Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Spor

Türk futbolunda MHK’nin yapılanmasındaki değişim gündemde

Türk futbolunda, kulüplerin hakem kararlarına yönelik tepkileriyle başlayan süreçte Merkez Hakem Kurulunun (MHK) yapısına ve işleyişe yönelik tartışmalar gündemde.

Published

on

Kulüpler Birliği Vakfının, yapısal değişiklik talebi Türkiye Futbol Federasyonundan (TFF) karşılık bulurken taraflar arasında, hakem kararlarının tartışmalardan uzak bir boyuta taşınması için görüşmeler sıklaştı ve ortak çalışmalar yapılmaya başlandı.

Mevcut sistemde TFF Başkanı’nın teklifi ve TFF Yönetim Kurulunun onayı ile atanan bir başkan ile 8 üyeden oluşan MHK’ye futbol camiasında yöneltilen eleştiriler ve gelişmelere ilişkin, TRT Spor yorumcusu eski hakem Bünyamin Gezer ile gazeteciler Ömer Faruk Ünal ve Atilla Türker değerlendirmelerde bulundu.

Bünyamin Gezer: Problemler çözülürse Türk hakemliğinin önü açılır

Bünyamin Gezer, kulüplerin MHK’ye tepkileriyle ilgili olarak konuştu.

“Kulüplerin tepkileriyle ilgili ilk madde olarak VAR müessesinin iyi kullanılmadığını söyleyebilirim. İtirazların çoğu buradan geliyor. İki, mevcut sistemdeki hakemlerin yetersizliği. Kulüpler Birliği bunu vurguluyor, doğru da vurguluyor. Adam 10 yıllık hakem ama Süper Lig’de 3 maçı yok. 15 yıllık Süper Lig hakemi, üç büyüklerle 10 maçı yok. Böyle olunca sürekli aynı isimler büyük maçları yönetiyor, hakemlerin yıpranma sürelerini kısalıyor. Hakem kalitesinin mutlaka yükseltilmesi gerek. Bu problemler çözülürse Türk hakemliğinin önü açılır.” 

“Başarılı hakeme mükafat, başarısız hakeme ceza uygulanmıyor”

Gezer, en önemli sorunlardan birinin de torpil olduğunun altını çizdi.

“Mevcut sorunların çözülmesi için, bir, torpil müessesi hakemliğin içine sokulmayacak, iki, MHK üyelerinin bölgecilik ve adamcılık tavırları son bulacak, üç, MHK kurulları hakem bulmaya çalışacak, herkese eşit şans verecek, dört, bulunan yetenekli çocuklara hemen kapasitesinin üzerinde maç vermeyerek, önce yetiştirecek. Örneğin, Tugay Kaan Numanoğlu gibi bir ismi geçen sene, büyük bir takımın maçını yönetmeden bir derbiye atamak çok büyük bir hataydı. Görülüyor ki bu hatadan hala MHK ders almamış. Ali Şansalan yeni bir hakem. Bu sezon yönettiği maçlara bakalım, hepsi büyük takımların şampiyonluğa oynayan takımların maçları. Dört kez büyük takımın maçını, bir de Trabzon-Fenerbahçe derbisini yönetti. Bu yükü taşıyabilecek duruma gelmeden hakem atamak MHK’nın en büyük yanlışlarından bir tanesi. Ödül-ceza sistemi uygulanmıyor. Başarılı hakeme mükafat, başarısız hakeme ceza uygulanmıyor. Önemli eksiklerden biri de bu.” 

[Fotoğraf: AA-arşiv]

“Profesyonellik hakemlik getirdik ama tam uygulayamıyoruz”

“Kulüpler adalet, iyi ve samimi maç yönetilmesini ve şüphe kalmadan atama isteyecekler. Bundan doğal bir şey yok. Kulüpler yeni isim isteyecekler, yeni isimler yetişmiyor, yetiştirilemiyor. Bulunamıyor. Halbuki ülkede yetenekli hakemler var. Samimiyetle aranırsa bulunup, yetiştirilir. Bunun önündeki en büyük engel bölgecilik. MHK oluşurken, hep belli illerden sürekli aynı kurul üyeleri geliyor ve kurul üyeleri şuna mahkum kalıyor. Örneğin; İzmir’den sizden önce Ünsal Çimen vardı, Erol Ersoy olarak sen niye bu bölgeden hakem çıkartamadın. Hep bu muhabbet dönüyor. Diğer illerden hakem aranmıyor. ‘Sen Ünsal’ın sen Erol’un adamısın’ gibi paye verilen çocuklar yeni yönetimlerde kayboluyor. ‘Sen onun adamısın, geçmiş yöneticinin adamısın onun için maç vermiyoruz.’ Belki bunu söylemiyorlar ama genel düşünce yapıları bu. Ayrıca profesyonellik hakemlik getirdik ama tam uygulayamıyoruz. Bir anda sözleşmelere son veriliyor. Bir futbolcu başka işle uğraşınca eleştiriyoruz, ama profesyonel hakemler başka işlerle uğraşıyor bunlara müsaade ediyoruz. Özlük hakları dört dörtlük olmalı, başka işlerle uğraşmaları yasaklanmalı.”

“Metin Tokat’ın kendi isteğiyle istifa ettiğine inanmıyorum”

Bünyamin Gezer, MHK üyeliğinden istifa eden Metin Tokat’la ilgili olarak de konuştu.

“Metin Tokat’ın kendi isteğiyle istifa ettiğine inanmıyorum. İstifa ettirildiğine inanıyorum. Çünkü geçmiş dönemde de Yusuf Namoğlu komitesinde de başkan vekilliğinden alındı. Ama Yusuf Namoğlu komitesinden alınmasına rağmen komite tamamen MHK’den ayrılana kadar kendisi görevi bırakmadı. Bu dönemde de aynı düşünce içindeydi ama son olaylardan sonra Kulüpler Birliği’nin geçtiğimiz hafta MHK Başkanı ve TFF Başkanı ve yöneticileriyle yaptığı toplantıdan sonra böyle bir karar alındı ve istifası istendi. İstifa etmek zorunda kaldı. Bence bir hafta önceki toplantıda zaten bileti kesilmişti.” 

“Türk hakemliğinin en büyük sorunu kendi içindeki adamcılık”

Gezer, Türk hakemliğine yeni yüzlerin gerekli olduğunu aktardı.

“Yüzde yüz yeni isimler gerekli. Göreve gelen kişi, mevcut hakemlerden kendisini aramayanı siliyor, görevde değilken görüştüğüne fazla maç veriyor. Sürekli aynı isimler geldiği için bir önceki dönemden sonra beni aramadı, beni sormadı diye hakemlere tavır alınıyor. Bazı hakemler bir önceki MHK üyesinin adamı olmakla suçlanıyorlar ve şans bulamıyorlar. Bunu başkalarının anlaması güç ama hakem camiası çok iyi anlıyor. Adamcılık had safhaya çıkıyor. MHK’dan ayrılmış bir yönetici, bir hakem onunla ilişkisi devam ediyor, onu arayıp soruyor ve göreve geldiğinde ona toleranslı bakmaya kendini mecbur hissediyor. En büyük eksiklik, MHK aynı isimler arasında dönüyor. Bugün yönetici, yarın gözlemci, yarın MHK kuruluna giriyor. Çark böyle dönüyor. Ortada hakem yetiştiren bir müessese olmuyor. Türk hakemliğinin en büyük sorunu kendi içindeki adamcılık.”

Ömer Faruk Ünal: Futbolumuzun meselesi, problemi hakem değil

Gazeteci ve hakem yorumcusu Ömer Faruk Ünal, problemin MHK’nin yapısından ziyade hakemlik camiasındaki akrabalık ilişkilerinde olduğunu söyledi.

Ünal, MHK’nin, UEFA Hakem Konvansiyonuna üye olduğunu hatırlattı.

“Aslında UEFA standartlarında bir sistem var. Ancak biz bu sistemi kötü kullanıyoruz. Biz, akraba hakemler, babadan oğula geçen hakemlik üzerinde debelenip duruyoruz. Bu işin çözümünü bilen veya arayan yok. Dört büyük takım hakemle yatıp hakemle kalkıyor. Ancak Avrupa’ya gittiğimizde boyumuzun ölçüsünü alıyoruz. Bizim meselemiz hakem değil ama hakemler için hijyen bir ortam yok. Herkes hakemi baskı altına alma derdinde. Ali Koç gibi bir insan, sosyal medyayı ayaklanmaya davet ediyor. Türkiye’deki futbolumuzun meselesi, problemi hakem değil ama mesaimizin tamamını bu işe harcıyoruz. Futbolun esas problemlerini göz ardı ediyoruz. Hakem işi, Türkiye’de futbolda ne kadar suçlu insan varsa tamamının kabahatini örtüyor. Onun için bu bahaneye sığınıyorlar.”

[Fotoğraf: AA-arşiv]

“Tarafsız kurulları göreve getiremiyoruz”

Ünal, TFF bünyesindeki kurullar üzerine büyük baskı kurulduğunu aktardı.

“Tarafsız kurulları göreve getiremiyoruz veya seçtiğimiz kurullara çok büyük baskı yapıyoruz. Büyük takımlardaki bir futbolcuya veya teknik direktöre ceza vereceği zaman kılı kırk yarıyorlar. Ancak bir Anadolu takımının futbolcusuna gözünü bile kırpmadan ceza veriyorlar. Burada baskı var. Bütün kurulları baskılardan uzak tutmamız lazım ama biz bunu yapamıyoruz. Temel problem de bu.”

“Şu anda plansız ve programsız bir hakem atama şekli yürürlükte”

“Serdar Tatlı şu anda günlük yaşıyor. Şu andaki tek derdi 10. haftayı kurtarmak. 11. haftayı hiç düşünmüyor.. Metin Tokat, sezon başında pasivize edilmişti. Sezon başından itibaren tayinlere karışmıyordu. Yerine gelen Talat Gündoğdu da hiçbir şeye karışmayacak. Tayinleri sadece Serdar Tatlı yapıyor. Ondan bu hatalar ortaya çıkıyor. Bu çok hassas bir iş, elimizdeki hakem sayısı belli. Bu tayinler özenle, saatlerce çalışılarak yapılmalı ama Serdar Tatlı tek başına atıyor. Bu yüzden de her hafta birkaç tane fahiş hata görüyoruz. Şu anda plansız ve programsız bir hakem atama şekli yürürlükte.”

Atilla Türker: MHK’nin mevcut yapısı ahbap-çavuş ilişkilerine dayalı vaziyette

Gazeteci Atilla Türker de MHK ve hakem camiasındaki akrabalık ilişkilerine dikkati çekti. Türker, Çağdaş ve realist bir uygulamayla sağlıklı bir MHK’ye kavuşulabileceğini aktardı.

“MHK’nin mevcut yapısı çok hantal ve ahbap-çavuş ilişkilerine dayalı vaziyette. Hem MHK hem de hakem camiası tamamen babalar-oğullar ve günü kurtarma politikasıyla bugünlere geldi.” 

Türker, MHK üyesi Metin Tokat’ın istifasını değerlendirdi.

“Metin Tokat’ın pasivize edilmesi ve istifa ettirilmesi, bazı kulüplerin isteği sonucu oldu. Bu güç gösterisi sonucunda Metin Tokat ile MHK’nin yolları ayrıldı. Metin Tokat, mevcut MHK’de hakemleri en iyi tanıyan, atamaları en doğru yapabilecek isimdi ama bazı kulüpler ilk dakikadan itibaren Metin Tokat’ı istemedi. Serdar Tatlı da buna sessiz kaldı. Türk hakem camiasında hakemlerin geçmişini, geleceğini, form durumunu en iyi bilenlerden biri olmasına rağmen Metin Tokat istifaya zorlandı. Bundan dolayı son haftalarda hakem atamalarında çok büyük hatalar yapılıyor.” 

“Bazı kulüp başkanları, bazı hakemleri destekliyor, koruyor, kolluyor”

Türker, kulüpler tarafından belirlenecek bir MHK’nin Türk futboluna neler getireceğinin sorulmasın aynıt verdi.

“Ne yazık ki bazı kulüp başkanları, bazı hakemleri destekliyor, koruyor, kolluyor. Sözleşmesi sona erdirilen bir hakem, güçlü bir kulüp başkanı tarafından korunup kollandığı için maç alabiliyor. Şu anda Türk hakemlerinin büyük bölümü ‘Acaba benim de biletim kesilecek mi?’ endişesi yaşıyor. Yarınlarda kulüp başkanları bizzat işin içine girdiği zaman herkes kendine yakın ismi MHK’ye yerleştirmeye çalışacak. Bu sıkıntı disiplin ve tahkim kurullarına yaşanıyor. Dengeli ve dikkatli davranılmadığı takdirde her kulüp kendine yakın ismi MHK’ye alabilir. Bunun sonucunda da yanlış kararlar alınabilir, düdükler daha fazla hatalı çalabilir.”

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Spor

Emre Sakçı: Hedefim Dünya Şampiyonası’nda madalya

Rusya’nın Kazan kentinde düzenlenen Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası’nda gümüş madalya kazanan, milli sporcu Emre Sakçı, gözünü 13-18 Aralık tarihleri arasında Abu Dabi’de yapılacak Dünya Şampiyonası’na çevirdi.

Published

on

By

Avrupa Şampiyonası’nda mutlu döndüğünü dile getiren Emre, Avrupa’daki yarışın kendisi için hedef bir yarış olmadığını anlattı.

“Buna rağmen güzel sonuçlar elde ettik. Avrupa’da üst üste ikinci olarak yarışı tamamladım. Bizim ülke olarak ne kadar geliştiğimizi ve gelişmeyi ne kadar sabitleştirdiğimizi gördük.”

[Fotoğraf: DHA]

“Herkesi tatmin edecek başarılar gelecek”

Emre Sakçı, ülke olarak çok güzel bir yarışı geride bıraktıklarını ifade etti.

“Toplamda, genel klasmanda yarışları 6’ncı olarak bitirdik. Avrupa Şampiyonası, önümüzdeki Dünya Şampiyonası için bize çok ciddi umutlar verdi. Dünya Şampiyonası için çalışmalarımız tam gaz devam ediyor, hiç ara vermiyoruz. Bu şampiyona için çok heyecanlıyız. Elimizden gelen en iyi performansı sergileyeceğiz. Bu şampiyonadaki hedefim kendi derecelerimi geliştirmek. Bireysel derecelerimi yakalamak. Hepimizi tatmin edecek başarıları getireceğiz.”

Bahar Oktay: Emre’nin başarıları artacak

Kazan’daki Avrupa Şampiyonası’na Emre Sakçı ile katılan milli takımlar ve aynı zamanda Fenerbahçe Yüzme Antrenörü Bahar Oktay, milli sporcunun çok daha büyük başarılara imza atacağını söyledi.

Bahar Oktay, esas hedeflerinin Dünya Şampiyonası’nda başarıyı yakalamak olduğunu ifade etti.

“Geçtiğimiz hafta Rusya’nın Kazan kentindeydik. Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası’nı geride bıraktık. Bizim asıl hedefimiz aralık ayında gerçekleştirilecek Dünya Şampiyonası. Avrupa Şampiyonası önemli tecrübe edinebileceğimiz bir yarıştı. Buradan da madalya ile çıktık. Emre güzel bir derece elde edip, Avrupa ikincisi oldu. Dünya Şampiyonası’nda sporcumuzdan daha güzel bir başarı bekliyoruz. Türk milli takımı olarak da Avrupa Şampiyonası en başarılı geçirdiğimiz şampiyona oldu. Ben yarı final ve finallerin sayısını sayamadım. Avrupa şampiyonumuz da çıktı, inşallah Dünya Şampiyonası’nda daha başarılı olacağız. Önümüzde 5 haftaya yakın bir zaman var. Elimizden gelenin en iyisini yapacağız.”

[Fotoğraf: DHA]

Türker Oktay: Yarışlar üst üste geldi

Milli Takımlar Yüzme ve Fenerbahçe Teknik Direktörü Türker Oktay ise yarışların üst üste geldiğini ifade etti.

“Olimpiyatlardan sonra bu sezonun iki önemli yarışı vardı. Bir tanesi Avrupa Şampiyonası, diğeri de Dünya Şampiyonası. Aslında bu organizasyonlar 1 sene aralıklarla yapılırdı. Pandemiden dolayı organizasyonların bir kısmı iptal oldu. Dolayısıyla ikisi üst üste geldi. Bizim esas hedefimiz Dünya Şampiyonası. Avrupa Şampiyonası’na antrenman olsun diye gittik. Ona rağmen bu derecenin çıkması mutluluk verici.”

Emre Sakçı: Hedefim Dünya Şampiyonası'nda madalya

Emre Sakçı: Hedefim Dünya Şampiyonası'nda madalya

TRT

Devamını Oku

Spor

Beşiktaş’ta Alanyaspor maçı hazırlıklarını devam ediyor

Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig’in 13. haftasında oynayacağı Aytemiz Alanyaspor maçı hazırlıklarına devam etti.

Published

on

By

Beşiktaş, Aytemiz Alanyaspor hazırlıklarına BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde istasyon koşularının ardından pas ve 5’e 2 çalışmayla teknik direktör Sergen Yalçın yönetiminde devam etti.

Futbolcular, kontrol pas çalışması ve taktik programının yer aldığı uygulamaların ardından yarı sahada taktik maçı yaptı ve ntrenman şut çalışmasıyla tamamlandı.

Beşiktaş, Aytemiz Alanyaspor karşılaşmasının çalışmaları kapsamında 11 Kasım Perşembe günü saat 14.00’te Vodafone Park’ta, Kuzey Makedonya 1. Lig ekiplerinden FK Shkupi ile bir hazırlık maçı oynayacak.

TRT

Devamını Oku

Spor

Fenerbahçeli Marcel Tisserand sakatlandı

Fenerbahçe’nin Demokratik Kongolu defans oyuncusu Marcel Tisserand, sakatlığı nedeniyle milli takım kadrosundan çıkarıldı.

Published

on

By

Demokratik Kongo Cumhuriyeti Futbol Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, 2022 FIFA Dünya Kupası Afrika Elemeleri’nde 11 Kasım Perşembe günü Tanzanya ve 14 Kasım Pazar günü Benin ile karşılaşacak milli takımın kafilesinde yer alan Tisserand, kamp sırasında sakatlanarak kadrodan çıkarıldı.

Sakatlığın ayrıntılarına yer verilmeyen açıklamada, Demokratik Kongo Cumhuriyeti Teknik Direktörü Hector Cuper, Tisserand’ın yerine Arsene Zola’yı kadroya dahil etti.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin 30 kez formasını giyen Marcel Tisserand, bu sezon Fenerbahçe’de tüm kulvarlarda 12 maçta görev aldı.

TRT

Devamını Oku

Trending

Reklam