Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

İngiltere’deki tedarik krizi derinleşiyor

İngiltere’de son dönemde artan tedarik krizi; perakende, imalat ve enerji sektörlerine yayılarak ülke ekonomisini sarsmaya devam ediyor.

Published

on

İngiltere’de ağır araç sürücü sayısının talep karşısında yetersiz kalması, market raflarının boşalmasına ve benzin istasyonlarında akaryakıt sıkıntısı yaşanmasına neden oluyor.

Yaklaşık 2,8 trilyon dolarlık hacme sahip İngiliz ekonomisinde vatandaşlar, artık Noel öncesi bazı ürünleri bulamayacağını düşünerek şimdiden evlerinde stoklamaya başladı.

İngiltere’nin AB’den çıkışıyla birlikte hızlanan kalifiye iş gücü açığı salgının ardından küresel arz talep dengesindeki bozulmayla birleşince ortaya “tam bir kusursuz fırtınanın” çıktığını söylemek mümkün.

Geçen ay market raflarında önce bazı ürünlerin eksikliği ile kendisini gösteren tedarik krizi; kısa zamanda perakende, imalat ve enerji sektörlerinde çok ciddi aksamalara neden oldu.

İngiliz hükümetinin destek istediği silahlı kuvvetler personelinin 4 Ekim’den bu yana rafinerilerden benzin istasyonlarına ikmal yapmasına karşın ülkede akaryakıt sıkıntısı hala devam ediyor.

İngiliz Petrol Perakendecileri Derneği’nin (PRA) 12 Eylül’de yaptığı açıklamaya göre, başkent Londra ve ülkenin güneydoğu bölgesinde yer alan benzin istasyonlarının yüzde 10’unda hala akaryakıt bulunmuyor.

“Bu sorunlardan daha fazlasını göreceğiz”

Resolver UK Uluslararası Para ve Tüketici Hakları Uzmanı Martyn James, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşananların büyük bir depremin öncü şoku olabilecek nitelikte olduğunu söyledi.

James, “Şu an sokaktaki bir erkek veya kadın için çok endişe verici bir zamandayız. İnsanların faturaları artıyor. Sokakta satılan çok sayıda ürüne dair kıtlık endişesi var. İnsanların panik halinde benzin alması gibi olağanüstü tepkiler gördük. İnsanlar, ulaşım için yeterli benzin olmasına rağmen akaryakıt pompalarının başında beklediler. Şimdi biz bunları yaşıyoruz. Fakat bu sorunlardan daha fazlasını göreceğiz.” ifadelerini kullandı.

İngiltere’yi krize sürükleyen olumsuz şartların yaklaşık son bir yılda oluştuğuna işaret eden James, “Fakat daha büyük sorunlar da var. Sektörlerin çoğu elektrik enerjisine bağımlı durumda. Üretim yapan şirketler için enerji giderlerinin üst limitini belirleyen bir sınır yok. Bu nedenle ileride üretimde kalmanın çok pahalı olması nedeniyle bazı işletmelerin kapanmak zorunda kaldığını görebiliriz.” şeklinde konuştu.

Tüm bu olumsuz ekonomik gelişmelerin, AB’den ayrılan İngiltere’nin dünyanın geri kalanıyla ticaret anlaşmaları yapmayı hedeflediği bir döneme denk gelmesinin ülkenin müzakere kabiliyeti üzerinde de baskı oluşturduğunu vurgulayan James, “Dolayısıyla şu anda görünüm oldukça vahim.” dedi.

Nakliye sürücülerinin sayısı yetersiz

Uzmanlar, İngiltere’de nakliye şoförlerinin toplam sayısının halihazırda ihtiyaç duyulanın yaklaşık 100 bin altında olduğunu belirtiyor.

İngiliz Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre 13 bin, nakliye sektörü çatı kuruluşu Logistics UK verilerine göre de 19 bin AB’li ağır araç sürücüsü salgın döneminde ülkeden ayrıldı. Yaklaşık 45 bin aday sürücü ise salgın önlemleri nedeniyle gerekli eğitim ve test süreçlerini tamamlayamadı.

Tüm bu şartlar İngiltere’yi krize sürükleyen sürece zemin hazırladı.

6 tüketiciden biri temel gıda ürünlerine ulaşamadı

Ülkede artık boş süpermarket raflarına rastlamak günlük hayatın bir parçası haline gelmiş durumda.

ONS verilerine göre, geçen 2 hafta boyunca ülkedeki her 6 tüketiciden biri temel gıda ürünlerine ulaşamadı. Yine ülkedeki tüketicilerin yüzde 25’i ise gıda dışındaki ürünleri temin edemedi.

Nakliye sektöründeki krizin çözülememesi durumunda tüketicilerin kış aylarında mağazalarda yer alan ürün seçeneklerinin ciddi oranda azalmasından endişe ettiği belirtiliyor. Lojistik şirketlerinin tahmini ise aralık ayına doğru Noel hazırlıklarıyla birlikte tedarik krizinin daha da kötüleşmesi yönünde.

İngiltere’de ithalatı yapılan ürünlerin şimdiden limanlarda birikmeye başladığı, lojistik dağıtımın etkin şekilde yapılamadığı ifade ediliyor.

Dünyanın en büyük konteyner nakliye şirketi Maersk, nakliye krizi nedeniyle ülkenin önemli limanlarından Felixstowe’un konteynerler ile dolu olduğunu, bu yüzden büyük yük gemilerinin alternatif limanlara gönderildiğini belirtmişti.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson ise ülkede yaşanan tedarik zinciri krizine rağmen bu yıl Noel döneminin geçen yıla kıyasla daha iyi geçeceğini söylemişti.

İngiliz hükümeti, geçen ay, yurt dışından 5 bin ağır vasıta sürücüsü ile 5 bin 500 tavukçuluk sektörü çalışanına 3 ay süreli geçici vize verileceğini açıklamıştı.

Akaryakıt fiyatları yükseliyor

İngiliz halkı akaryakıta ulaşmakta zorlanırken, pompa çıkış fiyatlarında da artış yaşanıyor.

İngiltere İşletme, Enerji ve Endüstriyel Strateji Bakanlığı verilerine göre, benzinin litresi 1.371 sterline, dizel benzin de 1.406 sterline ulaştı. Böylece İngiltere’de akaryakıt fiyatlarında 11 Ekim Pazartesi günü itibarıyla Eylül 2013’ten bu yana en yüksek seviye görülmüş oldu.

Buna göre, 55 litrelik bir araç deposunu doldurmak için geçen yıla kıyasla yaklaşık 13,1 sterlin daha fazla ödemek gerekiyor.

İngiltere’de akaryakıt krizi, İngiliz enerji şirketi British Petroleum’un (BP) 23 Eylül’de ağır vasıta sürücülerinin sayısının yetersiz kalması nedeniyle bazı benzin istasyonlarını kapatacağını açıklamasıyla başlamıştı.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Malta, Eylül’de Filistin Devleti’ni tanıyacak

Published

on

By

Malta Başbakanı Robert Abela, ülkesinin eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu sırasında Filistin Devleti’ni resmen tanıyacağını açıkladı.

TRT Haber’in aktardığına göre Abela, bu açıklamayı İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın benzer bir adım atmasından birkaç saat sonra, Fransa’nın da tanıma planlarını duyurmasından sadece günler sonra yaptı.

Başbakan Abela, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bu tutumumuz, Orta Doğu’da kalıcı barış için gösterilen çabalara olan bağlılığımızı yansıtıyor” dedi.

Malta hükümeti, mayıs ayında Filistin’i tanıma planlarını açıklamış ve bunun BM’nin haziran ayındaki bir konferansında yapılacağını duyurmuştu. Ancak konferans ertelenmişti.

Ada ülkesi uzun süredir Filistin davasına destek veriyor ve iki devletli çözüm çabalarını savunuyor.

Temmuz ortasında merkez sağ muhalefet de hükümete, Filistin’in derhal tanınması çağrısında bulunmuştu.

Mayıs ayında İrlanda, Norveç ve İspanya da Filistin’i bağımsız bir devlet olarak tanımıştı.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da Kamçatka bölgesinde tsunami uyarısı kaldırıldı

Published

on

By

Rusya’nın Kamçatka bölgesinde meydana gelen 8,8 büyüklüğündeki depremin ardından verilen tsunami uyarısının iptal edildiği bildirildi.

Rusya Acil Durumlar Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Kamçatka’daki tsunami uyarısının iptal edildiği belirtildi.

Moskova saatiyle gece 03.00 sıralarında Kamçatka’da 8,8 büyüklüğünde deprem yaşandığı ve bunun bölgede 1952 yılından bu yana meydana gelen yer sarsıntılarının en şiddetlisi olduğu ifade edilmişti.

Deprem ve tsunamiden etkilenen Sahalin’in Severo-Kurilsk ve Kamçatka bölgesindeki Petropavlovsk-Kamçatskiy kentlerinde acil durum ilan edilmişti. Can kaybının olmadığı deprem nedeniyle, şehirlerdeki bazı binalar hasar görmüştü.

Devamını Oku

Dünya

Tsunami dalgaları Hawaii’yi etkilemeye başladı… Rusya’da tsunami dalgalarının boyu beş metreyi buldu

Published

on

By

Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi, Rusya’nın doğusundaki Kamçatka Bölgesi yakınlarında meydana gelen 8,8 büyüklüğündeki depremin ardından tsunami dalgalarının Hawaii’yi etkilemeye başladığını açıkladı.

Kamçatka yarımadası açıklarında bugünün ilk saatlerinde 8,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi (USGS), depremin Petropavlosvk-Kamçatskiy kentinin 119 kilometre güneydoğusunda, 19,3 kilometre derinlikte meydana geldiğini bildirdi.

Rus bilim insanları bunun bölgede 1952’den bu yana kaydedilen en şiddetli sarsıntı olduğunu belirtti.

Pasifik Okyanusu tabanında gerçekleşen depremin ardından Kamçatka’nın güneyinde bulunan Japonya ile okyanusun karşı kıyısındaki ABD, Ekvador ve Peru’da tsunami uyarısı verildi.

BBC’ye göre Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi Tsunami dalgalarının Hawaii’yi etkilemeye başladığını açıkladı. Açıklamada “Yaşam ve mülkün korunabilmesi için acilen harekete geçilmesi” gerekiyor denirken, tehlikenin saatler sürebileceği kaydedildi.

Adaya vuran dalgaların boyunun 1,2 metreye ulaştığı ve dalgaların 12 dakika arayla vurduğu da bildirildi.

Hawaii Valisi Josh Green, “Şu ana dek dalgaların yol açtığı bir olumsuzluk görmedik” derken, suyun önemli ölçüde çekildiğini vurguladı.

Dalga faaliyetlerinin Hawaii’de henüz sona ermediğini ve tehlikenin geçtiğini ilan etmek için en az iki ila üç saat geçmesi gerektiğini anlattı.

RIA Novosti haber ajansı, acil durum yetkililerine dayandırdığı haberinde, Rusya’nın okyanus kıyısındaki Severo-Kurilsk kentine vuran tsunami dalgalarının boyunun üç metreyi aştığını, en büyüğünün ise beş metreyi bulduğunu duyurdu.

Kamçatka bölgesindeki yerel acil durum bakanı Sergey Lebedev, depremde bildirilen bir can kaybı olmadığını fakat bir anaokulunun hasar gördüğünü söyledi.

RIA Ajansı, depremin Rusya’nın Sakhalin bölgesindeki elektrik şebekesine hasar verdiğini ve bölgede elektriğin kesildiğini bildirdi.

Sakhalin bölgesi daha önce kuzeydeki Kuril Adaları için acil durum ilan etmişti.

ABD’nin California eyaletinde halktan kıyılardan uzak durması istenirken, Çin, Filipinler, Endonezya, Yeni Zelanda ve hatta Meksika’da Tsunami uyarıları yapıldı.

Japonya’da da Pasifik Okyanusu kıyısındaki yaklaşık iki milyon kişiye tahliye emri verdi.

Yetkililerin ülkenin doğu kıyılarında yaşayanlara daha yüksek noktalara çıkmaları çağrısı da devam ediyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam