Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanı Tatar: Haklı davamızı anlatmaya çalışıyoruz

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Antalya Diplomasi Forumu (ADF) kapsamında yaptığı temasları Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirine değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu’ndaki temasları sürüyor.

Ersin Tatar, Forum kapsamında Türk Devletleri Teşkilatı, Sierra Leone, Azerbaycan ve Letonya heyetleri ile resmi temaslarda bulunurken, birçok ülkeden yetkililerle ise gayri resmi temaslar gerçekleştirdi. Tatar, ADF’nin ikinci gününde ise Somali ve Gambiya heyetleriyle görüştü. MÜSİAD heyetiyle de görüşecek ve bir oturumda konuşmacı olarak yer alacak.

ADF temaslarını TAK’a değerlendiren Cumhurbaşkanı Tatar, burada yaptığı görüşmelerde, dünyanın her yerinden devlet başkanları, dışişleri bakanları, sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri ve medya ile görüşerek Kıbrıslı Türklerin uğradığı haksızlıkları ve haklı davasını anlatma fırsatı bulduklarını vurguladı.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ ORTAYA KOYDUĞU DİPLOMASİ BAŞARISINDAN DOLAYI KUTLARIM”
Antalya Diploması Forumu’nun ikincisinin yapıldığını ve geçen sene yapılan Foruma da katıldıklarını kaydeden Tatar, geçen sene de çok başarılı olan Forumun bu yıl Rusya – Ukrayna savaşının da etkisiyle dünyanın gündemine oturduğunu söyledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın girişimleri ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun himayelerinde Rusya ile Ukrayna Dışişleri Bakanları’nın Antalya’da bir araya geldiğini anımsatan Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’ni ortaya koyduğu diplomasi başarısından dolayı kutladı.

Tatar, bu kadar Devlet Başkanı ve yetkililerini, dünyanın çeşitli yerlerinden diplomatları, kanaat önderlerini ile sivil toplum örgütü temsilcilerini bir araya toplayabilmenin her ülkenin yapabileceği bir şey olmadığını vurguladı.
Aynı anda farklı salonlarda yer alan toplantıların iletişim kanalları ile bütün dünyaya duyurulduğunu ve burada yapılan konuşma ile değerlendirmelerin dünya gündemine yerleştiğini anlatan Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti haklı davasını anlatırken elbette fırsatlar aramaktadır. Antalya’da çeşitli devlet başkanları, dışişleri bakanları ve sivil toplum örgütleri ve medya ile buluşma fırsatı buluyoruz. Haklı davamızı anlatmaya çalışıyoruz” dedi.

“AÇIKLAMALARIMIZ DÜNYANIN HER YERİNDE HABER OLUYOR”
Basının da büyük ilgisiyle karşılaştıklarını belirten Tatar, dünyanın her yerinden basın mensuplarının kendileri ile konuşmaya gayret ettiğini ve basına yaptığı açıklamaların dünyanın her yerinde haber olduğunu söyledi.

Kendisinin ekibi ile bulunduğu ADF’de KKTC’yi temsilen Başbakan Faiz Sucuoğlu, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve parti başkanlarının da katıldığını aktaran Tatar, hepsinin de farklı salonlarda yaptıkları görüşmelerde Kıbrıs meselesini anlatma fırsatı bulduğunu kaydetti.

Dün gece Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti ile katıldığı yemekli toplantıda da birçok devlet başkanı ile buluşma fırsatı bulduğunu anlatan Tatar, resmi görüşmelerin dışında da birçok temasta bulunduğunu belirtti.

“ÇOĞU KIBRIS KONUSUNUN AYRINTILARINI BİLMİYOR”
Görüştüğü devlet başkanları, dışişleri bakanları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve kanaat önderlerinin Kıbrıs Türklerin haksızlığa uğradığını bildiğini aktaran Tatar, şunları kaydetti:
“Bize düşen bunu anlatmaktır. Kıbrıs konusu eski bir konudur, dünyanın bildiği bir konudur ama ayrıntılarını bilemeyebilirler. Hatta çoğu bilmiyor. Biz de ekiplerimizle birlikte bunu anlatmaya çalışıyoruz. Ama en büyük şansımız Türkiye Cumhuriyeti’nin diplomasi alanında dünyada söz sahibi olması, çeşitli meselelere ağırlığı ile yön verebilmesi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi temasları, kendi etki alanı içerisinde ülkelerin Kıbrıs’a bakış açısını bütün bu süreçler değiştirebilir diye düşünüyorum.

Biz bir günde Kıbrıs’ta istediğimiz çözümü yakalayamayabiliriz. Ama bizim burada da söylediğimiz yeni siyaset, Kıbrıs’ta egemen eşitlik temelinde Kıbrıs Türk halkının pozisyonu kabul görürse, Kıbrıs’ta adil, kalıcı, sürdürülebilir bir anlaşmanın olması için resmi ve kapsamlı müzakere sürecine de geçebiliriz. Bu konuda hiçbir tereddüdümüz yoktur. Önemli olan egemen eşitliğimizin kabul görmesidir.”

“KIBRIS’TAKİ VARLIĞIMIZI TÜRKİYE’NİN DE DESTEĞİ İLE EN İYİ ŞEKİLDE SÜRDÜRMEK İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRDÜRMEKTEYİZ”
Egemenliğini tescil ettiremeyen bir halkın yok olmaya mahkûm olduğunu vurgulayan Tatar, Kıbrıs Türk halkının varlığını sonuna kadar sürdürmek durumunda olduğunu belirterek, “Bu barış ve huzur içindir, güvenliğimiz içindir, gelecek nesillerin Kıbrıs adasında var olabilmesi içindir. Bunun için de egemen eşitliğimizin kabul görmesi muhakkaktır” dedi.

Antalya’da muhataplarına Kıbrıs’ta 1960 anlaşmalarına göre iki kurucu halk olduğunu anlattıklarını belirten Tatar, Kıbrıs Türk halkının hiçbir zaman Rum – Yunan boyunduruğu altına girmediğini ve buna yönelik tüm girişimlerin Türkiye’nin dokunuşu ile hep engellendiğini anlattı. Tatar, egemenlik ve Türkiye’nin garantörlüğü konularının önemini yineledi.

Tatar sözlerini şöyle tamamladı:
“KKTC’nin geleceği ve selameti bakımından bu süreçleri en iyi şekilde yönetmek ve egemenliğimize sahip çıkmak suretiyle Kıbrıs’taki varlığımızı Türkiye’nin de desteği ile en iyi şekilde sürdürmek için çalışmalar sürdürmekteyiz. Burada yaptığımız temaslarda bunları ayrıntılı bir şekilde muhataplarımıza anlattığımızda, onlar da meselenin ne kadar önemli olduğunu görüyorlar. Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türklere bir haksızlık bir mağduriyet bir insan hakları ihlali şeklinde yaşatılanları da yadırgadıklarını ifade edebiliyorlar. Fakat şu anda herkes meseleyi izlemekle kalıyor. Bize düşen bunu en iyi şekilde anlatmaktır. Biz şu anda Antalya’da bunu yapıyoruz. Antalya Diplomasi Forumu bizim için büyük bir fırsat teşkil etmiştir.”

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam