin metre rıhtım uzunluğuyla Filyos Limanı adı geçen limanlara bu açıdan da üstünlük sağlamaktadır. Filyos Limanı’nın yük kapasitesi, ayrıca, Zonguldak’ta yer alan diğer iki liman olan Erdemir Limanı ve Eren Enerji Limanı’nın kapasitesinden de fazladır.”

“Orta Anadolu ihracatının büyük kısmı buradan yapılıyor”

Filyos Limanı’nın Ankara ve İç Anadolu Bölgesi’ne en yakın liman olduğuna işaret eden Çeştepe, ulaşım imkanlarının uygunluğu ve çeşitliliği avantajıyla Orta Anadolu’nun ihracatının büyük bir kısmının Filyos Limanı’ndan yapılabildiğini kaydetti.

Bölgede yer alan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin en eski ve en önemli entegre sanayi tesislerinden biri olan KARDEMİR’in, yıllardır liman operasyonlarını Zonguldak sınırları içinde yer alan özel bir şirketin kendisine ayırdığı kapasite doğrultusunda gerçekleştirdiğini vurgulayan Çeştepe, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Filyos Limanı, daha önce işletilmesine de talip olan KARDEMİR’i Karadeniz’e rahat ve ucuz maliyetle açan ve ürettiği ürünlerin Karadeniz havzası ülkelerine avantajlı bir şekilde ulaştırılmasını sağlayan bir kapı olacaktır.”

Çeştepe, Karadeniz’de Tuna 1 lokasyonu olarak ifade edilen ve Zonguldak’a yaklaşık 150 kilometre mesafedeki bölgede 405 milyar metreküp doğal gaz rezervi bulunduğunu da hatırlatarak, şu değerlendirmede bulundu:

“Ülkemizin yıllık doğal gaz ihtiyacının yüzde 30’unu karşılama potansiyeline sahip olan bu kaynağın karaya çıkartılması ve taşınması Filyos Vadisi Projesi’ni, dolayısıyla Filyos Limanı’nı ayrıca önemli kılmaktadır. Bölgede doğal gazın çıkarılması ve işlenmesi yanında, kurulması muhtemel yan sektörlerin katma değeri yüksek yüzlerce kimyasal ve petrokimya ürünü ticarileştirme potansiyeli de ortaya çıkmıştır. Bu ürünlerin yurt dışına ihracatında da yine Filyos Limanı’nın önemli bir rol üstleneceği değerlendirilebilir.”

“Karadeniz havzası ülkelerine ihraç gerçekleşebilecek”

Çeştepe, Filyos Limanı’nın ürün üreten bir liman arka sahasına sahip olmasının önemli bir avantaj olduğunun altını çizerek, Filyos Vadisi Projesi içindeki endüstri bölgesi ve serbest bölge içinde kurulması düşünülen yüksek teknolojili ve çevreye duyarlı endüstrilerde üretilecek ürünlerin, liman aracılığıyla düşük taşıma maliyeti avantajıyla Karadeniz havzası ülkelerine ihracının gerçekleşebileceğini belirtti.

Orta ve uzun vadede 3 deniz 3 liman projesi kapsamında ortaya çıkan Filyos Limanı’nın, Mersin ve Çandarlı limanlarıyla bağlantısı tam olarak sağlandığında bölgenin Türkiye’nin önemli lojistik merkezi haline geleceğini aktaran Çeştepe, bu üssün en önemli aktörü konumunda olan Filyos Limanı’nın Türkiye’yi denizcilik alanında bölgesel liderliğe daha hızlı yaklaştıracağını sözlerine ekledi.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

DAÜ’YE DEVLET DESTEĞİ VAR AMA ÖĞRENCİ SAYISI VE GELİRLERİNDE HIZLI  DÜŞÜŞ VAR! 

Published

on

By

KIM TUTAR SENİ KILIÇ!

ÇÖZÜMÜ GEZMEKTE VE RANTA GÖREN REKTÖR  OKULU İFLASA BİLE BİLE MI GÖTÜRÜYOR👈

 

Prof. Dr.  Hasan kılıç’ın politikaları  Doğu Akdeniz Üniversitesi’ni finansal batağa sürüklüyor.  Kötü yönetim ve yapısal sorunlar nedeniyle öğrenciler, öğretim görevlileri ve çalışanlar büyük tedirginlik içerisinde.

DAÜ’nün  birçok sorun nedeni ile ekonomik kriz yaşarken yeni Rektör Hasan Kılıç, üniversitenin geleneksel karar mekanizmalarını çalışamaz hale getirdi. VYK ve Rektör arasıda eşgüdüm olmaması ve karar almada Rektör Hasan Kılıç’ın keyfi davranışları öğretim üyeleri arasında tartışmalara sebep olduğu iddia ediliyor.

REKTÖRÜN SAVURGAN HARCAMALARI GÖZDEN KAÇMIYOR

Rektör Prof.dr. Hasan Kılıç, üniversitenin mevcut sıkıntılarını bildiği halde gezilerdeki kişisel harcamalarına özen göstermemesi dikkatlerden kaçmıyor. Ayrıca üniversitede sadece  bir adet Gambiya’li  öğrenci varken, sırf harcırah almak için yurtdışı seyahate çıkarak DAÜ’yü kendi keyfi için zarara uğrattığı da gelen başka iddialar arasında. Gambiya seyahatinde; neredeyse günlük 200 dolar a yaklaşan harcirah  ve limitsiz harcamalı kredi kartı harcamaları, toplu yemekler, hediyeler, 5 yıldız otel masrafları çalışan maaşları bile zor ödenen DAÜ’de vicdanları sızlattığı iddia ediliyor.

ÜSTEL HÜKÜMETİ, DAÜ’YE MADDİ OLARAK TÜM DESTEKLERİ YAPIYOR.

Hükümet DAÜ’ye büyük önem veriyor. Başbakan Ünal Üstel “DAÜ gözbebeğimiz” diyerek her fırsatta DAÜ’ye destek veriyor. Geçen hafta maaşların ve borçların ödenmesi için, Maliye Bakanlığı tarafından  400 milyon hibe verildi. Bilindiği gibi birkaç ay önce DAÜ’nün devlete olan yaklaşık 1.5 milyar TL. borcu hükümet tarafından üstlenilerek silinmişti.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI NAZIM ÇAVUŞOĞLU MÜDAHELE EDECEK Mİ?

Hükümet DAÜ’nün tüm borçlarını üstlenip bataktan kurtardığı hade;  Rektör Hasan Kılıç’ın kötü yönetimiyle üniversitenin içinden çıkılamaz batağa sürükleneceği ve Kıbrıs Türk Hava Yollarının akıbetine benzer bir felaket yaşanacağı üniversite camiasını ve kamuoyunu tedirgin ediyor.

Rektör Hasan Kılıç’ın kötü yönetimiyle; üniversiteyi zarara uğrattığı iddia edilirken, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun DAÜ içerisinde ki bu keyfi duruma ne vakit müdahale edeceği merakla bekleniyor.

REKTÖR HASAN KILIÇ İRAN GEZİSİNİ NEDEN İPTAL ETTİ

Rektör Hasan Kılıç’ın, basında çıkan olumsuz yorum ve haberlerden sonra İran gezisini iptal etti. İran’da görüşeceği, DAÜ’de mezun olan kişilerle buluşacağı ve bir kişiye özel temsilcilik vereceği haberleri ortaya çıkınca İran gezisini iptal etti. Bu kişilerin kim olduğu bizde saklı. Rektör niye ülke ülke gezer, ya da gezer mi , o konu da ayrı bir -özel  haber- konumuz olacak.

REKTÖRÜN KARDEŞİNE ÖZEL AYRICALIK

DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç okulda yaşanan onca ekonomik kriz varken kardeşi Cemal Kılıç’a; resmi görevlendirme olmadan gayri resmi ultra yetkiler(!) verilmesi basında çıkınca tepkilere neden olmuştu. Bu durum, VYK’nın görevlendirmesi olmadan, VYK Başkanı Özcenk’in atlanarak  görmezden gelinmesi DAÜ’de hayretler içerisinde izleniyor. Ayrıca, Rektör Yardımcılarının yetki alanlarına giren konularda Cemal Kılıç’ın karar sahibi olması ve kararlara müdahele etmesi, geleneklerin etkili olduğu DAÜ yönetiminde ve kamuoyunda rahatsızlığa sebep olduğu iddia ediliyor.

Devamını Oku

Ekonomi

Türkiye tekstilde dünya beşincisi

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Öksüz, tekstilde bir ilke imza atarak ihracatta 10 milyar doları aştıklarını açıkladı.

Published

on

By

5’inci Uluslararası Tekstil Zirvesi, Kahramanmaraş’ta gerçekleştirildi.

Tekstil ihracatında yıllardır 10 milyar dolar sınırında olan Türkiye, bu yılın 10 aylık döneminde 10,5 milyar dolarlık ihracat yaptı.

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, “Dünyada da bir başarı hikayesi yazdık. 6’ncı büyük tedarikçilikten 5’inci büyük tedarikçiliğe ulaştık. Yani dünya liginde 5’inci sıradayız” dedi.

“13 milyar doları zorlayacağız”

Ahmet Öksüz, “Yıl sonunda da inşallah 13 milyar doları zorlayacağız. Zaten hazır giyim sektörüyle birlikte 30 milyar doları geçeceğiz. Ana pazarımızdaki pazar payımız yüzde 14’lerden 17’lere çıkarttık” dedi.

TRT

Devamını Oku

Ekonomi

Baykar’ın insansız savaş uçağına Ukrayna motoru güç verecek

Silahlı insansız hava aracı (SİHA) Bayraktar’ın üreticisi Baykar, Ukrayna ile önemli bir projeye imza attı. Geliştirilmekte olan insansız savaş uçağında Ukrayna menşeli Ivchenko Progress ve Motor Sich’in birlikte ürettiği AI-322F motoru kullanıl

Published

on

By

Türkiye’nin en büyük sanayi kümesi SAHA İstanbul’un İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen SAHA EXPO Savunma ve Havacılık Hibrit Fuarı’nda, Baykar tarafından yürütülen insansız hava aracı projelerinin motor ihtiyacı için 2 önemli gelişme yaşandı.

Ukrayna’ya çok sayıda Bayraktar TB2 silahlı insansız hava aracı (SİHA) ihraç eden Baykar ile Ivchenko Progress arasında Muharip İnsansız Uçak Sistemi’ne (MİUS) yönelik AI-322F Turbofan Motor Tedarik Anlaşması ve AI-25TLT Turbofan Motor Entegrasyon Sözleşmesi imzalandı.

Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, konuşmasında, tarihi bir tören gerçekleştirildiğini söyledi. Bayraktar, iki şirket arasında uzun yıllara dayanan güzel bir iş birliği bulunduğunu ifade etti.

“Sırada insansız savaş uçağı var”

Ukrayna ve Türkiye’nin iki stratejik ortak olduğunu ve birbirini tamamladığını belirten Bayraktar, “Stratejik Akıncı İnsansız Hava Aracımıza Ivchenko Progress’in AI-450 motoru güç veriyordu. Akıncı’yı seri olarak üretiyoruz. Sırada insansız savaş uçağı var. Sözleşme ile insansız savaş uçağımıza da Ivchenko Progress ve Motor Sich’in birlikte ürettiği AI-322F motorunu takacağız. Bu imzanın iki ülke arasındaki stratejik iş birliğini daha da ileri götürmesini, iki ülkeye daha da güç kazandırmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.

“Dünyaya yeni ve daha güçlü bir ürün sunacağımıza eminim”

Ivchenko Progress Genel Müdürü Igor Kravchenko da iki ülke Cumhurbaşkanına verdikleri destek için teşekkür etti.

Bu sözleşme ile Ukrayna ve Türkiye’nin iş birliğinin yeni bir seviyeye ulaştığını vurgulayan Kravchenko, şöyle konuştu:

“Türkiye şu anda dünyadaki en güçlü insansız hava aracı üreticilerinden biridir. Ukrayna motor üretimini baştan sona yapabilen 6 ülkeden bir tanesi. Ortak çalışmamızın iki ülkenin güvenliği ve bağımsızlığına katkının yanında dünyaya yeni ve daha güçlü bir ürün sunacağımıza eminim. Bu ortak çalışmanın sadece savunma değil, iki ülkenin ekonomilerine çok büyük katkıda bulunacağına inanıyorum. Karşılıklı güvenle oluşan bu iş birliğimizin sonuçlarını bugün görüyoruz. Bazı zamanlar sadece telefonla çözdüğümüz sorunlar olmuştur. Bu hızlı çalışmamızın sonuçlarını bugün alıyoruz. Bu insansız silahlı aracın en iyi şekilde, en kuvvetli şekilde çalışacağının garantisini veriyorum. Eminim ki bu son projemiz olmayacak ve daha yeni projelere hep beraber adım atacağız.”

Konuşmaların ardından söz konusu iş birliklerine yönelik imzaları Bayraktar ve Kravchenko attı.

Akıncı için alternatif motor

Baykar ve Motor Sich arasında da Bayraktar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı için MS500 Turboprop Motor Teknik Şartname Anlaşması imzalandı.

Haluk Bayraktar, MS500 motoruyla Akıncı için alternatif oluşturduklarını ve motorun araca entegre edileceğini söyledi. MS500’ün AI-450 gibi teknolojik ileri seviye bir motor olduğunu ifade eden Bayraktar, iki firma arasındaki yakın iş birliğiyle gelecek yıl bu motorun da Akıncı’yı uçuracağını bildirdi.

Motor Sich JSC Pazarlama ve Satış Müdürü Pavlo Kasai de yapılan her anlaşmayla iki ülkenin iş birlikleri yanında güvenlik ve güçlerinin de arttığını söyledi. Kasai, “Her şeyin zamanında olacağını ve motorların zamanında teslim edileceğini ve iyi çalışacaklarını garanti ederim.” dedi.

Bayraktar ve Kasai konuşmaların ardından anlaşmayı imzaladı.

TRT

Devamını Oku

Trending

Reklam