Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Sudan’ın darbeler tarihi

Siyasi ve ekonomik istikrarın henüz sağlanamadığı Doğu Afrika ülkesi Sudan’da bağımsızlığını kazandığı 1956’dan bu yana dünküyle birlikte 11 darbe girişimi yaşandı.

Published

on

Sudan eski Cumhurbaşkanı Beşir, hayat pahalılığı gerekçesiyle başlayan protestolar sonucu ordunun müdahalesi ile devrildi.

Hükümetlerin başarısızlığı, hayat pahalılığı, ideoloji farklılığı gibi gerekçelerle teşebbüs edilen darbelerde siyasi partiler de genellikle önemli rol oynuyor.

İsmail El-Ezheri ilk demokratik hükümeti kurdu

İngiltere’den 1956’da bağımsızlığını yeni kazanan Sudan’da, İsmail El-Ezheri liderliğinde ilk demokratik ulusal hükümet kuruldu.

Haziran 1957’de, İsmail Kibeyda liderliğinde bir grup subay ve askeri öğrencinin Ezheri’yi devirme girişimi, ülke tarihinin başarısız ilk kalkışması oldu.

Yönetimin devrildiği ilk darbe, Kasım 1958’de, dönemin en büyük iki partisi Milli Ümmet Partisi ve Demokratik Birlik Partisinin koalisyonundan oluşan seçilmiş hükümete karşı Korgeneral İbrahim Abbud tarafından gerçekleştirildi.

Ülkeyi yaklaşık 7 yıl yöneten Abbud, 1964’te halk devrimiyle devrildi.

Seçilmiş hükümet tarafından yıllarca süren demokratik yönetimin ardından, Tuğgeneral Cafer Numeyri, Komünist Parti ve Arap milliyetçi partilerine bağlı bir grup subayla birlikte darbe yaptı.

Numeyri’ye karşı 3 başarısız darbe girişimi: Liderleri idam edildi

Subay Haşim el-Ata ve Komünist Partisine bağlı bir grup subay, 19 Temmuz 1971’de Numeyri’ye karşı darbeye girişti.

Darbeciler 2 günlüğüne iktidarı ele geçirmeyi başarsa da Numeyri tekrar iktidara geldi. Bu girişime karışan Komünist Partisi lideri Abdulhalik Mahcub ve Ata’nın da aralarında bulunduğu bir grup asker ve sivil idam edildi.

Eylül 1975’te Yarbay Hasan Hüseyin, yeni bir darbe girişimine öncülük etti. Başarısızlığa uğratılan bu darbe girişimine katılanların cezası idam oldu.

Numeyri yönetimine karşı çıkan siyasi güçler, iktidarı ele geçirmeye çalıştı. Tuğgeneral Muhammed Nur Saad, Temmuz 1976’da Libya’dan Sudan’a sınır ötesi sızan unsurların katılımıyla yeni bir darbeye kalkıştı.

Hartum sokaklarında hükümet güçleri ile darbeciler arasında çatışmalar yaşandı. Yüzlerce darbecinin öldürülmesiyle sonuçlanan çatışmalar, darbe liderinin idam edilmesiyle son buldu.

“25 Mayıs darbesi” lideri Numeyri’nin 16 yıl süren iktidarı, Nisan 1985’te halk ayaklanmasıyla sona erdi.

Sivil hükümetler 5 yılı dolduramıyor

Sudan’da bağımsızlığını kazandığı 1956’dan 1989’a kadar demokratik yollarla 3 sivil hükümet kuruldu. Ancak sivil hükümetler 5 yılı tamamlayamadan ordu tarafından devrildi.

Tuğgeneral Ömer el-Beşir 30 Haziran 1989’da, Hasan et-Turabi liderliğindeki “Ulusal İslam Cephesi”nin yardımıyla bir askeri darbe gerçekleştirip Sadık el-Mehdi’nin başbakanlığındaki seçilmiş sivil hükümeti devirdi.

Ülkede 1990’da Tümgeneral Abdülkadir El Kederu ve Tümgeneral Muhammed Osman liderliğindeki “28 Ramazan darbesi” olarak bilinen darbe girişiminin liderleri başta olmak üzere 28 asker idam edildi.

Mart 1992’de de Albay Ahmed Halid liderliğindeki kalkışmanın liderleri hapsedildi.

Beşir, 2018’de başlayan ve aylarca süren gösterilerin ardından ordunun müdahalesiyle 11 Nisan 2019’da görevinden alınarak cezaevine gönderildi.

En kısa iktidar dönemi: 24 saat

Beşir rejiminin son döneminde Savunma Bakanı Korgeneral Avad Bin Avf, 11 Nisan 2019’da, Beşir’i görevden alarak kendisinin Başkanı olduğu Askeri Konseyi kurdu. Ancak halk baskısı onu, başta Genelkurmay Başkanı Kemal Abdulmaruf ve İstihbarat Müdürü Salah Goş olmak üzere bir dizi konsey üyesiyle birlikte 24 saat sonra istifasını sunmaya zorladı.

Avf’ın istifası sonrası, Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, askeri konseyin başkanlığını üstlendi ve Beşir’e karşı halk protestolarına öncülük eden partiler koalisyonu Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) ile müzakerelere başladı.

Müzakereler neticesinde Askeri Konseyi ile ÖDBG arasında imzalanan Anayasal Bildiri Ağustos 2019’dan itibaren 39 aylık bir geçiş dönemi öngörüyordu. Ancak geçiş dönemi, Cuba Barış Anlaşması’nın imzalanmasının ardından, 3 Ekim 2020’de başlayacak ve seçimlerin yapılmasıyla sona erecek şekilde yeniden yaklaşık 3 yıl daha uzatıldı.

4 ayda 2 darbe girişimi

11 Nisan’dan 17 Ağustos 2019’a kadar süren askeri konsey yönetimi döneminde, konsey iki darbenin önlendiğini duyurdu.

11 Temmuz 2021’de ordu, Askeri Konseyi devirmeyi amaçlayan bir darbe girişimini engelledi ve 12 subay tutuklandı.

24 Temmuz’da ise Genelkurmay Başkanı Haşim Abdulmuttalib Ahmed, darbe girişiminin lideri ve planlayıcısı olduğu gerekçesiyle tutuklandı.

Son olarak 21 Eylül 2021’de ordu, Tümgeneral Abdulbaki Hasan Osman Bekravi liderliğindeki 22 subayın kalkışmasının önlendiğini duyurmuş, asker ve sivil onlarca kişinin gözaltına alındığını açıklamıştı.

Öte yandan Central Florida Üniversitesi ve Kentucky Üniversitesi araştırmacılarının derlediği verilere göre, Afrika’da 1955’ten bu yana kimisinde yönetimlerin devrildiği 210 darbe girişimi oldu.

Sudan, Burundi, Sierra Leone, Gana ve Komorlar Birliği, kıtada en fazla askeri darbeyle karşılaşan ülkeler olarak sıralandı.

Gine’de 5 Eylül’de düzenlenen askeri darbe öncesinde komşu Mali’de son bir yıl içinde iki darbe yapılırken, 2019’da Sudan’da ve 2017’de Zimbabve’de askerler iktidarı ele geçirdi.

Sudan'ın darbeler tarihi

Sudan'ın darbeler tarihi

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Dünya

İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 44 Filistinli öldü, 250’den fazla kişi yaralandı

Published

on

By

İsrail ordusunun dün sabah saatlerinden bu yana Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda aralarında yardım bekleyen sivillerin de bulunduğu 44 Filistinli hayatını kaybetti, 250’den fazla kişi yaralandı.

Sağlık kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail savaş uçakları ve topçu birlikleri gece saatlerinden itibaren Gazze’nin kuzeyinden güneyine kadar birçok noktayı hedef aldı.

Saldırılarda, sivillerin ve yerinden edilmiş kişilerin sığındığı çadırlar, barınma merkezleri ve yardım dağıtım noktaları hedef alındı.

İsrail’in son saldırılarında Gazze’nin çeşitli bölgelerinde 16’sı insani yardım bekleyenlerden olmak üzere en az 44 Filistinli hayatını kaybetti, 250’den fazlası yaralandı.

İsrail’in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı kuşatması altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor.

Başta çocuklar olmak üzere, Gazze Şeridi’nde açlık nedeniyle ölümler artıyor. Yerel ve uluslararası çevreler, İsrail’in “açlığı ve susuzluğu silah olarak” kullandığını belirtiyor.

-Husiler: İsrail’de 4 noktayı füze ve İHA’larla hedef aldık

Öte yandan Yemen’deki İran destekli Husiler, İsrail’in güneyinde balistik füze ve insansız hava araçlarıyla (İHA) 4 kritik noktayı hedef aldıklarını açıkladı.

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı açıklamada, İsrail’in güneyinde “hassas bir hedefe” balistik füze ile saldırı düzenlediklerini ve Ben Gurion Havalimanı dahil olmak üzere 3 başka kritik noktayı İHA’larla hedef aldıklarını belirtti.

Bu saldırının, “İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde Filistinlilere karşı işlediği soykırım suçlarına bir yanıt” olduğuna dikkati çeken Seri, “Gazze’ye yönelik saldırılar durdurulup abluka kaldırılana kadar İsrail’e saldırıların devam edeceğini” vurguladı.

İsrail ordusu cuma akşamı yaptığı açıklamada, Yemen’den atılan bir balistik füzenin hava savunma sistemleri tarafından engellendiğini bildirmişti.

Açıklamada, saldırı nedeniyle ülkenin güneyindeki Necef bölgesinde ve Ölü Deniz yakınlarındaki yasa dışı yerleşim yerlerinde sirenlerin çaldığı aktarılmıştı.

Yemen’deki İran destekli Husiler, ateşkes anlaşmasını bozarak Gazze Şeridi’ne şiddetli saldırılarını tekrar başlatan İsrail’i zaman zaman balistik füzelerle hedef alıyor.

-İsrail’in açlığa mahkum ettiği Gazze’de bir bebek daha açlıktan hayatını kaybetti

İsrail’in uyguladığı abluka ve yardım engelleri nedeniyle kıtlığın pençesine düşen Gazze Şeridi’nde bir bebek daha açlıktan öldü.

Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, henüz birkaç aylık olan Filistinli bebek Zeynep Ebu Halib, cuma akşamı Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

Zeynep, uzun süredir yetersiz beslenme nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşadı, İsrail’in devam eden ablukası nedeniyle kendisine gerekli tıbbi ve besleyici destek sağlanamadı.

Vücudu iyice zayıflayan Zeynep bebek, son günlerinde açlığa karşı verdiği savaşı kaybetti.

Zeynep’in ölümünden kısa süre önce çekilen bir fotoğrafı, Gazze’deki insani felaketi gözler önüne serdi. Kaburgaları sayılan, derisi kemiklerine yapışmış haldeki Zeynep’in bu görüntüsü Gazze’de çocukların nasıl hızla ölümün eşiğine sürüklendiğini özetler nitelikte.

İsrail’in insani yardımları engellemesiyle derinleşen kıtlık nedeniyle, özellikle bebekler ve çocuklar arasında can kayıpları her geçen gün artıyor.

Filistin Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir El-Berş, dün yaptığı açıklamada, sadece son 24 saatte 2’si çocuk olmak üzere 9 kişinin açlıktan yaşamını yitirdiğini belirtmişti.

Böylece 7 Ekim 2023’ten bu yana açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 83’ü çocuk en az 122’ye yükseldi.

Bakanlık ayrıca, şu ana kadar 26 bin 677 yetersiz beslenme vakasının resmi kayıtlara geçtiğini, 5 yaş altındaki 260 binden fazla çocuğun acilen gıdaya ihtiyaç duyduğunu duyurmuştu.

Birleşmiş Milletler ve çeşitli yerel kuruluşlar, insani yardımın İsrail tarafından engellenmesinin Gazze’de çocuklar arasında toplu ölümlere yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Bölgedeki sağlık sisteminin çökme noktasına geldiği, ilaç ve tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle hastanelerin işlevsiz hale geldiği bildiriliyor.

Gazze’deki Hükümet Basın Ofisi de son günlerde yaptığı açıklamada, “Gazze ölümün eşiğinde” uyarısında bulunarak uluslararası topluma acil müdahale çağrısında bulunmuştu.

-UNRWA: Gazze’deki toplu kıtlık “planlı ve sistematik”

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), İsrail’in abluka ve saldırıları altındaki Gazze Şeridi’nde yaşanan toplu kıtlığın “planlı ve sistematik” olduğunu belirtti.

UNRWA’dan yapılan açıklamada, “Gazze Şeridi’nde toplu kıtlık, planlı ve sistematik bir şekilde dayatılıyor. Açlıktan bedenleri eriyen çocuklar, bugün bir kez daha hayatlarını kaybetti.” ifadelerine yer verildi.

ABD-İsrail güdümlü sözde “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nın dağıtım sisteminin, insani krizi çözmek yerine askeri ve siyasi hedeflere hizmet ettiği vurgulanan açıklamada, söz konusu sistemin “insani krizi çözmeye yönelik değil, daha fazla can kaybına yol açan acımasız bir uygulama” olduğu belirtildi.

Açıklamada, İsrail’in, bu sistem aracılığıyla Gazze dışından ya da içinden gelen tüm insani yardımların girişine tam kontrol uyguladığı vurgulandı.

Gazze’de, 27 Mayıs’tan bu yana “Gazze İnsani Yardım Vakfı” kontrolündeki yardım dağıtım noktalarında sistematik saldırılar sonucunda 1083 Filistinli ölmüş, 7 bin 275 kişi de yaralanmıştı.

İsrail’in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı kuşatması altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor.

Başta çocuklar olmak üzere, Gazze Şeridi’nde açlık nedeniyle ölümler artıyor. Yerel ve uluslararası çevreler, İsrail’in “açlığı ve susuzluğu silah olarak” kullandığını belirtiyor.

Devamını Oku

Dünya

CNN: “ABD yönetimi, Hamas’ın Gazze’de yardım malzemelerini çaldığına dair kanıt bulamadı”

Published

on

By

ABD’de Donald Trump yönetiminin, yapılan inceleme sonucu, Hamas’ın, Gazze’ye gönderilen insani yardım malzemelerini “yaygın şekilde çaldığına dair” herhangi bir kanıt bulamadığı bildirildi.

CNN’in ABD’li bir kaynağa ve ABD Uluslararası Kalkınma Ajansının (USAID) yürüttüğü incelemeye dayandırdığı haberinde, Trump yönetiminin, Hamas’ın Gazze’de “ABD’nin finanse ettiği insani yardımları yaygın şekilde çaldığına dair” bir kanıt bulamadığı belirtildi.

Haberde, USAID tarafından, Ekim 2023 ile Mayıs 2025 arasında ortak kuruluşların bildirdiği 156 israf, dolandırıcılık ve suistimal iddiasının incelendiği aktarılırken, bu konuda bilgi paylaşan bir kaynağın, “Hamas’ın müdahalesi, hırsızlığı veya yönlendirmesi nedeniyle (insani yardımlarda) sistemik kayıp yaşandığına dair bir kanıt yok.” ifadesine yer verildi.

Söz konusu durumun Hamas’a yönelik iddialarla “çeliştiği” belirtilen haberde, (ABD) Dışişleri Bakanlığının bu iddiaları, İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nı (GHF) “desteklemeyi meşrulaştırmak” için kullandığı ifade edildi.

Haberde ayrıca, GHF için “tartışmalı bir özel kuruluş” değerlendirmesinde bulunuldu.

Trump yönetimindeki hükümet yetkilileri, Hamas’ın yaygın şekilde, Gazze’ye ulaştırılan insani yardımları alıkoyduğunu defalarca iddia etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Tommy Pigott, dün yaptığı açıklamada, “Hamas tarafından yağmalanmadan Gazze’ye mümkün olduğunca fazla yardım ulaştırılmasını istiyoruz ve Gazze İnsani Yardım Vakfı adlı bu mekanizma bunu başarmanın bir yolu oldu.” demişti.

Gazze’de, 27 Mayıs’tan bu yana GHF tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 1083’e, yaralıların sayısı 7 bin 275’e çıkmıştı.

Devamını Oku

Trending

Reklam