Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Işıksal,“Müslümanların Karşılaştıkları İnsan Hakları İhlalleri” konferansında KKTC’yi temsil etti

Published

on

Cumhurbaşkanı Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından düzenlenen “Müslümanların Karşılaştıkları İnsan Hakları İhlalleri” konferansında KKTC’yi temsil etti.

İslam İşbirliği Teşkilatı ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından 15-17 Şubat tarihleri arasında İstanbul’da organize edilen “Müslümanların karşılaştıkları İnsan Hakları İhlalleri” konferansında, “Avrupa’daki Müslümanların Durumu ve Kıbrıslı Türkler” isimli sunumu yapan KKTC Cumhurbaşkanı Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, konuşmasının başında bu önemli ve zamanlı konferansı düzenleyenlere teşekkür ederek Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın İslam dünyasına selamlarını iletti.

Kıbrıslı Türklerin, bağımsız bir devlete sahip olan bir halk olarak Avrupa’da yaşayan Müslümanların durumundan farkı bir konumda olmalarına rağmen uğradıkları insanlık dışı ambargo ve izolasyonların kaynağı olarak benzerlikler gösterdiğini belirten Işıksal, Kıbrıs Türk halkının Türk ve Müslüman olmanın bedelini ödediğini ifade etti. Avrupa’da yaşayan Müslümanlar ve Kıbrıslı Türklerin uğradığı haksızlıklar arasında paralellikler kuran Işıksal, 60’lı yıllarda Avrupa’ya çalışmak için gelen Müslümanların Avrupalıların yapmak istemediği işleri yaptıkları için ilk başta sorun olarak algılanmadıklarını, sorunun Müslümanların en temel insan haklarını istemeleri ile başladığını ve bu noktadan sonra camilerden kadınların başörtülerine kadar her şeyin göze batmaya ve sorun olarak algılanmaya başladığını ve aşırı sağ parti ve grupların da bu durumu istismar ettiğini söyledi.

Kıbrıs Türklerinin de aynı şekilde 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nden silah zoruyla atılmasının ardından Rum egemenliğini ve azınlık olmayı kabul etmediklerinden dolayı insanlık dışı muameleye maruz kaldıklarını belirten Işıksal, Rumların sebep olduğu 1974 Mutlu Barış Harekatı olumsuz sonuçlanması halinde bugün kimsenin Kıbrıs sorunu diye bir sorundan bahsetmeyeceğini ifade etti.

Kıbrıslı Türklerin halk olmasının uluslararası ve siyasi temellerini detaylı bir şekilde anlatan Işıksal, Kıbrıslı Türklerin uluslararası hukuka göre bir halk olduğunu ve 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nden silah zoruyla atılmalarının bu hakkın kaybolduğu anlamına gelmediğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu eşit uluslararası statü ve egemen eşitlik tezinin yeni bir talep değil, Kıbrıs Türk halkının zaten var olan ve Rum tarafı tarafından unutturulmaya çalışılan haklarının yeniden onaylanması olduğunu anlatan Işıksal, bu noktadan asla geriye dönülmeyeceğini kaydetti.

KKTC hakkında bilgiler de veren Işıksal, KKTC’nin bir devlette olması gereken tüm özelliklere fazlasıyla sahip, dünyanın 20 ülkesinde temsilciliği bulunan tam teşekküllü demokratik bir devlet olduğunu, ancak tüm bu gereklere rağmen özellikle serbest uçuş, direkt ticaret ve sportif alanlarda Kıbrıslı Türklerin insanlık dışı ambargolara maruz kalmaya devam ettiğini ve bunun artık son bulmasının zamanının geldiğini söyledi.

Konuşmasının son bölümünde KKTC olarak Müslüman ülkelerden ambargoların kaldırılması konusunda destek beklediğimizin altını çizen Işıksal, Müslüman ülkelerin bireysel çıkarlarını bir kenara bırakıp ortak çıkarlarımız için mücadele etmediği sürece bir sonuç alınmasının zor olduğunun altını çizdi. Kıbrıslı Türklerin adada verdiği kutsal ve onurlu mücadelenin sadece kendi davamız değil aynı zamanda Türklüğü ve Müslümanlığı bu adada unutturmaya çalışanlara karşı olduğunu vurgulayan Işıksal, bu mücadelede Müslüman dünyası tarafından yalnız bırakılmamasının önemini vurgulayarak KKTC’nin İslam İşbirliği Teşkilatı’na tam üye olması çağrısı yaptı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güney Kıbrıs ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında su konusunda anlaşma imzalandı

Published

on

By

Güney Kıbrıs ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında, ülkedeki su sıkıntısının giderilmesi için Rum kesimine seyyar arıtma tesisleri nakledilmesi amacıyla bugün bir anlaşma imzalandı.

“Alphanews” haber sitesi anlaşmanın Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) adına Kalkınma İşleri ve Uluslararası Kuruluşlardan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Sultan Al Shamsi tarafından bugün Dubai’de imzalandığını haber verdi.

Bu anlaşmayla birlikte Güney Kıbrıs’ın günlük arıtılmış su üretimini 15 bin metre küp artıracak pozisyonda olacağı belirtilirken, Rum Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada Birleşik Arap Emirlerine Güney Kıbrıs’ın talebine hemen karşılık vermesinden ötürü teşekkür etti.

-Seyyar arıtma tesisleri yola çıkıyor

Öte yandan su sorunuyla başa çıkılması için Birleşik Arap Emirlikleri’nin Güney Kıbrıs’a hibe ettiği 15 seyyar arıtma tesisinin Rum kesimine gönderilmesiyle ilgili sürecin gelişme halinde olduğu ve limanda konteynerlere yüklenmeye başlayan tesislerin birkaç saat içinde Güney Kıbrıs’a sevk edilmesine başlanacağı bildirildi.

Haberde Baf ve Limasol’da yer alacak ünitelerin kurulumu ve devreye alınmasına ilişkin koordinasyon ve teknik iş birliği için önümüzdeki hafta BAE’den uzman bir mühendis ekibinin gelmesinin beklendiği de belirtildi.

Devamını Oku

Dünya

Hindistan savaş uçaklarının Cammu Keşmir’de devriye uçuşuna Pakistan’dan yanıt

Published

on

By

Hindistan’a ait Rafale savaş uçaklarının dün gece Cammu Keşmir bölgesinde devriye uçuşu yaptığı ve Pakistan’ın da karşılık verdiği bildirildi.

“Associated Press Pakistan” haberinde, Hindistan Hava Kuvvetleri’ne (IAF) ait 4 Rafale savaş uçağının, Cammu Keşmir hava sahasında “Hindistan ulusal coğrafi sınırları içinde” devriye uçuşu yaptığı belirtildi.

Pakistan Hava Kuvvetleri’ne (PAF) ait savaş uçaklarının “Hint unsurların hareketini ivedilikle saptadığı ve zamanında ve dikkatli yanıt verdiği” aktarılan haberde, yanıt sonrası IAF uçaklarının bölgeden geri çekildiği bildirildi.

The Express Tribune haberinde de PAF’ın “Hindistan menşeli saldırganlığa” uygun yanıt vermek için “tamamen hazır ve tetikte olduğu” kaydedildi.

– “Tam operasyonel özgürlük” mesajı

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, dün akşam Savunma Bakanı Rajnath Singh ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval dahil üst düzey yetkililerle bir araya gelmişti.

Görüşmeye ilişkin açıklamada, Cammu Keşmir’de 22 Nisan’daki terör saldırısına yanıtın biçimi ve zamanlaması için Hindistan’ın “tam operasyonel özgürlüğe sahip olduğu” bildirilmişti.

– ⁠Pahalgam’daki terör saldırısı

Hindistan’ın idaresindeki Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde silahlı kişilerin 22 Nisan’da turistlere ateş açması sonucu 26 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.

Saldırıyı düzenleyenlerin “Pakistan’dan geldiği” suçlamasında bulunan Hindistan, “İndus Suları Anlaşması”nı askıya almış, Yeni Delhi’de görevli Pakistanlı müsteşarların bir hafta içinde ülkeyi terk etmelerini istemiş ve Pakistan vatandaşlarına yönelik vize hizmetlerinin askıya alındığını, daha önce verilen tüm vizelerin iptal edildiğini duyurmuştu.

Pakistan, suçlamaları reddederek Hindistan’ın İslamabad’daki diplomatik personel sayısına sınırlama getirmiş, “İndus Suları Anlaşması”nın dışına çıkılarak nehirlere yapılacak müdahaleleri “savaş nedeni” sayacağını ilan etmiş, Hindistan ile her türlü ticareti askıya almış ve hava sahasını kapatmıştı.

Devamını Oku

Dünya

Hindistan, hava sahasını Pakistan’a ait uçuşlara kapattı

Published

on

By

Hindistan, hava sahasını 23 Mayıs’a kadar Pakistan’a ait ya da Pakistan tarafından işletilen tüm uçuşlara kapattığını duyurdu.

India Today gazetesinin haberine göre, Hindistan hükümeti, Pakistan’a ait sivil ve askeri uçakların Hint hava sahasını kullanmasını yasaklayan havacılık bildirisi (NOTAM) yayımladı.

NOTAM’da, kısıtlamanın, Pakistan tarafından işletilen veya kiralanan tüm uçakları kapsadığı ve bugünden itibaren 23 Mayıs’a kadar geçerli olacağı belirtildi.

Öte yandan Pakistan da 24 Nisan’da, hava sahasının Hindistan’a ait ya da Hindistan tarafından işletilen tüm uçuşlara kapattığını açıklamıştı.

⁠Pahalgam’daki terör saldırısı
Hindistan’ın idaresindeki Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde silahlı kişilerin 22 Nisan’da turistlere ateş açması sonucu 26 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.

Saldırıyı düzenleyenlerin “Pakistan’dan geldiği” suçlamasında bulunan Hindistan “İndus Suları Anlaşması”nı askıya almış, Yeni Delhi’de görevli Pakistanlı müsteşarların bir hafta içinde ülkeyi terk etmelerini istemiş ve Pakistan vatandaşlarına yönelik vize hizmetlerinin askıya alındığını, daha önce verilen tüm vizelerin iptal edildiğini duyurmuştu.

Pakistan, suçlamaları reddederek Hindistan’ın İslamabad’daki diplomatik personel sayısına sınırlama getirmiş, “İndus Suları Anlaşması”nın dışına çıkılarak nehirlere yapılacak müdahaleleri “savaş nedeni” sayacağını ilan etmiş, Hindistan ile her türlü ticareti askıya almış ve hava sahasını kapatmıştı.

Devamını Oku

Trending

Reklam