Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Yılın ilk çeyreğinde kamu maliyesi 229,2 milyon TL açık verdi..!

Published

on

Merkez Bankası 2021 yılı ilk çeyrek bültenine göre, yılın ilk çeyreğinde kamu maliyesi 229,2 milyon TL açık verdi.

Merkez Bankası, dünya ekonomisinin genel görünümü ile KKTC ekonomisi ve bankacılık sektörü ile ilgili güncel istatistiki verilere ve değerlendirmelere yer verilen 2021 yılı ilk çeyrek bültenini yayımladı.

Bültene göre, 2021 mali yılının birinci çeyreğinde bütçe gelirleri 1.614,6 milyon TL ve bütçe giderleri ise 1.843,8 milyon TL olarak gerçekleşti. Böylelikle, 2021 yılı birinci çeyreğinde kamu maliyesi 229,2 milyon TL açık verdi.

Bütçe gelirleri içerisinde en büyük paya sahip vergi gelirleri kalemi bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 8,6 düşüş yaşayarak 976,2 milyon TL olurken, bütçe gelirleri içinde ikinci en yüksek paya sahip olan vergi dışı gelirler kalemi ise 2020 yılı aynı döneminde 544 milyon TL seviyesinde iken, 2021 yılı birinci çeyreğinde 488,4 milyon TL seviyesine düştü. Böylelikle, vergi gelirleri ve vergi dışı gelirler kalemlerinin toplam bütçe gelirleri içindeki payları sırasıyla yüzde 60,5 ve yüzde 30,2 oldu.

2021 yılı birinci çeyreğinde bütçe giderleri içerisinde en büyük paya sahip ilk iki kalem ise cari transferler ve personel giderleri olup, sırasıyla 805,0 milyon TL ve 708,1 milyon TL olarak gerçekleşti. İlgili kalemlerin toplam bütçe giderleri içindeki payı ise cari transferler için yüzde 43,7 ve personel giderleri için ise yüzde 38,4 oldu.

“BİRİNCİ ÇEYREKTE, YILIN TAMAMINDA YAPILMASI ÖNGÖRÜLEN NET İÇ BORÇLANMA TUTARININ YAKLAŞIK YARISI GERÇEKLEŞTİ”

2021 Mali Yılı Bütçe Yasası’nın Türkiye Cumhuriyeti’nden alınacak hibe, yardım ve kredilerin yanı sıra 830 milyon TL net iç kaynak yaratılarak bütçe giderlerinin karşılanmasını öngördüğünün belirtildiği bültene göre Maliye Bakanlığı, birinci çeyrekte, yılın tamamında yapılması öngörülen net iç borçlanma tutarının yaklaşık yarısını gerçekleştirdi ve geriye kalan üç çeyrek için net 419 milyon TL borçlanma imkânı kaldı.

“EN YÜKSEK FİYAT ARTIŞI MOBİLYA VE EV ALETLERİ KALEMİNDE”

KKTC enflasyon gelişmelerine de yer verilen bültende, 2021 yılı ilk çeyreğinde ülkede bir önceki aya göre enflasyon oranlarının ocak, şubat ve mart aylarında sırasıyla yüzde 0,48, yüzde – 0,02 ve yüzde 1,39 olarak gerçekleştiği hatırlatıldı..

2021 yılının ilk çeyreğinde, bir önceki yılın aynı ayına göre enflasyon ocak ayında yüzde 13,65, şubat ayında yüzde 12,93 ve mart ayında ise yüzde 13,97 oldu.

2021 yılı mart ayı sonunda yıllık fiyat artışının en yüksek olduğu sektörler ise yüzde 34,87 ile mobilya ve ev aletleri, yüzde 21,39 ile sağlık ve yüzde 18,29 ile ulaştırma kalemleri oldu. 2021 yılı mart ayı sonu itibarıyla en düşük fiyat artışı ise yüzde 5,07 ile eğlence ve kültür kaleminde oldu.

“İHRACAT YÜZDE 22,6 ARTIŞ GÖSTERİRKEN, İTHALATTA İSE YÜZDE 23,1 DÜŞÜŞ GERÇEKLEŞTİ”

KKTC Ticaret Dairesi tarafından açıklanan dış ticaret verilerine göre, 2020 yılı dördüncü çeyreğinde ihracat ve ithalat rakamlarının sırasıyla 18,5 milyon ve 331,1 milyon ABD doları olarak gerçekleştiğinin kaydedildiği bültene göre, 2020 yılı toplam rakamları ise ihracatta 101,1 milyon ABD doları, ithalatta ise 1.220,6 milyon ABD doları oldu. 2020 yılında, bir önceki yıla göre toplam ihracat yüzde 22,6 artış gösterirken, toplam ithalatta ise yüzde 23,1 düşüş gerçekleşti. İhracatın ithalatı karşılama oranlarına bakıldığında 2019 ve 2020 yıllarında sırasıyla yüzde 5,19 ve yüzde 8,28 olarak gerçekleştiği görüldü.

“BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN AKTİF TOPLAMI YÜZDE 6,82 ARTIŞ GÖSTERDİ”

Bültene göre, 2021 yılı ilk çeyreğinde bankacılık sektörünün aktif toplamı bir önceki çeyreğe göre yüzde 6,82 artarak 54.052 milyon TL’ye yükseldi. Bankacılık sektörü aktif toplamı bir yıllık dönemde ise yüzde 28,69 artış gösterdi. 2021 yılı mart ayı itibarıyla sektörün aktif toplamı içerisindeki en büyük payı yüzde 55,45 ile brüt krediler, ikinci en büyük payı ise yüzde 29,22 ile nakit ve nakit benzeri kalemler oluşturdu.

2021 yılı mart ayı itibarıyla işletme kredileri 19.929,9 milyon TL ile krediler içerisinde birinci sırada yer alırken, 6.512,4 milyon TL ile tüketici kredileri ikinci sırada yer aldı. Sektörün pasif toplamı içerisinde yüzde 82,84 ile en büyük pay kalemi olan mevduat ise 2021 yılı ilk çeyrek itibarıyla bir önceki çeyrek döneme göre yüzde 7,15 artarak 44.774,9 milyon TL seviyesinde gerçekleşti.

Türlerine göre bankacılık sektörü mevduat toplamına bakıldığı zaman, 32.055,9 milyon TL ile tasarruf mevduatının, mevduatın vade dağılımına bakıldığı zaman ise yüzde 52,32 ile 1 ay vadeli mevduatın en büyük paya sahip olduğunun ortaya konduğu bültene göre, Bankacılık sektöründe mevduatın krediye dönüşüm oranı 2021 yılının ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 1,89 puan azalarak yüzde 66,93 seviyesine geriledi.

Bankacılık sektörünün sermaye yeterliliği standart rasyosu (SYSR) 2021 yılının birinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 0,02 puanlık bir artışla yüzde 10 olan yasal sınırın üzerinde, yüzde 15,93 düzeyinde gerçekleşti. Banka grupları bazında incelendiğinde SYSR, kamu eliyle yönetilen bankalarda yüzde 13,76, özel sermayeli bankalarda yüzde 12,40 ve şube bankalarında ise yüzde 21,50 olarak gerçekleşti.

Bankacılık sektöründe TP mevduatın, TGA hariç TP krediye dönüşüm oranı 2021 yılı mart ayı itibarıyla bir önceki çeyreğe göre yüzde 91,89’dan yüzde 87,49’a gerilerken, YP mevduatın TGA hariç YP krediye dönüşüm oranı yüzde 50,83’ten yüzde 51,53’e yükseldi. TP ve YP mevduatın TGA hariç krediye dönüşüm oranı 2020 yılı mart ayında sırasıyla yüzde 78,14 ve yüzde 55,56 olarak gerçekleşti. 2020 yılı boyunca TP mevduatın TP krediye dönüşüm oranında artış yaşanırken, YP’de ise düşüş gerçekleşti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.

Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.

Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.

“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”

Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”

“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.

Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”

“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”

Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…

“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”

Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.

“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”

Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”

Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.

“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”

Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.

“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”

Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.

“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”

Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.

“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”

Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”

“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”

KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.

“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.

“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.

“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.

“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.

Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.

“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam