Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Ekonomik Örgütler kurdaki değişimi değerlendirdi

Published

on

Döviz kurunda yaşanan yüksek artışın getirdiği sıkıntılara işaret eden ekonomik örgütler, hem halkın, hem de üretici, sanayici ve esnafın rahatlatılması için atılması gereken adımlar olduğunu kaydetti.

TAK muhabirinin görüşlerini istediği Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, gümrükler ve döviz bazlı harçların belirli bir süre sabit bir kur üzerinden alınmasının, piyasada fiyatların yükselmesini frenleyebileceğini söyledi.

Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu, “Dövizin artışıyla ilgili ne siyasetçi ne halkın yapabileceği bir şey yok” diyerek, bu dönemde halkın yerli ürünlere yönelmesinin elzem olduğunu dile getirdi.

Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Tosunoğlu, müşterilere verilen kredilerin geri dönmesinin büyük tehlike altında olduğunu belirtti ve Kalkınma Bankası olarak faiz indirimi ve döviz kurunun sabitlenmesi konusunda bir çalışma yaptıklarını bildirdi.

Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Orhan Tolun, acentelerin kurdaki belirsizlikle başa çıkmakta zorlandığını dile getirdi; hem havalimanında yığılma yaşanmadan test yapılabilmesi için gerekli sistemin oluşturulması, hem de turistler için test süre aralığının açılması gerektiğini belirtti.

“Tüm girdi maliyetlerimiz dövize endeksli ama ürettiğimiz sütü Türk Lirası ile satıyoruz” diyen Kıbrıs Türk Hayvancılar Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, süt bedeli gibi ödemelerin devlet tarafından döviz bazında yapılması gerektiğini dile getirdi.

Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz, piyasada ciddi şekilde ilaç eksikliği yaşandığını anlattı, devletin bir an önce ülkede ilaç sanayisinin gelişmesi için harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.

Kıbrıs Türk Esnaf Zanaatkârlar Odası Başkanı Mahmut Kanber ise döviz artışının bir süredir devam ettiğine işaret etti, dövizin etkisinin ortadan kaldırılması için ya tüm işlemlerin Türk Lirası üzerinden yapılması ya da Sterlin, Euro gibi bir para birimine geçilmesi gerektiğini dile getirdi.

KTTO BAŞKANI DENİZ: “GÜMRÜKLER VE DÖVİZ BAZLI HARÇLAR SABİT KUR ÜZERİNDEN ALINMALI”

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Turgay Deniz, hükümetin veya KKTC Merkez Bankası’nın kura müdahale etmesinin söz konusu olmadığını, ancak ekonomi adına yapılabilecek sınırlı hamleler olduğunu belirtti.

Örneğin gümrükler ve döviz bazlı harçların belirli bir süre sabit bir kur üzerinden alınmasının, piyasada fiyatların yükselmesini frenleyebileceğini söyleyen Deniz, gerek mal sahiplerinin tahsilat yapabilmesi gerek kiracıların kiraları ödeyebilmesi için kiralarda da belirli bir süre kur sabitlemesi yapılması gerektiğini anlattı.

Dövizle borçlananların borçlarının yeniden yapılandırılmasına olanak sağlanması gerektiğini de vurgulayan Deniz, bu yapılırken hem devletin harç ve vergilerden feragat etmesi, hem de bankaların herhangi bir ücret ve komisyon almaması gerektiğini dile getirdi.

SANAYİ ODASI BAŞKANI KAMACIOĞLU: “YERLİ ÜRETİM DAHA FAZLA BENİMSENMELİ”

Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu, kurun oldukça hareketli olduğu günlerde herkesin sakin olması, çok gerekmedikçe para birimleri arasında dönüş yapılmaması gerektiğini kaydetti.

“Dövizin artışıyla ilgili ne siyasetçinin ne halkın yapabileceği bir şey yok” diyen Kamacıoğlu, bu dönemde halkın yerli ürünlere yönelmesinin elzem olduğunu dile getirdi.

Kamacıoğlu, yakın zamanda yaptıkları bir çalışmaya göre son bir yılda döviz yüzde 20-23 artarken yerli ürünlerin fiyatının yüzde 11 yükseldiğini belirtti.
“Yerli üretimin daha fazla benimsenmesi gerekir” diyen Kamacıoğlu, yerli üreticinin yaşadığı sıkıntıları aşabilmesi için Sanayi Odası olarak üreticinin yanında olduklarını söyledi.

KALKINMA BANKASI YK BAŞKANI TOSUNOĞLU: “DÖVİZ KURU SABİTLEMESİ KONUSUNDA ÇALIŞMA YAPIYORUZ”

Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Tosunoğlu, müşterilere verilen kredilerin geri dönmesinin büyük tehlike altında olduğunu söyledi.

Bu yüzden Kalkınma Bankası olarak faiz indirimi ve döviz kurunun sabitlenmesi konusunda bir çalışma yaptıklarını anlatan Tosunoğlu, bu konuda önümüzdeki günlerde bir karar almayı planladıklarını kaydetti.

Ülke ekonomisinin sürdürülebilirliği ve yatırımların tamamlanmasının Kalkınma Bankası’nın misyonu olduğunu anımsatan Tosunoğlu “Geleceğimiz adına müşterimizle kendimizi aynı gemideyiz” dedi.

KITSAB BAŞKANI TOLUN: “ACENTELER KURDAKİ BELİRSİZLİKLE BAŞA ÇIKMAKTA ZORLANIYOR”

Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Orhan Tolun, acentelerin kurdaki belirsizlikle başa çıkmakta zorlandığını dile getirdi.

Tolun ayrıca, normal şartlar altında yerli para birimi döviz karşısında değer kaybettiğinde yurt dışından gelen turist sayısında artış beklendiğini ancak şu an durumun böyle olmadığını dile getirdi. Bunda uçak fiyatlarının yükselmesi yanında artık Ercan Havalimanı’nda Covid testi yapılmamasının da payı olduğunu kaydeden Orhan Tolun, bulunduğu ülkede mali külfete girerek test yaptırmayı çoğu turistin tercih etmediğini anlattı.
Tolun, hem havalimanında yığılma yaşanmadan test yapılabilmesi için gerekli sistemin oluşturulması, hem de turistler için test süre aralığının açılması gerektiğini belirtti.
Yurt dışına tur götüren acentelerin de ciddi sıkıntılar yaşadığını anlatan Tolun, “Acenteler kurdaki belirsizlikle başa çıkamıyor” dedi.

HAYVANCILAR BİRLİĞİ BAŞKANI NAİMOĞULLARI: “SÜT BEDELİ GİBİ ÖDEMELER DEVLET TARAFINDAN DÖVİZ BAZINDA YAPILMALI”

Kıbrıs Türk Hayvancılar Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, üretimle ilgili tüm sektörlerin bitmiş durumda olduğunu söyledi.
“Tüm girdi maliyetlerimiz dövize endeksli ama ürettiğimiz sütü Türk Lirası ile satıyoruz” diyen Naimoğlulları, vatandaşın alım gücü düştüğü için hayvan satışı da yapılamadığını kaydetti.
“Bundan 15 gün önce 150 TL olan bir torba yem bugün 250 TL’ye yükseldi” diyen Naimoğulları, süt bedeli gibi ödemelerin devlet tarafından döviz bazında yapılması gerektiğini ifade etti.
Naimoğulları ayrıca halkın alım gücünü belirli bir düzeyde tutabilmek için döviz kurunun bir an önce sabitlenmesi gerektiğini belirtti.

ECZACILAR BİRLİĞİ BAŞKANI ÖKSÜZ: “DEVLET BİR AN ÖNCE ÜLKEDE İLAÇ SANAYİSİNİN GELİŞMESİ İÇİN HAREKETE GEÇMELİ”

Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz ise piyasada ciddi şekilde ilaç eksikliği yaşandığını anlattı.

Ülkeye ilaçların yüzde 70’inin Türkiye’den, yüzde 30’unun yurt dışından geldiğini bildiren Öksüz, Türkiye’de yapılan ilaç üretimi için mevcut kurdan bağımsız olarak yıllık Euro kuru belirlendiğini ve bu yıl için belirlenen kurun 4,57 TL olduğunu kaydetti.

Kurda yaşanan değişikliğin yurt dışından hammadde alıp ilaç üreten firmaları ciddi zarara soktuğunu ifade eden Öksüz, sadece ilaç fiyatlarına zam yapılmadığını, ayrıca ilaç üretiminde kısıtlamaya da gidildiğini belirtti. Umut Öksüz bu nedenle, piyasada çok sayıda ilacın eksikliğinin yaşandığını dile getirdi.
Yurt dışından gelen ilaçlarda ise güncel döviz kurunun yükseldiğini anlatan Öksüz buna taşımacılık ve diğer maliyetler de eklenince ortaya çok yüksek fiyatlar çıktığını anlattı.
Devletin bir an önce ülkede ilaç sanayisinin gelişmesi için harekete geçmesi gerektiğini ifade eden Öksüz, “İlaçta başka ülkelere bağlı olmamalıyız” dedi. Öksüz ayrıca, ilaçta KDV ve stopajın geçici süreliğine kaldırılması gerektiğini de vurguladı.

KTEZO BAŞKANI KANBER: “YA İŞLEMLER TL İLE YAPILSIN YA DA EURO, STERLİN GİBİ BİR PARA BİRİMİNE GEÇİLSİN”

Kıbrıs Türk Esnaf Zanaatkârlar Odası Başkanı Mahmut Kanber ise döviz artışının bir süredir devam ettiğine işaret ederek, mevcut durumun esnaf ve zanaatkârı iflasa doğru götürdüğünü söyledi.

Esnaf ve zanaatkârın giderlerinin döviz, gelirlerin Türk Lirası üzerinden olduğunu belirten Kanber, dövizin etkisinin ortadan kaldırılması için ya tüm işlemlerin Türk Lirası üzerinden yapılması ya da Sterlin, Euro gibi bir para birimine geçilmesi gerektiğini ifade etti.

Bir diğer çözümün de hayat pahalılığı ölçüsünde kuru sabitlemek olduğunu anlatan Kanber, “Şu an 5 binden fazla işyeri kapalı, önümüzdeki süreçte daha ne kadarının kapanacağını bilemiyorum” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam