Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tüketiciler Konferansı ve Ödül Töreni gerçekleştirildi

Published

on

KKTC Tüketiciler Derneği, 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü nedeniyle Lefkoşa AKM’de konferans ve ödül töreni düzenledi.

 

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan KKTC Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Hasan Yılmaz Işık, serbest piyasaya bağlı fahiş fiyatlardan tüketicinin olumsuz etkilenmemesi için Alo 171 hattının faaliyette olduğunu ve vatandaşların online şikayet de yapabileceklerini söyledi.

Başbakan Faiz Sucuoğlu da, konuşmasına ülke ekonomisi ve ürün fiyatlarına yönelik çalışmaları anlatarak başladı.

Sucuoğlu, Covid-19’un mutasyona uğraması ve havaların ısınması ile şiddetini azaltması beklenirken, şimdi de Ukrayna – Rusya savaşının olumsuz yansımaları ile mücadele edilmeye başlandığını söyledi.

Temel gıda maddelerinin yüzde 25’inin dünyaya Ukrayna’dan dağıldığını ifade eden Başbakan, buna bağlı olarak akaryakıt fiyatları ve dövizdeki artışın etkilerinin çok daha ağır yaşanmaya başlandığını belirtti.

Henüz iki haftalık bir hükümet olduklarını ve bu sorunlara çözüm üretmek için çalışmakta olduklarını da vurgulayan Sucuoğlu, “Ancak akaryakıt ve dövizdeki artışa karşı elimizden gelen birşey yok. Bunlar tüketiciye beklenenin ötesinde fiyat artışı olarak yansımakta. Seralarda kullanılan sebze kasalarının fiyatları bile 2 buçuk kat arttı. Soğuk hava da süreci olumsuz etkiliyor”  dedi.

Başbakan Sucuoğlu,üreten, her zorluğa ve ambargolara karşın 40-50 yıldır ticaret yapabilen bir halk olan Kıbrıs Türkü’nün de mevcut süreçten olumsuz etkilendiğini kaydederek, “Her türlü denetimi yapacağız ve bu zor süreci hep birlikte atlatmak, verileri tüketiciye olumlu yansıtmak için çalışacağız” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da konuşmasında, tüketiciyi korumak için dolaylı vergilerin mümkün olduğunca azaltılması gerektiğini söyledi.

Dolaylı vergilerin bütün vergi sistemi içindeki ağırlığının azalmasıyla oranlı olarak tüketicilerin korunabileceğini de dile getiren Tatar, fahiş fiyat artışlarına da değindi.

Özellikle dövizdeki artışın, fiyatları etkilediğini söyleyen Tatar, yoğun rekabet olması durumunda piyasanın kendini bir ölçüde düzenleyebileceğini, bunları denetleyecek bir mekanizmanın da şart olduğunu hatırlattı.

Ticaret Dairesi ve müfettişlerin incelemelerini yoğunlaştırması gerektiğini kaydeden Tatar, önce pandemi, ardından döviz, şimdi de savaşın özellikle akaryakıt ve elektrik fiyatlarını aşırı bir şekilde artırdığını, enflasyonun tetiklenmesi ile alım gücünün de düştüğünü söyledi.

Bunun KKTC’nin yanı sıra bütün dünyada böyle olduğunu kaydeden Tatar, dünyada etkili olan enflasyonun dalga dalga yayıldığını anımsattı.

Sivil toplum örgütleri, siyasi partileri de dikkate alarak hükümetin gelişmeleri kamuoyu ile paylaşması gerektiğini belirten Tatar, böyle enflasyon dönemlerinde devletin asgari ücret ve maaşları düzenleyerek piyasayı yönelendirmesinin önemini de dile getirdi.

Tatar, “Bu süreç geçecek. Geçtikten sonra bu zor şartlarda elbette Türkiye’nin de desteği ile ayakta durabilen bir KKTC ekonomisi ve pandemide yapılan son derece doğru uygulamalarla nasıl o zor günleri yönettiysek, bu süreçte de KKTC’yi bir turizm ülkesi, yükseköğrenim adası, inşaat hizmetler sektörü ve hafif sanayide yeni yatırımlarla ülkeye yön verebilmek herkesin hedefi olmalıdır” dedi.

Karamsarlığa değik doğru tespitlerle KKTC’nin lokomotif sektörlerde yatırımlarla ülkenin kalkınması, büyümesi ve artan milli gelirin adil paylaşımının öncelikli olduğunu da belirten Tatar, “Bir ülke yatırımlarla büyür, gelişir, içten ve dıştan yatırımcılarla ülke büyür” dedi

Tatar sözlerini şöyle tamamladı;

‘Bir devlet bir yere kadar, fedakarlık da lazım. Devletin bütçesi, maliyesi bir yere kadar mükellefiyetleri yere kadar getirirse, herkesin tevazu göstermesi lazım. Ekonominin kayıt altına alınması ve büyümesi lazım. Ama bunlar KKTC varsa mümkün olabilir. Eğer KKTC devletine sürekli olarak farklı anlamlar ve maksatlarla saldırırsanız, o zaman o devlet zarar görür, kurum ve kuruluşlar yıpranır, tüketici de refahının artmadığını görür. Önce devlete sahip çıkmak, KKTC’ye inanmak lazım’

Akdeniz’deki saldırılara, Rusya Ukrayna Savaşı’nda bir halkın nasıl saldırıya uğradığını gördüğümüzde, halkın en büyük güvencesinin Anavatan Türkiye’nin güvenliği, garantörülüğü ve Türk askerinin varlığı olduğunu da görürüz. Meseleyi geniş pencereden değerlendirerek, Önce KKTC, ardından onun garantörü Türkiye, sonra da kurum ve kuruluşlarımız, sağlık, adalet, güvenlikle gelişen, büyüyen ve kalkınan KKTC ekonomisinde kayıt altına alınan faaliyetler ve vergi sistemiyle sağlıklı bir ortam temenni ederim”

Etkinlikte Başbakan Sucuoğlu’na Tüketici Onursal Ödülü, Cumhurbaşkanı Tatar’a da 2 Ayrı Devlet ve Bağımsızlık Onursal Ödülü verildi.BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam