Tarladan çıkan ürünler market ve pazarda farklı fiyatlarla satılıyor. Tezgahlardaki bu etiket farkı, son günlerde dikkat çekmeye başladı.
TRT Haber yayınına katılan uzman isimler pazar ve marketteki fiyat farkını yorumladı.
Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, suni fiyat artışı yapanlara gerekli yaptırımların uygulanması görüşünde.
Aynı ürün farklı fiyat
Marketlerdeki maliyetlerin fiyatların belirlenmesinde öne çıktığını ifade eden Tavşan, denetim mekanizmasının daha da güçlenmesi gerektiğini söyledi. Tavşan sözlerine şöyle devam etti:
“Senenin tüm günlerinde olmasa da pazar günleri ile marketler arasında böyle fiyat farkları zaman zaman olabiliyor. Bunun ana nedeni pazarlarda emek yoğun bir çalışma olması. Genelde kira sisteminin düşük olması. Buna ilaveten pazarlarda günlük alınıp satılması. Özellikle akşama doğru pazardaki ürünler daha ucuza gelebilir. Pazarcı arkadaş aldığı ürünü gün içinde bitirmek istiyor. Marketlerin bu operasyonlarda çok fazla masrafları var. Pazar yerleri genelde ucuz. Buraların desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Tüketici açısından pazar yerleri çok kıymetli. Pazarlar hem ucuz hem de taze ürünü bulabiliyorsunuz.
Yıllık olarak hava şartlarından dolayı ürünler fiyatlanıyor. Arada bu işten haksız kazanç sağlayan birileri varsa, suni fiyat artışı yapılıyorsa buraya parmakla basmak lazım. Bunun için üretim tedarik zincirinin üretimden tüketime kadar kesinlikle takip ediliyor olması lazım. Maliyet fiyatlarını da düşünmek gerekiyor. Özellikle pandemi döneminden kaynaklı büyük bir maliyet getirisi var. Tarladan, bahçeden taşı toprağı paketleseniz tüketim merkezine gelse 2 liradan aşağı mal edemezsiniz”
Fiyat makası neden açılıyor?
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener de TRT Haber yayınında tezgahlardaki etiket farklarının neden kaynaklandığını yorumladı.
Fiyatların iklim değişikliği sebebiyle de artışta olduğunu belirten Şener, piyasadaki fırsatçıların da etkisi olduğunu söyledi. “Aynı ürünün bu kadar makas farkı olmaması lazım” dedi.
Prof. Dr. Sefer Şener sözlerine şöyle devam etti:
“Salgının etkisi fiyatlarda şüphesiz var. Buna ilaveten küresel ısınmayla birlikte iklim şartlarının da etkilerini görüyoruz. ABD’de son 13 yılın en büyük enflasyonu çıktı. Türkiye’deki tarımın çoğu iklim şartlarına bağlı olarak değişiyor. Bunların yanında toplum etkisi de var. Örnek verecek olursak ‘yarın İstanbul’da kar yağacak’ desem fiyatlar otomatik yüzde 30 yukarı çekiliyor. Az önce muzun fiyatını gördük bir tarafta 16 lira diğer tarafta 20 lira. Aynı ürünün bu kadar makas farkı olmaması lazım. Biz buna fırsatçılık diyoruz aslında. Malesef bizde bu da yapılıyor. Bugün domates, biber, patlıcan fiyatları ucuz olsaydı bunları konuşmayacaktık. Son enflasyon rakamında sadece gıda ürünleri yüzde 30 çıktı. Köklü birtakım yapısal düzenlemeleri yapmamız lazım. Tarımda tamamen sigortalılık sistemini getirmemiz gerekiyor. Sözleşmeli tarım sistemi olması lazım”
Tüketiciler ne yapmalı?
Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, tüketicilerin ne yapması gerektiğini TRT Haber yayınında aktardı.
Ağaoğlu, tüketicilere Ticaret Bakanlığı’nın Hal Kayıt Sistemi ve Mobil Tüketici uygulamasını kullanmaları ve bu uygulamalar üzerinden bilgi sağlamaları tavsiyesinde bulundu.
Öte yandan, lojistik maliyetlerinin yüksek olduğuna işaret eden Ağaoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Fiyatı piyasa belirliyor. Lojistik kısmı çok yüksek maliyeti kaplıyor. Ürünlere göre de lojistik maliyetleri tamamen değişiyor. Zincir marketler köylere kadar girdi. Bu marketler sebze ve meyveleri halden almıyor. Çok şubeli olan marketler tarladan ürünleri alabiliyorlar. Çok yüksek miktarda ürün aldıkları için fiyat oluşturabiliyorlar. Piyasa sundukları fiyat da hal piyasasındaki fiyatı etkiliyor.
Tüketicilere tavsiyem, Hal Kayıt Sistemi’ni kullansınlar. Sebze ve meyvelerin etiketlerinin kanındaki karekod üzerinden alış ve satış fiyatlarını görüntüleyebilirler. Ticaret Bakanlığının Mobil Tüketici uygulaması üzerinden de bilgi verebilirler”
TRT