Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Blinken: ABD’nin kalması durumunda ülkenin istikrara kavuşacağına dair bir kanıt yoktu

Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Biden yönetiminin Amerikan askerlerini ve diplomatlarını Afganistan’dan çekme kararını savundu. ABD’nin kalması durumunda ülkenin istikrara kavuşacağına dair hiçbir kanıt olmadığını söyledi.

Published

on

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde düzenlenen Afganistan oturumunda Kongre üyelerinin sorularını yanıtladı.

ABD ile Taliban arasında önceki Başkan Donald Trump döneminde yapılan bir anlaşma olduğunu ve 20 Ocak’ta göreve geldiklerinde önlerinde Afganistan’dan çekilme için 1 Mayıs tarihinin bulunduğunu açıklayan Blinken, ABD Başkanı Joe Biden’ın doğru kararı vererek çekilme yönündeki kararı sürdürdüğünü söyledi.

“Tahliye süreci başarılı”

Blinken, Afganistan’da daha uzun kalmalarının ABD çıkarlarına uygun olmadığını savunurken Kabil’den yapılan tahliye sürecini de “başarılı” bir şekilde gerçekleştirdiklerini ve geride kalan az sayıdaki Amerikalıyı da çıkaracaklarını söyledi.

Tahliyeler için bir son tarihin olmadığını hatırlatan Blinken, yalnızca son birkaç gün içinde 50’den fazla Amerikan vatandaşını daha Afganistan’dan tahliye ettiklerini açıkladı.

“20 yıl yeterli değilse bir yıl daha nasıl fark yaratsın?”

Blinken, ABD’nin kalması durumunda ülkenin istikrara kavuşacağına dair hiçbir kanıt olmadığını ve çöküşünü tahmin etmenin bir yolu olmadığını söyledi.

“Amerika’nın en uzun savaşını sona erdirmenin zamanı geldi. Daha uzun kalmanın Afgan güvenlik güçlerini veya Afgan hükümetini daha dirençli veya kendi kendini idame ettirebilir hale getireceğine dair hiçbir kanıt yok. 20 yıl ve yüz milyarlarca dolar destek, ekipman ve eğitim yeterli değilse, neden bir yıl, beş yıl ya da on yıl bir fark yaratsın?”

Ayrıca en kötümser değerlendirmelerin bile, Kabil’deki hükümet güçlerinin çökeceğini öngörmediğini ifade etti.

Cumhuriyetçilerden tepki: Amerikan tarihinin en kötü dış ilişkiler felaketi 

Paneldeki Cumhuriyetçilerin Teksas Temsilcisi Michael McCaul, “Artık Taliban’ın terör saltanatının merhametine kalmış durumdayız” dedi. Bir başka Cumhuriyetçi, Ohio Temsilcisi Steve Chabot, “Yönetimin Afganistan’dan beceriksizce çekilmesi, Amerikan tarihinin en kötü dış ilişkiler felaketi olabilir” eleştirisinde bulundu.

“Taliban ile yakın temas halindeyiz”

ABD’nin Taliban ile nasıl bir iş birliği içinde olduğuna ilişkin soruya yanıt veren Blinken, “Taliban ile hemen her konuda görüşüyoruz ve yakın temas halindeyiz. Tüm uluslararası toplum da Taliban ile yakın temas halinde” değerlendirmesini yaptı.

Taliban’ın açıkladığı hükümetin kapsayıcılıktan çok uzak olduğunu ve bu noktada uluslararası toplumun beklentilerini karşılamadığını savunan Blinken, hükümetin kadınlara yer vermediğine, Afgan halkının çeşitliliğini yansıtmadığına ve geçmişi sorunlu birçok ismi barındırdığına değindi.

“Herhangi bir hükümetle ilişki kurarken çıkarlarımıza uygun olup olmadığına bakıyoruz ve bu çıkarlarımız çok açıktır. Taliban, bizim ve uluslararası toplumun koymuş olduğu seyahat özgürlüğünün devamı, Afganistan’ın (başka ülkelere) terör saldırıları için kullanılmaması, Afgan halkının temel haklarının korunması ve insani yardımların yerine ulaştırılmasına izin vermesi gibi temel beklentileri karşılamalı. Biz bu temellere göre Taliban öncülüğündeki hükümetle ilişki kurarız.”

Türkiye ve Katar’a teşekkür

Öte yandan Blinken, Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanının yeniden açılması konusunda Türkiye ve Katar’la yakın çalıştıklarını ve şu anda charter uçuşlarına açılan havalimanı dolayısıyla bu iki ülkeye teşekkür ettiklerini vurguladı.

Blinken, Kabil’den tahliyeler sürecinde ABD’ye yardımcı olan tüm ülkelere de ayrı ayrı teşekkür ettiklerini ve bu yolla binlerce Amerikalının yanı sıra ABD’ye destek olan Afganların ve diğer ülke vatandaşlarının ülkeden çıkarılabildiklerini söyledi.

Mezar-ı Şerif’ten uçuşlara Taliban izin vermeli

Blinken ayrıca, Kabil’den yapılan uçuşlara izin veren Taliban’ın Mezar-ı Şerif’ten yapılması planlanan bazı uçuşlara izin vermesini beklediklerini dile getirdi.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam