Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Erhürman:Yüksek ihtimalle CTP’nin olmadığı bir koalisyon kurulacak

Published

on

 

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, seçimin ardından Meclis’te CTP’ye ihtiyaç duyulmayan koalisyon olasılıklarının bulunduğunu, dolayısıyla yüksek ihtimalle CTP’nin olmadığı bir koalisyonun kurulacağını, parti yetkili kurullarının bu konuları değerlendireceğini söyledi.

Erhürman, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu ile geçen Cuma günü kahve içerek kısa, iyi niyetli  bir görüşme gerçekleştirdiklerini de belirtti.

Erhürman, yeni dönemde Cumhuriyet Meclisi’nde ana muhalefette de olsalar, ekonomik çıkmazdan, uçurumun kenarından halkı döndürmeye yönelik gelecek her türlü yasa tasarısına destek vereceklerini vurguladı.

Erhürman, “Çünkü hepimiz aynı gemideyiz. Ama gelecek olan tasarılar halkı daha da yoksullaştıracak, maliyeci anlayışla, maliyeyi koruma amaçlı, hayat pahalılığını dondurma girişimi, ‘halkın cebine elimizi nasıl uzatırız’, acı reçete şekline olursa biz buna karşı çıkarız, tepkimiz çok sert olur. O yüzden muhalefetimiz sert ve güçlü olacak. Güçlü muhalefet, halkın lehine olan adımlarda hükümeti desteklemek anlamında olacak ama halkın aleyhine olan noktalarda o güç sert olacak.” ifadelerini kullandı.

“Kıbrıs Türk halkı dünyayla buluşacak, ülke yönetilecek, ülkenin gailesi çekilcek ve Kıbrıs Türk halkı ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde duran bir yapıya gitmek için planlaması yapılarak yürümeye başlayacak. Bu üç nokta bizim temel eksenimizdir.” diyen Erhürman, Kıbrıs Türk halkının dünyayla buluşma noktasında CTP’nin tavrının; “Kıbrıs’ta iki toplumlu iki bölgeli siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün, kapsamlı çözümün tek formül” olduğunu söyledi.

Erhürman, bunun dışında güven yaratıcı önlemlerden tutun, Avrupa Birliği ile ilişkilere kadar dünyaya açılma, dünyayla tekrardan buluşma hamlelerinin başlaması için Meclis’te her türlü girişimi yapacaklarını kaydetti.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuştu.

Erhürman, CTP’nin seçim başarısını genel olarak değerlendirdiklerinde, CTP’nin ortaya koyduğu vizyon ve o vizyonu ortaya koyacak aday kadrosunun ön plana çıktığına işaret etti. Erhürman, CTP’nin milletvekili sayısı ve oy oranını yüzde elli civarında en çok artıran parti olduğunu ifade ederek, parti olarak “neden daha fazla çıkaramadıklarını” konuştuklarını, gerekli değerlendirmeleri yaptıklarını, yapacaklarını anlattı.

Erhürman, ilk etapta özellikle parti olarak örgütsel yapıda daha ciddi bir revizyona gitmeleri gerektiğini ve halkla ilişkiler bacağında da çok yönlü davranmaları gerektiği tespitlerine vardıklarını söyledi.

CTP’nin örgütlü bir parti olduğunu ancak halktan aldığı mesaj doğrultusunda da örgütsel yapısını geliştireceğini ifade eden Erhürman, CTP’nin hızla bir yenilenmeye gideceğini vurguladı, daha da örgütlü hale geleceklerine işaret etti. Erhürman, oy ve milletvekili sayılarını artırmalarındaki en önemli sebebin ortaya koydukları vizyon ve aday kadrolarının zenginliği ve ehliyeti olduğuna dikkat çekti.

Seçimin temel gündeminin “ekonomi” olduğunu, CTP olarak ekonomi anlamında ortaya koydukları vizyon ve adayların ehli olmasının baraşıda belirleyici olduğunu ifade eden Erhürman, önceki seçimlerde Kıbrıs konusunun ön plana çıktığını ancak son seçimlerde ekonomi üzerinde durulduğunu kaydetti.  Erhürman, çünkü ülkenin ekonomik durumunun “uçurumun kenarında” olduğunu, seçim geçti diye bunun geçmediğini kaydetti.

Erhürman, maliyenin, sigortaların durumunun ortada olduğunu, asgari ücretin belirlenmesine rağmen yeterli olmadığını, esnafın desteklenmesi gerektiğini, belediyelerin, halkın durumunun belli olduğunu ifade etti.  Erhürman, Meclis’ten koalisyon çıkacağının belli olduğunu, bu yüzden hızlı bir şekilde ekonomiye el atılmasının önemine işaret etti.

CTP’ye ihtiyaç duymadan bir koalisyonun kurulabileceğini ifade eden Erhürman, yüksek ihtimal CTP olarak ana muhalefet partisi görevini üstleneceklerini, ancak halkın kendilerine yüklediği sorumluluk bilinci içerisinde olacaklarını söyledi.

Halkın seçimlerde CTP’ye verdiği desteğin “ekonomi üzerindeki tespitleri, vizyonu ve çözüm önerileri” olduğunu ifade eden Erhürman, şöyle devam etti:

“Ana muhalefette de olsak bu ekonomik çıkmazdan, uçurumun kenarından halkı döndürmeye yönelik gelecek her türlü yasa tasarısına destek vereceğiz. Çünkü hepimiz aynı gemideyiz. Ama gelecek olan tasarılar halkı daha da yoksullaştıracak, maliyeci anlayışla, maliyeyi koruma amaçlı, ‘halkın cebine elimizi nasıl uzatırız’, acı reçete şekline olursa biz buna karşı çıkarız, tepkimiz çok sert olur.

O yüzden muhalefetimiz sert ve güçlü olacak, bu yönde muhalefet ortaya koyacağız. Güçlü muhalefet, halkın lehine olan adımlarda hükümeti desteklemek anlamında olacak, ama halkın aleyhine olan noktalarda o güç sert olacak.”

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, CTP’nin seçimlerde ehliyetini, dinamizmini katılamış, çözüm odaklı adaylarla yer aldığını, özellikle gençlerin seçimlerde CTP ile birlikte çalıştığını, bundan mutlu olduklarını ifade etti. Erhürman, CTP olarak gençliğe büyük önem verdiklerini, bugünün nesillerinin dünyayla daha çok iç içe olduğunu, Avrupa’da eğitim aldığını, internet çağıyla büyüdüğünü, bu destekten de parti olarak olumlu yönde yararlandıklarını söyledi.

Erhürman, hükümet görüşmelerinin gayriresmi devam ettiğini, UBP Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu ile de geçen Cuma günü bir kahve içtiklerini ifade ederek, şunları söyledi:

“Sayın Sucuoğlu resmi olarak hükümeti kurma görevini yemin töreninden sonra alacak. Ama anladığım kadarıyla gayri resmi görüşmeleri sürdürüyor ve benimle de bir kahve içmek istedi, biz de bu tip şeylere açığız, çok kısa bir görüşme oldu, gayet ikimiz de iyi niyetli konuştuk. CTP’ye ihtiyaç duyulmadan bir koalisyon vardır. Nisap sorunu yaşatmayacak bir koalisyon olasılığı da vardır. Dolayısıyla yüksek ihtimalle CTP’nin olmadığı bir koalisyon kurulacak. Tabi sayın Sucuoğlu görevi resmen alınca tüm partilerle resmi olarak da görüşecek. Biz MYK’mızı topladığımızda bu görüşme gerçekleşmemişti. Yetkili organlara bu tip konular aktarılır ve görüşülür, kararlar üretilir.”

Parti Meclisi toplantısını önümüzdeki günlerde yapacaklarını ancak her hangi bir koalisyon için değil seçim sonuçlarını değerlendirmek için bu toplantının yapılacağını anlatan Erhürman, o güne kadar resmi teklif gelmesi durumunda bunun da yetkili organlarda konuşulacağını kararlar alınacağını söyledi.

Erhürman, Cumhurbaşkanlığı seçimi için konuşmanın çok erken olduğunu, bu tip değerlendirmelerin yapıldığını, ancak günü geldiğinde CTP yetkili organlarının karar vereceğini ifade etti.

CTP’nin şimdi yerel seçimlere çok güçlü hazırlanacağını, çalışmalara başladıklarını, her bölgede, 28 belediyede aday çıkacaklarını ifade eden Erhürman, soru üzerine, Lefkoşa Türk Belediyesi’nde de aday göstereceklerini söyledi, yerel seçimlerde hedefin; genel seçimlerde yakalanan başarıyı daha da artırmak olduğunu vurguladı.

“ÜÇ TEMEL BACAKTA SORUN VAR”

CTP Genel Başkanı Erhürman, CTP olarak ülkede üç temel bacakta sorun yaşandığına işaret ettiklerine vurgu yaparak, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk halkının dünyayla buluşması gerekiyor. Bizim tespitimiz, özellikle son hükümetler döneminde dünyaya sırtını tamamen dönmüş bir duruma geldik. Biz Meclis’teki çalışmalarımızda bunu sürekli gündemde tutacağız. Kıbrıs Türk halkının böyle bir lüksü yok, bu temel bir meseledir.

İkincisi, ekonomik olarak Kıbrıs Türk halkının daha da yoksullaştığı, işletmelerinin bir bir iflas edip ortadan kalktığı, Kıbrıs Türk halkının gençlerinin yüzde 30’unun işsizlikle karşı karşıya olduğu ve bunun daha da artma riskinin bulunduğu bir durumu kabul etmemiz mümkün değil. Dolayısıyla ekonomide istihdamı artıracak, özellikle kendi gençlerimizin istihdamını… Bu istihdamdan kastımız kamuda istihdam değildir, kamuda da özelde de olabilir, girişimcilik şeklinde de olabilir. İstihdamı artıracak, işletmeleri ayakta tutacak, sektörleri tekrardan gözden geçirip, teşvik sistemi, vergi sistemi, her şey gözden geçirilecek, vergilendirilmemiş geliri vergilendirirken, hali hazırda vergilendirilmiş gelirlerde vergiyi düzenleyip rahatlama sağlayacak, vergiyi tabana yayacak politikaları savunacağız. Bu politikalara uygun öneriler tasarılar gelirse bunların güçlü destekçisi olacağız. Bunlara ters yaklaşımlar gelirse, güçlü karşıtı olacağız. Sertten kasıt bu, yani her durumda güçlü bir muhalefet partisinden bahsediyoruz. ‘Sertleşme’ lafı bizim doğru bulmadığımız politikalardadır.

Üçüncüsü de, ülkenin yönetilmesi gerekiyor. Son üç hükümet döneminde ülke yönetilmedi. Ülkeyi yönetme davranışı bekliyoruz, hükümeti kuracak olanlardan, Meclis’te nisap sağlamak da bunun bir parçasıdır. Nisap sağlamak yönetim iradesidir. Bunun dışında da konularla gerçekten ilgilenmek, çözüm çabası içinde olmak gerekiyor. Böyle olduğu takdirde biz bunu destekleyeceğiz.

Yönetmenin en önemli konularından biri planlamadır. Plansızlığın ülkeye çok pahalıya mal olduğunu görüyoruz. Önerimiz, hükümete geldiğimiz takdirde uzun vadeli ekonomik sosyal kültürel kalkınma planının hazırlanmasıydı. Eğer böyle bir çaba içerisine girecekse yeni hükümet, biz bunun ciddi destekçisi olacağız. Planlama yapılırken, içine doğru şeylerin konması için elimizden gelen yardımı yapacağız. Plansızlık kabul edebileceğimiz bir şey değil artık. Tarımda, ulaştırmada, turizmde, eğitimde ciddi planlamaya ihtiyacımız vardır.

“KAMU OKULLARINDA TAM GÜN EĞİTİME GEÇMELİYİZ”

Kamu okullarında artık tam gün eğitime geçmeliyiz. Bunda ısrarlı olmaya devam edeceğiz. Bu sadece seçim için söylediğimiz bir şey değildi. Yaşanılan fırsat eşitsizliği tahammül edilebilecek noktanın çok ötesine geçti. Dolayısıyla o planlamanın içerisinde muhakkak kamu okullarında tam gün eğitimin olması lazım. Bunun bir şekilde hayata geçmesi önemlidir.

Dolayısıyla bu üç başlıkta topluyoruz önerilerimizi… Kıbrıs Türk halkı dünyayla buluşacak, ülke yönetilecek, ülkenin gailesi çekilcek ve Kıbrıs Türk halkı ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde duran bir yapıya gitmek için planlaması yapılarak yürümeye başlayacak. Bu üç nokta bizim temel eksenimizdir.”

Erhürman, Kıbrıs Türk halkının dünyayla buluşma noktasında, CTP’nin tavrının; “Kıbrıs’ta iki toplumlu iki bölgeli siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün, kapsamlı çözümün tek formül” olduğunu söyledi. Erhürman, bunun dışında güven yaratıcı önlemlerden tutun, Avrupa Birliği ile ilişkilere kadar dünyaya açılma, dünyayla tekrardan buluşma hamlelerinin başlaması için Meclis’te her türlü girişimi yapacaklarını kaydetti.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, covid salgınının dünyada tüm ülkelere olduğu gibi ülkeye de zarar verdiğini, bir kriz yarattığını ve ekonominin çok olumsuz yönde etkilendiğini ifade ederek, ülke ekonomisinin ciddi kriz yaşadığını, turizm ve eğitimin etkilendiğini, ancak tüm önerilerine rağmen kriz masası oluşturulmadığını, üzerine Türk Lirası’nın değer kaybının yaşandığını anımsattı.

Erhürman, önemli olanın bu tür krizlerde yönetim ve krizden çıkış stratejisi olduğuna işaret ederek, covid ve TL’nin değer kaybının ülkeyi olumsuz etkilediğini ancak plansızlık, yönetememe ve gailesizliğin daha çok zarar verdiğni, sorunları daha da büyüttüğünü kaydetti.

Krizlerde doğru yönetimin, zarar kaçınılmaz olsa bile olumsuzlukların daha az yansımasının sağlanabileceğine işaret eden Erhürman, elektrik, akaryakıt, tüp gaz, aşılama programı, yüz yüze eğitim gibi yaşanan sorunlara dikkat çekti, tüm bunların sadece covid veya TL’nin değer kaybı ile alakalı olmadığını, “yönetmeme” halinin ülkeye çok pahalıya mal olduğunu, ciddi bedeller ödendiğini söyledi.

Erhürman, kendi hükümetleri döneminde, TL’nin değer kaybı ve enflasyona karşı aldıkları tedbirleri anlatarak, önemli olanın maliyenin gücü zorlanarak, halkın alım gücünün korunması olduğuna dikkat çekti. Alım gücünün korunmaması durumunda döngünün duracağına ve esnaf ile maliyenin zorlanacağına işaret eden Erhürman, “Piyasada ne kadar para dolaşırsa o kadar iyidir” dedi, örnek olarak sigortalarda prim oranlarındaki 106 binden 75 bine düşen yaklaşık 31 bin kişilik yatırımları gösterdi. CTP genel Başkanı Tufan Erhürman, ekonomiyle ilgili olarak ‘euro’ya endeksli bir sisteme geçme yönündeki politikayı da süreceklerini belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam