Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

ABD’ye çalışan Afganlar tahliye için bekliyor

Ülkedeki askeri varlığı 31 Ağustos’ta tamamen sona eren yabancı güçler Afganistan’dan ayrılırken kendileri için çalışan binlerce Afgan’ı ülkelerine götürse de geride kalan binlerce kişi hala tahliye umudu taşıyor.

Published

on

Afganistan’ın ABD ve NATO güçleri tarafından işgali boyunca yabancı güçler için çalışan Afganların, Batı ülkelerine göç etme arzusu devam ediyor.

ABD güçleri için çalışan Mescidi Behrami, kardeşi Şehabettin Behrami, Aziz Emiri ve Muhammed Fehim Biradergül, yaklaşık 5 bin kişinin kendileriyle aynı kaderi paylaştığını hatırlatarak Afganistan’dan çıkmak istediklerini söyledi.

Çalıştıkları dönemde iyi maaş aldıklarını, bu sayede evlenip hayat kurduklarını ancak şu an geçim sıkıntısı yaşadıklarını ifade eden Behrami kardeşler ve Biradergül, Taliban’ın yabancı güçler için çalışanları hedef aldığı yönündeki iddialar nedeniyle “olabildiğince” gizlenerek yaşadıklarını söylüyor.

Behrami kardeşler şu an hamallık yaparak geçiniyor

36 yaşındaki Mescidi Behrami ile 33 yaşındaki kardeşi Şehabettin Behrami uzun yıllar, ABD’nin işgal boyunca kullandığı Begram Hava Üssü’nde çamaşır servisi ve kargo departmanlarında işçi olarak çalışmış.

Yabancı güçlerin 2014’te ülkedeki varlığı azalınca Behrami işten çıkarılmış, kardeşi Şehabettin Behrami’nin ise geçen yıl koronavirüs nedeniyle işine son verilmiş.

İkisi de şu an düzenli bir işe sahip değil. Hamallık gibi yevmiye işleriyle geçimini sağlayan kardeşler, ciddi ekonomik sıkıntı yaşıyor.

İki kardeş, şu an aylık en fazla 100 dolar kazanabiliyor.

“İzdiham nedeniyle havaalanına giremedik”

Behrami kardeşler ellerindeki çalışma belgeleriyle, tahliye sürecinde aileleri ile birlikte günlerce Kabil’deki Hamid Karzai Havalimanı’nda beklediklerini ancak izdiham nedeniyle içeri giremediklerini söyledi.

Dört çocuk babası Mescidi Behrami, devlet okulunun evine uzak, özel okulların ise pahalı olduğunu belirterek çocuklarını okula gönderemediğini “Durumumuz iyiydi ancak şu an böylesi kötü bir duruma düşeceğimizi düşünmüyorduk” dedi.

“Olabildiğince gizlenmeye çalışıyoruz”

Behrami, Afganistan’ın ekonomik durumunun kötü olduğuna ve yoksulluğun arttığına değindi.

“Çoğu kişi bir lokma ekmek için ülkeyi terk ediyor. Biz şu an ABD ile çalıştığımız için kendi bölgemizde rahat dolaşamıyoruz. Çok korkuyoruz. Dostun kim düşmanın kim olduğunu bilemiyoruz. Olabildiğince gizlenmeye çalışıyoruz.”

ABD’ye seslerini duyurmaya çalışıyorlar

Şehabettin Behrami ise hava üssünün bulunduğu ve Kabil’in kuzeyindeki Pervan vilayetine bağlı Begram ilçesinde yaşadığını ancak kendisinin de abisi gibi iş nedeniyle Kabil’e geldiğini söyledi.

ABD’nin kendilerine tahliye sözü verdiğini belirten Behrami, kendi çalıştığı departmandan yaklaşık 80 kişinin aileleriyle beraber ABD’ye gitmeyi başardığını dile getirdi.

ABD’de yaşayan bir kardeşleri vasıtasıyla yetkililere ulaşmayı denedikleri dile getiren Behrami, ilgili makamlara mail attıklarını ancak çabalarının şu ana kadar sonuçsuz kaldığını aktardı.

Behrami, “ABD’den bizi buradan götürmesini istiyoruz. ABD’nin kendisiyle çalışan herkesi götürmesi lazım, burada iş güç kalmadı. Bizim geleceğimiz nasıl olacak bilmiyorum” ifadelerini kullandı.

Tercüman Emiri kendisini “talihsiz” olarak tanımladı

41 yaşındaki Aziz Emiri, güvenlik sorunu yaşadığını belirterek yüzünü kapatarak bilgi verdi.

Emiri, işgalin başlamasıyla ABD için tercüman olarak işe başlamış.

2013 yılında kendi isteği ile istifa eden Emiri, spor salonu işletmeye başlamış.

Afganistan’da Taliban’ın yönetimi devralması sürecinde işlerinin bozulduğunu aktaran Emiri, spor salonlarının kapalı olduğunu ve şu an işi olmadığını söylüyor.

Emiri, ABD’ye göç etme prosedürlerinin neticelenmek üzere olduğu bir dönemde Taliban’ın ülke yönetimini devraldığını ve ABD’nin Afganistan’dan ayrıldığını belirterek, kendisini “talihsiz” olarak tanımladı.

“Güvenlik tehdidi bulunuyor”

Emiri, ekonomik sıkıntısı bulunduğunu ve ABD için çalıştığı için güvenlik sorunları yaşadığını söyledi.

“ABD hükümetinin kendileri için tercüman olarak ya da başka pozisyonlarda çalışan insanları en kısa zamanda tahliye etmesi lazım çünkü güvenlik tehdidi bulunuyor.”

Emiri, ABD’nin şu ana kadar çoğunlukla kendi vatandaşlarını ve önceki hükümet döneminde orduda özel kuvvetler mensubu olarak çalışanları tahliye ettiğini ifade etti.

Binlerce insanın halen tahliye edilmeyi beklediğini ekleyen Emiri, “Biz de çok çaba sarf ettik gitmek için ancak kriz günleri olduğu için bizim havalimanına girmemize izin verilmedi” dedi.

Çalışma belgeleri selde kayboldu

24 yaşındaki Muhammed Fehim Biradergül de genç yaşta Begram Hava Üssü’nde 2013-2015 yılları arasında temizlik görevlisi olarak çalışmış.

İkinci el ev eşyası satarak geçimini sağladığını ifade eden Biradergül, 2015 yılında hava üssünde intihar saldırısı olduğunu, güvenlik nedeniyle birçok kişinin işine son verildiğini ve kendisinin de bu kişiler arasında olduğunu söyledi.

Afganistan’dan ayrılmak istediğini belirten Biradergül, “Evraklarım kayıp ancak çalışma kayıtlarına bakılmasını istiyorum. Parmak izime bakmaları yeterli” dedi.

ABD’ye çalışan Afganlar tahliye için bekliyor

ABD’ye çalışan Afganlar tahliye için bekliyor

ABD’ye çalışan Afganlar tahliye için bekliyor

ABD’ye çalışan Afganlar tahliye için bekliyor

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam