Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Polis Genel Müdürlüğü Bütçesi oyçokluğuyla kabul edildi

Published

on

 

Meclis Genel Kurulu’nda, 630 milyon 384 bin 900 Türk Lirası tutarındaki Polis Genel Müdürlüğü Bütçesi oyçokluğuyla kabul edildi.

2022 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın dün başlayan Meclis Genel Kurulu’ndaki görüşmelerine bugün Polis Genel Müdürlüğü bütçesiyle devam edildi.

Konuyla ilgili ilk sözü, TKP Milletvekili Hüseyin Angolemli alarak, polisin ülkedeki en önemli unsurlardan olduğunu belirterek, polisin topluma huzur veren bir kurum olduğunu ancak bütçeye bakıldığında bu kuruma gereken önemin verilmediğinin görüldüğünü belirtti.

Angolemli, Polisin hala Güvenlik Kuvvetlerine bağlı olduğunu hatırlatarak “peki biz burada kimi eleştireceğiz bu kurumun sorumlusu kim” dedi.

Güvenlik kuvvetlerindeki mevzuatın polislere uygulanmamasını da eleştiren Angolemli, polisle ilgili bekleyen yasalara da işaret etti.

Angolemli, Anayasanın geçici 10. Maddesinin değiştirilememesi nedeniyle sıkıntılar yaşandığını ifade ederek, en azından trafik polisi almak için formül bulunmasını önerdi.

1900 kişilik polis kadrosunun nüfusa yetmediğini kaydeden Angolemli, polis teşkilatının ellerinden geleni yaptığını söyledi.

HP milletvekili Ayşegül Baybars ise, bütçede polisle ilgili yer alan kalemleri eleştirerek, teşkilatın günün koşullarına uydurulmasıyla ilgili bir adım göremediğini söyledi.

Polisin taleplerinin karşılanması için herhangi bir mekanizma olmadığına işaret eden Baybars, polisin güncel şartlarda hizmet vermemesinin asayişi ve güvenliği de tehlikeye attığını belirtti.

Baybars, Polisin mücadele ettiği asayiş olaylarına işaret ederek, personel eksiği ve teknoloji yetersizliğinin polisin gerektiği gibi hizmet vermesini engellediğini kaydetti.

Siber suçlarla mücadelede de yetersiz olduğunu vurgulayan Baybars, bütçe yetersizliğinin, bir dizi konuda yaşanan sıkıntıların 2022 yılında da devam edeceğini gösterdiğini söyledi.

Polis teşkilatının hizmet içi eğitim dahil bir dizi eksiği olduğunu dile getiren Baybars, kendi başına gelen bazı farklı polisiye olaylardan örnekler verdi.

Baybars, polisin daha görünür olması ve güvenin daha güçlü tahsis edilmesi gerektiğini ancak bu bütçeyle bunun mümkün olmadığını belirtti.

CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, siyasetle birlikte kurumların güvenilirliğinin de erozyona uğradığını belirterek, şiddete müdahale birimleriyle ilgili de bilgi verdi.

İnsan hakları ihlalleriyle ilgili de örnekler veren Özdenefe, KKTC’nin coğrafik olarak insan ticaretiyle ilgili de çok güçlü ve eğitimli olması gerektiğini söyledi.

Polis tahkikatlarının hızlı yapılmasının önemine de değinen Özdenefe, tahkikatlarla ilgili açıklama yapılmamasının ve toplumun bilgilendirilmemesinin de güvensizlik yarattığını ve tüm sistemi zan altında bıraktığını kaydetti.

Özdenefe, faili meçhul cinayetler ve jet krizi, adapass sahteciliği gibi bu konuya verilecek farklı örnekler olduğunu vurguladı.

Etkin ve hızlı soruşturmanın, adalete ve yargıya duyulan güven açısından da önemli olduğunu ifade eden Özdenefe, nefret söyleminin 2 yıldır suç kapsamına alınmasına rağmen bu konuda mahkemeye ulaşan bir dosya olmadığını söyledi.

CTP milletvekili  Salahi Şahiner ise, polis teşkilatına ayrılan bütçeye bakıldığında daha çoğunun hak edildiğini düşündüklerini belirterek, bu bütçeyle üzerine düşenleri yerine getirmesinin zor olduğunu belirtti.

Kadro eksikliğinin buzdağının görünen kısmı olduğunu, hatta bu eksikliğin de sağlıklı tespit edilmediğini kaydeden Şahiner, polisin asli görevi olmayan hizmetlerin de bütçeyle alakası olmadığı için düzenlenebileceğini vurguladı.

Lefke ilçe olduktan sonra gereken adımların atılmadığına işaret eden Şahiner, polisin orada karakol seviyesinde kalmasının da kabul edilemez olduğunu söyledi.

CTP Milletvekili Erkut Şahali de, konunun özüne odaklanılamayan bir zamandan geçildiğini söyleyerek, bunun en önemli sebeplerinden birinin de döviz kurlarında yaşananlar olduğunu vurguladı.

Bütçe görüşmeleri başladığından beri yüzde 25 değer kaybı yaşayan bütçeyle 2022 yılını daha huzurlu geçirmeyi başarmanın mümkün olmadığını söyleyen Şahali, böylesi bir durumda polisin hizmet kalitesini arttırmasını beklemenin gülünç olduğunu söyledi.

İlk günkü gibi kanamaya devam eden Adalı cinayetiyle ilgili polisin dilsiz olma hakkı bulunmadığını, polisin bazı konularda – jet krizi gibi- sorulmadan konuşması gerektiğini savunan Şahali, gelinen aşama hakkında kamuoyunun aydınlatılmadığını vurguladı.

Şahali, polisin halka güven vermesi gereken bir kurum olduğuna işaret ederek, polisin terfileri konusunda yaşananları da dile getirdi.

Adaletin ayrılmaz parçası olan güvenlik güçlerinin şeffaf olması gerektiğini yineleyen Şahali, polis teşkilatının yarına güvenle bakabilmesinin toplumun huzur ve refahı için şart olduğunu kaydetti.

Şahali, Kıbrıs Türk halkının bir süredir hükümetsiz olduğunu, bunun da güveni zedelediğini söyledi.

ÖZYİĞİT

TDP milletvekili Cemal Özyiğit, bakanlığı döneminde taşımacılıkla ilgili bir sorun yaşandığını, olayın hala olması gerektiği gibi değerlendirilmediğini anlatarak, özel jet kriziyle ilgili de ön rapor haricinde bir belgeye ulaşamadıklarını vurguladı.

Bir yıl önce bu dosyayı bütçe görüşmelerinde sorduğunu, hala açıklanan bir şey olmadığını hatırlatan Özyiğit, hala polisten ve başsavcılıktan rapor beklediklerini ve Ombudsmana gittiklerini “ihmali görülen kişilerin tespiti için soruşturma başlatıldı” şeklinde bir cevap aldıklarını iletti.

Adapass sahteciliğiyle ilgili de faturanın bir çalışana kesildiğini söyleyerek, “bu mudur adalet” diye soran Özyiğit, Adalı cinayetiyle ilgili bulguların da paylaşılmasını beklediklerini söyledi.

Polisin emeklilik ve terfi haklarıyla ilgili de eleştirilerde bulunan Özyiğit, “yönetenlere değil hizmet veren polislere selam olsun” dedi.

UBP Milletvekili Zorlu Töre de, polis teşkilatını yaralamamanın önemli olduğunu ifade ederek, konuşulurken bile buna dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti.

Töre, sitem ve şikayetlerin de değerlendirilmesi ve toplumun polise güveninin sağlanmasının önemine değinerek, polis teşkilatına yöneltilen eleştirilerin bir kısmına da katılmadığını söyledi.

Polisin nereye bağlı olduğunun bir önem arz etmediğini söyleyen Töre, devletin güvenlik birimlerinin savaş anında farklı görevler üstlense de normal zamanda birlik içinde huzuru sağlamakla yükümlü olduğunu ifade etti.

Konuşmaların ardından, Polis Genel Müdürlüğü Bütçesi oyçokluğuyla kabul edildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam