Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, New York temasları öncesinde değerlendirmelerde bulundu

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, ABD’nin New York kentinde 18 Eylül’de başlayacak Kıbrıs temaslarına ilişkin “Cenevre’de ortaya koyduğumuz pozisyondan geri adım atacak değiliz.

Published

on

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, New York temasları öncesinde değerlendirmelerde bulundu

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, ABD’nin New York kentinde 18 Eylül’de başlayacak Kıbrıs temaslarına ilişkin “Cenevre’de ortaya koyduğumuz pozisyondan geri adım atacak değiliz. Eşit egemenliğimiz ve eşit uluslararası statümüz, politikamızın olmazsa olmazıdır.” dedi.

Bakan Ertuğruloğlu,18 Eylül Cumartesi günü ABD’nin New York kentinde başlayacak temaslar ve Kıbrıs meselesindeki pozisyonlarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

İsviçre’nin Cenevre’de 27-29 Nisan’da gerçekleştirilen gayriresmi 5+BM konferansında Türk tarafının pozisyonunu net olarak ortaya koyduğunu belirten Ertuğruloğlu, taraflar arasında ortak zeminin olup olmadığını tespit etmek için yapılan ancak ortak zemin bulunamayan bu toplantı sonrasında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in 2-3 ay içerisinde yeni bir gayriresmi görüşme için çağrıda bulunacağını açıkladığını hatırlattı.

Ertuğruloğlu, New York’ta KKTC heyetinin Guterres ile görüşmesinin olacağını, Genel Sekreter’in Rum tarafıyla da görüşeceğini belirterek, yeniden 5+BM formatının gerçekleşmesinin halihazırda belli olmadığını ve bunu pek olası görmediğini söyledi.
Cenevre konferansı sonrasında taraflar arasında ortak zemin oluşacak yeni bir gelişmenin yaşanmadığını belirten Ertuğruloğlu, “Cenevre’de ortaya koyduğumuz pozisyondan geri adım atacak değiliz. Eşit egemenliğimiz ve eşit uluslararası statümüz, politikamızın olmazsa olmazıdır.” dedi.

Ertuğruloğlu, dünya Kıbrıs Rum kesimini “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak kabul ettiği sürece, Rumların “Kıbrıs Cumhuriyeti” olduğu yalanından vazgeçmeyeceğini vurguladı.
Kıbrıs sorununu, “Rumların tek başına Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanınması” olarak tanımlayan Ertuğruloğlu, “Bunu bir kenara koyalım ve gelin Kıbrıs sorununu çözelim” yönündeki yaklaşımın, sorunun çözülmesinin önünde bir engel olduğunu kaydetti.
Ertuğruloğlu, “(Kıbrıs’ta) Ada’da iki ayrı halk, demokrasi, devlet ve egemenlik olduğunu kabul etmeniz lazım. Tek ada ve iki devlet gerçeğine gelinmediği sürece Kıbrıs konusunda uzlaşı formülleri peşinde koşmanın hiçbir anlamı yoktur, gerçekleşmeyecektir. Benim kişisel olarak beklentim Genel Sekreter’in gerçekçi davranarak, ‘(Kıbrıs’ta) ortak zemin yoktur, benim İyi Niyet Misyonumu başarıyla sürdürmeme olanak yoktur’ diyerek görevini iade etmesidir. BM’nin Kıbrıs konusuna, Kıbrıs Türk tarafının aleyhine taraf olmaktan kurtarılması gerekir.” ifadelerini kullandı.

“BM’NİN GÜVENLİK KONSEYİ KARARLARINI YERDEKİ (SAHADAKİ) REALİTELERE UYGUN BİR ŞEKLE GETİRMESİ GEREKİR”
BM’nin “Ada’da tek bir yasal devlet vardır, Kıbrıs Türkü de o devletin bir toplumudur” politikasına devam ettiğini hatırlatan Ertuğruloğlu, böyle devam etmesi halinde kimsenin Kıbrıs konusunda bir gelişme beklentisinde olmaması gerektiğini söyledi.
Ertuğruloğlu, “BM’nin yapması gereken, Güvenlik Konseyi kararlarını, yerdeki (sahadaki) realitelere uygun bir şekle getirmesidir. BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs konusunda realitelerle ters düşen kararlar zinciri vardır, bunun tam tersi olması lazım. Güvenlik Konseyi kararlarının Ada’nın gerçeklerine uyumlu hale getirilmesi lazım.” dedi.
Ada’da halihazırda iki ayrı ve komşu devletin olduğuna işaret eden Ertuğruloğlu, iyi komşuluk içerisinde devam etmelerini arzu ettiklerini, bunun Rum tarafının politikalarına bağlı olduğunu ve kimseye düşmanlık sevdalarının olmadığını dile getirdi.

Ertuğruloğlu, Kıbrıs Rum kesimi lideri Nikos Anastasiadis’in “1960 Anayasası’na geri dönelim” önerisinin Rumların, Kıbrıs’ı bir Helen Adası olarak gördüklerinin ve Kıbrıs Türklerini kendilerine eşit görmediklerinin kanıtı olduğunu belirtti.
Müzakerelere karşı olmadıklarını vurgulayan Ertuğruloğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Resmi müzakereler, ancak iki ayrı devlet olarak müzakere edeceksek başlar. BM Genel Sekreterinin ‘ortak zemin yoktur’ açıklamasını yapmama adına ikinci 5+BM toplantısını geciktirerek bizi boşlukta bırakma yaklaşımını da onaylamadığımızı söylemek isterim. Oturup da ‘Genel Sekreter acaba hangi sene ikinci 5+BM toplantısı için çağrı yapar’ diye bekleyecek değiliz. Genel Sekreterin bizi bu boşlukta bırakmaya hakkı yok. O da Kıbrıs konusunda ortak zemin olmadığını çok iyi biliyor. Bu gerçeğin deklare edilmesi lazım, bunun sonucunda nasıl bir yeni Kıbrıs süreci meydana gelecek, bunun kararının verilmesi lazım. İki devlet olarak müzakerelere oturacaksak biz buna varız.”
KKTC Cumhurbaşkanlığı tarafından KKTC halkının Kıbrıs konusun ile ilgili eğilim ve beklentileri için yaptırılan kamuoyu araştırmasına da değinen Ertuğruloğlu, araştırmaya katılanlardan yüzde 49,2’sinin iki devletli çözümü, yüzde 33,1’inin ise federasyonu desteklediğini ifade etti.

Ertuğruloğlu, federasyonu desteklediğini söyleyenlerin, ezici çoğunluğunun federal bir çözümü olması halinde devletlerinin (KKTC) devam edeceğini zannettiğini aktardı.

“BİZİM NE EGEMENLİĞİMİZ NE DEVLET STATÜMÜZ İNGİLİZLERİN ONAYINA TABİ DEĞİLDİR”
İngiltere’nin Güney Kıbrıs Rum yönetimine (GKRY) akredite Yüksek Komiseri Stephen Lillie’nin Kathimerini gazetesine verdiği demeçte kullandığı, “İngiltere’nin girişimlerinin Anastasiadis’in desantralize (Ademimerkeziyetçilik) federasyon fikriyle uyumlu olduğu” yönündeki ifadeleri de yorumlayan Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:
“Böyle bir plan gündemde değil. Bir kere İngiliz planı diye bir plan önümüzde yok. Sadece İngiliz makamlarının düşünceleridir bunlar. Bunları ortaya atma yetkileri kimden alınmıştır ayrı bir tartışma konusudur. (İngiliz diplomat Lillie) kendilerini Ada’nın sahibi, bizi de onların emir kulları olarak görürcesine bir üslup içerisinde konuşmuştur. Buna tepki göstermek, garantörlüğün kendilerine yüklediği görev ve sorumlulukları yerine getirmeyen bir İngiltere olduğunu hatırlatmakta fayda vardır. Bizim ne egemenliğimiz ne devlet statümüz İngilizlerin onayına tabi değildir.”

“ARKAMIZDA ANA VATANIMIZ VAR”
Ertuğruloğlu, “Türkiye ile hiçbir ayrılığımız, düşünce, yaklaşım ve hedef farklılığımız söz konusu değil. Kıbrıs konusuna, bir bütün olarak yaklaşımımız, savunmamız ve şekillendirmemiz birdir. Bundan da son derece mutluluk duyuyoruz, kendimizi güçlü görüyoruz çünkü arkamızda ana vatanımız var. Kıbrıs konusu, Kıbrıs Türkü’nün, Kıbrıs Rum’uyla olan bir meselesi değildir, Kıbrıs’ta yaşanan konu Türk ulusunun meselesidir, milli davadır. Milli davalar, milli birliktelikle ele alınır, yürütülür. KKTC ile ana vatan bir bütündür, bizim gücümüz, ana vatanımızın gücü kadardır.” diye konuştu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk Engelliler Federasyonu’nu ve Rauf Raif Denktaş Görme Engelliler Özel Eğitim Okulu’nu ziyaret etti

Published

on

By

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Engelliler Haftası dolayısıyla Kıbrıs Türk Engelliler Federasyonu’nu ve İlköğretim Dairesi’ne bağlı Rauf Raif Denktaş Görme Engelliler Özel Eğitim Okulu’nu ziyaret etti.

Ziyaretlerde Bakan Çavuşoğlu’na bürokratları eşlik ederken, Kıbrıs Türk Engelliler Federasyonu ve Kıbrıs Türk Görmezler Derneği Başkanı Derviş Yücetürk, Umut Otizm Derneği Başkanı Mustafa Özerdem, Engelli Aileleri Derneği Başkanı Refia Arı ve okul sorumlu öğretmeni Ülkü Şah da ziyarette hazır bulundu.

İncelemeler öncesinde Bakan Çavuşoğlu ile birlikte, Yücetürk, Özerdem ve Arı basına açıklamalarda bulundu.

– Çavuşoğlu: “Engellilerin refahı için mücadele etmeye devam edeceğiz”

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu burada yaptığı konuşmada, sosyal devlet anlayışıyla hareket ettiklerini vurgulayarak, ziyaretin sadece bir farkındalık değil, aynı zamanda okulun imkânlarını ve ihtiyaçlarını yerinde görmek amacıyla yapıldığını belirtti.

Derviş Yücetürk’ün 1967 yılında başından geçen olayda yaşadığı kaybı ve ardından gösterdiği yaşam mücadelesine de değinen Bakan Çavuşoğlu, “Hayatta kaldıktan sonra hayata tutunmak, mücadele etmek ve engellilere destek olmak adına 58 yıldır verdiğiniz mücadele takdire şayandır. Gözlerinizi kaybetmiş olabilirsiniz ama topluma önder oldunuz.” ifadelerini kullandı.

– “Engellilerin sorunları da kalkınmanın bir parçası”

Toplumun genel kalkınmasının, engellilerin refahını da beraberinde getirdiğini belirten Çavuşoğlu, “Bir alanda çok ileride olup bir diğerinde geri kalamayız. Toplum topyekûn kalkınır. Biz de devlet olarak engellilerin yaşam koşullarını iyileştirmek için gayret gösteriyoruz.” dedi.

Çavuşoğlu, Rauf Raif Denktaş Görme Engelliler Özel Eğitim Okulu ile ilgili değerlendirmelerde de bulunarak, görme engelli çocuklar için kullanılan teknik cihazlar ve altyapının oldukça iyi durumda olduğunu ve öğretmen takviyesinin de yapıldığını belirtti.

Özel eğitime muhtaç çocukların eğitimiyle ilgili 2010 yılında başlatılan yasal sürecin 13 yıl sonra tamamlandığını hatırlatan Çavuşoğlu, bu süreçte özel eğitim öğretmeni ihtiyacının büyük oranda karşılandığını ifade etti.

– “Her yıl 10-15 özel eğitim öğretmeni istihdam ediliyor”

Çavuşoğlu, özel eğitim alanında görev yapan öğretmenlerin büyük bir özveriyle çalıştığını vurgulayarak, “Şu anda özel eğitim öğretmenlerimizin yüzde 90’ı bu dönemde istihdam edilmiştir. Türkiye’den destek alınan dönemlerin ardından artık kendi öğretmenlerimizi yetiştiriyoruz. Her yıl 10-15 öğretmeni sistemimize kazandırıyoruz.” diye konuştu.

– “Tam gün eğitim çocuklara göre şekillendirildi”

Özel eğitimde geçen yıl başlatılan tam gün eğitim uygulamasının, iklim koşulları ve çocukların bireysel ihtiyaçları doğrultusunda yeniden düzenlendiğini belirten Çavuşoğlu, haftada iki gün olarak sürdürülen eğitimin, ileride diğer okullarla paralel şekilde yaygınlaştırılabileceğini söyledi.

– “Yeni projeler hayata geçirilecek”

Çavuşoğlu, özel eğitim altyapısının sürekli geliştirildiğini de kaydederek, bu yıl Ziyamet’te yeni bir okul açıldığını, gelecek yıl Gazimağusa, Girne ve Güzelyurt’ta yeni projelerin hayata geçirileceğini açıkladı. Çavuşoğlu ayrıca, özel eğitim okullarında öğretmen eksikliği bulunmadığını, neredeyse her iki veya üç öğrenciye bir öğretmen düştüğünü söyledi.

– “Özel eğitim öğretmenleri büyük fedakârlıkla çalışıyor”

“Öğretmenlerimiz çocuklarımızı kendi evlatları gibi sahipleniyor. Özel eğitim öğretmeni olmak kolay değil. Gözlemlediğim kadarıyla büyük fedakârlıkla görev yapıyorlar. Bu emekler takdire şayandır.” diyerek öğretmenlere teşekkür eden Çavuşoğlu, konuşmasının sonunda “El birliğiyle çalışarak Avrupa standartlarında koşulları oluşturmak için mücadele etmeye devam edeceğiz.” dedi.

– Yücetürk: “Engelli sorunları siyasi bir mesele değil, siyaset üstü bir konudur”

Kıbrıs Türk Engelliler Federasyonu ve Kıbrıs Türk Görmezler Derneği Başkanı Derviş Yücetürk ise Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun engellilere yönelik hassasiyetine ve farkındalık oluşturmak adına Dernek merkezini ziyaret etmesine teşekkür ederek, “Sayın Bakan’ımızın böylesi anlamlı bir haftada bizi ziyaret etmesi bizleri memnun etti. Tüm bakanların bu tür ziyaretleri gerçekleştirmesi gerekir.” dedi.

1976’dan bu yana engellilerin sosyal ve ekonomik sorunlarını çözmek amacıyla birçok çalışma yaptıklarını anlatan Yücetürk, KKTC’nin bu konuda yoktan var ettiği pek çok başarıya imza attığını söyledi.

Engellileri Koruma, Rehabilite ve İstihdam Yasası, vergi muafiyeti düzenlemesi, gümrük muafiyetleri ve seyrüsefer muafiyetleri gibi yasal adımları örnek gösteren Yücetürk, 2023 yılında yürürlüğe giren Özel Gereksinimli Bireylerin Eğitimi Yasası’nın da önemli bir kazanım olduğunu dile getirdi.

Yücetürk, kendi yaşam öyküsüne de değinerek, 1967 yılında Rum saldırısında gözlerini kaybettiğini, yanında 5 arkadaşının ise şehit düştüğünü anlattı. O günden bugüne engelli hakları için mücadele verdiğini belirten Yücetürk, “Bu siyasi bir mesele değil, siyaset üstü bir konu. Tüm bakanlıklarla iş birliği içindeyiz.” dedi.

Yücetürk, konuşmasında engelli bireylerin kamuya istihdamında ciddi sorunlar yaşandığını belirtti. 2006 ile 2023 yılları arasında kamuya tek bir engelli bireyin alınmadığını vurgulayan Yücetürk, geçen yıl Başbakan Ünal Üstel tarafından verilen istihdam sözünün ardından 30 kişinin işe alındığını hatırlattı. Yeni istihdamların en kısa sürede tamamlanmasını temenni eden Yücetürk, engelli istihdamının önünün açılması için yetkililere çağrıda bulundu.

Yücetürk ayrıca, Engelli Dairesi’nin kurulması gerektiğini ve engelli haklarına dair yasaların alt düzenlemelerinin hâlâ eksik olduğunu belirterek, mevcut tüzüklerin güncellenmesini ve sosyal yardımların günün koşullarına göre yeniden düzenlenmesini talep etti.

– 14 Maddelik dosya Çavuşoğlu’na sunuldu

Yücetürk, konuşmasının ardından talep ve çözüm önerilerini içeren 14 maddelik dosyayı Bakan Çavuşoğlu’na sundu.

– Özerdem: “Engelli bireylerin erişim ve eğitiminde küçük dokunuşlarla büyük ilerlemeler mümkün”

Umut Otizm Derneği Başkanı Mustafa Özerdem ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, son yıllarda engellilere yönelik çalışmaların yavaş yavaş meyve vermeye başladığını söyledi.

Bu çalışmaların daha da olgunlaşması için dernekler ile bakanlıkların iş birliğini artırması gerektiğini dile getiren Özerdem, özellikle ulaşım konusunda yaşanan sorunlara dikkat çekti. Engelli bireylerin okullara erişiminde yönetmelikler yerine fevri kararlarla hareket edildiğini, bu durumun hem hizmetin amacına ulaşmasını engellediğini hem de devlete maddi yük oluşturduğunu ifade etti.

Otizmli bireylerin yeteneklerine uygun eğitim kurumlarına yerleştirilmesinde eksiklikler yaşandığını da belirten Özerdem, küçük dokunuşlarla önemli ilerlemeler kaydedilebileceğine inandığını söyledi.

Engelli bireylerin ailelerinin psikolojik destek alamadığını da dile getiren Özerdem, ilgili bir düzenleme olup olmadığına dair bilgiye ulaşamadıklarını aktardı.

Özerdem, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu ile sürdürülen yakın iş birliğinden memnuniyet duyduklarını belirterek, aynı iş birliğini Milli Eğitim, Sağlık ve Maliye bakanlıklarıyla da sürdürmek istediklerini ifade etti.

– Arı: “Engelli bireylerin geleceği için eksikler tamamlanmalı”

Engelli Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Refia Arı da konuşmasında hem bir dernek başkanı hem de bir engelli annesi olarak yaşadıkları süreci aktardı.

31 yaşındaki down sendromlu oğluyla birlikte eğitim mücadelesine yıllar önce başladığını anlatan Arı, ülkede okul öncesi kaynaştırmalı eğitimin ilk örneklerinden birini kurduklarını ve bu çabanın daha sonra Lefkoşa Özel Eğitim Merkezi’nin açılmasıyla devam ettiğini ifade etti.

Bugün gelinen noktada, özel eğitim merkezlerinin bölgelere yayıldığını ve 18 yaş üstü rehabilitasyon merkezlerinin açıldığını hatırlatan Arı, bu gelişmelerin önemli kazanımlar olduğunu belirtti.

Arı, kısa süre önce açılan Engelsiz Yaşam Evi’nin haziran ayında yatılı hizmete başlamasıyla projenin asıl amacına ulaşacağını ümit ettiklerini söyledi. İleri yaşta, kimsesiz engelli bireylerin huzurevlerinde kalmak zorunda kalmasının kendilerini derinden üzdüğünü ifade eden Arı, bu hizmetin bir an önce hayata geçmesi gerektiğini vurguladı.

Özel eğitim okullarında ve 18 yaş üstü rehabilitasyon merkezlerinde branş öğretmeni ve özel eğitim öğretmeni eksikliği bulunduğuna dikkat çeken Arı, bu eksikliklerin giderilmesi çağrısında bulundu.

– Çavuşoğlu, Rauf Raif Denktaş Görme Engelliler Özel Eğitim Okulu’nda incelemelerde bulundu

Açıklamaların ardından Bakan Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk Görmezler Derneği’ne ait binada faaliyet gösteren Rauf Raif Denktaş Görme Engelliler Özel Eğitim Okulu’nda incelemelerde bulunarak, sorumlu öğretmen Ülkü Şah’tan okulda yürütülen eğitim faaliyetleri ve mevcut ihtiyaçlar hakkında bilgi aldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Yenierenköy’de kaza

Published

on

By

 

Yenierenköy’de öğlen saatlerinde meydana gelen trafik kazasında okul otobüsü devrildi.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar UKÜ’de düzenlenen 14 Mayıs Dünya Eczacılık Günü Kutlamaları ve Ödül Töreni’ne katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde (UKÜ) düzenlenen 14 Mayıs Dünya Eczacılık Günü Kutlamaları ve Ödül Töreni’ne katıldı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Tatar törende yaptığı konuşmada, ilaç ve diğer gıda takviyeleriyle hastaları buluşturan eczacılığın büyük sorumluluk isteyen önemli bir meslek olduğunu söyledi.

Eczacı olacak öğrencilerin iyi çalışması ve mezun olduktan sonra çok dikkatli olması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, dijitalleşen ve değişen dünyada hayat boyu eğitimin devam etmesi ve yeniliklerin takip edilmesi gerektiğini kaydetti.

14 Mayıs Dünya Eczacılık Günü Kutlamaları ve Ödül Töreni’ni düzenleyenlere ve Türkiye’den gelen misafirlere teşekkür eden Tatar, Türkiye’nin sağlık alanındaki gelişmişliğine ve sunulan fırsatlara dikkat çekti. Tatar, KKTC’deki kurum ve kuruluşların güçlendirilmesi için Türkiye’yle birlikte yapılan çalışmaların önemine de işaret etti.

Devamını Oku

Trending

Reklam