Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Sağlık Bakanı Pilli: En büyük sorunumuz sistemsizlik

Published

on

Sağlık Bakanı Ali Pilli, sağlıktaki eksikliklerin süratle giderilmesi için çalıştıklarını kaydetti.

Sağlık hizmeti alanla, sağlık hizmeti verenin memnun olacağı bir sistemin oluşmasının şart olduğunu kaydeden Pilli, “Sorunları çözemediğim zaman mutsuz oluyorum ama umutsuz değilim… Sağlıkta çözülemeyecek problem yok…” dedi.

Hedeflerinin alt yapıyı güçlendirmek, sağlığa sistem getirmek olduğunu belirten Pilli, “En büyük sorunumuz sistemsizlik” açıklamasında bulundu.

Her zaman halkın menfaati doğrultusunda çalıştığını kaydeden Bakan Pilli, “Bazı zümreler bu nedenle beni istemiyor. Biz sağlığı düzeltmeye çalışırken, bazıları da bozmak için uğraşıyor” diye konuştu.

23 Ocak milletvekilliği erken genel seçimi sonrasında kurulan Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi (YDP) 3’lü koalisyonunda Sağlık Bakanı olarak görev yapan Ali Pilli, hedefleri, projeleri, sağlıktaki durumu Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) değerlendirdi.

İlaç eksikliği ve vakalar konusunda da açıklamada bulunan Pilli, “Mağazada ne kadar eşya olduğunu bilgisayara bakıp öğrenebilirsiniz ama biz eczanelerde ne kadar ilaç olduğunu bilmiyoruz. İlaç sorununu çözmek istiyorsak otomasyon sistemini çalışır hale getirmeliyiz” dedi.

Pilli, toplumun yüzde 81’inin Covid-19’a karşı aşılanarak seriyi tamamladığını da açıkladı.

“SIKILDIK AMA BİR SÜRE DAHA KURALLARA UYMALIYIZ…”

Ali Pilli, son dönemde 300 ile 500 bandında seyreden vakaların baskın ve daha hızlı bulaşan Omicron varyantı olduğunu söyledi.

Pilli, özellikle yaşlılarla kronik hastaların bir süre daha korunması gerektiğini vurgulayarak, “Yaşlıları da kendimizi de korumaktan vazgeçtik. Vakalar bu nedenle arttı. Vatandaşlarımız rehavete kapılmasın. Sonuçta bu öldürücü bir hastalık” dedi.

Omicron’un öldürücü, hastaneye ve yoğun bakıma yatış etkisinin daha az olduğunu belirten Ali Pilli, “İki yıldır ‘maske, mesafe ve hijyen’ deniyor. İnsanlar haklı olarak sıkıldı. Ben de sıkıldım ama bir süre daha kurallara uymalıyız… Nisan’a doğru vakaların azalacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Sağlık Bakanı Pilli, Covid-19 olmasa da her kış döneminde diğer enfeksiyonlar nedeniyle kayıplar verildiğini hatırlatarak, temel kuralın enfeksiyonlardan korunmak olduğunu kaydetti.

Covid-19’a bağlı ölüm oranlarına da değinen, kronik hastalığı olan genç insanların kaybedildiğini anımsatan Sağlık Bakanı Pilli, “Ölüm oranları fazla gibi görünebilir ama değil. Diğer ülkelere göre aşağıdayız…” dedi.

“İNSANLAR MASKESİZ DOLAŞIYOR AMA VİRÜSE YAKALANINCA TEDİRGİN OLUYOR. BEN DE KORKTUM…”

Bir süre önce Covid-19’a yakalanıp iyileşen Pilli, “Üşüme ve boğazımda yanma hissettim… ‘Bu Covid olabilir’ dedim… Korktum… ‘Ciğerlerime iner mi’ diye düşündüm… İnsanlar maskesiz dolaşıyor, korkmuyor ama virüse yakalananların ne kadar tedirgin olduğunu görüyorum…” şeklinde konuştu.

Covid-19’la geçen 2 yılı da değerlendiren Sağlık Bakanı Ali Pilli, “Pandemiye güçsüz alt yapıyla girdik. İyi çalıştık. Toplum kurallara uydu. Avrupa’nın sonra yaptığını biz ilk başta yaptık, insanları koruduk. Acil Durum Hastanesi’ni kurduk. Hastanenin yapılması gerektiğini ilk dile getiren ve girişim yapan bendim. Bu hastane olmasa açılamazdık…” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti tarafından yapılan Acil Durum Hastanesi’nde 36 yataklı yoğun bakım oluşturulduğunu kaydeden Sağlık Bakanı Pilli, 6 olan solunum cihazı sayısının bağışlarla 200’ü bulduğunu dile getirdi.

Pilli, tam teşekküllü olan Acil Durum Hastanesi’nin bir süre sonra diğer hastalara da hizmet vereceğini dile getirerek, 500 yataklı Lefkoşa Hastanesi’nin de Türkiye Cumhuriyeti tarafından yapılacağını söyledi.

“AŞILAMA ORANINDA ÇOĞU ÜLKEDEN ÖNDEYİZ… 906 BİN 108 DOZ AŞI YAPILDI”

Aşılarla ilgili soruları da yanıtlayan Sağlık Bakanı Pilli, 35 merkezde vatandaşlara aşı yapılmaya devam edildiğini, bugüne kadar 906 bin 108 doz aşı yapıldığını, toplumun yüzde 81’inin aşılanarak seriyi tamamladığını, aşılama oranında çoğu ülkeden önde olunduğunu açıkladı.

Aşıyla ilgili kampanya yapılmadığı eleştirilerini yersiz bulduğunu belirten Pilli, muhtarlarla, belediyelerle iş birliği yapıldığını, kendilerine ulaşan yaşlıları ise evlerinde aşıladıklarını kaydetti.

Şu an yoğun bakımdaki kişilerin aşısız ve yaşlı olduğuna dikkat çeken Pilli, “E-devlet uygulamada olsaydı kimin aşılı, kimin aşısız olduğunu görebilecektik” dedi.

Çocuklar için ülkeye Avrupa Birliği üzerinden 2 bin doz aşı geldiğini, bin aşının yapıldığını, ikinci dozların da yapılacağını belirten Pilli, “Sayı daha fazla olabilirdi. Ailelerde çekince var… Covid-19’un eski gücünü kaybetmesi de bir etken olabilir” şeklinde konuştu.

Pilli, önlemler aldığını, okullarda vakaların çok da artmadığını söyledi.

“ESKİDEN ÇOK GÜZEL ÇALIŞAN SAĞLIK MERKEZLERİMİZ ZAYIFLADI”

Covid-19 dışındaki hastaların “ihmal ediliyoruz” diye serzenişte bulunduğunu söyleyen Pilli, “Aslında bu hastalar ihmal edilmedi ancak koşullar bizi Covid’le mücadeleye itti. Sağlıkta bazı eksiklikler oldu, bunları süratle gidermeye çalışıyoruz” dedi.

Sağlık merkezlerinin yeniden organize edilmesi için adım attıklarını ifade eden Pilli, buraya ziyaretler gerçekleştirdiğini, hekim ve hemşire eksikliğinin sağlık merkezlerindeki en önemli sorun olduğunu ifade etti.

Pilli, “Eskiden çok güzel çalışan sağlık merkezlerimiz zayıfladı. Bir sağlık merkezinde mutlaka pratisyen hekim, kadın doğum uzmanı, çocuk doktoru, diş doktoru olmalı ama bu ülkede doktor bulmak çok zor… Bu sorun giderilse hastanelerdeki yük azalır…” dedi.

Sağlık Bakanı Pilli, Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde 10 yataklı bir yoğun bakımın daha önümüzdeki hafta hizmete gireceğini kaydetti.

Sağlıkla ilgili yemek, temizlik gibi ihalelere bu hafta içinde çıkılacağını söyleyen Pilli, hastanelerdeki temizlik sorunun çözüldüğünü ifade etti.

HASTANE PROJELERİ

Yarım kalan Güzelyurt Hastanesi’nin bu dönemde bitirilmesine dair hedefleri olduğunu ancak henüz bunun için bir kaynak ayrılmadığını kaydeden Bakan Pilli, “İrade koyarsak ki koymamız gerekir, bu kaynak bulunur” şeklinde konuştu.

Yarım kalan Girne Hastanesi hakkında da konuşan Pilli, “Hastane için 30 milyon TL’yi Sağlık Fonu’ndan ayırmıştık. Bu para hâlâ duruyor. Girne Hastanesi bize devredildiğinde 30-33 milyon TL’ye bitirilebilirdi. Ben görevi devrettikten sonra 68 milyonluk ihale kazanıldı ancak enflasyon nedeniyle kazanan vazgeçti. Şimdi yeniden ihaleye çıkılacak…” dedi.

Pilli, Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi’nin (AMATEM) 6 ay-1 yıl içinde bitebilecek durumda olduğunu söyleyerek, “AMATEM’i bitirmek de hedeflerimiz arasında” şeklinde konuştu.

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin hasta yükünü kaldıramadığını, çağdaş sağlık hizmeti için Lefkoşa’ya 500 yataklı bir hastane kazandırılması gerektiğini belirten Pilli, hastanenin ihalesine Türkiye Cumhuriyeti’nde çıkıldığını, bu yıl içinde inşaata başlanacağını belirtti.

Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinin ihtiyaçları karşılamada yeterli olmadığını ancak ne zaman talep etseler Maliye Bakanlığı’nın imkan sağladığını söyleyen Pilli, alt yapılar için de Türkiye Cumhuriyeti’nin her zaman yardımda bulunduğunu kaydetti.

“EN BÜYÜK SORUN SİSTEMSİZLİK…”

“Size göre, sağlıktaki en büyük sorun nedir?” sorusu üzerine, “Sistemsizlik” yanıtını veren Pilli, şu değerlendirmede de bulundu:

“Yapılması gerekenleri yapmıyoruz. Hükümetlerin istikrarlı olmaması da ilerlemeye engel. E-devlet, e-sağlık, e-reçete gibi uygulamaların oturması lazım. Bir mağazada ne kadar eşya olduğunu bilgisayara bakıp öğrenebilirsiniz ama biz eczanelerde ne kadar ilaç olduğunu bilmiyoruz. Otomasyonumuz tam çalışmıyor… 1994’ten bu yana ülkede kesintisiz olarak hekimlik hizmeti veriyorum ve çok iyi hatırlıyorum, 1994’te Türkiye ülkede otomasyon sistemine geçilmesi için gerekli alt yapıyı sağladı, bilgisayarlar geldi, eğitim verildi ama biz bir türlü bu yapıyı oturtamadık… Biz yapmadık…”

“Artık bu sistemsizlik bizi zorluyor. Sağlığın yeniden organize olabilmesi için yasalardan alt yapıya birçok alanda adım atılması gerek…” diyen Pilli, ilgili yasa tasarılarının tümünü Cumhuriyet Meclisi’ne götürme hedefi olduğunu kaydetti.

Sağlık Bakanı Pilli, “Hedefimiz sağlıktaki alt yapıyı güçlendirmek, sağlığa sistem getirmek…” dedi.

“130 MİLYON TL’LİK İHALEYE ÇIKTIK. BU AYIN SONUNA DOĞRU TÜM İLAÇLAR GELECEK”

İlaçlarla ilgili ihalelere yılsonu çıkıldığını, dövizdeki dalgalanma nedeniyle Türkiye’deki firmaların ilaçları kısıtladığını belirten Pilli, şunları söyledi:

“İlaç sıkıntısı vardır… Herkes bir şeyler söylüyor ama kanser ilaçlarında çok büyük sıkıntı olmadı… Mümkün olduğu kadar kanser ilaçları geldi… Diyorlar ki pandemi nedeniyle Türkiye ilaçlara ihracat yasağı getirdi ama biz bu konuda sorun yaşamadık. TC Sağlık Bakanlığı’na eksik ilaçlarla ilgili ne zaman talep iletsek, bunu çözdüler. Bu sorunun tamamen çözülmesi için ilgililerle konuştuk…”

3 ay önce 17 milyon TL’lik ilaç aldıklarını, sıkıntıları biraz giderdiklerini belirten Sağlık Bakanı Pilli, “130 milyon TL’lik ihaleye çıktık. Bu ayın sonuna doğru tüm ilaçlar gelecek… Eğer ilaç sorununu çözmek istersek otomasyon sistemini çalışır hale getirmeliyiz. İnanın bunu sağlarsak ilaca harcadığımız paranın yarısını harcayacağız…” dedi.

Pilli, tüm sağlık merkezlerinde ilaçların sayılması için talimat verdiğini, önümüzdeki günlerde İlaç Eczacılık Dairesi bünyesindeki depodaki ilaçların da sayılacağını belirtti.

“BİZ SAĞLIĞI DÜZELTMEYE ÇALIŞIRKEN, BAZILARI DA BOZMAK İÇİN UĞRAŞIYOR

Her zaman halkın menfaati doğrultusunda çalıştığını vurgulayan Bakan Pilli, “Bazı zümreler bu nedenle beni istemiyor. Biz sağlığı düzeltmeye çalışırken, bazıları da bozmak için uğraşıyor… ”dedi.

“GÜNDE 300’ÜN ÜZERİNDE TELEFON ALIYORUM. İŞLER KİLİTLENİYOR. İNSANLAR ÇÖZEBİLECEĞİ SORUNLAR İÇİN BİLE BİZİ ARIYOR”

İnsanların bakanla görüşünce sorunların çözüleceği yönünde bir algısı olduğunu da belirten Pilli, “Günde 300’ün üzerinde telefon alıyorum. İşler kilitleniyor. Elbette bizimle görüşen insanların ciddi sorunları da oluyor ama çözülebilecek sorunlar için bile bizi arıyorlar” dedi.

Sağlık hizmeti alanla, sağlık hizmeti verenin memnun olacağı bir sistemin oluşmasının şart olduğunu ifade eden Ali Pilli, “Sorunları çözemediğim zaman mutsuz oluyorum ama umutsuz değilim… Sağlıkta çözülemeyecek problem yok…” şeklinde konuştu.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Gazze’ye yardım için yola çıkan gemiye saldırı İstanbul’da protesto edildi

Published

on

By

Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği üyeleri, Özgürlük Filosu Koalisyonunun (Freedom Flotilla Coalition-FFC) Gazze’ye insani yardım ulaştırma hedefiyle yola çıkan gemisine Malta yakınlarında insansız hava aracıyla saldırı düzenlenmesini protesto etti.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını sona erdirmek için dünyanın farklı yerlerinden kampanya ile inisiyatiflerin bir araya gelmesiyle oluşturulan ve olası tehlikelere karşı gizli tutulan FFC yardım gemisinin Malta yakınlarındaki uluslararası sularda insansız hava araçlarının saldırısına uğramasına tepki amacıyla İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu önünde gösteri düzenlendi.

Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından gruptakiler, ellerindeki pankartlarla İsrail aleyhine slogan attı.

– Dernek başkanı Songür gemiden canlı bağlantıyla yaşananları anlattı

Saldırıya uğrayan gemide bulunan Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür, protestoya canlı bağlantıyla katılarak, gemide yaşananları aktardı.

Gemiye tekrar bir saldırı yapılmasını beklediklerini kaydeden Songür, protestocu gruba, “Orada İsrail’e karşı göstereceğiniz destek bizler için koruma kalkanı olacak.” dedi.

Songür, Gazze’ye destekten vazgeçmediklerini, gerekirse aylarca limanlarda kalacaklarını, denizin ortasında yatacaklarını ve bu gemileri İsrail’in sınırlarına yığacaklarını belirtti.

Derneğin Medya ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Ekrem Kubilay Karadeniz ise yalnızca sivil aktivistlerin bulunduğu ve amacı Gazze’deki ablukayı kırmak, bölgede yaşanan insan hakları ihlallerine dikkati çekmek olan gemiye, İsrail tarafından iki ayrı dron saldırısı düzenlendiğini söyledi.

Karadeniz, “Gemi limandan ayrılmadan önce, elektrik sistemine ve iletişim altyapısına yönelik saldırılar gerçekleştirilmiş, geminin dünyayla bağlantısı kesilmeye çalışılmıştır.” bilgisini verdi.

Saldırının uluslararası kamuoyunda geniş yankı bulduğunu ifade eden Karadeniz, “Tıpkı Mavi Marmara’da olduğu gibi, İsrail bu saldırısıyla bir kez daha kendi ayağına sıktı. Dünya, İsrail’in hukuk tanımaz ve saldırgan tutumunu bir kez daha görmüş oldu.” diye konuştu.

Özgürlük Filosu’nun, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yaşanan sivil kayıplara dikkati çekmek ve insani yardım ulaştırmak amacıyla Tunus’tan yola çıktığını anımsatan Karadeniz, geminin Malta Limanı’ndan katılacak yeni aktivistlerle Akdeniz’e açılacağını aktardı.

Grup, daha sonra konsolosluk önünden ayrıldı.

Devamını Oku

Dünya

Guterres’ten yapay zekanın basın özgürlüğü için ciddi riskler oluşturduğu uyarısı

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, yapay zekanın basın özgürlüğü açısından ciddi tehditler barındırdığı uyarısında bulundu.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla X’teki hesabından açıklama yapan Guterres, basın özgürlüğünün benzersiz bir tehdit altında olduğunu belirtti.

Guterres, paylaşımında “Yapay zeka, ifade özgürlüğünü destekleyebilir ya da bastırabilir. Önyargılı algoritmalar, açık yalanlar ve nefret söylemleri internetin mayınlarıdır.” ifadelerini kullandı.

Guterres, dijital tehditlerle mücadelenin en etkili yolunun doğrulanmış gerçeklere dayanmak olduğunu vurgulayarak, doğruluk ve tarafsızlık ilkesine bağlı haberciliğin önemine dikkati çekti.

BM tarafından 1993 yılında alınan kararla 3 Mayıs, Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmaya başlandı.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nün bu yılki teması ise “Cesur Yeni Dünyada Habercilik: Yapay Zekanın Basın Özgürlüğüne ve Medyaya Etkisi” olarak belirlendi.

Devamını Oku

Dünya

Prens Harry, ailesiyle barışmak istediğini söyledi

Published

on

By

İngiltere Kralı 3. Charles’ın oğlu Sussex Dükü Prens Harry, ailesiyle barışmak istediğini belirtti.

Kraliyet Ailesiyle yaşadığı sorunların ardından ABD’de yaşamaya başlayan Prens Harry, kendisine sağlanan polis koruması seviyesinin düşürülmesi kararını taşıdığı mahkemenin karar duruşması ardından BBC’ye açıklamalarda bulundu.

Prens Harry, ailesiyle olan ilişkilerine yönelik değerlendirmelerde bulunarak, “Bazı aile üyelerimle aramda çok sayıda anlaşmazlık vardı.” ifadelerini kullandı.

Prens, Kraliyet Ailesi’ni affettiğini ancak 2023’te yazdığı anılar yüzünden ailesinin kendisini affetmediğini söyledi.

Prens Harry, “Ailemle barışmak istiyorum. Kavgayı sürdürmenin bir manası yok. Hayat çok değerli. Babamın (Kral Charles) ne kadar ömrü kaldığını bilmiyorum ama bu koruma meselesi yüzünden benimle konuşmuyor. Barışmak iyi olurdu.” ifadelerini kullandı.

– “Memleketimi çocuklarıma gösteremeyecek olmaktan dolayı üzüntü duyuyorum”

Kendisine sağlanan polis korumasının kaldırılması ve güvenlik seviyesinin düşürülmesini taşıdığı mahkemeyi kaybetmesinin kendisi açısından üzücü olduğunu aktaran Prens Harry, “Şu an ailemi İngiltere’ye güvenli şekilde getirmem imkansız. Eşimi ve çocuklarımı İngiltere’ye getirebileceğim bir dünya göremiyorum.” dedi.

İngiltere’yi özlediğini anlatan Sussex Dükü, “Memleketimi çocuklarıma gösteremeyecek olmaktan dolayı üzüntü duyuyorum.” diye konuştu.

Prens Harry, Başbakan Keir Starmer ve İçişleri Bakanı Yvette Cooper’dan kararı gözden geçirmesini isteyeceğini de kaydetti.

Eşiyle ABD’ye taşınma kararı almalarının ardından koruma seviyesinin düşürüldüğünü hatırlatan Prens Harry, bu kararın Kraliyet Ailesine geri dönmeleri için alındığını savundu.

Prens Harry, “Hükümet de olsanız, Kraliyet Ailesi de olsanız, babam ya da ailem de olsanız tüm farklılıklara rağmen güvende olduğumuzdan emin olmak istemez misiniz?” diye sordu.

Sussex Dükü Prens Harry ve eşi Meghan Markle, 2020 yılında Kraliyet Ailesiyle yaşadıkları sorunları öne sürerek kraliyet görevlerinden ayrılmış ve ABD’ye taşınmaya karar vermişti.

Dük ve Düşese verilen yüksek düzeyli polis koruması seviyesi düşürülmüştü.

Devamını Oku

Trending

Reklam