Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tucay:Bugüne kadar adanın her iki tarafında 80’in üzerinde tarihi eserde çalışma yapıldı

Published

on

Kültürel Miras Teknik Komitesi Kıbrıslı Türk Eş Başkanı Ali Tuncay, Komite’nin bugüne kadar adanın her iki tarafında 80’in üzerinde tarihi eserde restorasyon, konservasyon ve güçlendirme çalışması yaptığını açıkladı.

Bugüne kadar komite çerçevesinde Güney Kıbrıs’ta 20 cami, 2 tarihi hamam ve bir tarihi su kemerindeki çalışmalarının tamamlandığını aktaran Tuncay, KKTC’de de yapısal olarak sıkıntısı olan kale surları, arkeolojik alanlar ve kiliselerde çalışmalar yürütüldüğünü, son dönemde tamamlamış olan en önemli çalışmalardan birinin ise Salamis Arkeolojik alanda yapıldığını söyledi.

Mağusa’da bulunan ve uygun taş eksikliği sebebiyle ihalesi iptal edilen Canbulat Burcu ihalesi yeniden açıldığını ifade eden Tuncay, Komite’nin Mağusa ve Lefkoşa surları ile Girne Kalesi’ndeki çalışmalarına devam edeceğini de kaydetti.

Ali Tuncay, Kültürel Miras Komitesi tarafından çalışmaları tamamlanan eserlerin “sürdürülebilir bakımı” için bir mekanizma geliştirilmesine yönelik çalışma yürüttüklerini ifade etti.

Komite çerçevesinde tamamlanan eserlerin 3-boyutlu dijital ortamda ziyaretini sağlamak amacıyla Othello Kalesi’nde başlatılan pilot proje çalışması tamamlandığını da açıklayan Tuncay, kasım ayı başı itibarıyla hizmete giren projeyle Othello Kalesi’nin 3 boyutlu dijital ortamda ziyaret edilebildiğini söyledi. Tuncay, diğer eserlerin 3 boyutlu dijital ortama taşınacağını da belirtti.

Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin çalışmaları karşılıklı iyi niyet ve her iki tarafın eşitliğini gözeterek yürüttüğüne işaret eden Tuncay, Komite’nin “Kıbrıs’ta iki taraf arasında nasıl etkin işbirliği yapılabileceğini gösteren ve her iki tarafa da fayda sağlayan somut sonuçları ortaya çıkaran bir işbirliği örneğini” teşkil ettiğini kaydetti.

Kültürel Miras Teknik Komitesi Eş Başkanı Ali Tuncay, 2008 yılından beri Kıbrıs’ın her iki tarafında kültürel miras eserlerinin korunması amacıyla yapılan çalışmaları hakkında Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulundu.

“KOMİTE’NİN HER İKİ TARAF ARASINDA KÜLTÜREL MİRAS ALANINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİ GELİŞTİRME VE GÜVENİ OLUŞTURMA YÖNÜNDE BİR MİSYONU DA VAR”

Tuncay, kurulmuş olduğu 2008 yılından bu yana mensubu olduğu Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin, KKTC ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin üzerinde uzlaşmış olduğu görev yönergesi çerçevesinde adanın her iki tarafında çalışmalarını sürdürmekte olduğunu söyledi.

Teknik Komitelerin Kıbrıs sorununun çözümsüzlük koşullarında gündelik hayatı olumsuz etkileyen konulara çareler üretmek amacıyla oluşturulduğunu hatırlatan Tuncay, Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin de Kıbrıs sorununun devam etmesinden olumsuz etkilenen tüm kültürel miras eserlerinin korunması amacıyla görevlendirildiğini belirtti.

Tuncay, “Kültürel Miras Teknik Komitesi bünyesinde yürütülen çalışmalarda sadece kültürel miras alanındaki sorunlara çare bulmak amaçlanmamıştır, bunun yanı sıra her iki taraf arasında kültürel miras alanındaki işbirliğini geliştirme ve güveni oluşturma yönünde bir misyon da üstlenmiş bulunmaktayız” dedi.

“KOMİTE ÇOK GENİŞ BİR ÇERÇEVEDE ÇALIŞMALARINI YÜRÜTÜYOR”

Komite’nin dini ibadet yerleri, arkeolojik alanlar, surlar, hamamlar, çeşmeler, mezarlıklar, su değirmenleri ve çeşmeler olmak üzere çok geniş bir çerçevede çalışmalar yürüttüğünü belirten Tuncay, “Gerek Ada’mız gerekse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kültürel miras açısından çok zengin bir alandır. Yaklaşık 15 bin yıllık bir tarihten bahsediyoruz ve bu tarihin korunması lazımdır” diye konuştu.

Tuncay, Avrupa Birliği, Kıbrıs Vakıflar İdaresi, Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi, her iki taraftaki bazı kurumlar, yerel bağışlar ve yine uluslararası toplum tarafından Komite’nin çalışmalarına çeşitli miktarlarda finansal katkı yapılmakta olduğunu, projelerin hazırlanıp uygulanmasının ise Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) katkılarıyla gerçekleştirildiğini belirtti.

“BUGÜNE KADAR ADANIN HER İKİ TARAFINDA 80’İN ÜZERİNDE TARİHİ ESERDE ÇALIŞMALAR YAPILDI”

Tuncay, Kültürel Miras Komitesi’nin her iki tarafın üzerinde uzlaşmış olduğu öncelikle müdahale edilecek eserler listesi çerçevesinde bugüne kadar adanın her iki tarafında küçüklü-büyüklü 80’in üzerinde tarihi eserde restorasyon, konservasyon ve destekleme/güçlendirme çalışması yaptığını açıkladı.

“GÜNEY’DE 20 CAMİ, 2 TARİHİ HAMAM VE BİR TARİHİ SU KEMERİNDEKİ ÇALIŞMALAR TAMAMLANDI”

Komite’nin Güney Kıbrıs’ta yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Ali Tuncay, bugüne kadar komite çerçevesinde Güney Kıbrıs’ta 20 cami, 2 tarihi hamam ve bir tarihi su kemerindeki konservasyon çalışmalarının tamamlandığını söyledi. Ali Tuncay, şu bilgileri aktardı:

“Son dönemde, özellikle bizim için çok önemli bir proje olan, Güney’de Larnaka’da bulunan Zuhuri Camisi ve Tekkesindeki konservasyon çalışmalarımızı tamamlamış bulunmaktayız. Tuzla Osmanlı dönemi Hamamı ve çeşmesi, Larnaka Camii Kebir yanındaki Osmanlı çeşmesi ile Orunda Camisinde konservasyon çalışmaları başlama aşamasına gelmiştir. Güney’de bulunan Yeşilova (Mandria) ve Vuda mezarlıklarındaki çalışmalar tamamlanmıştır. Köfünye, Taşkent (Tohni) ve Tera mezarlıklarında da bu yıl çalışma başlatılacaktır. 2022 yılı içerisinde ayrıca, Güney Kıbrıs’ta bulunan Alehtora, Tera, Evdim, Maroni, Vuda, Lefkara, Alaminyo, Tohni, Kalavasos, Nisu ve Dağaşan (Vretça) camilerinde çalışma başlatılacaktır.”

“SON DÖNEMDE TAMAMLAMIŞ OLDUĞUMUZ EN ÖNEMLİ ÇALIŞMALARDAN BİRİ;  SALAMİS ARKEOLOJİK ALANI”

KKTC’de de yapısal olarak sıkıntısı olan kale surları, arkeolojik alanlar ve kiliselerde de çalışmalar yürütülmekte olduğunu da belirten Ali Tuncay, “Son dönemde, Aralık 2021’de, tamamlamış olduğumuz en önemli çalışmalardan biri Salamis arkeolojik alanında yürütülmüş, üç bazilikadaki yapısal güçlendirme ve mozaik alanların konservasyonu çalışmaları tamamlanmıştır. Lefkoşa’da üç tarihi çeşmede ve Girne’deki iki tarihi çeşmede konservasyon çalışmaları da tamamlanmıştır” dedi.

Tuncay, Kültürel Miras Komitesi bünyesinde çalışmaları tamamlanan bu eserlerin sürdürülebilir bakımı için bir mekanizma geliştirilmesi üzerinde çalıştıklarını da söyledi.

“UYGUN TAŞ EKSİKLİĞİ SEBEBİYLE İHALESİ İPTAL EDİLEN CANBULAT BURCU İHALESİ YENİDEN AÇILMIŞTIR”

Kültürel Miras Komitesi Eş Başkanı Tuncay, Mağusa’da bulunan ve uygun taş eksikliği sebebiyle ihalesi iptal edilen Canbulat Burcu ihalesinin yeniden açıldığını belirterek, Mağusa ve Lefkoşa surları ile Girne Kalesi’ndeki çalışmalarına devam etmeyi planladıklarını ifade etti.

Karpaz bölgesinde bulunan Ayfilon, Ayias Trias ve Efendrika arkeolojik alanlarındaki yapıların ve mozaiklerin de konservasyon çalışmalarının tamamlandığını belirten Tuncay, “Buna ilave olarak Gaziköy yakınlarında bulunan Arif Bey Su Kemerleri ve Lefke’de bulunan Venedik dönemi su kemerinde de konservasyon çalışmaları yapılacaktır” dedi.

Tuncay, “Tüm bu çalışmalarımızı KKTC’deki mevzuat uyarınca ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun onaylamış olduğu projeler çerçevesinde geçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.

“ESERLERİN 3-BOYUTLU DİJİTAL ORTAMDA ZİYARETİNİ SAĞLAMAK AMACIYLA OTHELLO KALESİ’NDE BAŞLATILAN PİLOT PROJE ÇALIŞMASI TAMAMLANDI”

Ali Tuncay, Kültürel Miras Komitesi’nin tarihi eserlerde yürütmekte olduğu teknik çalışmaların yanı sıra, her iki tarafta yaşamakta olan çocuklar ve gençlerin kültürel miras eserlerine yönelik farkındalığını artırmak amacıyla eğitim projeleri de geliştirilmekte olduğunu anlatarak, “Bu bir iki yıl içerisinde bu konuda çok güzel bir eğitim projesi ortaya çıkaracağız” diye konuştu.

Ayrıca Tuncay, Komite çerçevesinde tamamlanan eserlerin 3-boyutlu dijital ortamda ziyaretini sağlamak amacıyla Othello Kalesi’nde başlatılan pilot proje çalışması tamamlandığını ve kasım ayı başından itibaren hizmete girdiğini açıkladı. Tuncay bu projeye ilişkin şöyle konuştu:

“Biliyorsunuz özellikle son zamanlarda dünyada çok yaygınlaştı; evinizde oturup, Paris’te ya da dünyanın başka yerinde bir eseri 3 boyutlu olarak, sanki oradaymışsınız gibi ziyaret edebilirsiniz. Biz de, Komite çerçevesinde tamamlanan eserlerin 3-boyutlu dijital ortamda ziyaretini sağlamak amacıyla Othello Kalesi’nde başlatılan pilot proje çalışması tamamladık. Bu proje, geçen kasım ayında hizmete girdi. Dünyanın neresinde olursanız olun Othello Kalesi’ni 3 boyutlu dijital ortamda ziyaret edilebilir, tarihi hakkında bilgi edinebilirsiniz. Bu hem Othello Kalesi hem de ülkemizdeki bu eserlerin tanıtımı için çok önemli bir gelişmedir.”

Tuncay, Komite çerçevesinde tamamlanan diğer eserlerin 3 boyutlu dijital ortamda gezilebilir hale getirileceğini de söyledi.

Othello Kalesi, http://apac-repository.cyi.ac.cy/models/1c13c559-8571-4a8d-8662-96f745945d21/embed/?fbclid=IwAR0ihiM0dNJF6kq0hlhaq6j-8MzBxTE_EjU7HA9SlwHLOrX9WrrRg7taNig   linki üzerinden ziyaret edilebiliniyor.

“KÜLTÜREL MİRAS HER İKİ TARAF ARASINDA İŞBİRLİĞİ VE GÜVENİN TESİSİNE KATKIDA BULUNAN BİR UNSUR OLARAK ELE ALINMALI”

“Kültürel miras eserleri sadece Kıbrıslı Türklerin veya Kıbrıslı Rumların değil tüm insanlığın ortak mirasıdır” diyen Tuncay, Komite olarak kültürel mirasın korunması konusunun siyasileştirilmesine izin vermediklerini ifade ederek, şunları söyledi:

“Kültürel Miras Teknik Komitesi olarak toplantılarımızda siyasi konuları konuşmamakta, dolayısıyla da kültürel mirasın korunması konusunun siyasileştirilmesine izin vermemekteyiz. Kültürel mirasın her iki taraf arasında bir işbirliği ve güvenin tesisine katkıda bulunan bir unsur olarak ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Kültürel Miras Teknik Komitesi çalışmaları hem ülkemiz turizmine hem ekonomisine hem de tanıtımına katkıda bulunan önemli unsurlardan biridir.”

Tuncay, “Bu vesileyle çalışmalarımıza katkıda bulunmakta olan Teknik Komite’nin yanı sıra, Danışma Kurulu’nda görev yapmakta olan mimar, mühendis ve arkeologlardan oluşan uzmanlarımıza teşekkür ederiz” diye konuştu.

“TÜM ÇALIŞMALARIMIZI KARŞILIKLI İYİ NİYET VE HER İKİ TARAFIN EŞİTLİĞİNİ GÖZETEREK YÜRÜTMEKTEYİZ”

Tuncay, “Kültürel Miras Teknik Komitesi olarak tüm bu çalışmalarımızı karşılıklı iyi niyet ve her iki tarafın eşitliğini gözeterek yürütmekteyiz” diyerek şöyle devam etti:

“Burada vurgulamak istediğim nokta her iki tarafın Siyasi Liderlikleri, Özel Temsilci ve Müzakerecisi ile yine her iki tarafın Teknik Komiteler Koordinatörlüklerinin en başından bu yana çalışmalarımıza verdikleri destektir. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar, Kültürel Miras Teknik Komitesi projelerine özel ilgi göstermekte,  yakından izlemekte ve destek vermektedir.”

Tuncay, “Bu Komite, Kıbrıs adasında iki taraf arasında nasıl etkin işbirliği yapılabileceğini gösteren ve her iki tarafa da fayda sağlayan somut sonuçları ortaya çıkaran bir işbirliği örneğidir” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam