Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Avustralya’dan “COVID-19’un kaynağına ilişkin bağımsız soruşturma” talebi

Avustralya Başbakanı Scott Morrison, “bir sonrakinin yaşanmasını önlemek için” COVID-19 salgınının kaynağına ilişkin Birleşmiş Milletler’den bağımsız bir soruşturma istedi.

Published

on

ABD’de temaslarda bulunan Avustralya Başbakanı Scott Morrison, Birleşmiş Milletler (BM) 76. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Avustralya, bu salgınının nedenini anlamayı siyasi bir mesele olarak değil, esas olarak görüyor.” vurgusunu yaptı.

COVID-19 salgını gibi salgınların tekrar yaşanmaması için BM’den bağımsız bir soruşturma talebinde bulunan Morrison sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim tek motivasyonumuz, ölümlere ve felakete neden olan musibetin dünyaya tekrar gelmesini önleyebilmek. Gelecekteki salgınları engellemeliyiz ve Avustralya, gelişmiş gözetim ve salgın müdahale yetkilerine sahip daha güçlü, daha bağımsız bir Dünya Sağlık Örgütü çağrılarını destekliyor. Ayrıca COVID-19’un ilk nasıl ortaya çıktığını belirleme çabalarını hızlandırmamız gerekiyor.”

Morrison’a göre, küresel stratejik ortam birçok açıdan bozuldu

Küresel stratejik ortamın özellikle Hint-Pasifik bölgesinde birçok açıdan kötüleştiğini belirten Morrison, “Karşılaştığımız pek çok değişiklik var. Toprak iddiaları üzerindeki gerilimler, hızlı askeri modernizasyonlar, dış müdahale, siber tehditler, dezenformasyon ve gerçekten ekonomik zorlamalar var.” değerlendirmesinde bulundu.

Ülkelerin çıkarlarını karşılıklı saygı çerçevesinde, istikrar ve güvenliği destekleyerek takip etmesinin gerekliliğine işaret eden Morrison, “Çünkü barışı, refahı, insan onurunu ve tüm egemen ulusların isteklerini destekleyen açık, kurallara dayalı bir uluslararası sistemi sürdürmek istiyoruz.” dedi.

Avustralya’nın geçen yıl COVID-19’un kaynağının bulunmasına ilişkin bir araştırmaya verdiği açık destekten dolayı, Çin ile sıkıntılı olan ikili ilişkileri daha da kötüleşmişti.

Hint-Pasifik’teki yükselen Çin etkisinin önüne geçmek amacıyla Avustralya, ABD, Hindistan ve Japonya’nın Quad (Dörtlü) adıyla kurduğu ittifakın, Washington’daki ilk yüz yüze toplantısı dün gerçekleştirmişti.

“AUKUS” anlaşması

Bölgede Çin’in artan gücüne karşı harekete geçen Avustralya, ABD ve İngiltere “AUKUS” adlı yeni bir güvenlik iş birliği anlaşmasına imza atarak ikinci bir ittifakı devreye sokmuştu. AUKUS anlaşması uyarınca Avustralya’nın Adelaide kentinde, nükleer enerjili en az 8 denizaltının inşa edileceği açıklanmıştı.

Anlaşmaya tepki gösteren Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, “AUKUS, bölgesel barış ve istikrarı ciddi şekilde baltalıyor.” ifadelerini kullanmıştı.

Avustralya’nın, Fransız Naval Group ile 2016 yılında imzalanan ve 12 geleneksel dizel elektrikli denizaltı inşasını öngören, 90 milyar Avustralya doları (yaklaşık 66 milyar ABD doları) tutarındaki sözleşmenin iptalini sağlayan AUKUS anlaşmasını “ihanet” olarak değerlendiren Fransa, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un talimatıyla Canberra ve Washington Büyükelçilerini danışmak amacıyla acilen geri çağırmıştı.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

2025 Dünya Hükümetler Zirvesi Dubai’de yapılacak

Published

on

By

Dünya Hükümetler Zirvesi (WGS 2025), 12. edisyonunda, devlet başkanlarından teknoloji dünyasının önde gelen isimlerine kadar dünyanın en etkili liderlerini, 11-13 Şubat’ta Dubai’de bir araya getirecek.

Zirveden yapılan açıklamaya göre 30’u aşkın devlet başkanı, 400’den fazla bakan, 80 uluslararası kuruluş, 140 hükümet delegasyonu ve 6 binden fazla katılımcı Dubai’de bir araya gelerek ekonomik istikrar, dijital dönüşüm ve kamu-özel sektör işbirliğinin anlamlı bir değişim yaratabileceğine dair çözümleri belirleyecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Birleşik Arap Emirlikleri Kabine İşleri Bakanı ve Dünya Hükümetler Zirvesi Başkanı Muhammed el-Karkavi, teknolojik değişimin hızlandığı ve jeopolitik dönüşümlerin yaşandığı bir ortamda zirvenin hükümetlerin, endüstrilerin ve küresel kurumların etkili değişimi yönlendirdiği önde gelen bir platform olduğunu belirtti.

Zirvenin 2013’teki başlangıcından bu yana geleceği öngörmek ve şekillendirmek için liderleri, uzmanları ve girişimcileri bir araya getiren gelecek odaklı bir düşünce platformu olduğunu vurgulayan Muhammed el-Karkavi, “Zirve bu yıl da hükümetlerin ve toplumların karşı karşıya kaldığı hızlı değişimleri ve ortaya çıkan zorlukları ele alan küresel bir diyaloğu teşvik ediyor. Amacımız, insanlığın kaydettiği ilerlemeyi değerlendirmek, koşulları iyileştirme fırsatlarını belirlemek ve sürdürülebilir bir gelecek inşa ederek, gelecek nesilleri güçlendirmektir.” açıklamasında bulundu.

– Yapay zeka uzmanları bir araya gelecek

Zirve kapsamında gerçekleştirilecek oturumlara 300’den fazla küresel uzman katılacak ve zirve 30 stratejik raporun hazırlanmasıyla sona erecek.

Yapay zekanın yönetişimdeki rolü, mobilitenin geleceği, ekonomik dayanıklılık, iklim adaptasyonu, küresel sağlık dönüşümü, ortaya çıkan sınırlar ve nüfus azalması gibi konular, 21 forum ve 200’ün üzerinde interaktif oturumda ele alınacak.

Yapay zekanın geleceği nasıl dönüştürdüğünü keşfetmek üzere dünyanın önde gelen 100 yapay zeka uzmanını bir araya getiren TIME 100 AI toplantısı da zirve kapsamında gerçekleştirilecek.

Devamını Oku

Dünya

Erdoğan ile Şara görüştü..Erdoğan: Terörle mücadelede Suriye’ye gereken desteği sağlamaya hazırız

Published

on

By

Suriye Geçiş Hükümeti Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, ilk kez Türkiye’yi ziyaret etti.
Şara, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara’da bir araya geldi.

İkili görüşme ve heyetler arası çalışma yemeğinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 yıllık kan ve gözyaşının ardından sadece Suriye’de değil, tüm bölgede yeni bir sayfa açıldığını belirtti.

Erdoğan “Türkiye olarak nasıl en umutsuz ve zor günlerinde Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmadıysak yeni dönemde de kendilerine gereken desteği vereceğiz” dedi.

Erdoğan, Şara ile hemen her konuda tam bir fikir birliğinde olduklarını söyledi ve terörün her türlüsüyle mücadelede Suriye’ye gereken desteği sağlamaya hazır olduklarını ifade etti.

İnsani yardımların yanı sıra Suriye’nin harap olmuş şehirleri ve kritik altyapının yeniden imarında gerekli desteği sağlamaya hazır olduklarını söyleyen Erdoğan Suriye’ye yönelik uygulanan uluslararası yaptırımların kaldırılması için girişimleri sürdüreceklerini vurguladı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara da Suriye halkının, Türk devleti ve halkının milyonlarca mülteciye kapılarını açarak gösterdiği tarihi duruşu asla unutmayacağını söyledi.

Şara, iki halk arasında köklü ve güçlü ilişkiler bulunduğunu ve bu bağların nesiller boyu süreceğine inandıklarını dile getirerek, Türkiye ile ilişkileri her alanda derin stratejik ortaklığa dönüştürme kararlılığında olduklarını vurguladı.

Devamını Oku

Dünya

Uluslararası kurumlardan AB’ye, İsrail’in işgal ettiği bölgelerle ticareti yasaklama çağrısı

Published

on

By

Aralarında İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Uluslararası Af Örgütü’nün de bulunduğu 160’ı aşkın uluslararası sivil toplum kuruluşu (STK) ve sendika, Avrupa Birliği’nden (AB), İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki “yasa dışı yerleşimlerle” ticari faaliyetlerin yasaklanmasını talep etti.

Söz konusu kurumların, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e gönderdiği mektupta, uluslararası hukuka uyulması ve Avrupa’nın Filistin topraklarını gasp eden İsraillilere verdiği desteğin sona erdirilmesi çağrısı yapıldı.

Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) Temmuz 2024’te aldığı ve İsrail’in işgalini hukuka aykırı bulan kararına atıfta bulunulan mektupta, AB politikalarının halihazırda uluslararası yükümlülükleri ihlal ettiği ifade edildi.

Gasbedilmiş topraklarda üretilen malların, AB pazarına girişine izin verildiğine işaret edilen mektupta, AB’nin eylemlerini yasal taahhütleriyle uyumlu hale getirmesi ve insan hakları ihlalleriyle bağlantılı yerleşimlerle ticareti yasaklaması gerektiği belirtildi.

Mektupta, AB’nin defalarca söz konusu yerleşim yerlerini “yasa dışı” olarak nitelendirip kınadığı anımsatılarak, şu değerlendirmede bulunuldu:

“AB, bu yerleşimlerle ticaret yapmaya ve iş yapılmasına izin vermeye devam ederek yerleşimlerin sürdürülmesi ve genişletilmesiyle kaçınılmaz şekilde iç içe geçmiş olan ciddi insan hakları ve uluslararası hukuk ihlallerinin sürdürülmesine yardımcı olmaktadır.”

İşgal altındaki Batı Şeria’da 451 bin, Doğu Kudüs’te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını gasp ediyor.

Uluslararası hukuka göre, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki bu gasplar yasa dışı sayılıyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam