Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanı Tatar, Kayseri’de basınla buluştu

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC devletinin statüsünün ve değerinin giderek arttığını vurgulayarak, “Doğru siyaset iki ayrı devlettir” dedi.

Kıbrıs’ta adil, kalıcı, kapsamlı, sürdürülebilir ve Kıbrıs’ın gerçeklerine bağlı olarak bir anlaşma için mücadele verdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Hiçbir zaman Rum’a yama olmayacağız” ifadelerini kullandı.

Maraş açılımının, KKTC’nin değerine değer kattığını kaydeden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Maraş’ı açtık, geri vermeye niyetimiz yok” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kayseri temaslarının ikinci gününde Kayseri Ticaret Odası’nda basınla bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Tatar, dünden beridir temaslarına devam ettiğini belirterek, Kayseri’de 2 gündür muhabbetle karşılandığını aktardı.

“KKTC DEVLETİNİN STATÜSÜ VE DEĞERİ GİDEREK ARTIYOR”
Hep Türkiye sevgisiyle yaşamını sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’de çıkarların korunmasında Türkiye ile iş birliği içerisinde hareket ettiklerini söyledi.
KKTC devletinin statüsünün ve değerinin giderek arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, geçmişte verilen mücadelenin önemine dikkat çekti.

“KIBRIS’TA BİR ORTAKLIK DEĞİL İKİ AYRI EGEMEN EŞİT DEVLETİN İŞ BİRLİĞİ…”
Kıbrıs’ta federal temelde bir ortaklık çerçevesinde oynanan oyunu bildiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:
“Kıbrıs kuruluş anlaşmalarında açık ve net ifade edilmektedir ki Türkiye ve Yunanistan’ın birlikte üye olmadıkları herhangi bir devlet topluluğuna Kıbrıs Cumhuriyeti’nin girmesi hukuki bakımdan mümkün değildir. Bunu biz muhataplarımızla konuştuğumuzda bu bir siyasi karardı bunun hukukla bir ilgisi yok… Batı dünyasının bazı temsilcileri her zaman hukukun üstünlüğünü savunuyorlar ama iş hukuka gelince ve işlerine gelmeyince bu bir siyasi karar deyip işin içinde çıkmaya çalışıyorlar.”

Şu anda savunduğu siyasetle seçimi kazandığını ve TC’nin tam desteğiyle bu siyaseti savunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, artık Kıbrıs’ta bir ortaklık değil iki ayrı egemen eşit devletin iş birliğiyle bir anlaşma olabileceğini söyledi. Tatar, uluslararası anlaşmalardan gelen hakkın ve hukukun korunması bakımından bu siyasetin doğru siyaset olduğunu vurguladı.

“CEVAP SEÇİMLERDE VERİLDİ”
23 Ocak’ta seçimlerde çıkan neticeye işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, siyasetine yapılan eleştirilerin cevabının seçimlerde verildiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, siyasetinin Kıbrıs Türk halkı tarafından benimsendiğinin ortaya çıktığını ve bundan mutluluk duyduğunu söyledi.

Kayseri halkının Kıbrıs’ı daha fazla ziyaret etmesinin önemini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin daha da güçlenmesiyle umut dolu geleceğin yeni siyasete bağlı olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Tatar, Kayseri halkının yakın ilgi ve alakasına da teşekkür etti.

SORULAR
Cumhurbaşkanı Tatar daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir soru üzerine, Kayseri’nin ticaret ve sanayi bölgesi olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, eski bir Maliye Bakanı olarak, Kıbrıs’ın en avantajlı alanının turizm olduğunu söyledi. Her Türk insanının KKTC’ye turist olarak gelmesinin temennisi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin yılda 2 milyon turist ağırlama potansiyelinin 10 milyona çıkmasını diledi.

“KAYSERİ İLE DİREKT UÇUŞLARIN BAŞLAMASI TURİZME OLUMLU YANSIYACAK”
Cumhurbaşkanı Tatar, Kayseri ile direkt uçuşların başlamasının turizme yansıyacağına inanç belirtti.
“Hiç kimse bizlerin arasında bağları kopartamaz, kopartmaya güçleri yetmez. Doğru siyaset daha da yakınlaşmamız” vurgusu yapan Tatar, KKTC’ye destek olunmasının önemine dikkat çekti.

KKTC’nin tanınması konusunda ne gibi çalışmalar olduğunu sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, bu konuda Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın BM’de konuşmaları olduğunu söyledi. Bu mücadeleyi yıllardır verdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, esas sıkıntılarının Rumların kendilerine yaptığı haksızlık olduğunu vurguladı.

“KIBRIS CUMHURİYETİ, RUM CUMHURİYETİDİR. BİZİ ASLA TEMSİL ETMEZ”
Kıbrıs’ta iki ayrı egemen halk olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs Cumhuriyeti, Rum Cumhuriyetidir. Bizi asla temsil etmez. Bunu kabul etmemiz mümkün değil” dedi.

BM’nin de Kıbrıslı Türklere haksızlık yapıldığını bildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkına Rumlarla anlaşma şartının ortaya konduğunu kaydetti. Rumların kendi şartlarında anlaşmayı kabul ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC devletinin ortadan kaldırılması ve Rum Cumhuriyeti’ne yama olunmasının istendiğini anlattı.

“Biz hiçbir zaman 1571’den sonra Rum boyunduruğu altında yaşamadık, böyle bir şeyi düşünmeyiz” diyen Tatar, kendilerine düşen görevin KKTC’nin güçlendirilmesi olduğunu belirtti.

Dünyaya da mesaj veren Cumhurbaşkanı Tatar, “İstediğiniz kadar bize haksızlık, baskı yapın, hiçbir zaman dayatma, empoze Rum’a yama olacak bir halk değiliz” vurgusu yaptı. Tatar, devletin güçlendirilmesi sonrasında tanınmanın geleceğini söyledi ve “Bu gerçeği dünya görmezden gelemez” şeklinde konuştu.

KKTC üniversitelerinde 144 farklı ülkeden öğrenci olduğunu anlatan Tatar, farklı ülkelerden ülkeye turist geldiğini anlattı.

“Bizim için en önemlisi KKTC’yi güçlendirmek ve halka refah dolu gelecek vermek” diyen Tatar, milli davaya sahip çıkılmasını önemini belirtti.

Türki Cumhuriyetlerle temasları da olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Onların mücadelesi bizim mücadelemizdir” dedi. KKTC’nin Türki Cumhuriyetler tarafından sahiplenilmesinin temennileri olduğunu belirten Tatar, “Zaman içerisinde hak ettiğimiz değeri bulabileceğiz diye düşünüyorum” dedi.

BM Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılmasıyla ilgili soru üzerine, “Bu hep böyledir. 6 ayda bir bunu uzatırlar” dedi. Zamanında EOKA’cıların Kıbrıs Türk halkına yönelik acımasız saldırıların sona ermesi için Barış Gücü’nün gönderildiğini ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanındığını aktaran Tatar, “O günden beridir bu siyaset devam ediyor. O günden beridir hala daha anlamıyorlar ki Kıbrıslı Rumlar Kıbrıs’ı bir Helen adası olarak görmektedirler” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs’ta adil, kalıcı, kapsamlı, sürdürülebilir ve Kıbrıs’ın gerçeklerine bağlı olarak bir anlaşma için mücadele verdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Hiçbir zaman Rum’a yama olmayacağız” şeklinde konuştu.

“DOĞRU SİYASET İKİ AYRI DEVLETTİR”
“Doğru siyaset iki ayrı devlettir” diyen Tatar, aksi durumun Kıbrıs Türk halkını felakete ve yok oluşa götüreceğini kaydetti ve “O defteri kapattık” dedi.

Kıbrıs Türk halkına dayatma yapılamayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılması ve askerin çekilmesini asla kabul etmeyeceklerini kaydetti.

“Kıbrıs’ta oynanan oyun bizi içten vurmaktır” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, halkın, milletvekilliği seçiminde buna gereken cevabı verdiğini söyledi.

Maraş’ın 47 yıldır kapalı olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Bir anlaşma olursa Maraş iade edilecek diye bir algı yaratıldı” şeklinde konuştu. Maraş’ın bir kısmının açık olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, açılan Kapalı Maraş’ı şimdiden 400 binden fazla kişinin ziyaret ettiğini söyledi. Bu açılımın, KKTC’nin değerine değer kattığını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Maraş’ı açtık, geri vermeye niyetimiz yok” şeklinde konuştu.

Ercan’a karşı Maraş önerisini değerlendiren Tatar, “KKTC egemen bir devlettir. Egemen bir devletin hava meydanı vardır. Böyle bir şeye evet dememiz mümkün değil” dedi.

Uluslararası hukuka bağlı olarak Maraş’ın yavaş yavaş açılacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, uluslararası hukuka ters düşmeden Taşınmaz Mal Komisyonu’na Rumların başvuru yaptığını anlattı.

“İNŞALLAH 5 YIL GÖREV YAPACAK BİR HÜKÜMET MODELİ ÇIKAR”
“Durmak yok, yola devam eden” diyen Tatar, Asrın Projesi’yle Kıbrıs’a getirilen suyun önemini vurguladı ve 1974’ten sonra çok şeyler başarıldığını söyledi.

Bir soru üzerine KKTC’de yeni bir hükümet kurulacağını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “İnşallah 5 yıl görev yapacak bir hükümet modeli çıkar” diyerek, istikrarın önemini vurguladı.

“Ambargolar konusunda çıkış yolumuz Türkiye Cumhuriyeti’dir” vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, ihracatın önemli bir bölümünün Türkiye’nin limanlarından yapıldığını belirtti.

“Dünyanın bizimle derdi yok dünya önümüzü açmaya çalışıyor her bir adımda Rum Cumhuriyeti orada” diye konuşan Tatar, bugün İngiltere’de bir televizyonda yayınlanan KKTC turizmiyle ilgili bir reklama değinerek, Rumların bunun durdurulması için girişim yaptığını söyledi.

Sosyal medyada bu konuda Rumlara tepki yağdığını aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, turizmi tanıtacak bir reklam filmine dahi tahammül olmadığını kaydederek, İngiltere’deki “Kıbrıs Cumhuriyeti” elçiliğinin televizyona dava açacağını belirtti. “Bu zihniyetle biz nasıl anlaşacağız” diye soran Cumhurbaşkanı Tatar, “Niyet, bizim yaşam hakkımızı elimizden almak… Bunlarla eşitlik temelinde bir anlaşma mümkün değil” dedi.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

BM yetkilileri İstanbul’daki İİT Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu’nda konuştu

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, İstanbul’daki İslam İşbirliği teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu’nda, İslamofobi ile İsrail’in Filistin ve İran’a yönelik saldırılarına değindi.

“Dönüşen Dünyada İslam İşbirliği Teşkilatı” temasıyla düzenlenen İİT Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu’nun ilk günü Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen programla başladı.

BM Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi ve BM İslamofobi ile Mücadele Özel Temsilcisi Miguel Angel Moratinos, buradaki konuşmasında, “İslamofobi sadece bir ön yargı konusu değil bu insan haklarının ihlali demek, aynı zamanda sosyal bütünlüğe bir tehdit ve Birleşmiş Milletler Şartı ilkelerinin ihlal edilmesi demek.” ifadesini kullandı.

İslamofobinin birçok ülkede yaygın sorun olduğuna dikkati çeken Moratinos, bunun her zaman şiddet şeklinde değil bazen dışlayıcı tutumlar şeklinde de ortaya çıktığını belirtti.

Moratinos, Müslüman kadınların başörtüleri nedeniyle işe alınmadığını, Müslüman çocukların ise isimleri dolayısıyla okullarda zorbalığa maruz kaldığını aktardı.

“Müslümanlık karşıtı söylemler çevrimiçi platformlarda yayılıyor ve algoritmalar da bunu destekliyor. Dijital platformlar aslında bir aşamada özgürlükler alanı olarak sayılırken, şimdi nefret söyleminin yansıdığı bir alan.” diyen Moratinos, İslamofobinin küresel bir problem olduğu için çözümün de küresel olması gerektiğini kaydetti.

Moratinos, BM’deki çalışmalarına işaret ederek “Buradaki çalışmalarımız herhangi bir dinle sınırlı değil, insanların insan haklarını kullanarak dinlerini herhangi bir korku olmadan icra edebilmelerini savunuyor. Özel temsilci olarak İslam İşbirliği Teşkilatı ve Devletleri ile yakın bir işbirliği gerçekleştirmeyi ümit ediyorum.” şeklinde konuştu.

İslamofobiyle mücadelenin sadece Müslümanlar için değil küresel bir çalışma olması gerektiğine işaret eden Moratinos, “Bunun arkasında siyasi bir irade, ahlaki bir cesaret ve sürdürülebilir çok taraflı işbirliği olmalı.” dedi.

Moratinos, 2026’da New York’taki BM Merkezi’nde 14 Mart İslamofobiyle Mücadele Günü’nde üst düzey bir toplantı düzenlemeyi planladığını ifade etti.

– “Filistinliler insanlık dışı bir muameleye tabi tutuluyor”

BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, Gazze’de 2 milyon kişinin açlığa sürüklendiğine işaret ederek, “Yeni kurulan sözde yardım mekanizması aslında zaten umutsuz olan insanları daha da küçük düşürüyor ve umutlarını yerle bir ediyor. Aslında daha fazla hayata mal oluyor. Filistinliler insanlık dışı bir muameleye tabi tutuluyor.” dedi.

Filistin’deki durumu “20 aylık bir felaketin cezasızlığın ve eylemsizliğin geldiği zirve nokta” şeklinde tanımlayan Lazzarini, “Altyapı yerle bir ediliyor ki Filistinliler yaşadıkları topraklara geri dönemesin. Buradaki ilhak kararlı bir şekilde sürdürülüyor.” diye konuştu.

UNRWA’nın bölgedeki çatışmanın hedeflerinden biri olduğunu kaydeden Lazzarini, “En az 300 kişi, personelimiz ve aileleri hayatını kaybetti.” ifadesini kullandı.

– “UNRWA her gün 50 binden fazla tıbbi muayene gerçekleştiriyor”​​​​​​​

Lazzarini, her şeye rağmen UNRWA’nın faaliyetlerinin devam ettiğine değinerek, “UNRWA her gün 50 binden fazla tıbbi muayene gerçekleştiriyor. Yine sığınaklar, içilebilir su sağlanması konusunda faaliyetlerimiz devam ediyor.” dedi.

UNRWA’nın mali durumunun son derece zorlu bir aşamaya geldiğine ve ilave fon olmaksızın bölgede operasyonlarına devam etmekte zorlanacağına değinen Lazzarini, “İslam İşbirliği Teşkilatı’na çağrıda bulunmak istiyorum, yine aynı şekilde üye devletlerine de; Siyasi ve mali olarak Filistinli sığınmacıların en temel hizmetlere ulaşabilmesi için sizlerden eyleme geçmenizi rica etmek istiyorum, milyonlarca kişinin hayatı, kaderi sizlerin elinde.” şeklinde konuştu.

– “Diplomasi kalıcı barışın tesis edilmesindeki en önemli araç”

BM Genel Sekreter Yardımcısı ve Orta Doğu, Asya ve Pasifik’ten sorumlu yetkilisi Khaled Khiari de misafirperverliğinden dolayı Türkiye hükümetine teşekkürlerini sundu.

Khiari, İstanbul’u binlerce yıl boyunca fikir alışverişlerinin yapıldığı çok önemli bir merkez olarak nitelendirerek, “Bugün de burada diyaloğu, barışı ve hoşgörüyü tesis etmek için tekrar buluştuk.” dedi.

BM ve İİT’nin ilişkilerinin gelişmeye devam ettiğini belirten Khiari, dünyanın bugünlerde uluslararası diplomasiye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Khiari, İsrail’in İran’a saldırılarıyla başlayan çatışmanın tırmanmaya devam ettiğini, her iki tarafın da bu çatışmalarda önemli kayıplar verdiğini aktardı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in söz konusu iki ülke arasındaki çatışmaların bir an önce sonlandırılması ve bu gerilimin azaltılması için çağrıda bulunduğunu hatırlatan Khiari, “diplomasi kalıcı barışın tesis edilmesindeki en önemli araç” vurgusu yaptı.

 

Devamını Oku

Dünya

ABD, İran’daki nükleer tesisleri vurdu

Published

on

By

ABD, İran’ın 3 nükleer tesisine hava saldırısı düzenlediğini açıkladı.

ABD Başkanı Trump, İran’da üç nükleer tesise hava saldırısı düzenlediklerini duyurdu.

ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medyadan yaptığı açıklamada İran’ın Fordow, Natanz ve İsfahan dahil olmak üzere üç nükleer tesise hava saldırısı düzenlediklerini duyurdu. Trump yaptığı paylaşımda,”İran’daki Fordow, Natanz ve İsfahan dahil olmak üzere üç nükleer tesise yönelik çok başarılı saldırımızı tamamladık. Tüm uçaklar artık İran hava sahasının dışında. Birincil tesis olan Fordow’a tam bir bomba yükü atıldı. Tüm uçaklar güvenli bir şekilde evlerine doğru yola çıktı. Harika Amerikan Savaşçılarımızı tebrik ederiz. Dünyada bunu yapabilecek başka bir ordu yok. Şimdi barış zamanı” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkililer B-2 bombardıman uçaklarının saldırılarda yer aldığını ifade etti.

Devamını Oku

Dünya

İsrail’in Gazze Şeridi’ne son 48 saatte düzenlediği saldırılarda 202 kişi hayatını kaybetti

Published

on

By

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 48 saatte 202 artarak 55 bin 908’e yükseldi.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Son 48 saatte Gazze’deki hastanelere 202 ölü ve 1037 yaralının getirildiği kaydedildi.

İsrail ordusunun Gazze’de 19 Ocak’ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 5 bin 599 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 19 bin 97 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 55 bin 908’e, yaralıların sayısının da 131 bin 138’e yükseldiği bildirildi.

Açıklamada ayrıca 27 Mayıs’tan bu yana İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısının 450’ye yükseldiği, 3 bin 466 kişinin yaralandığı bilgisi paylaşıldı.

Gazze Şeridi’nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam