Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu tamamlandı

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu toplantısı saat 18.00 sıralarında tamamlandı.

Güncel konuşmaların yapıldığı bugünkü toplantıda CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay’ın ardından söz alan DP Milletvekili Serhat Akpınar, “Küresel Kalkınma Amaçları’nın KKTC’de Kabulü” konulu konuşma yaptı.

 

Serhat Akpınar, ilk kez kürsüden halka seslendiğine işaret ederek, mutluluğunu paylaştı. Stres yönetiminde biraz daha dikkatli olmak gerektiğini ifade eden Akpınar, saygı çerçevesinde hareketin önemini belirtti.

Temennisinin halk için doğru adım atma noktasındaki süreçleri doğru yansıtmak olduğunu dile getiren Akpınar, sürdürülebilir kalkınma amaçlarını dikkate getirmek istediğini söyledi.

Bu kararın 25 Eylül 2015 tarihinde BM’de oy birliğiyle kabul edildiğini ifade eden Akpınar, BM’nin bu kararı alırken ortaklık ve birlikteliğe önem verdiğini ifade etti. Bu hedeflerin sadece devletlerin uhdesinde olmadığını kaydeden

Akpınar, amaçları sıraladı.
Amaçların geniş bir yelpazeyi kapsadığını ifade eden Serhat Akpınar, bu amaçları yok sayarak var olmanın mümkün olamayacağını söyledi. Eski dünyanın yaşam şeklinin 2030 yılında dolacağını kaydeden Akpınar, bugün yaşanan tüm sorunların acil sorunlar olduğunu kabul ederek, ancak geleceği de düşünmek gerektiğini belirtti.

AB Yeşil Mutabakatına da değinen Akpınar, Paris İklim Anlaşması’nın onaylanması gerektiğini belirterek, vekillere bunun için çalışma çağrısı yaptı. Sürdürülebilir kalkınma amaçlarının ülkedeki yasalar açısından da önemine dikkat çeken Akpınar, somut tedbirler ve önlemler alınması gerektiğini belirtti.

Daha güçlü bir KKTC için herkesin desteğinin önemli olduğunu ifade eden Akpınar, ülkenin, 2030 ajandasının daha çok başında olduğunu söyledi. “Biz bugünü çocuklardan ödünç aldık, geleceği ipotek altına koymamalıyız” diyen Akpınar, küresel amaçları benimseyerek, ülkede çalışmalar yapanlara teşekkür etti. Akpınar, tüm paydaşlarla çalışmaya hazır olduğunu da kaydetti.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner’in, AB Yeşil Mutabakatına dahil olmak için girişim yapılıp yapılmadığını sorması üzerine Akpınar, Paris İklim Anlaşması’yla ilgili 2 tane yasa önerisi hazırladığını belirterek, anlaşma Meclis’ten onay aldıktan sonra bu sürecin hükümet nezdinde hayat bulacağını söyledi.

UBP Milletvekili Hasan Küçük, “Yerel Yönetimler Reform Süreci ve Sonuçları” konulu konuşma yaptı. Küçük, belediyeler reformuyla ilgili 3 haftadır konuşmalar yapıldığını dile getirerek, reformun bir süreç olduğunu dile getirildiğini ve bu sürecin başlayacağını kaydetti.

Örnekler ve reform sürecinin aşamalarından bahseden Küçük, birden çok farklı model olduğunu söyledi. Mali durumu iyi olup da reform yapan ülkeler olduğunu da dile getiren Küçük, İzlanda örneğini verdi.
Ülkede tarihsel dokusu olan belediyeler olduğunu, bunun dikkate alınması gerektiğini kaydeden Küçük, ülke gerçeklerine göre de hareket edilmesinin önemini belirtti.

Belediyeleri futbol takımına benzeten Küçük, “Her futbol takımında yıldız oyuncuları artırmak isteriz ama o futbol takımının en iyi ligde kalıp, o ligde oynamasını da isteriz. Ben bu futbol takımını bu ligden düşürmek istemiyorum” dedi.

Reform konusunda çok ciddi çalışmalar olduğunu ifade eden Küçük, mevcut yasa yerine yeni yasa yapılmadıkça mevcut yasanın geçerliliğini koruduğunu söyledi. Bu çerçevede başka çalışma yapılana kadar mevcut çalışmanın doğru kabul edilmesi gerektiğini dile getiren Küçük, Dünya Bankası’nın Kıbrıs Türk Toplumu Yerel Yönetimleri raporuna değindi. Küçük, 600 Milyon TL’ye yaklaşan belediye borçları olduğunu söyledi. “Bugünkü tablodan kimse memnun değil” diyen Küçük, insanların 3 ay sonra maaş alamadığı için meclis önünde olmasını istemediğini de ifade etti.
Borcu borçla ödeyecek duruma gelineceğini dile getiren Hasan Küçük, vatandaşların taleplerini dile getiren mektupları da okudu. Belediyelerin sürdürülemez olduğunu herkesin söylediğini ifade eden Küçük, “Ben değil biz olma” zamanının geldiğini söyledi.
Yüzde 25-30 oranında personel fazlalığından bahseden Hasan Küçük, kolluk gücünün artırılabileceğini ifade etti. Polis raporuna göre 2016-2022 arasında 12-30 yaş arası 10 bin 306 suç işlendiğini açıklayan Küçük, bu suçların, mahalle, şehir devriyeleriyle birlikte yüzde 50 azalma olasılığının tespit edildiğini kaydetti. Küçük önerisinin, personel kaynağının bu şekilde kullanılması olduğunu kaydetti.
HP Milletvekili Ayşegül Baybars’ın soruları üzerine Küçük, polis teşkilat ekibiyle kolluk güçlerinin birlikte çalışabileceğini dile getirdi. Amacın vatandaşın hizmet kalitesini artırmak olduğunu ifade eden Küçük, kaynak yaratılırsa ve mali yapı güçlendirilmesiyle sosyal yaşam alanlarının geliştirilebileceğini söyledi.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, “Sözde Belediye Reformu” konulu konuşma yaptı. Hasan Küçük’ün beklentileri çok güzel açıkladığını belirten Şahiner, herkesin reform istediğini ama karşılığının bu değişiklik yasa tasarısı olmadığını söyledi.

Bunun taslak olarak bile kabul edilemeyeceğini ifade eden Şahiner, yerel yönetimlerin hak edilen hizmeti sunabilmesinin beklendiğini belirtti. Bir belediyenin parasını nereye harcayacağının belirlenebileceğini ifade eden Şahiner, belediye sayısı düşürülmesinin kaostan başka ne getireceğini sordu.

Gerekçelerin paylaşılmadığını kaydeden Salahi Şahiner, “UBP’nin mantığını” eleştirdi. Önceliğin belediyeler için çağdaş bir yasa olması gerektiğini kaydeden Şahiner, 51/95 sayılı Belediyeler (Değişiklik) Yasası’na değinerek, değişikliklerle sorunların çözülemeyeceğini savundu.

Derli toplu bir belediyeler reformu yapılması gerektiğini ifade eden Şahiner, ne 28, ne de 12 belediyeyle mali yükün kaldırılamayacağı belli başlı şeyler olduğundan bahsetti. Şahiner, taslağın geri çekilmesi gerektiğini belirterek, “Çok ciddi riskler barındırıyor” dedi. Şahiner, hükümetin yanlıştan dönmesini istedi.

 

UBP Milletvekili Emrah Yeşilırmak, “Muhalefetin Yerel Yönetimler Reformu” konulu konuşma yaptı. Şahiner’in konuşmasında kendisiyle çeliştiğini ifade eden Yeşilırmak, Şahiner’in konuşmasının içeriğine yönelik eleştirilerde bulundu.

Reformda Toplu İş Sözleşmeleriyle ilgili bir sıkıntı olmadığını ifade eden Yeşilırmak, yeni düzenlemeyle personel başına düşen insan kaynağıyla vatandaşa daha iyi hizmet verileceğini belirtti. Yeşilırmak, 28 belediyenin 20’sinin katkı payında bir düşüş gözlemlendiğini ifade etti.

28 belediyede sadece 12 belediyenin öz gelirlerdeki payı karşıladığını ifade eden Yeşilırmak, ciddi sıkıntı yaşandığını kaydetti. 2008 yılında köylerin belediyeye bağlanmasında yanlışlar yapıldığını dile getiren Yeşilırmak, geçmişte merkezi hükümetlerin belediyeleri ciddi sıkıntılara soktuğunu da kaydetti.

Özellikle kırsal bölgelerde kişi başına düşen gelirde ciddi adaletsizlik olduğunu ifade eden Yeşilırmak, sosyal belediyecilik noktasında kriterler dengelendiğinde kişi başına düşen gelirin artacağını belirtti.
Ortak akılla reformun hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Emrah Yeşilırmak, hizmet kalitesinin artmasını öngördüklerini belirtti. Yeşilırmak, belediyelerin kendi çatıları altında bir şirket oluşturarak, birçok projeyi hayata geçirebileceğini söyledi. Reformun toplum için çok önemli olduğunu dile getiren Yeşilırmak, belediyelerin devlete olan maddi bağımlılığını ortadan kaldırmak gerektiğini kaydetti. Emrah Yeşilırmak, belediyeler reformunun sadece sayıların azaltılması olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığını ifade etti.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre güncel konuşmaların ardından yaptığı konuşmada, kürsüden konuşma yapan herkese cevap veremeyeceğini belirterek, “Ancak hiç kimse KKTC’nin Meclisi’ne cüce meclis diyemez” dedi.
“Ben yüce Meclis dedim diye bir milletvekili kürsüden bu Meclis’e cüce Meclis diyemez” ifadelerini kullanan Töre, bu Meclis’in KKTC’yi ilan ettiğini belirterek, bunun ağır bir hakaret olduğunu ifade etti.
“Bu ağır hakareti iade ediyorum” diye konuşan Töre, “cüce meclis” kelimesini tutanaklardan çıkarttırdığını kaydetti.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun bir sonraki toplantısı 11 Nisan Pazartesi günü saat 10.00’da yapılacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Baf’ta 15 yaşındaki erkek çocuk ölü bulundu

Published

on

By

Baf’ta bugün 15 yaşındaki bir erkek çocuğu ölü bulundu. 

Ceset, Baf’a bağlı Holetria köyünde mezarlık ile köy merkezi arasındaki bölgede tespit edildi.

Cesedin yakınında bir motosikletle, terk edilmiş van araç saptandı.

Rum basınında yer alan haberlere göre, olay yerinde iki aracın bulunması, bir trafik kazası olasılığını güçlendiriyor. Polis, suç ihtimali de dahil tüm olasılıkları araştırıyor 

Ölen çocuğun yerel bir sakin olduğu tespit edildi. 

Devamını Oku

Dünya

DAÜ-SEN Başkanı’ndan Başbakan Üstel’e mektup…

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) Başkanı Ercan Hoşkara, Başbakan Ünal Üstel’e hitaben mektup yayınlayarak 4 Nisan 2024’te hükümet, DAÜ yönetimi ve sendikalar arasında imzalanan 4 yıllık protokolün eksiksiz uygulanması için sürece müdahale etmesini istedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin protokole uymadığını farklı ortamlarda dile getirdiğini belirten Hoşkara “DAÜ-SEN olarak Sayın Eğitim Bakanını haklı bulmakla beraber protokolün yürütülmesinden sorumlu olan İstişare ve Eşgüdüm Komisyonunun Başkanı olan Eğitim Bakanının da bu tablodan sorumlu olduğunu belirtmek gerekiyor. Hükümetinizin, DAÜ yönetimindeki en üst karar organı olan Vakıf Yöneticiler Kurulu’nu göreve getiren noktada olduğunu da hatırlatmak isteriz. Hükümetinizin ve Eğitim Bakanının, ayrıca yüksek öğretim alanında uygulanması gereken Stratejik Planı uygulamadığını da gözlemlemekteyiz” dedi.

DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara, protokol gereği İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu Başkanı Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun 28 Mayıs’ta toplantı düzenlediğini belirtti. Hoşkara, sendikanın toplantıda mevzuata açıkça aykırı karar ve uygulamaları, yasalara ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği önerilerini, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarını ve protokolün yürütülmesiyle ilgili diğer konuları gündeme getirdiğini söyledi.

-“Üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilerin burs oranlarının yüzde 70-80’e çıkarılması üniversitenin intiharı olacak”

Hoşkara, daha önce üniversite kamuoyunda ve yetkili kurullarda paylaştıkları görüşleri toplantıda da dile getirdiklerini ifade ederek, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarının yüzde 70-80 aralığına çıkarılmasının üniversitenin mali açıdan intiharı olacağını vurguladıklarını kaydetti. Hoşkara, DAÜ Rektörlüğü ve Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun aldığı bu kararla KKTC vatandaşlarının tarihte ilk kez yabancı öğrencilerden daha fazla harç ödemek durumunda kalacağını belirttiklerini aktardı. Ayrıca mevzuata açıkça aykırı kararlar ile tüzük değişikliklerinin DAÜ’de kaosa yol açacağı uyarısında bulunduklarını ifade etti.

Hoşkara, İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu toplantısının ardından 29 Mayıs’ta Başbakanlık’ta Eğitim Bakanı ve Başbakanlık Müsteşarı’nın da katıldığı görüşmede, sorunları Başbakan Ünal Üstel ile paylaştıklarını ve diyalogla, uzlaşı içinde mevzuata uygun çözümler bulma konusunda anlaştıklarını söyledi. Ancak aradan bir buçuk ay geçmesine rağmen yaptıkları tüm makul önerilerin sonuç vermediğini belirten Hoşkara, Başbakan başkanlığında yapılması beklenen toplantının da gerçekleşmediğini kaydetti.

DAÜ’de protokol gereği giderlerin azaltılmasına yönelik tedbirlerin yüzde 90’ının hayata geçirildiğini ifade eden Hoşkara, geriye kalan yüzde 10’luk kısmın ise DAÜ yönetiminden kaynaklanan nedenlerle tamamlanamadığını dile getirdi. Hoşkara, çalışanların maaşlarından fedakarlık yaptığını, yeni istihdam yapılmadığını, iş yükünün arttığını ve devlet mali katkısının yükseldiğini belirterek, tüm bu fedakarlıklara rağmen öğrenci gelirlerinin oransal azalışının devam etmesi riski bulunduğunu söyledi. Hoşkara, ayrıca mevzuat ihlallerinin kurumda kaos yarattığını ifade etti.

-“Tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrenciler yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldi”

Hoşkara, tüm itirazlara rağmen Eğitim ve Maliye Bakanlarının desteği ile DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayıyla DAÜ Rektörlüğü’nün, üçüncü ülkelerden gelen öğrencilere uygulanan yüzde 50 burs oranını yeni yabancı öğrenciler için yüzde 80’e çıkardığını kaydetti. Bu uygulama sonucunda eski kayıtlı yabancı öğrencilerin yeni kayıtlılardan daha fazla harç öder duruma geldiğini belirten Hoşkara, tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrencilerin yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldiğini söyledi. Çift uyruklu öğrencilerin KKTC vatandaşı olarak değil, yabancı öğrenci statüsünde kayıt yaptırmayı tercih etmeye başladığını aktaran Hoşkara, DAÜ yönetiminin ucuz harçlarla yabancı öğrenci getirme kervanına katıldığını ifade etti.

-“Karar devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar”

Hoşkara, bu kararın devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar olduğunu belirterek, yıllardır dengesi oturmuş harç politikasının tamamen bozulduğunu söyledi. KKTC vatandaşlarının eskiden en az harcı verirken şimdi en çok harç ödeyen kesim haline geldiğini kaydeden Hoşkara, yeni kayıtlı yabancı öğrencilerin de eski kayıtlılardan daha az harç öder hale geldiğini, bunun öğrenciler arasında huzursuzluk yarattığını vurguladı.

Hoşkara, bir taraftan yeni harç politikasıyla öğrencilerin huzursuz edildiğini, diğer taraftan mevzuata aykırı kararlar ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği girişimleriyle çalışanların da huzursuz edildiğini belirtti. Üniversitenin gereksiz hukuki tartışmalar ve mahkeme süreçlerine sürüklendiğini söyleyen Hoşkara, sendikanın sorunları çözmek için yaptığı tüm önerilerin sonuçsuz kaldığını ifade etti.

Hoşkara, DAÜ’de protokolle sağlanmaya çalışılan istikrar ve sürdürülebilirlik ortamının, yanlış ve hatalı yönetim kararları nedeniyle bilinçli veya bilinçsiz şekilde bozulduğunu söyledi. Üniversitede yeni bir kaosa neden olacak yönetimsel kararların alındığı bir sürecin yaşandığını ifade eden Hoşkara, bu mektubun daha önce Başbakan’a ilettikleri uyarıları kamuoyu huzurunda tekrarlamak amacıyla yazıldığını belirtti.

Hoşkara, daha fazla geç olmadan sürece müdahale edilmesi gerektiğini vurgulayarak, aksi takdirde DAÜ için yapılan tüm fedakarlıkların sonuç vermeyeceğinden endişe ettiklerini kaydetti.

Devamını Oku

Dünya

Srebrenitsa Soykırımı’nın 7 kurbanı bugün toprağa verilecek

Published

on

By

Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’da 1995’te Sırplar tarafından yapılan soykırımda öldürülen ve kimlikleri tespit edilen soykırım kurbanlarından 7’si daha bugün düzenlenecek cenaze töreninin ardından toprağa verilecek.

Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen soykırımda öldürülen ve kimlik tespiti yapılan 7 kurban için cenaze namazı kılınacak.

Cenaze namazı öncesinde Srebrenitsa Anıt Merkezi’nde soykırımın 30. yılı dolayısıyla anma programı düzenlenecek.

Anma törenine katılacak TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Srebrenitsa Anıt Merkezinin ortaklaşa gerçekleştirdiği proje kapsamında hayata geçirilen Srebrenitsa Soykırım Kurbanlarını Anma Müzesi açılışını da yapacak.

– Anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek

Srebrenitsa Soykırımı’nın 30’uncu yılında, kimlik tespiti yapılan ve ailesinin onay verdiği 7 soykırım kurbanı daha Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedilecek.

Potoçari Anıt Mezarlığı’nda 11 Temmuz’daki anma törenlerinde defnedilecek 7 kurbandan en gençleri, öldürüldüklerinde 19 yaşında olan Senajid Avdic ve Hariz Mujic. Bu yıl defnedilecek tek kadın ve en yaşlı kurban olan Fata Bektic ise öldürüldüğünde 67 yaşındaydı.

Bu yıl toprağa verilecek 7 kişinin isimleri şöyle sıralandı:

“Senajid Avdic, Hariz Mujic, Fata Bektic, Hasib Omerovic, Sejdalija Alic, Rifet Gabeljic, Amir Mujcic.”

Bu yılki törenin ardından anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek.

– Srebrenitsa’da ne oldu?

Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi.

Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar toplu mezarlara gömüldü.

Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam