Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

TBMM Başkanı Şentop’tan küresel adalet çağrısı: Ölçü sözde değil eylemdedir

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, G20 Parlamento Başkanları Zirvesi’ndeki konuşmasında “Dünyamızı güzel ve parlak sözler değil, bütün insanlara aynı değeri veren, gerçekten eşitlikçi ve adil yaklaşımlarla hayata geçirilen eylemler değiştirecektir.” dedi.

Published

on

G20 Dönem Başkanı İtalya’nın ev sahipliğinde 7’ncisi düzenlenen G20 Parlamento Başkanları Zirvesi’ne (P20) katılan Şentop, “Pandeminin sebep olduğu sosyal ve istihdam krizlerine çözümler” başlıklı oturumunda bir konuşma yaptı.

TBMM Başkanı Şentop, “G20 oluşumunun, salgın kaynaklı krizler karşısında kendisinden beklenen liderliği sergilemesini Türkiye olarak önemli bulduğumuzu ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.

Dünyanın, son 30 yılda birçok bölgesel krizin yanı sıra 2008 mali krizi gibi küresel ölçekte krizlere de sahne olduğuna işaret eden Şentop, “Ancak bunlardan hiçbiri, ülkelerin ve toplumların üzerinde, 5 milyon civarında insanın hayatına mal olan COVID-19 salgını kadar yıkıcı bir etki meydana getirmemiştir. Söz konusu krizin etkilerini, ekonomi, sağlık, sosyal hayat ve istihdam gibi sahalarda da derinden hissettik.” ifadelerini kullandı.

“Küresel salgını kapasite sorunu yaşamadan yönetmeyi başardık”

Şentop, COVID-19 salgınının insanlığı hazırlıksız yakaladığını dile getirerek şöyle devam etti:

“Geçmişteki hatalı politika tercihleri ve ekonomik krizlerle mücadele etmek gayesiyle birçok ülke tarafından alınan veya dışarıdan dayatılan tedbirler, sağlık ve sosyal güvenlik sistemlerinin zayıflamasına yol açmıştır. Türkiye olarak bu noktada, son 20 yılda sağlık alanında yapılan büyük yatırımlar ve zengin insan kaynaklarımızla, söz konusu küresel salgını kapasite sorunu yaşamadan yönetmeyi başardık.”

Koronavirüs salgını sebebiyle ciddi halk sağlığı tedbirlerinin uygulandığını anlatan Şentop, “Böylece salgını etkili bir şekilde yavaşlatmış olduk ancak ekonomik hayat da kısmen sekteye uğradı. Ekonomik durgunluk, bazı ülkelerde işletmeler ve çalışanlar için kaynaklarda kıtlığa ve küresel yatırım akışlarında önemli ölçüde aksamalara sebebiyet verdi. Söz konusu sağlık krizinin bütün dünya tarafından en çok hissedilen boyutunun topluma ve istihdama dair olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesini yaptı.

Şentop, insanlığın, hiç tecrübe etmediği yeni krizlerle karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek “Bu sebeple, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemini hedeflerken ekonomik kalkınmamızı sosyal ve çevresel ihtiyaçlarla yeniden dengelemek ve sosyo-ekonomik eşitsizlikleri ele almak için tarihî bir fırsatın eşiğinde olduğumuzu düşünüyorum.” dedi.

“160 ülkeye destek sağlamış olmaktan memnuniyet duyuyoruz”

Meclis Başkanı Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye olarak Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin gerçekleştirilmesi için millî bir vizyonun yanında, kuvvetli bir sahiplenme duygusu ile uluslararası dayanışma ve iş birliğinin kaçınılmaz olduğuna inanıyoruz. Bu anlayışla krizin sosyal ve istihdam boyutunu ele alırken aynı zamanda diğer ülkelerle iş birliğimizi kuvvetlendiriyor, ihtiyacı olanlara destek vermeye gayret ediyoruz. Salgının başlangıcından bugüne kadar başta sağlık ekipmanı yardımı olmak üzere 160 ülkeye destek sağlamış olmaktan memnuniyet duyuyoruz.”

“Parlamentolar arasındaki iş birliği güçlendirilmeli”

Şentop, her şeyin küreselleştiği dünyada, hastalık ve virüslerin de küresel olduğunu belirterek “Tedavi de ilaç da aşı da küresel olmalı. Sadece dünyamızın belli bir bölümünü, mesela sadece Avrupa’yı, sadece G20 ülkelerini sağlıklı tutmak mümkün değil. Dünyanın geri kalan kısmı hastalık ve salgın içindeyse bizler de o hastalık ve salgına maruz kalırız. Bütün dünya, bütün insanlık için, barış içinde, asgari hayat şartlarında bir yaşama alanı oluşturamazsak hiçbirimiz güvende değiliz. Küresel bakmak, küresel düşünmek zorundayız.” diye konuştu.

Parlamentolar arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi vurgusu yapan Şentop, “Parlamento Başkanları olarak bu konuda ihtiyaç duyulan kanuni düzenlemeleri süratle hayata geçirmek için gerekli adımların atılmasına öncülük edebiliriz. Ekonomik ve sosyal düzenin yeniden istikrara kavuşması için ulusal kurumlarımızla olduğu kadar parlamentolarımız arasındaki mevcut iş birliğini daha da güçlendirmeliyiz.” dedi.

“Ölçü sözde değil eylemdedir”

TBMM Başkanı, parlamento kelimesinin köken itibarıyla konuşma mekanları olduğunu ancak konuşulan sözlerin eyleme dönüşmesi gerektiğine dikkati çekerek “Dünyamızı güzel ve parlak sözler değil, bütün insanlara aynı değeri veren, gerçekten eşitlikçi ve adil yaklaşımlarla hayata geçirilen eylemler değiştirecektir. Ölçü sözde değil eylemdedir.” ifadelerini kullandı.

Şentop, sözlerini şöyle tamamladı:

“Avrupa veya Amerika’daki bir sivilin hayatı ile Afganistan’da ‘yanlışlıkla’ bombalanıp öldürülen veya Yemen ya da Libya’daki bir sivilin hayatının aynı değerde olduğuna içtenlikle ve samimiyetle inanarak eyleme geçmedikçe daha iyi bir dünya gerçekleşmeyecektir. Parlak demokrasi nutukları kulaklarımıza hoş gelse de dünya üzerinde darbeleri ve darbecileri desteklemeyen tutumlar dünyamızın geleceği bakımından önemlidir. G20 ülkeleri olarak bunu başarabilecek altyapıya sahip olduğumuza inanıyorum.”

TBMM Başkanı Şentop'tan küresel adalet çağrısı: Ölçü sözde değil eylemdedir

TBMM Başkanı Şentop'tan küresel adalet çağrısı: Ölçü sözde değil eylemdedir

TBMM Başkanı Şentop'tan küresel adalet çağrısı: Ölçü sözde değil eylemdedir

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Delta uçağında şiddetli türbülans: 25 kişi hastaneye kaldırıldı

Published

on

By

ABD merkezli Delta Havayolları’na ait Amsterdam seferi yapan bir yolcu uçağı, şiddetli türbülans nedeniyle rotasını değiştirerek Minneapolis’e acil iniş yaptı. Delta’dan yapılan açıklamada, uçuşun ardından 25 kişinin hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

Salt Lake City’den Hollanda’nın başkenti Amsterdam’a giden DL56 sefer sayılı uçuş, Çarşamba günü yerel saatle 19.45 sıralarında Minneapolis–Saint Paul Uluslararası Havalimanı’na yönlendirildi. Delta, Airbus A330-900 tipi uçağın “önemli düzeyde türbülansa maruz kaldığını” ve bu nedenle acil iniş yaptığını duyurdu.

Uçak Minneapolis’e güvenli şekilde iniş yaptıktan sonra, havalimanı itfaiyesi ve acil sağlık ekipleri uçağa yönlendirilerek yolculara ve mürettebata müdahale etti. Delta’nın açıklamasında, “Varışta tıbbi ekipler, yolcu ve kabin ekibini değerlendirdi. 25 kişi hastaneye sevk edilerek tedavi altına alındı,” denildi. Şirket, acil durum ekiplerine desteklerinden dolayı teşekkür etti.

Delta, olay sonrası yolcularla birebir ilgilendiğini ve ihtiyaçlarını karşılamak için ‘Delta Care Team’ adlı özel bir ekibin görevlendirildiğini bildirdi. Ancak uçakta kaç yolcu ve mürettebatın bulunduğuna dair bilgi verilmedi.

Airbus’ın resmi verilerine göre A330-900 tipi uçaklar azami 465 yolcu taşıma kapasitesine sahip.

Benzer bir olay mart ayında da yaşanmış, Missouri’den Houston’a gitmekte olan bir United Express uçağı türbülansa girerek Waco, Texas’a acil iniş yapmış ve beş yolcu hafif yaralanmıştı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere’de yeni araçlara alkol kilidi ve kara kutu zorunluluğu gündemde

Published

on

By

İngiltere’de İşçi Partisi hükümeti, Avrupa Birliği’nin Genel Güvenlik Yönetmeliği 2 (GSR2) ile uyumlu yeni bir düzenleme üzerinde çalışıyor. Plana göre ülkede satılacak yeni araçlara alkol kilidi (alcolock) ve kara kutu (event data recorder) gibi güvenlik sistemlerinin entegre edilmesi zorunlu hale gelebilir.

Bu karar, Brexit sonrası İngiltere’nin Avrupa düzenlemelerinden bağımsızlaşma sürecini tersine çevirdiği gerekçesiyle muhalefet ve bazı gazeteler tarafından sert şekilde eleştiriliyor.

Alcolock ve kara kutu nedir?
Alkol kilidi (Alcolock): Sürücünün yasal alkol limitini aşıp aşmadığını ölçer. Limitin üzerindeyse araç çalışmaz.

Kara kutu: Çarpışma öncesi hız, frenleme gibi verileri kaydeder.

GSR2 kapsamındaki diğer yenilikler: Sürücü uykululuğu uyarıları, çarpışma önleyici sistemler ve şerit takip desteği.

Hükümet: Ekonomik ve güvenlik açısından mantıklı
İngiltere Ulaştırma Bakanlığı, otomobil üreticileri ve sektörel kuruluşlarla görüşmeler yaptığını doğruladı. Bakanlık, Avrupa ile farklı güvenlik standartlarının hem maliyetleri artıracağını hem de Kuzey İrlanda gibi bölgelerde çift standart yaratacağını belirtti.

İşçi Partili yetkililer, uyum sürecinin “ideolojik değil ekonomik ve pratik gerekçelere” dayandığını savunuyor.

Muhalefet: Bu bir gizli AB dönüşü
Brexit yanlısı bazı milletvekilleri ve medya organları, bu düzenlemeyi “gizli AB dönüşü” olarak nitelendiriyor. Muhalefete göre hükümet, güvenlik gerekçesiyle halktan habersiz şekilde yeniden AB kurallarına teslim oluyor.

Bazı yorumcular, bu hamlenin siyasi sembolizmle maskelenmiş bir entegrasyon çabası olduğunu öne sürüyor.

Otomobil üreticileri destekliyor
Üretici firmalar ve ihracatçılar ise standartların uyumlu olmasının maliyetleri düşürdüğünü ve Avrupa pazarına girişte kolaylık sağladığını belirtiyor.

Fakat teknolojinin maliyeti, doğrudan araç fiyatlarına yansıyabileceği için tüketici tarafında endişeler var.

Mayıs 2025’te yapılan bir ankette: katılımcıların yüzde 53’ü, mahkeme kararıyla alcolock takılmasını destekliyor.

Bu gruptakilerin yüzde 56’sı ise yalnızca tekrarlayan değil, tüm alkollü sürücüler için zorunlu hale gelmesini istiyor.

2013–2024 arasında İngiltere ve Galler’de 27.000’den fazla tekrar eden alkollü araç kullanımı vakası kaydedildi. Trafik güvenliği savunucuları, bu teknolojinin caydırıcı olabileceğini savunuyor.

Yeni bir standart mı doğuyor?
Eğer düzenleme hayata geçerse, İngiltere’de satılan tüm yeni araçlar:

Yasal alkol sınırı üzerinde araç çalıştırılamayan sistemlerle,

Çarpışma öncesi verileri kaydeden cihazlarla,

Sürücü yardım sistemleriyle donatılmış olacak.

Bu gelişme, yol güvenliğini artırma potansiyeli taşırken aynı zamanda Brexit sonrası İngiltere’nin düzenleyici bağımsızlığı tartışmasını yeniden alevlendiriyor.

Devamını Oku

Dünya

Portekiz ve İspanya orman yangınlarıyla mücadele ediyor

Published

on

By

Portekiz ve İspanya’nın yüksek sıcaklık ve şiddetli rüzgarların neden olduğu çok sayıda orman yangınıyla mücadelesi sürüyor.

Portekiz’in kuzey ve orta bölgelerinde çok sayıda orman yangını devam ederken ülke, yüksek alarm durumuna geçti.

El Confidencial gazetesinin haberine göre, Ulusal Sivil Koruma Kurumu, 132 bildirimle bu yılın en yüksek yangın alarmı sayısına ulaşıldığını açıkladı.

Yaklaşık 2 bin 700 itfaiye personeli, 29 hava aracının da desteğiyle yangınları kontrol altına almaya çalışıyor.

Yangınlar nedeniyle bazı bölgelerde tahliyeler yapıldı ve yaralanmalar meydana geldi. Aralarında 14 itfaiye personelinin de bulunduğu 20 kişi, ekiplerce tedavi edildi.

En ciddi yangınlar Arouca, Penafiel, Ponte de Lima, Penamacor ve Ponte da Barca bölgelerinde çıktı. Yetkililer, daha önce kontrol altına alınan bazı yangınların yüksek sıcaklık ve şiddetli rüzgarlar nedeniyle yeniden alevlendiğini bildirdi.

Portekiz Başbakanı Luis Montenegro, Ulusal Sivil Koruma Kurumu merkezinde yaptığı açıklamada, “Zor bir dönemden geçiyoruz ancak müdahale sistemimizin tamamı olabildiğince hızlı devreye girecek şekilde çalışıyor.” diye konuştu.

Portekiz Deniz ve Atmosfer Enstitüsü (IPMA), ülkenin genelinde yangın çıkma riskinin “en yüksek” veya “çok yüksek” seviyede olduğunu bildirdi.

Portekiz Orman Enstitüsünün paylaştığı geçici verilere göre, ülkede ocak ayından itibaren 22 bin hektardan fazla alan yandı.

Hava sıcaklığının bu hafta 40 dereceye ulaşmasının beklendiği İspanya’da da yetkililer, yangın riski konusunda uyarıda bulundu.

İspanya’nın Avila kentinin güneyindeki Cuevas del Valle’de dün çıkan yangınla ilgili Castilla y Leon bölge yönetimi, rüzgarın, yangının her iki kanadını yeniden alevlendirdiğini ve kontrol altına alma çabalarını zorlaştırdığını bildirdi.

Bu sabah itibarıyla söz konusu yangına ekiplerin 161 asker ve 59 araçla müdahalesi sürüyor. Yangının yayılmasını izlemek ve müdahaleyi yönlendirmek amacıyla havadan destek de sağlanıyor.

Caceres bölgesinde çıkan yangında ise birçok köyden yaklaşık 200 kişi tahliye edilirken yangının söndürülme çalışmalarında 180 kişi görev yapıyor.

Bu arada, Lleida şehrine bağlı Fulleda köyündeki orman yangını ise yaklaşık 13,5 hektarlık alanı yaktıktan sonra dün gece kontrol altına alındı.

Devamını Oku

Trending

Reklam