Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Haspolat’ta Soya Fasulyesi üretimi denemesi başarılı

Published

on

Yılda ithali için 15 milyon dolar ödenen soya fasulyesinin ülkede yetiştirilip yetiştirilemeyeceğini görmek için Haspolat’ta kurulunan deneme parsellerinden, dönüm başına 300 kg hasat alındı.

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) ile Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) iş birliğinde kurulan deneme parselleri LTB’nin Haspolat Atık Su Arıtma Tesisi’nden çıkan su ile sulandı. LTB ile ZMO iş birliğinde Haspolat bölgesindeki bir ovada ekilen soya fasulyesi, damla sulama sistemi kullanılarak tesisten çıkan su ile sulandı. Denemede dönüm başına 300 kg’a yakın ürün elde edildi.

ULUÇAM: “HASPOLAT’TAKİ TESİSTE ARITILAN SUYLA 5 BİN DÖNÜM SULANABİLİR”

ZMO Başkanı Erkut Uluçam, Haspolat Atık Su Arıtma Tesisi’nden günde 30 bin ton arıtılmış su elde edildiğini, bunun yılda 10 milyon tona mukabil olduğunu ve bu su ile Haspolat-Ercan arasında 5 bin dönümün sulanabileceğini ifade etti.

Bunun büyük bir imkan olduğunu belirten Uluçam, Lefkoşa Türk Belediyesi ile Odanın, hayvan tüketimine yönelik atık su ile yem bitkisi üretmek düşüncesiyle çalışma başlattıklarını, soya fasulyesi ile yapılan denemede dönüm başına 300 kilograma yakın hasat aldıklarını, arzuladıkları sonucu elde ettiklerini ifade etti.

Soya fasulyesinin küspesinin tonunun 565 dolara satıldığını belirten Uluçam, tanesinin içerisinden yağının alınmış olmamasından dolayı daha da pahalı olduğunu ifade etti.

Suyun analizinin sıklıkla yapıldığını belirten Uluçam, analizlerin raporlarına göre suda ağır metal bulunmadığını, ancak patates, soğan, sarımsak gibi ürünlerin bu su ile üretilmesinin tavsiye edilmediğini kaydetti.

Soyanın sulanması için ya damla sulama sistemi kurulması veya fıskiye kullanılması gerektiğini kaydeden Uluçam, “Ancak fıskiye kullanılacaksa sulama gece yapılmalı” dedi. Uluçam, ayrıca ekim esnasında “rhizbia” bakterisi kullanılmasının şart olduğunu kaydederek, bunun da tohumla birlikte gelmesi gerektiğini anlattı.

DEĞİRMENCİ: “YILDA 35 BİN TON SOYA KÜSPESİ İTHAL EDİYORUZ”

Tarım Dairesi Müdürü Reşat Değirmenci ise soya fasulyesinin en çok ithal edilen bitkisel ürün olduğunu, başta ABD, Arjantin, Rusya ve Ukrayna’dan olmak üzere yılda 35 bin ton soya küspesi ithal edildiğini kaydederek, bunun maliyetinin 2020’de 15 milyon dolar olduğunun altını çizdi.

“HAYVAN BESİNİ OLARAK ÖNEMLİ”

Soyanın hayvan beslenmesindeki önemine değinen Değirmenci, soya fasulyesinin tanesinde yüzde 30 protein, yüzde 15-20 arası ise yağ bulunduğunu, silajlık soyada da yüzde 30 protein bulunduğunu bunun yüksek bir oran olduğunu ifade etti.

ARITMA SU İLE ÜRETİM UCUZ

Yazlık bir bitki olan soyanın üretimi için Kuzey Kıbrıs’ın uygun koşullara sahip olduğunu, birinci ürün ikinci ürün olarak da kullanılabileceğini belirten Değirmenci, ancak bir dönüm soyanın hasata kadar 900 ton suya ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Değirmenci, soyanın yanında mısırın üretimini kısıtlayan unsurun da su olduğunu belirtti. Ancak, sulama birliklerinden alınan su ile soya yetiştirmenin, ithal soyadan daha pahalıya çıkacağını da belirten Değirmenci, fakat arıtmadan çıkan su ile yetiştirilmesi halinde maliyetin çok daha düşük olacağını ayrıca soya için yurt dışına ödenecek olan paranın da yurt içinde kalmış olacağını kaydetti.

Reşat Değirmenci, “Arıtma su ile yem bitkisi üretilecekse, soya çok uygun bir ürün olur” dedi.

Soyanın baklagillerden oluşundan dolayı bakımının da farklı olduğunu ifade eden Değirmenci, soya fasulyesinin havadaki azottan faydalanabilen bir bitki olduğunu, ancak bunun için rhizobia isimli bakteriye ihtiyaç duyduğunu, ekim esnasında 100 kg soya fasulyesi için 1 kg rhizbia bakterisi kullanılması gerektiğini ifade etti.

Haspolat Atık Su Arıtma Tesisi’nden Ercan ovasına kadar atık suyun taşınabilmesi için gerekli boru altyapısının bulunduğunu kaydeden Değirmenci, soya üretimi için ayrı bir teşviklendirme de düşünülebileceğini kaydetti.

Değirmenci ayrıca, soyadan dönüm başına 500 kilograma kadar hasat elde edilebileceğini de vurguladı.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam