Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Saner: Benim bir kişi ve onun dışındakiler haricinde hakkım size helal olsun

Üç adayın başkanlık için yarıştığı Ulusal Birlik Partisi 22’inci Olağan Kurultayı başladı.

Published

on

Saner, birlik beraberlik mesajı verdi

Üç adayın başkanlık için yarıştığı Ulusal Birlik Partisi 22’inci Olağan Kurultayı başladı.

Kurultayda başkanlık için 3 aday yarışıyor.

Ulusal Birlik Partisi’nin 22’inci Olağan Kurultayı, bugün ve yarın yapılıyor.

16 bin 484 üyenin oy kullanma hakkına sahip olduğu kurultayda oy verme işlemi bugün 13.00-21.00, yarın ise 09.00-18.00 saatleri arasında yapılacak.

Kurultayın açılışında konuşan UBP Genel Başkanı Ersan Saner, Genel Başkanlık için partililerin oylarını talep etmek üzere konuşma yapmak istediğini ancak karşı karşıya kaldığı siyasi komplo nedeniyle bunu yapamadığını söyledi.

Hayatı boyunca siyasi etiğe önem verdiğini, siyaseti makam veya para kazanmak için yapmadığını vurgulayan Saner, “Partimizi bir arada tutmak zor koşullarda oluşturduğumuz hükümetimizi devam ettirebilmek, birlik beraberliğimizi korumak için tahammülü davrandım” diye konuştu.

1 yıl önce yapılan kurultayın iki adayın geri çekilmesi sonucu sonuçlanamaması üzerine Genel Başkan vekili olarak üzerine düşenleri yaptığını kaydeden Saner herkes görevden kaçarken salgına rağmen hükümet kurarak gece gündüz demeden çalıştıklarını anlattı.

11 aylık Başbakanlık süresince yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi veren Saner, bu süreçte Kıbrıs Türk Halkı için son derece önemli olan

İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü’nün imzalandığını, Maraş açılımının devam ettirildiğini, salgınla mücadelede KKTC’nin dünyanın en başarılı beş ülkesinden biri olduğunu anlattı.

Geleceğe yönelik planlarından da söz eden Saner, “Ama olmadı…Malum bir siyasi etik dışı komplo sonucu sırf bu komployu yapanlara karşı yürüteceğim hukuksal mücadele için Genel Başkan adaylığından geri çekildim… Ama bu her şeyden vazgeçtiğim anlamına asla gelmesin. Bugünden sonra artık kim olduğu net olan o malum merkez ve o merkezin başındaki kişiye karşı siyasi ve hukuksal mücadelem sonuna kadar devam edecektir. Değerli UBP liler bunu partimizin geleceği için yapmak zorundayım. Siyasi etiği hiçe sayanlara, vicdansızlara, siyasi amaç uğruna her şeyi mübah sayanlara bu partiyi, bu ülkeyi teslim ettirmeyeceğim” diye konuştu.

Ulusal Birlik Partisi’nin hep ileriye gitmesini istediğini kaydeden Saner, partililerden helallik isteyerek konuşmasını sonlandırdı.

Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) 22. Olağan Kurultayında konuşan UBP Genel Başkanı Ersan Saner, birlik beraberlik mesajı verdi.

Partinin zarar görmemesi için elinden geleni yaptığını ve yeniden aday olmamasının sebebinin de UBP’nin geleceği olduğuna işaret eden Saner,  “Bazı şeyleri hala söylemiyorsam, partimin daha fazla zarar görmemesi içindir…” dedi.

Sözlerinin sonlarında herkesten helallik istediğini belirten Saner, şu ifadeleri kullandı:

“Ben sözlerime son verirken sizlerden helallik istiyorum…

Ülke koşullarında en iyisini yapmak için görev yaptım. UBP geleneklerine sahip çıktım.

Siyaset yaşamım boyunca herhangi bir kusur işledimse sizlerden af dilerim…

Benim bir kişi ve onun dışındakiler haricinde hakkım size helal olsun…”

UBP Genel Başkanı Ersan Saner’in 22’nci Olağan Kurultay konuşması şu şekilde:

“Çok değerli Cumhurbaşkanım Sayın Ersin Tatar,  Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti eski Başbakanı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Binali Yıldırım, Sayın Bakanlar, milletvekilleri, konuklar ve katılımcılar konuşmama başlarken hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum…

Bugün sizlerin karşısına çıkarken yaklaşık bir yıldır önce UBP Parti Başkan vekili sonra UBP Genel Başkanı  olarak sürdürdüğüm ve 11 aydır devam eden Başbakanlık görevimle ilgili icraatlarımı aktarmak ve bu sinerjinin devamından yana oylarınıza talip olup Partimizin gelecekteki 3 yılını planlamak için çalışırken hepinizin de çok iyi bildiği siyasi komplo ile karşı karşıya kaldım.

Çok kısa bir konuşma yaparak konuşmamın tarihe tanıklık etmesini ve UBP’sinin gelecekteki kuşaklara rehberlik etmesini arzuladığımı ifade etmek istiyorum.

Hayatım boyunca siyasi etiğe hep önem verdim.

Siyaseti makam veya para kazanmak için asla yapmadım.

Çalmadım, çırpmadım.

Devletimizin çıkarlarını korudum, halkımızın mutluluğu ve huzuru için elimden gelen tüm gayreti gösterdim.

Partimizi bir arada tutmak zor koşullarda oluşturduğumuz hükümetimizi devam ettirebilmek, birlik beraberliğimizi korumak için tahammülü davrandım.

1 yıl önce kurultayımız iki adayın geri çekilmesi sonucu sonuçlanamayınca,Genel Başkan vekili olarak , Parti Meclisimizin, Meclis grubumuzun tam desteği ile üzerime düşenleri yaptım.

Herkes görevden kaçarken salgına rağmen hükümet kurdum, gece gündüz demeden arkadaşlarımla birlikte çalıştım.

Anavatan Türkiye ile var olan iyi ilişkilerimizi devam ettirerek Kıbrıs Türk Halkı için son derece önemli olan İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü’ne imza attım.

 Yapılan protokol sayesinde bugün alt yapıya yatırımlar yapılıyor, bütçe sıkıntılarımız aşılıyor.

Ve bugün çok mutluyum ki konuğumuz

Sayın Binali Yıldırım ile benim Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığımız döneminde imzaladığımız anlaşma ile temeli atılan yolların yapımı tamamlanıyor veya devam ediyor.

Çok mutluyum ki salgınla mücadelede dünyanın en başarılı beş ülkesinden biriyiz.

Anavatan’ın desteği ile yürüttüğümüz aşılama çalışmalarımız ve diğer faaliyetlerimiz sonucu okullarımız açıldı, turizmimiz canlanmaya başladı.

Planımız ne idi?

Çok yakında yeni 500 yataklı Devlet Hastanemizin temelini atmak, yeni Ercan Havalimanını açmak,

KKTC’yi ekonomik olarak ileriye taşıyacak ayrıcalıklı bölgeler politikamızı uygulamaya koymak,

dijital dönüşümü sağlamak, üretime büyük ağırlık vermek, enerji sorunumuzu kökten halletmek,

anavatandan gelen su ile Güzelyurt ve Mesarya ovalarının sulanmasını sağlamak…

*Ama olmadı…

Malum bir siyasi etik dışı komplo sonucu sırf bu komployu yapanlara karşı yürüteceğim hukuksal mücadele için

Genel Başkan adaylığından geri çekildim…

Ama bu her şeyden vazgeçtiğim anlamına asla gelmesin.

Bugünden sonra artık kim 

olduğu net olan o malum merkez ve o merkezin başındaki kişiye karşı siyasi ve hukuksal mücadelem sonuna kadar devam edecektir.

Değerli UBP’liler bunu partimizin geleceği için yapmak zorundayım

Siyasi etiği hiçe sayanlara, vicdansızlara,

siyasi amaç uğruna her şeyi mübah sayanlara bu partiyi,

bu ülkeyi teslim ettirmeyeceğim

Bir koltuk uğruna, arkadaşına, Genel Başkanı’na adamları ile birlikte komplo kuran kişiye prim vermeyiniz.

Bunları söylerken kendimi zorlanıyorum değerli konuklar ama söylemek mecburiyetindeyim…

Ben Ulusal Birlik Partisi’nin hep ileriye gitmesini istiyorum.

Küçük yaşlardan beridir bu partinin içindeyim.

Partimizin bütün kademelerinde çalıştım.

Bugün bazı şeyleri söylüyorsam bunun sebebi partime olan sevgim, saygımdır…

Bazı şeyleri hala söylemiyorsam, partimin daha fazla zarar görmemesi içindir…

Ben sözlerime son verirken sizlerden helallik istiyorum…

Zor zamanda görev aldım, ülke koşullarında en iyisini yapmak için çaba harcadım.

Hem ülkemin, hem partimin her kuruşuna sahip çıktım.

Adaletten şaşmadım. UBP geleneklerine ve değerlerine sonuna kadar sahip çıktım.

Siyaset yaşamım boyunca herhangi bir kusur işledimse sizlerden affımı dilerim…

Benim bir kişi hariç, o kendini biliyor.

Herkese hakkım helal olsun.

Siz de bu kardeşinize hakkınızı helal edin.

Yaşasın UBP…

Yaşasın KKTC…

Hoşçakalın…

Sağlıkla kalın…

Bir nefer olarak partime hizmet etmeye devam edeceğim.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Başbakan Üstel, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı. Üstel mesajında, “Kıbrıs Türk halkına karşı uygulanan insanlık dışı izolasyonları bir an önce kaldırıp varlığımızı tescil etmeye çağırıyoruz” vurgusu yaptı.

Başbakan Ünal Üstel, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı…

Başbakan Üstel’in mesajı şöyle; “20 Temmuz 1974, Kıbrıs Türk halkının yeniden doğduğu, tarihin seyrini değiştiren; adaya barışı, halkımıza ise özgürlüğü getiren gündür. Bu tarihi gün, bir askeri harekatın ötesinde; insanlık onurunun, özgürlük arayışının ve direniş ruhunun da zaferidir.1963 yılıyla birlikte başlayan ve 11 yıl boyunca Kıbrıslı Türklere karşı sistematik biçimde devam eden saldırılar, katliamlar, soykırımlar, köy baskınları, toplu mezarlar, göçler ve yok etme planları; 15 Temmuz 1974’teki faşist Yunan cuntasının gerçekleştirdiği darbe ile bambaşka bir noktaya ulaşmıştır. İşte tam da bu süreçte, varoluş mücadelesini zirveye taşıyan Kıbrıs Türk halkı; varlığının tehdit altında olduğu bu kanla dolu karanlık dönemde, Anavatan Türkiye’nin uluslararası hukuk ve garantörlük hakkı çerçevesinde gerçekleştirdiği Barış Harekatı ile özgürlüğüne ve güvenliğine kavuşmuştur.O gün, dönemin Türkiye Başbakanı merhum Bülent Ecevit’in ifade ettiği şu sözler, harekatın insani ve ahlaki boyutunu en güzel şekilde yansıtmaktadır:“Biz adaya sadece Türklere değil, Rumlara da barış götürmek için gidiyoruz.”Bu sözler, 20 Temmuz’un sadece Kıbrıs Türk halkı için değil; tüm ada halkı için bir barış kapısı araladığını ortaya koymuş ve gerçekten de adaya barışı getirmiştir.Şüphesiz ki bu mücadelenin temelleri daha 1950’li yıllarda atılmıştır. Toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş, ortaya koydukları liderlikle varoluş mücadelesinin meşalesini yanık tutmuş; halkımızın sesi olmuş, siyasal mücadelemize yön vermiş, halkımızı hem uluslararası platformda hem de Ada’da temsil etmişlerdir.Bugün özgürce yaşadığımız bu topraklar; şehitlerimizin fedakarlığı, mücahitlerimizin ve Mehmetçiklerimizin cesareti sayesinde bizlere vatan olmuştur. Hepsine minnettarız, hepsine borçluyuz. Kıbrıs Türk halkı, kendi devletini kurmuş ve egemenliğini dünyaya ilan etmiştir. Ne azınlık oluruz ne de başka bir iradeye tabi oluruz. Bu topraklarda eşit, egemen ve özgür biçimde yaşama hakkımız bizim için vazgeçilmezdir.Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile birlikte yürüttüğümüz iki devletli çözüm vizyonu, bu tarihsel gerçekliğin devamı ve siyasal yansımadır.Bu vizyon; hem adamızın hem de bölgemizin geleceği için en gerçekçi, en adil ve en sürdürülebilir yoldur.Uluslararası toplumu da artık adadaki gerçekleri görerek, yıllardır denenmiş ve bizi bir sonuca götürmeyen parametreleri gözden geçirmeye;

Kıbrıs Türk halkına karşı uygulanan insanlık dışı izolasyonları bir an önce kaldırıp varlığımızı tescil etmeye çağırıyoruz. Bu anlamlı günde bir kez daha tüm şehitlerimizi rahmetle; mücahitlerimizi, Mehmetçiklerimizi, gazilerimizi saygı, sevgi, minnet ve dualarla anıyor; halkımızın Barış ve Özgürlük Bayramı’nı yürekten kutluyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan KKTC’de

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına katılmak üzere KKTC’ye geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 16.00 sıralarında “TUR” uçağıyla Ercan Havalimanı’na iniş yaptı.

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından resmi törenle karşılandı.

Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı karşılamada, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, bakanlar, milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti bakanları, milletvekilleri ve diğer üst düzey yetkililer yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyareti sırasında, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Nihat Zeybekci, Hüseyin Yayman, Halit Yerebakan, Kürşat Zorlu ve Belgin Uygur eşlik ediyor.

Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına katılmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen Erdoğan, Lefkoşa Atatürk Anıtı’ndaki tören ile Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki geçit törenine katılacak. Toplu açılış ve temel atma törenine de katılacak olan Erdoğan’ın gün içerisinde ülkeden ayrılması bekleniyor.

Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Türk Silahlı Kuvvetleri kuvvet komutanları da 20 Temmuz Barış ve Özgürlük kutlamaları için dün adaya gelmişti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Anahtar Parti Heyetini kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu ve beraberindeki Heyetini kabul etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kabulde yaptığı konuşmada Anahtar Parti genel başkanı ve beraberindeki heyeti ülkede görmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasının önünü açtığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle devletin yaşatıldığının söyledi.

Cumhurbaşkanı seçildikten sonra iki devletli çözüm siyasetini gündeme getirdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, ortaklık olan federasyon çözüm modeli ile Türkler bir gelecek sunulmadığını vurguladı.

Annan Planı üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen halen daha bir takım kişilerin federasyonu savunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, federasyon temelinde çözüm ile birlikte Avrupa Birliği’nde yer almayan Türkiye’nin garantörlük haklarının ortadan kalkacağını ve Türk Askerinin adadan çekileceğini kaydetti.

“Avrupa Birliği içinde insan hakları var deniyor bunlar masaldır. Dünyada yaşanan çatışmalarda bu gerçek ortadadır” diye konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, geri dönüşü olmayan sahip olunan hakların kaybedilmesini tarihin affetmeyeceğini ifade etti.

5’nci kol faaliyetlerliyle Kıbrıs Türkü’nü yıldırmaya çalışacağına inanan zavallıların bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması, kalkınması ve gelişmesi için çalışmaların sürdüğünü ve uluslararası tanınmanın da geleceğini vurguladı.

Kıbrıs’ta 1963-1974 yılları arasında varlığını sürdürmesi için Kıbrıs Türkü’nün zor şartlarda büyük fedakarlık gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, zor günlerin geride kaldığını, uygulanan ambargolara karşı engellerin bir şekilde aşıldığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar; Türk Devletler Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’ndaki faaliyetlere dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı olarak katıldığı toplantılarda konuşma yaptığını ve KKTC bayrağının dalgalandığını ifade etti.

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu da konuşmasında, “Referandumla vatan almadığımız için referandumla vatan vermeyiz” dedi.

Selanik’in Yunanistan’a kaybedilmesinin ardından Kıbrıs Barış Harekatı’nın ileri adım ve dünyaya verilen mesaj olduğunu anlatan Ağıralioğlu konuşmasının devamında şöyle konuştu:

“Harekatın ardından ambargolara maruz kaldık ancak savunma sanayimizde önemli kurumları kurduk. Dokunulmaz haklarımızı koruyacağız. Dünyada çatışmalar var maalesef uluslararası hukuk güçlülerin yanındadır. Devletler paylaşılıyor. Kendimizden tutunacak dalımız yok. Devletimiz ekonomimiz güçlü olacak çalışacağız. Türk toprağına gelip irademiz arkanızdadır demek, şehitlere gazilere, Dr Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş’a olan görevimizdir.

Devamını Oku

Trending

Reklam