Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa’da İsrail bayrağı açtı

İsrail polisi eşliğinde Sukot Bayramı münasebetiyle Mescid-i Aksa’nın avlusuna giren fanatik Yahudiler, Harem-i Şerif’te İsrail bayrağı açtı.

Published

on

İsrail polisi korumasındaki 626 fanatik Yahudi, Mescid-i Aksa’nın güneybatısında bulunan El-Meğaribe Kapısı’ndan girerek, Harem-i Şerif’e baskın düzenledi.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, İsrail bayrağı açan Yahudi grubun, Harem-i Şerif’in avlularında dolaştıktan sonra Mescid-i Aksa’dan ayrıldığını bildirdi.

İbrani takvimine göre 20 Eylül’de başlayan ve bugün sona erecek olan Sukot (Çardaklar) Bayramı münasebetiyle fanatik Yahudiler, “Tapınak Tepesi” olarak isimlendirdikleri Mescid-i Aksa’ya yönelik baskın çağrıları yapıyor.

Harem-i Şerif’e fanatik Yahudilerce düzenlenen bu tür baskınlar, bölgede gerginliğin tırmanmasına neden oluyor.

Sukot Bayramı’nın başladığı günden bu yana binlerce fanatik Yahudi, sabah ve öğleden sonra Mescid-i Aksa’nın avlularına girmişti.

İsrail bayrağının açılmasına tepki

Fanatik Yahudilerin Harem-i Şerif’te İsrail bayrağı açmalarına ilişkin fotoğraf ve görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından olay, Filistinliler başta olmak üzere İslam dünyasından sert tepkilere yol açtı.

İsrail polisinin koruması altında gerçekleşen söz konusu eyleme, polisin müdahale etmemesi de eleştirilere neden oldu.

Harem-i Şerif’te hiçbir ülkenin bayrağının açılmasına izin vermeyen İsrail polisinin, buna sessiz kalması dikkati çekti.

İsrail polisinden olaya ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

Kudüs İşleri Bakanlığından uyarı

Filistin yönetimine bağlı Kudüs İşleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınları, çok sayıda fanatik Yahudi’nin ve özellikle Yahudi bayramlarında dini ayinler gerçekleştirmeye yönelik çılgın girişimleriyle tehlikeli bir hal aldı.” uyarısı yapıldı.

Açıklamada, “Harem-i Şerif’te yaşananlar, özellikle İsrail polisi tarafından korunup kollandığı için camideki tarihi durumun açık ve tehlikeli bir ihlalidir.” ifadeleri yer aldı.

Fanatik Yahudilerin, dini bayramları Mescid-i Aksa’nın kutsiyetini ihlal eden baskınlar için kullandığına vurgu yapılan açıklama şöyle devam etti:

“Bu ihlaller, Mescid-i Aksa’yı zamansal ve mekânsal bölme çağrılarıyla örtüşüyor ki bu ciddi ve sonuçlarından kimsenin razı olamayacağı risklere işaret ediyor.”

Açıklamada ayrıca Arap ve İslam dünyası başta olmak üzere uluslararası topluma “İsrail’in Harem-i Şerif’in tarihi statükosunu değiştirme girişimlerini” durdurmak için müdahale etme çağrısı yapıldı.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994’te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.

Ancak Yahudiler, 2003’ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail’in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.

Bu girişleri “baskın” olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini belirtiyor.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

BBC: Google, Kahramanmaraş depremlerinde 10 milyon kişiye uyarı gönderemediğini kabul etti

Published

on

By

Google, 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde erken uyarı sisteminin doğru çalışmadığını ve insanlara gerekli uyarıların yapılamadığını açıkladı.

BBC’deki habere göre, Google’ın algoritmaları doğru çalışsaydı, depremlerin merkez üslerine 157 kilometre çapında yaşayan yaklaşık 10 milyon kişi, Google’ın en ciddi uyarı seviyesi olan “harekete geç” uyarısını alarak, sarsıntıdan 35 saniye öncesine kadar haberdar edilebilirdi.

Fakat 7,8’lik ilk depremde “harekete geç” uyarısı yalnızca 469 kişinin telefonuna gönderildi.

BBC’ye bilgi veren Google, 500 bin civarı kişiye ise hafif sarsıntılar için hazırlanan daha düşük bir uyarı gönderildiğini belirtti.

Teknoloji devi, daha önce deprem uyarı sisteminin “iyi çalıştığını” açıklamıştı.

Google’ın uyarı sistemi Türkiye’deki akıllı telefonların yüzde 70’inden daha fazlasını çalıştıran Android işletim sisteminde bulunuyor.

Depremlerde 55 binden fazla kişi ölmüş, 100 binden fazla kişi de yaralanmıştı.

İlk depremde hayatını kaybeden pek çok kişi, sarsıntıya uyurken yakalanmıştı ve erken uyarı almaları, binaları terk etmelerine veya önlem almalarına olanak sağlayabilirdi.

Bunun gerçekleşmemesinin nedeni, Google’ın erken uyarı sisteminin depremin büyüklüğünü yanlış hesaplaması oldu.

Bir Google sözcüsü “Her depremde öğrendiklerimizle bu sistemi geliştirmeye devam ediyoruz” dedi.

-Nasıl çalışıyor?

Google’ın Android Deprem Erken Uyarı Sistemi, çok sayıda cep telefonunun sarsılmasından bir deprem olduğunu tespit edebiliyor.

Deprem dalgaları kara üzerinde görece yavaş ilerlediği için Google, sarsıntılar depremin merkez üssünden uzak yerlere ulaşmadan önce oradaki kişilerin telefonlarına bildirimler gönderebiliyor.

Google’ın en ciddi deprem uyarısının adı “Harekete Geç” alarmı. Bu uyarı, telefonların uyku modunu devre dışı bırakıp gürültülü bir uyarı sesi çıkarıyor ve telefonun bütün ekranında büyük bir uyarı beliriyor.

Daha hafif sarsıntılarda ise telefonların uyku modunu devre dışı bırakmayan “Dikkatli Ol” uyarısı iletiliyor.

Devamını Oku

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam