Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

“Yaşlı Hakları Hareketi” projesi tanıtıldı

Published

on

Ülkedeki 60 yaş üstü bireylerin yaşam kalitelerini arttırma ve haklarını savunma amacıyla hazırlanan, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği tarafından yürütülen  “Yaşlı Hakları Hareketi” projesi, dün düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası Salonu’nda yapılan basın toplantısında Dernek Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins, Avrupa Birliği Program Destek Ofisi Bölüm Yöneticisi Michael Docherty konuşma yaptı. Yaşlı Hakları Hareketi Proje Koordinatörü Dr. Ayşe Aydındoğmuş da projeyle ilgili sunum gerçekleştirdi.

JENKINS:  “BAKIMEVLERİ YETERSİZ SAYIDA VE YAŞLI BAKIMINA UYGUN ALTYAPIDA DEĞİL”

Dernek Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins, ülkedeki yaşlı nüfusun son on yıldır hızla arttığını ancak yaşlı bakım sektörünün henüz istenilen düzeyde gelişmediğini söyledi.

Yaşlıların haklarının sık sık ihlal edildiğini belirten Jenkins, “60 yaş üstü nüfusun ihtiyaçları göz ardı ediliyor, önemsenmiyor. Büyüklerimize sevgi, saygı söylemleri lafta kalıyor, bakım hizmetlerine dönüşmüyor” dedi.

Kıbrıs’ın kuzeyinde 8 küçük bakımevi olduğu bilgisini veren Jenkins, bu bakımevlerinde 250 yaşlıya bakabildiğini ancak bakımevi ihtiyacının bu sayının katbekat üstünde olduğunu vurguladı.

“Bu sektörün önemsenmediğini, yasalar ve kurumsal altyapıların geliştirilmesiyle ilgili girişimler yapılmadığını” belirten, “Bakımevleri yetersiz sayıda ve yaşlı bakımına uygun altyapıda değil” diyen Jenkins, sektörde çalışan personel sayısının yetersiz, çalışanların geriatri alanında eğitimsiz olduğunu söyledi.

“EVDE BAKILAN YAŞLILARIN ÇOĞU MADDİ VE MANEVİ İSTİSMARA UĞRUYOR”

“Evde bakım hizmeti alan yaşlılarımızın da birçoğu maddi ve manevi istismara uğruyor” diyen Jenkins, Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği’nin üç yıl önce, yaşlıların haklarını savunma ve onları toplumda görünür kılma hedefiyle kurulduğunu kaydetti.

AYDINDOĞMUŞ: “HEDEF YAŞLI BAKIM HİZMETLERİNİN İNSAN ONURUNA YAKIŞIR HALE GETİRİLMESİ”

Yaşlı Hakları Hareketi Proje Koordinatörü Dr. Ayşe Aydındoğmuş da basın toplantısında projeyle ilgili sunum yaptı.

Aydındoğmuş, Kıbrıslı Sivil Toplum İş Başında VII Hibe Programı kapsamında finanse edilen “Yaşlı Hakları Hareketi” projesinin 11 Kasım’da başladığını, 24 ay süreceğini söyledi.

Aydındoğmuş, 60 yaş üstü bireylerin yaşam kalitelerini arttırma ve haklarını savunmak üzere hayata geçirilen projenin hedeflerini şöyle sıraladı:

“Kıbrıs’ın kuzeyinde, yaşlılara verilen bakım hizmetlerinin insan onuruna yakışır bir şekilde iyileştirilmesi için yasal ve kurumsal ortamı geliştirmek. Kitlelere erişimi artırma, hak savunuculuğunu ve hizmet sunumunu geliştirmek için derneğin kurumsal ve operasyonel kapasitesini güçlendirme.”

“TOPLUMDA İLK KEZ YAŞLILARLA İLGİLİ BİR PROJE HAYATA GEÇİRİLİYOR”

Toplumda ilk kez yaşlılarla ilgili bir projenin hayata geçirilmek üzere olduğunu kaydeden Ayşe Aydındoğmuş, yaşlı hakları konusunda bir kamuoyu kampanyasına başlayacaklarını açıkladı.

“BAKIMEVİ YASASI’NIN ÇIKMASINA KATKI KOYACAĞIZ”

Önümüzdeki aylarda, bakımevlerinde ve evlerde çalışan hasta bakıcılar, yaşlı bireylerin aileleri, bakımevi sahibi ve yöneticileri, Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği üyelerinin bu alandaki gelişimine katkı koyma hedefinde olduklarını belirten Aydındoğmuş, sosyal güvenlik ve sağlıktan sorumlu yerel kuruluşlarla iş birliği yapmayı da hedeflediklerini belirtti.

Aydındoğmuş, Bakımevi Yasası’nın hayata geçmesinin yaşlılar için öneminin farkında olduklarını ifade ederek, proje doğrultusunda yöneticilerle iş birliği yaparak, yasanın çıkması için katkı koyacaklarını dile getirdi.

“EĞİTİM PROGRAMLARI DÜZENLENECEK”

Yaşlılara bakım veren aileler ve hasta bakıcılar için 3 günlük eğitim programı düzenleyeceklerini de açıklayan Aydındoğmuş, eğitimde, yaşlılıkta sık görülen fiziksel ve ruhsal hastalıklar, yaşlının özbakımı, iletişim gibi konulara değinileceğini aktardı.

Ayşe Aydındoğmuş, bu eğitim programının halka açık ve iki kez tekrar edilecek şekilde gerçekleştirileceğini belirtti.

Bakımevi yöneticileri için idari ve finansal bilgilerin yer aldığı 2 günlük eğitim programı düzenleneceğini, eğitimin bakımevi sahipleri/yöneticileri için idari ve finansal becerileri içereceğini söyleyen Aydındoğmuş, “Eğitim hem bu alana yatırım yapacak olanlara hem de şu anda var olan bakımevi sahiplerine yol gösterir nitelikte olacaktır. Bu eğitim programımız da tüm halka açık olarak gerçekleşecek ve 2 kez tekrar edilecek” dedi.

TOPLUM YAŞLI İHMALİ VE İSTİSMARLARI HAKKINDA BİLİNÇLENDİRİLECEK

Toplumu yaşlı ihmali ve istismarları hakkında bilinçlendirmek için TV programları ve ilan panoları hazırlanacağını, uzmanlar tarafından yaşlı hakları ve yaşlı istismarları hakkında halka açık seminerler düzenleyeceklerini ifade eden Aydındoğmuş, yaşlı bakımında örnek gösterilen, yurt dışındaki bazı bakımevlerine çalışma ziyaretleri gerçekleştireceklerini, bu ziyaretlere bakımevi yöneticisi ve sahiplerini, yaşlı bakımı ve sağlığı ile ilgili yerel kurum temsilcilerini de dahil edeceklerini kaydetti.

Aydındoğmuş, yurt dışında bulunan yaşlı hakları alanında faaliyet gösteren derneklerle iş birliği protokolleri imzalayıp, onların tecrübelerinden de faydalanacaklarını söyledi.

Aydındoğmuş, “Derneğimiz günbegün büyümektedir. Hayata geçirdiğimiz Yaşlı Hakları Hareketi projesi derneğimizin kapasitesini de güçlendireceği için yaşlılarımıza ve yaşlı yakınlarına verdiğimiz destek önümüzdeki yıllarda daha da bilinçli bir şekilde artarak devam edecek” dedi.

DOCHERTY: “ YAŞLILARIN KARŞILAŞTIĞI SORUNLAR KIBRIS TÜRK TOPLUMUNA ÖZGÜ DEĞİL… ÇOĞU AB ÜYESİ DEVLET DE AYNI SORUNLARLA KARŞI KARŞIYA”

Avrupa Birliği Program Destek Ofisi Bölüm Başkanı Michael Docherty, yaşlıların karşılaştığı sorunların Kıbrıs Türk toplumuna özgü olmadığını, AB’ye üye çoğu devletin de benzer sorunlar yaşadığını söyledi.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki yaşlıların, bakım evlerindeki insanların ve ruh sağlığı sorunlarıyla karşı karşıya olanların hakları için ilk kez böyle bir girişim yapıldığını belirten Docherty, bakım evlerinin kalite kontrolünün yapılmasının, bundan hangi organın sorumlu olduğunun belirlenmesinin son derece önemli olduğunu söyledi.

Denetimsizliğin, personelin eğitim eksikliğinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Docherty, “AB ülkelerinde durumun mükemmel olduğunu söyleyemem, bildiğim kadarıyla pek çok ülkede bu sektör düşük ücret ve kötü çalışma koşullarından mustarip” dedi.

Docherty, COVID-19 pandemisinin Kıbrıs’ta ve başka ülkelerde bakım evleri üzerinde trajik bir etki yarattığına dikkat çekti.

“Projenin hemşirelik ve bakım hizmetinin kalitesine ilişkin olarak yasal ve kurumsal ortamı geliştirme amacı, Avrupa Komisyonu’nun tamamen desteklediği bir hedeftir” diyen Docherty, derneğin lobi yapmasının kapasitesini geliştirmesi için de önemli olduğunu söyledi.

“Yaşlıların dışlanması ve marjinalleştirilmesine karşı mücadele, AB’nin taahhüt ettiği bir mücadeledir” diyen Docherty, yaşlıların topluma sosyal ve ekonomik katkılarına dikkat çekti.TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Gazze’ye yardım için yola çıkan gemiye saldırı İstanbul’da protesto edildi

Published

on

By

Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği üyeleri, Özgürlük Filosu Koalisyonunun (Freedom Flotilla Coalition-FFC) Gazze’ye insani yardım ulaştırma hedefiyle yola çıkan gemisine Malta yakınlarında insansız hava aracıyla saldırı düzenlenmesini protesto etti.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını sona erdirmek için dünyanın farklı yerlerinden kampanya ile inisiyatiflerin bir araya gelmesiyle oluşturulan ve olası tehlikelere karşı gizli tutulan FFC yardım gemisinin Malta yakınlarındaki uluslararası sularda insansız hava araçlarının saldırısına uğramasına tepki amacıyla İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu önünde gösteri düzenlendi.

Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından gruptakiler, ellerindeki pankartlarla İsrail aleyhine slogan attı.

– Dernek başkanı Songür gemiden canlı bağlantıyla yaşananları anlattı

Saldırıya uğrayan gemide bulunan Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür, protestoya canlı bağlantıyla katılarak, gemide yaşananları aktardı.

Gemiye tekrar bir saldırı yapılmasını beklediklerini kaydeden Songür, protestocu gruba, “Orada İsrail’e karşı göstereceğiniz destek bizler için koruma kalkanı olacak.” dedi.

Songür, Gazze’ye destekten vazgeçmediklerini, gerekirse aylarca limanlarda kalacaklarını, denizin ortasında yatacaklarını ve bu gemileri İsrail’in sınırlarına yığacaklarını belirtti.

Derneğin Medya ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Ekrem Kubilay Karadeniz ise yalnızca sivil aktivistlerin bulunduğu ve amacı Gazze’deki ablukayı kırmak, bölgede yaşanan insan hakları ihlallerine dikkati çekmek olan gemiye, İsrail tarafından iki ayrı dron saldırısı düzenlendiğini söyledi.

Karadeniz, “Gemi limandan ayrılmadan önce, elektrik sistemine ve iletişim altyapısına yönelik saldırılar gerçekleştirilmiş, geminin dünyayla bağlantısı kesilmeye çalışılmıştır.” bilgisini verdi.

Saldırının uluslararası kamuoyunda geniş yankı bulduğunu ifade eden Karadeniz, “Tıpkı Mavi Marmara’da olduğu gibi, İsrail bu saldırısıyla bir kez daha kendi ayağına sıktı. Dünya, İsrail’in hukuk tanımaz ve saldırgan tutumunu bir kez daha görmüş oldu.” diye konuştu.

Özgürlük Filosu’nun, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yaşanan sivil kayıplara dikkati çekmek ve insani yardım ulaştırmak amacıyla Tunus’tan yola çıktığını anımsatan Karadeniz, geminin Malta Limanı’ndan katılacak yeni aktivistlerle Akdeniz’e açılacağını aktardı.

Grup, daha sonra konsolosluk önünden ayrıldı.

Devamını Oku

Dünya

Guterres’ten yapay zekanın basın özgürlüğü için ciddi riskler oluşturduğu uyarısı

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, yapay zekanın basın özgürlüğü açısından ciddi tehditler barındırdığı uyarısında bulundu.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla X’teki hesabından açıklama yapan Guterres, basın özgürlüğünün benzersiz bir tehdit altında olduğunu belirtti.

Guterres, paylaşımında “Yapay zeka, ifade özgürlüğünü destekleyebilir ya da bastırabilir. Önyargılı algoritmalar, açık yalanlar ve nefret söylemleri internetin mayınlarıdır.” ifadelerini kullandı.

Guterres, dijital tehditlerle mücadelenin en etkili yolunun doğrulanmış gerçeklere dayanmak olduğunu vurgulayarak, doğruluk ve tarafsızlık ilkesine bağlı haberciliğin önemine dikkati çekti.

BM tarafından 1993 yılında alınan kararla 3 Mayıs, Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmaya başlandı.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nün bu yılki teması ise “Cesur Yeni Dünyada Habercilik: Yapay Zekanın Basın Özgürlüğüne ve Medyaya Etkisi” olarak belirlendi.

Devamını Oku

Dünya

Prens Harry, ailesiyle barışmak istediğini söyledi

Published

on

By

İngiltere Kralı 3. Charles’ın oğlu Sussex Dükü Prens Harry, ailesiyle barışmak istediğini belirtti.

Kraliyet Ailesiyle yaşadığı sorunların ardından ABD’de yaşamaya başlayan Prens Harry, kendisine sağlanan polis koruması seviyesinin düşürülmesi kararını taşıdığı mahkemenin karar duruşması ardından BBC’ye açıklamalarda bulundu.

Prens Harry, ailesiyle olan ilişkilerine yönelik değerlendirmelerde bulunarak, “Bazı aile üyelerimle aramda çok sayıda anlaşmazlık vardı.” ifadelerini kullandı.

Prens, Kraliyet Ailesi’ni affettiğini ancak 2023’te yazdığı anılar yüzünden ailesinin kendisini affetmediğini söyledi.

Prens Harry, “Ailemle barışmak istiyorum. Kavgayı sürdürmenin bir manası yok. Hayat çok değerli. Babamın (Kral Charles) ne kadar ömrü kaldığını bilmiyorum ama bu koruma meselesi yüzünden benimle konuşmuyor. Barışmak iyi olurdu.” ifadelerini kullandı.

– “Memleketimi çocuklarıma gösteremeyecek olmaktan dolayı üzüntü duyuyorum”

Kendisine sağlanan polis korumasının kaldırılması ve güvenlik seviyesinin düşürülmesini taşıdığı mahkemeyi kaybetmesinin kendisi açısından üzücü olduğunu aktaran Prens Harry, “Şu an ailemi İngiltere’ye güvenli şekilde getirmem imkansız. Eşimi ve çocuklarımı İngiltere’ye getirebileceğim bir dünya göremiyorum.” dedi.

İngiltere’yi özlediğini anlatan Sussex Dükü, “Memleketimi çocuklarıma gösteremeyecek olmaktan dolayı üzüntü duyuyorum.” diye konuştu.

Prens Harry, Başbakan Keir Starmer ve İçişleri Bakanı Yvette Cooper’dan kararı gözden geçirmesini isteyeceğini de kaydetti.

Eşiyle ABD’ye taşınma kararı almalarının ardından koruma seviyesinin düşürüldüğünü hatırlatan Prens Harry, bu kararın Kraliyet Ailesine geri dönmeleri için alındığını savundu.

Prens Harry, “Hükümet de olsanız, Kraliyet Ailesi de olsanız, babam ya da ailem de olsanız tüm farklılıklara rağmen güvende olduğumuzdan emin olmak istemez misiniz?” diye sordu.

Sussex Dükü Prens Harry ve eşi Meghan Markle, 2020 yılında Kraliyet Ailesiyle yaşadıkları sorunları öne sürerek kraliyet görevlerinden ayrılmış ve ABD’ye taşınmaya karar vermişti.

Dük ve Düşese verilen yüksek düzeyli polis koruması seviyesi düşürülmüştü.

Devamını Oku

Trending

Reklam