Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tucay:Bugüne kadar adanın her iki tarafında 80’in üzerinde tarihi eserde çalışma yapıldı

Published

on

Kültürel Miras Teknik Komitesi Kıbrıslı Türk Eş Başkanı Ali Tuncay, Komite’nin bugüne kadar adanın her iki tarafında 80’in üzerinde tarihi eserde restorasyon, konservasyon ve güçlendirme çalışması yaptığını açıkladı.

Bugüne kadar komite çerçevesinde Güney Kıbrıs’ta 20 cami, 2 tarihi hamam ve bir tarihi su kemerindeki çalışmalarının tamamlandığını aktaran Tuncay, KKTC’de de yapısal olarak sıkıntısı olan kale surları, arkeolojik alanlar ve kiliselerde çalışmalar yürütüldüğünü, son dönemde tamamlamış olan en önemli çalışmalardan birinin ise Salamis Arkeolojik alanda yapıldığını söyledi.

Mağusa’da bulunan ve uygun taş eksikliği sebebiyle ihalesi iptal edilen Canbulat Burcu ihalesi yeniden açıldığını ifade eden Tuncay, Komite’nin Mağusa ve Lefkoşa surları ile Girne Kalesi’ndeki çalışmalarına devam edeceğini de kaydetti.

Ali Tuncay, Kültürel Miras Komitesi tarafından çalışmaları tamamlanan eserlerin “sürdürülebilir bakımı” için bir mekanizma geliştirilmesine yönelik çalışma yürüttüklerini ifade etti.

Komite çerçevesinde tamamlanan eserlerin 3-boyutlu dijital ortamda ziyaretini sağlamak amacıyla Othello Kalesi’nde başlatılan pilot proje çalışması tamamlandığını da açıklayan Tuncay, kasım ayı başı itibarıyla hizmete giren projeyle Othello Kalesi’nin 3 boyutlu dijital ortamda ziyaret edilebildiğini söyledi. Tuncay, diğer eserlerin 3 boyutlu dijital ortama taşınacağını da belirtti.

Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin çalışmaları karşılıklı iyi niyet ve her iki tarafın eşitliğini gözeterek yürüttüğüne işaret eden Tuncay, Komite’nin “Kıbrıs’ta iki taraf arasında nasıl etkin işbirliği yapılabileceğini gösteren ve her iki tarafa da fayda sağlayan somut sonuçları ortaya çıkaran bir işbirliği örneğini” teşkil ettiğini kaydetti.

Kültürel Miras Teknik Komitesi Eş Başkanı Ali Tuncay, 2008 yılından beri Kıbrıs’ın her iki tarafında kültürel miras eserlerinin korunması amacıyla yapılan çalışmaları hakkında Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulundu.

“KOMİTE’NİN HER İKİ TARAF ARASINDA KÜLTÜREL MİRAS ALANINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİ GELİŞTİRME VE GÜVENİ OLUŞTURMA YÖNÜNDE BİR MİSYONU DA VAR”

Tuncay, kurulmuş olduğu 2008 yılından bu yana mensubu olduğu Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin, KKTC ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin üzerinde uzlaşmış olduğu görev yönergesi çerçevesinde adanın her iki tarafında çalışmalarını sürdürmekte olduğunu söyledi.

Teknik Komitelerin Kıbrıs sorununun çözümsüzlük koşullarında gündelik hayatı olumsuz etkileyen konulara çareler üretmek amacıyla oluşturulduğunu hatırlatan Tuncay, Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin de Kıbrıs sorununun devam etmesinden olumsuz etkilenen tüm kültürel miras eserlerinin korunması amacıyla görevlendirildiğini belirtti.

Tuncay, “Kültürel Miras Teknik Komitesi bünyesinde yürütülen çalışmalarda sadece kültürel miras alanındaki sorunlara çare bulmak amaçlanmamıştır, bunun yanı sıra her iki taraf arasında kültürel miras alanındaki işbirliğini geliştirme ve güveni oluşturma yönünde bir misyon da üstlenmiş bulunmaktayız” dedi.

“KOMİTE ÇOK GENİŞ BİR ÇERÇEVEDE ÇALIŞMALARINI YÜRÜTÜYOR”

Komite’nin dini ibadet yerleri, arkeolojik alanlar, surlar, hamamlar, çeşmeler, mezarlıklar, su değirmenleri ve çeşmeler olmak üzere çok geniş bir çerçevede çalışmalar yürüttüğünü belirten Tuncay, “Gerek Ada’mız gerekse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kültürel miras açısından çok zengin bir alandır. Yaklaşık 15 bin yıllık bir tarihten bahsediyoruz ve bu tarihin korunması lazımdır” diye konuştu.

Tuncay, Avrupa Birliği, Kıbrıs Vakıflar İdaresi, Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi, her iki taraftaki bazı kurumlar, yerel bağışlar ve yine uluslararası toplum tarafından Komite’nin çalışmalarına çeşitli miktarlarda finansal katkı yapılmakta olduğunu, projelerin hazırlanıp uygulanmasının ise Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) katkılarıyla gerçekleştirildiğini belirtti.

“BUGÜNE KADAR ADANIN HER İKİ TARAFINDA 80’İN ÜZERİNDE TARİHİ ESERDE ÇALIŞMALAR YAPILDI”

Tuncay, Kültürel Miras Komitesi’nin her iki tarafın üzerinde uzlaşmış olduğu öncelikle müdahale edilecek eserler listesi çerçevesinde bugüne kadar adanın her iki tarafında küçüklü-büyüklü 80’in üzerinde tarihi eserde restorasyon, konservasyon ve destekleme/güçlendirme çalışması yaptığını açıkladı.

“GÜNEY’DE 20 CAMİ, 2 TARİHİ HAMAM VE BİR TARİHİ SU KEMERİNDEKİ ÇALIŞMALAR TAMAMLANDI”

Komite’nin Güney Kıbrıs’ta yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Ali Tuncay, bugüne kadar komite çerçevesinde Güney Kıbrıs’ta 20 cami, 2 tarihi hamam ve bir tarihi su kemerindeki konservasyon çalışmalarının tamamlandığını söyledi. Ali Tuncay, şu bilgileri aktardı:

“Son dönemde, özellikle bizim için çok önemli bir proje olan, Güney’de Larnaka’da bulunan Zuhuri Camisi ve Tekkesindeki konservasyon çalışmalarımızı tamamlamış bulunmaktayız. Tuzla Osmanlı dönemi Hamamı ve çeşmesi, Larnaka Camii Kebir yanındaki Osmanlı çeşmesi ile Orunda Camisinde konservasyon çalışmaları başlama aşamasına gelmiştir. Güney’de bulunan Yeşilova (Mandria) ve Vuda mezarlıklarındaki çalışmalar tamamlanmıştır. Köfünye, Taşkent (Tohni) ve Tera mezarlıklarında da bu yıl çalışma başlatılacaktır. 2022 yılı içerisinde ayrıca, Güney Kıbrıs’ta bulunan Alehtora, Tera, Evdim, Maroni, Vuda, Lefkara, Alaminyo, Tohni, Kalavasos, Nisu ve Dağaşan (Vretça) camilerinde çalışma başlatılacaktır.”

“SON DÖNEMDE TAMAMLAMIŞ OLDUĞUMUZ EN ÖNEMLİ ÇALIŞMALARDAN BİRİ;  SALAMİS ARKEOLOJİK ALANI”

KKTC’de de yapısal olarak sıkıntısı olan kale surları, arkeolojik alanlar ve kiliselerde de çalışmalar yürütülmekte olduğunu da belirten Ali Tuncay, “Son dönemde, Aralık 2021’de, tamamlamış olduğumuz en önemli çalışmalardan biri Salamis arkeolojik alanında yürütülmüş, üç bazilikadaki yapısal güçlendirme ve mozaik alanların konservasyonu çalışmaları tamamlanmıştır. Lefkoşa’da üç tarihi çeşmede ve Girne’deki iki tarihi çeşmede konservasyon çalışmaları da tamamlanmıştır” dedi.

Tuncay, Kültürel Miras Komitesi bünyesinde çalışmaları tamamlanan bu eserlerin sürdürülebilir bakımı için bir mekanizma geliştirilmesi üzerinde çalıştıklarını da söyledi.

“UYGUN TAŞ EKSİKLİĞİ SEBEBİYLE İHALESİ İPTAL EDİLEN CANBULAT BURCU İHALESİ YENİDEN AÇILMIŞTIR”

Kültürel Miras Komitesi Eş Başkanı Tuncay, Mağusa’da bulunan ve uygun taş eksikliği sebebiyle ihalesi iptal edilen Canbulat Burcu ihalesinin yeniden açıldığını belirterek, Mağusa ve Lefkoşa surları ile Girne Kalesi’ndeki çalışmalarına devam etmeyi planladıklarını ifade etti.

Karpaz bölgesinde bulunan Ayfilon, Ayias Trias ve Efendrika arkeolojik alanlarındaki yapıların ve mozaiklerin de konservasyon çalışmalarının tamamlandığını belirten Tuncay, “Buna ilave olarak Gaziköy yakınlarında bulunan Arif Bey Su Kemerleri ve Lefke’de bulunan Venedik dönemi su kemerinde de konservasyon çalışmaları yapılacaktır” dedi.

Tuncay, “Tüm bu çalışmalarımızı KKTC’deki mevzuat uyarınca ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun onaylamış olduğu projeler çerçevesinde geçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.

“ESERLERİN 3-BOYUTLU DİJİTAL ORTAMDA ZİYARETİNİ SAĞLAMAK AMACIYLA OTHELLO KALESİ’NDE BAŞLATILAN PİLOT PROJE ÇALIŞMASI TAMAMLANDI”

Ali Tuncay, Kültürel Miras Komitesi’nin tarihi eserlerde yürütmekte olduğu teknik çalışmaların yanı sıra, her iki tarafta yaşamakta olan çocuklar ve gençlerin kültürel miras eserlerine yönelik farkındalığını artırmak amacıyla eğitim projeleri de geliştirilmekte olduğunu anlatarak, “Bu bir iki yıl içerisinde bu konuda çok güzel bir eğitim projesi ortaya çıkaracağız” diye konuştu.

Ayrıca Tuncay, Komite çerçevesinde tamamlanan eserlerin 3-boyutlu dijital ortamda ziyaretini sağlamak amacıyla Othello Kalesi’nde başlatılan pilot proje çalışması tamamlandığını ve kasım ayı başından itibaren hizmete girdiğini açıkladı. Tuncay bu projeye ilişkin şöyle konuştu:

“Biliyorsunuz özellikle son zamanlarda dünyada çok yaygınlaştı; evinizde oturup, Paris’te ya da dünyanın başka yerinde bir eseri 3 boyutlu olarak, sanki oradaymışsınız gibi ziyaret edebilirsiniz. Biz de, Komite çerçevesinde tamamlanan eserlerin 3-boyutlu dijital ortamda ziyaretini sağlamak amacıyla Othello Kalesi’nde başlatılan pilot proje çalışması tamamladık. Bu proje, geçen kasım ayında hizmete girdi. Dünyanın neresinde olursanız olun Othello Kalesi’ni 3 boyutlu dijital ortamda ziyaret edilebilir, tarihi hakkında bilgi edinebilirsiniz. Bu hem Othello Kalesi hem de ülkemizdeki bu eserlerin tanıtımı için çok önemli bir gelişmedir.”

Tuncay, Komite çerçevesinde tamamlanan diğer eserlerin 3 boyutlu dijital ortamda gezilebilir hale getirileceğini de söyledi.

Othello Kalesi, http://apac-repository.cyi.ac.cy/models/1c13c559-8571-4a8d-8662-96f745945d21/embed/?fbclid=IwAR0ihiM0dNJF6kq0hlhaq6j-8MzBxTE_EjU7HA9SlwHLOrX9WrrRg7taNig   linki üzerinden ziyaret edilebiliniyor.

“KÜLTÜREL MİRAS HER İKİ TARAF ARASINDA İŞBİRLİĞİ VE GÜVENİN TESİSİNE KATKIDA BULUNAN BİR UNSUR OLARAK ELE ALINMALI”

“Kültürel miras eserleri sadece Kıbrıslı Türklerin veya Kıbrıslı Rumların değil tüm insanlığın ortak mirasıdır” diyen Tuncay, Komite olarak kültürel mirasın korunması konusunun siyasileştirilmesine izin vermediklerini ifade ederek, şunları söyledi:

“Kültürel Miras Teknik Komitesi olarak toplantılarımızda siyasi konuları konuşmamakta, dolayısıyla da kültürel mirasın korunması konusunun siyasileştirilmesine izin vermemekteyiz. Kültürel mirasın her iki taraf arasında bir işbirliği ve güvenin tesisine katkıda bulunan bir unsur olarak ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Kültürel Miras Teknik Komitesi çalışmaları hem ülkemiz turizmine hem ekonomisine hem de tanıtımına katkıda bulunan önemli unsurlardan biridir.”

Tuncay, “Bu vesileyle çalışmalarımıza katkıda bulunmakta olan Teknik Komite’nin yanı sıra, Danışma Kurulu’nda görev yapmakta olan mimar, mühendis ve arkeologlardan oluşan uzmanlarımıza teşekkür ederiz” diye konuştu.

“TÜM ÇALIŞMALARIMIZI KARŞILIKLI İYİ NİYET VE HER İKİ TARAFIN EŞİTLİĞİNİ GÖZETEREK YÜRÜTMEKTEYİZ”

Tuncay, “Kültürel Miras Teknik Komitesi olarak tüm bu çalışmalarımızı karşılıklı iyi niyet ve her iki tarafın eşitliğini gözeterek yürütmekteyiz” diyerek şöyle devam etti:

“Burada vurgulamak istediğim nokta her iki tarafın Siyasi Liderlikleri, Özel Temsilci ve Müzakerecisi ile yine her iki tarafın Teknik Komiteler Koordinatörlüklerinin en başından bu yana çalışmalarımıza verdikleri destektir. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar, Kültürel Miras Teknik Komitesi projelerine özel ilgi göstermekte,  yakından izlemekte ve destek vermektedir.”

Tuncay, “Bu Komite, Kıbrıs adasında iki taraf arasında nasıl etkin işbirliği yapılabileceğini gösteren ve her iki tarafa da fayda sağlayan somut sonuçları ortaya çıkaran bir işbirliği örneğidir” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

DAÜ-SEN Başkanı’ndan Başbakan Üstel’e mektup…

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) Başkanı Ercan Hoşkara, Başbakan Ünal Üstel’e hitaben mektup yayınlayarak 4 Nisan 2024’te hükümet, DAÜ yönetimi ve sendikalar arasında imzalanan 4 yıllık protokolün eksiksiz uygulanması için sürece müdahale etmesini istedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin protokole uymadığını farklı ortamlarda dile getirdiğini belirten Hoşkara “DAÜ-SEN olarak Sayın Eğitim Bakanını haklı bulmakla beraber protokolün yürütülmesinden sorumlu olan İstişare ve Eşgüdüm Komisyonunun Başkanı olan Eğitim Bakanının da bu tablodan sorumlu olduğunu belirtmek gerekiyor. Hükümetinizin, DAÜ yönetimindeki en üst karar organı olan Vakıf Yöneticiler Kurulu’nu göreve getiren noktada olduğunu da hatırlatmak isteriz. Hükümetinizin ve Eğitim Bakanının, ayrıca yüksek öğretim alanında uygulanması gereken Stratejik Planı uygulamadığını da gözlemlemekteyiz” dedi.

DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara, protokol gereği İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu Başkanı Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun 28 Mayıs’ta toplantı düzenlediğini belirtti. Hoşkara, sendikanın toplantıda mevzuata açıkça aykırı karar ve uygulamaları, yasalara ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği önerilerini, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarını ve protokolün yürütülmesiyle ilgili diğer konuları gündeme getirdiğini söyledi.

-“Üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilerin burs oranlarının yüzde 70-80’e çıkarılması üniversitenin intiharı olacak”

Hoşkara, daha önce üniversite kamuoyunda ve yetkili kurullarda paylaştıkları görüşleri toplantıda da dile getirdiklerini ifade ederek, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarının yüzde 70-80 aralığına çıkarılmasının üniversitenin mali açıdan intiharı olacağını vurguladıklarını kaydetti. Hoşkara, DAÜ Rektörlüğü ve Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun aldığı bu kararla KKTC vatandaşlarının tarihte ilk kez yabancı öğrencilerden daha fazla harç ödemek durumunda kalacağını belirttiklerini aktardı. Ayrıca mevzuata açıkça aykırı kararlar ile tüzük değişikliklerinin DAÜ’de kaosa yol açacağı uyarısında bulunduklarını ifade etti.

Hoşkara, İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu toplantısının ardından 29 Mayıs’ta Başbakanlık’ta Eğitim Bakanı ve Başbakanlık Müsteşarı’nın da katıldığı görüşmede, sorunları Başbakan Ünal Üstel ile paylaştıklarını ve diyalogla, uzlaşı içinde mevzuata uygun çözümler bulma konusunda anlaştıklarını söyledi. Ancak aradan bir buçuk ay geçmesine rağmen yaptıkları tüm makul önerilerin sonuç vermediğini belirten Hoşkara, Başbakan başkanlığında yapılması beklenen toplantının da gerçekleşmediğini kaydetti.

DAÜ’de protokol gereği giderlerin azaltılmasına yönelik tedbirlerin yüzde 90’ının hayata geçirildiğini ifade eden Hoşkara, geriye kalan yüzde 10’luk kısmın ise DAÜ yönetiminden kaynaklanan nedenlerle tamamlanamadığını dile getirdi. Hoşkara, çalışanların maaşlarından fedakarlık yaptığını, yeni istihdam yapılmadığını, iş yükünün arttığını ve devlet mali katkısının yükseldiğini belirterek, tüm bu fedakarlıklara rağmen öğrenci gelirlerinin oransal azalışının devam etmesi riski bulunduğunu söyledi. Hoşkara, ayrıca mevzuat ihlallerinin kurumda kaos yarattığını ifade etti.

-“Tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrenciler yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldi”

Hoşkara, tüm itirazlara rağmen Eğitim ve Maliye Bakanlarının desteği ile DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayıyla DAÜ Rektörlüğü’nün, üçüncü ülkelerden gelen öğrencilere uygulanan yüzde 50 burs oranını yeni yabancı öğrenciler için yüzde 80’e çıkardığını kaydetti. Bu uygulama sonucunda eski kayıtlı yabancı öğrencilerin yeni kayıtlılardan daha fazla harç öder duruma geldiğini belirten Hoşkara, tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrencilerin yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldiğini söyledi. Çift uyruklu öğrencilerin KKTC vatandaşı olarak değil, yabancı öğrenci statüsünde kayıt yaptırmayı tercih etmeye başladığını aktaran Hoşkara, DAÜ yönetiminin ucuz harçlarla yabancı öğrenci getirme kervanına katıldığını ifade etti.

-“Karar devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar”

Hoşkara, bu kararın devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar olduğunu belirterek, yıllardır dengesi oturmuş harç politikasının tamamen bozulduğunu söyledi. KKTC vatandaşlarının eskiden en az harcı verirken şimdi en çok harç ödeyen kesim haline geldiğini kaydeden Hoşkara, yeni kayıtlı yabancı öğrencilerin de eski kayıtlılardan daha az harç öder hale geldiğini, bunun öğrenciler arasında huzursuzluk yarattığını vurguladı.

Hoşkara, bir taraftan yeni harç politikasıyla öğrencilerin huzursuz edildiğini, diğer taraftan mevzuata aykırı kararlar ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği girişimleriyle çalışanların da huzursuz edildiğini belirtti. Üniversitenin gereksiz hukuki tartışmalar ve mahkeme süreçlerine sürüklendiğini söyleyen Hoşkara, sendikanın sorunları çözmek için yaptığı tüm önerilerin sonuçsuz kaldığını ifade etti.

Hoşkara, DAÜ’de protokolle sağlanmaya çalışılan istikrar ve sürdürülebilirlik ortamının, yanlış ve hatalı yönetim kararları nedeniyle bilinçli veya bilinçsiz şekilde bozulduğunu söyledi. Üniversitede yeni bir kaosa neden olacak yönetimsel kararların alındığı bir sürecin yaşandığını ifade eden Hoşkara, bu mektubun daha önce Başbakan’a ilettikleri uyarıları kamuoyu huzurunda tekrarlamak amacıyla yazıldığını belirtti.

Hoşkara, daha fazla geç olmadan sürece müdahale edilmesi gerektiğini vurgulayarak, aksi takdirde DAÜ için yapılan tüm fedakarlıkların sonuç vermeyeceğinden endişe ettiklerini kaydetti.

Devamını Oku

Dünya

Srebrenitsa Soykırımı’nın 7 kurbanı bugün toprağa verilecek

Published

on

By

Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’da 1995’te Sırplar tarafından yapılan soykırımda öldürülen ve kimlikleri tespit edilen soykırım kurbanlarından 7’si daha bugün düzenlenecek cenaze töreninin ardından toprağa verilecek.

Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen soykırımda öldürülen ve kimlik tespiti yapılan 7 kurban için cenaze namazı kılınacak.

Cenaze namazı öncesinde Srebrenitsa Anıt Merkezi’nde soykırımın 30. yılı dolayısıyla anma programı düzenlenecek.

Anma törenine katılacak TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Srebrenitsa Anıt Merkezinin ortaklaşa gerçekleştirdiği proje kapsamında hayata geçirilen Srebrenitsa Soykırım Kurbanlarını Anma Müzesi açılışını da yapacak.

– Anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek

Srebrenitsa Soykırımı’nın 30’uncu yılında, kimlik tespiti yapılan ve ailesinin onay verdiği 7 soykırım kurbanı daha Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedilecek.

Potoçari Anıt Mezarlığı’nda 11 Temmuz’daki anma törenlerinde defnedilecek 7 kurbandan en gençleri, öldürüldüklerinde 19 yaşında olan Senajid Avdic ve Hariz Mujic. Bu yıl defnedilecek tek kadın ve en yaşlı kurban olan Fata Bektic ise öldürüldüğünde 67 yaşındaydı.

Bu yıl toprağa verilecek 7 kişinin isimleri şöyle sıralandı:

“Senajid Avdic, Hariz Mujic, Fata Bektic, Hasib Omerovic, Sejdalija Alic, Rifet Gabeljic, Amir Mujcic.”

Bu yılki törenin ardından anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek.

– Srebrenitsa’da ne oldu?

Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi.

Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar toplu mezarlara gömüldü.

Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.

Devamını Oku

Dünya

İtalya’da farklı noktalardaki orman yangınları hayatı olumsuz etkiledi

Published

on

By

İtalya’nın farklı bölgelerinde çıkan orman yangınları hayatı olumsuz etkiledi. Toskana Bölgesi’nde 600 turist tahliye edildi.

İtalyan basınında yer alan haberlere göre, ülkenin batısındaki Sardinya Adası’nda Olbia ile Sassari kentleri arasındaki Trambuccone mevkisinde geniş çaplı orman yangını çıktı.

Olbia Havalimanı çevresindeki hava sahası bir süreliğine kapatılırken, bu durum gecikme ve aksaklıklara yol açtı. Olbia varışlı bazı uçuşlar da Cagliari, Alghero ve Roma gibi havalimanlarına yönlendirildi.
Söz konusu yangına 1 söndürme uçağı ve helikopterlerle müdahale edildi. Karadan da itfaiye ekipleri ve gönüllülerin müdahalesi sürüyor.

600 turist tahliye edildi
Ülkenin rağbet gören tatil ve kamp beldelerinden Toskana Bölgesi’ndeki Castiglione della Pescaia’da bir tuz arıtma tesisinde çıkan yangın da kısa sürede rüzgarın etkisiyle ormanlık alana sıçradı.

Hızla büyüyen yangına itfaiye ekipleri karadan ve havadan müdahale etti. Grosseto Valiliğinin talimatıyla bölgede tatil yapan yerli yabancı 600 turist, kamp alanından tahliye edildi.

İtalyan İtfaiyesi, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, havadan 4 helikopterle yangına müdahale edildiğini, akşam saatlerinde yangının söndürüldüğünü bildirdi.

Diğer taraftan, ülkenin güneydoğusundaki Otranto’da dün akşam saatlerinde başlayan ve rüzgarın etkisiyle yayılan yangında 150 hektarlık makilik yandı.

Haberlerde, yetkililerin, kundaklama sebebiyle yangın çıkmış olabileceği şüphesi üzerinde durduğu ifade edildi.

Matera’ya bağlı Metaponto di Bernalda beldesi yakınlarında geçen günlerde çıkan yangınların kasıtlı çıkarılmış olabileceği belirtilen haberlerde, Matera Cumhuriyet Savcılığının soruşturma başlattığı kaydedildi.

İtalyan İtfaiyesinin sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlara göre, itfaiye erleri son günlerde Sicilya ve Sardinya Adaları, Toskana, Lazio, Puglia, Campania gibi pek çok bölgede irili ufaklı çok sayıda yangına havadan ve karadan müdahalede bulundu.

Devamını Oku

Trending

Reklam