Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tasarılara ivedilik istemlerinde tartışmalar yaşandı

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu devam ediyor.

Genel Kurul’da ilk olarak onaya sunuş işlemleri gerçekleştirildi ve Başbakanlığın İdari, Kamu ve Sağlık Komitesi’nin gündemine bulunan, Özel Gereksinimli Bireylerin Eğitimi Yasa tasarısının ivediliği ele alındı.

ROGERS
Konu hakkında ilk sözü alan HP Milletvekili Jale Refik Rogers, uzun zamandır bu konun gündemde olduğunu, geçmiş dönemlerde konun tartışıldığını anımsattı.
Gelen yasanın içerik olarak detaylı olarak çalışılmasına oylarının olumlu olacağını ifade eden Rogers, yasa kadar uygulamada neler yapılacağının önemli olduğunu, tasarıya oylarının olumlu olacağını söyledi.

USAR
CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli de, geçtiğimiz dönem idari komitede bunun çok önem verdikleri bir konu olduğuna dikkat çekerek, daha önceki komite toplantılarında tasarıda eksiklikler olduğunun tespit edildiğini anımsattı.
Geçmiş yıllarda görüşülmeye başlanan tasarının tüzüklerinin ne durumda olduğunu soran Usar, 0-3 yaş çocukların durumu hakkında da bilgi istedi.
Yasa tasarısına oylarının olumlu olacağını ifade eden Usar, dikkat eksikliği ve hiperaktivite sıkıntıları bulunan bireylerin ilaç eksikliği bulunduğunu anımsattı.

ÇAVUŞOĞLU
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu da, geçmiş yıllarda görüşülmeye başlayan yasa tasarısının eksiklikler ve gerekçeler nedeniyle geçirilemediğini ifade ederek, bu konuda çok zaman kaybedildiğini, bunun hızlıca hayata geçirilmesini hedeflediklerini kaydetti.
Şu anda yapılacak olanın yasanın şeklinin kurulması olduğunu, tüzüklerin çalışılacağını, bu yasanın topluma çok büyük katkısı olacağını, eğitimdeki fırsat eşitliğinin her çocuğa sunulabilmesi için yasanın önemli olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, amaçlarının yasanın komitede ortak akılla geçmesi olduğuna işaret etti.
Konuşmalar sonunda yasa oy birliğiyle kabul edildi.
Genel Kurul’da daha sonra İdari, Kamu ve Sağlık İşleri komitesinin gündeminde bulunan Seçim ve Halk oylaması Değişiklik Yasa Tasarısı’nın komitede ivedilikle görüşülmesi ele alındı.

ÖZERSAY
HP Genel Başkanı Kudret Özersay konu hakkında söz alarak, yasa tasarısının istismara açık bir şekilde düzenlendiğini savunarak, seçim yasakları konusunda yapılan düzenlemelere değindi.
Seçim yasakları kapsamının genişletmesine gidildiğini ifade eden Özersay, seçim yasakları devam ederken bazı sözleşmelerin uzatılıp uzatılmayacağına Yüksek Seçim Kurulu’nun nasıl karar vereceğini sordu.
Seçim Yasaklarının kapsamının genişletilmesinin çok ciddi bir istismara neden olacağı görüşünü belirten Özersay, bunu ciddi riskli bulduklarını kaydetti.
Özersay, HP’nin bunu kabul etmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

ERHÜRMAN
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da, seçim yasakları içinde yapılacak sınavlar konusunda yapılan düzenlemeleri eleştirdi.
Anayasa’ya göre, Kamu Hizmeti Komisyonunun bağımsız bir anayasal organ olduğunu ifade eden Erhürman, ancak uygulamada bunun görülmediğini kaydetti.
Yasa tasarısının amacına kendilerinin önerilerinin yazıldığını, ancak amaçta yazılanın maddelerin içerisinde olmadığını, maddelerde yazanın zaten şu anda yasada bulunduğunu ifade eden Erhürman, değişiklik yasa tasarının bu şekilde geçmesinin mümkün olmadığını, getirilen tasarının tutar tarafının olmadığını söyleyerek, geri çekilmesini istedi.
Bu konuda yardım etmeye hazır olduklarını belirten Erhürman, yasa tasarısının söylenilenleri karşılamadığını vurguladı.

BEROVA
UBP Milletvekili Özdemir Berova da, yasa tasarısının kamu hizmeti komisyonunun görüşü doğrultusunda Meclis’e getirildiğini kaydetti.
Görüşülen konun ivediliğinin alınarak komitede tartışılması konusu olduğuna işaret eden Berova, konu hakkında muhalefetle istişare edilebilmesi adına, muhalefetin talebini göze önünde bulundurarak, yasa tasarının ivediliğini geri çektiklerini söyledi.
Berova, daha detaylı istişare yaparak, gerginlik yaratmadan yasa tasarısının yeniden gündeme getirileceğini söyledi.

ERHÜRMAN
Yeniden söz alan CTP Milletvekili Tufan Erhürman, amaç olarak ortaya konulan ve düzenlenen iradenin bir birine ters olduğunu belirterek, sorun olanın yasa tasarısının ivediliği olmadığını, içeriğinin olduğunu kaydetti.
Yasa tasarısının ivediliği oy birliğiyle geri çekildi.
Genel Kurulda daha sonra Elektronik Haberleşeme Değişiklik Yasa Tasarısı’nın Komitede ivedilikle görüşülmesi ele alındı.

ÖZERSAY
Konu hakkında söz alan HP Genel Başkanı Kudret Özersay, yasa tasarısında başkan, başkan yardımcısı ve kurul üyelerinin görev sürelerinin 5 yıl, 5 yıl uzatılmasının kapısının aralandığını, ancak bir süre sınırı konulması gerektiğini düşüncesini dile getirdi.

ŞAHALİ
CTP Milletvekili Erkut Şahali de, hükümetin bu konuda neden böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyduğunu sorarak, kişiye özel düzenleme yapıldığını savunarak bunu eleştirdi.
Kişiye özel mevzuat çalışmasının bu meclisin gündeminde olmaması gerektiğine dikkat çeken Şahali, bu konudaki oylarının olumsuz olacağını vurguladı.

ARIKLI
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı da teknik alanlardaki insan kaynaklarının sınırlı olduğunu ve bazı kurumlarda devamlılığın, sürdürülebilirliğin esas olduğunu kaydetti.
Yıl sonuna kadar elektronik haberleşme konusunda kendilerine bazı hedefler koyduklarını ve bunlarla ilgili teknik işlerin yapılması gerektiğini ifade eden Arıklı, bu işleri yürütecek kişilerin hangi partiden atandıklarına bakmadan o kişilerin görevlerine devam etmeleri gerektiğine inanç belirtti.
Bu yasa tasarısının o amaçla hazırlandığına ifade eden Arıklı, iyi niyetle bu tasarının hazırlanmasını istediğini, oradaki kişilerin tarafsızlığına inandıklarını söyledi ve milletvekillerinden destek istedi.

ERHÜRMAN
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, bu işin BTHK Başkanıyla ilgili olmadığını veya bu işin partizanca yapılmasıyla da ilgili olmadığına işaret ederek, bütün dünyada düzenleme, denetleme ve yaptırım uygulayan kurumlar için maksimum iki yıl görev yapması ve tekrar atanamaması gibi bir uygulama olduğunu anlattı.
Erhürman, bu düzenlememin yapılmasının, gelecekte partizanca ve kişinin niteliğinin yetmemesi durumunda da meclisin gündemine gelmesinin önünü açabileceğini belirterek, bunun siyasi otoriteyle iletişim içinde olmaması için bütün dünyada uygulanan bir usul olduğunu belirtti.
Erhürman, ilkesel olarak bu tavrın konulması gerektiğini söyledi.
Tasarının ivediliği oy çokluğuyla kabul edildi.
Genel Kurul’da daha sonra Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Kurulumuna İlişkin Protokol (Onay) Yasa Tasarısı ele alındı.

TALAT
Konu hakkında söz alan CTP Milletvekili Ongun Talat, bu konudaki ilgili komitenin ilk toplantısını 15 Mart’ta yatığına işaret ederek, konu hakkında toplantıda kıyı emniyeti şirketinden yetkililerin katılarak teknik bilgileri izah ettiklerini, kendilerinin de bu teknik bilgiler ışığında bir değerlendirme yapabilmek için toplantının ertelenmesini istediklerini anlattı.
Değerlendirme taleplerine karşı, hükümetin işlerin parmak hesabıyla götürülebileceği düşüncesiyle toplantıyı kapattığını savunan Talat, böyle bir çalışma yöntemi olmayacağını kaydetti.
Hükümeti istişare ve diyalog karşıtı tavır sergilediğini savunarak bunu eleştiren Talat, komitelerde doğru düzgün bir çalışma ortamı için mücadele edeceklerini söyledi.
Talat, teknik anlamda yeterli çalışmayı yapmak için süre tanınmaması nedeniyle yasa tasarısına olumlu oy veremeyeceklerini kaydetti.

ÖZERSAY
HP Genel Başkanı Kudret Özersay da, söz konusu olanın bir uluslararası anlaşma olduğuna işaret ederek, ülkede BTS sisteminin kurulabilmesinin önünü açacak bu çalışmaları olumu bir şey olarak değerlendirdiklerini, ancak komitede makul tartışma ortamı yaratılmamasına üzüldüğünü kaydetti.
Özersay, birbirlerini doğru anlarlar, işbirliği ve diyaloğa açık olurlarsa yasa tasarılarının bu Meclis’ten oy çokluğuyla geçebileceğini söyledi.
Konuşmalar sonunda tezkere oy çokluğuyla kabul edildi.
Genel Kurul’da daha sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Arasında Karayolu Master Planı 2021-2022 Uygulama Protokolü (Onay) Yasa Tasarısı ile Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesinin tasarılara ilişkin raporları ele alındı.

BARÇIN
Konu hakkında ilk sözü alan CTP Milletvekili Devrim Barçın, artık bu meclise “cüce” denildiğinde sinirlenmemek gerektiğini belirterek, protokolün hukuken Meclis’te onaylandıktan sonra yürürlüğe girmesi gerektiğini, ancak protokol olmadan yolların yapılıp döküldükten sonra protokolün Meclise geldiğini savundu.
“Cüce Meclis” derken onu kastettiğini ifade eden Barçın, Anayasa’nın delik deşik edildiğini ileri sürdü.
Protokolle devlete mali mükellefiyet yüklenip yüklenmediğini soran Barçın, devlete mali mükellefiyet yüklediği için Anayasaya göre Meclise onay değil, yasa tasarısı olarak gelmesi gerektiğini vurguladı.
Barçın’ın konuşması sonrasında Meclis Başkanı Zorlu Töre, Barçının konuşmasında kullandığı “Cüce” kelimesinin tutanaklardan çıkarttırıldığını söyledi.
Genel Kurul’da Töre’nin tutanaklara müdahale ettiği gerekçesiyle sözlü tartışmalar yaşandı.

ARIKLI
Barçın’ın konuşması sonunda kürsüye çıkan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Ana muhalefet milletvekillerini anlamakta güçlük çektiğini ifade ederek, “Ana muhalefet Cüce dediği Mecliste temsil edilmek için her türlü çabayı harcıyor, inanmadığı tanımadığı devletin başına gelme için her türlü gayreti gösteriyor ondan sonra da bu meclise Cüce meclis diyor, yazıklar olun. Siz de o zaman cüce milletvekillerisiniz. Sorularınıza cevap bile vermeye gerek görmüyorum” diyerek, kürsüyü terk etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

DAÜ-SEN Başkanı’ndan Başbakan Üstel’e mektup…

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) Başkanı Ercan Hoşkara, Başbakan Ünal Üstel’e hitaben mektup yayınlayarak 4 Nisan 2024’te hükümet, DAÜ yönetimi ve sendikalar arasında imzalanan 4 yıllık protokolün eksiksiz uygulanması için sürece müdahale etmesini istedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin protokole uymadığını farklı ortamlarda dile getirdiğini belirten Hoşkara “DAÜ-SEN olarak Sayın Eğitim Bakanını haklı bulmakla beraber protokolün yürütülmesinden sorumlu olan İstişare ve Eşgüdüm Komisyonunun Başkanı olan Eğitim Bakanının da bu tablodan sorumlu olduğunu belirtmek gerekiyor. Hükümetinizin, DAÜ yönetimindeki en üst karar organı olan Vakıf Yöneticiler Kurulu’nu göreve getiren noktada olduğunu da hatırlatmak isteriz. Hükümetinizin ve Eğitim Bakanının, ayrıca yüksek öğretim alanında uygulanması gereken Stratejik Planı uygulamadığını da gözlemlemekteyiz” dedi.

DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara, protokol gereği İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu Başkanı Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun 28 Mayıs’ta toplantı düzenlediğini belirtti. Hoşkara, sendikanın toplantıda mevzuata açıkça aykırı karar ve uygulamaları, yasalara ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği önerilerini, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarını ve protokolün yürütülmesiyle ilgili diğer konuları gündeme getirdiğini söyledi.

-“Üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilerin burs oranlarının yüzde 70-80’e çıkarılması üniversitenin intiharı olacak”

Hoşkara, daha önce üniversite kamuoyunda ve yetkili kurullarda paylaştıkları görüşleri toplantıda da dile getirdiklerini ifade ederek, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarının yüzde 70-80 aralığına çıkarılmasının üniversitenin mali açıdan intiharı olacağını vurguladıklarını kaydetti. Hoşkara, DAÜ Rektörlüğü ve Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun aldığı bu kararla KKTC vatandaşlarının tarihte ilk kez yabancı öğrencilerden daha fazla harç ödemek durumunda kalacağını belirttiklerini aktardı. Ayrıca mevzuata açıkça aykırı kararlar ile tüzük değişikliklerinin DAÜ’de kaosa yol açacağı uyarısında bulunduklarını ifade etti.

Hoşkara, İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu toplantısının ardından 29 Mayıs’ta Başbakanlık’ta Eğitim Bakanı ve Başbakanlık Müsteşarı’nın da katıldığı görüşmede, sorunları Başbakan Ünal Üstel ile paylaştıklarını ve diyalogla, uzlaşı içinde mevzuata uygun çözümler bulma konusunda anlaştıklarını söyledi. Ancak aradan bir buçuk ay geçmesine rağmen yaptıkları tüm makul önerilerin sonuç vermediğini belirten Hoşkara, Başbakan başkanlığında yapılması beklenen toplantının da gerçekleşmediğini kaydetti.

DAÜ’de protokol gereği giderlerin azaltılmasına yönelik tedbirlerin yüzde 90’ının hayata geçirildiğini ifade eden Hoşkara, geriye kalan yüzde 10’luk kısmın ise DAÜ yönetiminden kaynaklanan nedenlerle tamamlanamadığını dile getirdi. Hoşkara, çalışanların maaşlarından fedakarlık yaptığını, yeni istihdam yapılmadığını, iş yükünün arttığını ve devlet mali katkısının yükseldiğini belirterek, tüm bu fedakarlıklara rağmen öğrenci gelirlerinin oransal azalışının devam etmesi riski bulunduğunu söyledi. Hoşkara, ayrıca mevzuat ihlallerinin kurumda kaos yarattığını ifade etti.

-“Tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrenciler yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldi”

Hoşkara, tüm itirazlara rağmen Eğitim ve Maliye Bakanlarının desteği ile DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayıyla DAÜ Rektörlüğü’nün, üçüncü ülkelerden gelen öğrencilere uygulanan yüzde 50 burs oranını yeni yabancı öğrenciler için yüzde 80’e çıkardığını kaydetti. Bu uygulama sonucunda eski kayıtlı yabancı öğrencilerin yeni kayıtlılardan daha fazla harç öder duruma geldiğini belirten Hoşkara, tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrencilerin yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldiğini söyledi. Çift uyruklu öğrencilerin KKTC vatandaşı olarak değil, yabancı öğrenci statüsünde kayıt yaptırmayı tercih etmeye başladığını aktaran Hoşkara, DAÜ yönetiminin ucuz harçlarla yabancı öğrenci getirme kervanına katıldığını ifade etti.

-“Karar devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar”

Hoşkara, bu kararın devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar olduğunu belirterek, yıllardır dengesi oturmuş harç politikasının tamamen bozulduğunu söyledi. KKTC vatandaşlarının eskiden en az harcı verirken şimdi en çok harç ödeyen kesim haline geldiğini kaydeden Hoşkara, yeni kayıtlı yabancı öğrencilerin de eski kayıtlılardan daha az harç öder hale geldiğini, bunun öğrenciler arasında huzursuzluk yarattığını vurguladı.

Hoşkara, bir taraftan yeni harç politikasıyla öğrencilerin huzursuz edildiğini, diğer taraftan mevzuata aykırı kararlar ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği girişimleriyle çalışanların da huzursuz edildiğini belirtti. Üniversitenin gereksiz hukuki tartışmalar ve mahkeme süreçlerine sürüklendiğini söyleyen Hoşkara, sendikanın sorunları çözmek için yaptığı tüm önerilerin sonuçsuz kaldığını ifade etti.

Hoşkara, DAÜ’de protokolle sağlanmaya çalışılan istikrar ve sürdürülebilirlik ortamının, yanlış ve hatalı yönetim kararları nedeniyle bilinçli veya bilinçsiz şekilde bozulduğunu söyledi. Üniversitede yeni bir kaosa neden olacak yönetimsel kararların alındığı bir sürecin yaşandığını ifade eden Hoşkara, bu mektubun daha önce Başbakan’a ilettikleri uyarıları kamuoyu huzurunda tekrarlamak amacıyla yazıldığını belirtti.

Hoşkara, daha fazla geç olmadan sürece müdahale edilmesi gerektiğini vurgulayarak, aksi takdirde DAÜ için yapılan tüm fedakarlıkların sonuç vermeyeceğinden endişe ettiklerini kaydetti.

Devamını Oku

Dünya

Srebrenitsa Soykırımı’nın 7 kurbanı bugün toprağa verilecek

Published

on

By

Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’da 1995’te Sırplar tarafından yapılan soykırımda öldürülen ve kimlikleri tespit edilen soykırım kurbanlarından 7’si daha bugün düzenlenecek cenaze töreninin ardından toprağa verilecek.

Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen soykırımda öldürülen ve kimlik tespiti yapılan 7 kurban için cenaze namazı kılınacak.

Cenaze namazı öncesinde Srebrenitsa Anıt Merkezi’nde soykırımın 30. yılı dolayısıyla anma programı düzenlenecek.

Anma törenine katılacak TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Srebrenitsa Anıt Merkezinin ortaklaşa gerçekleştirdiği proje kapsamında hayata geçirilen Srebrenitsa Soykırım Kurbanlarını Anma Müzesi açılışını da yapacak.

– Anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek

Srebrenitsa Soykırımı’nın 30’uncu yılında, kimlik tespiti yapılan ve ailesinin onay verdiği 7 soykırım kurbanı daha Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedilecek.

Potoçari Anıt Mezarlığı’nda 11 Temmuz’daki anma törenlerinde defnedilecek 7 kurbandan en gençleri, öldürüldüklerinde 19 yaşında olan Senajid Avdic ve Hariz Mujic. Bu yıl defnedilecek tek kadın ve en yaşlı kurban olan Fata Bektic ise öldürüldüğünde 67 yaşındaydı.

Bu yıl toprağa verilecek 7 kişinin isimleri şöyle sıralandı:

“Senajid Avdic, Hariz Mujic, Fata Bektic, Hasib Omerovic, Sejdalija Alic, Rifet Gabeljic, Amir Mujcic.”

Bu yılki törenin ardından anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek.

– Srebrenitsa’da ne oldu?

Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi.

Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar toplu mezarlara gömüldü.

Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.

Devamını Oku

Dünya

İtalya’da farklı noktalardaki orman yangınları hayatı olumsuz etkiledi

Published

on

By

İtalya’nın farklı bölgelerinde çıkan orman yangınları hayatı olumsuz etkiledi. Toskana Bölgesi’nde 600 turist tahliye edildi.

İtalyan basınında yer alan haberlere göre, ülkenin batısındaki Sardinya Adası’nda Olbia ile Sassari kentleri arasındaki Trambuccone mevkisinde geniş çaplı orman yangını çıktı.

Olbia Havalimanı çevresindeki hava sahası bir süreliğine kapatılırken, bu durum gecikme ve aksaklıklara yol açtı. Olbia varışlı bazı uçuşlar da Cagliari, Alghero ve Roma gibi havalimanlarına yönlendirildi.
Söz konusu yangına 1 söndürme uçağı ve helikopterlerle müdahale edildi. Karadan da itfaiye ekipleri ve gönüllülerin müdahalesi sürüyor.

600 turist tahliye edildi
Ülkenin rağbet gören tatil ve kamp beldelerinden Toskana Bölgesi’ndeki Castiglione della Pescaia’da bir tuz arıtma tesisinde çıkan yangın da kısa sürede rüzgarın etkisiyle ormanlık alana sıçradı.

Hızla büyüyen yangına itfaiye ekipleri karadan ve havadan müdahale etti. Grosseto Valiliğinin talimatıyla bölgede tatil yapan yerli yabancı 600 turist, kamp alanından tahliye edildi.

İtalyan İtfaiyesi, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, havadan 4 helikopterle yangına müdahale edildiğini, akşam saatlerinde yangının söndürüldüğünü bildirdi.

Diğer taraftan, ülkenin güneydoğusundaki Otranto’da dün akşam saatlerinde başlayan ve rüzgarın etkisiyle yayılan yangında 150 hektarlık makilik yandı.

Haberlerde, yetkililerin, kundaklama sebebiyle yangın çıkmış olabileceği şüphesi üzerinde durduğu ifade edildi.

Matera’ya bağlı Metaponto di Bernalda beldesi yakınlarında geçen günlerde çıkan yangınların kasıtlı çıkarılmış olabileceği belirtilen haberlerde, Matera Cumhuriyet Savcılığının soruşturma başlattığı kaydedildi.

İtalyan İtfaiyesinin sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlara göre, itfaiye erleri son günlerde Sicilya ve Sardinya Adaları, Toskana, Lazio, Puglia, Campania gibi pek çok bölgede irili ufaklı çok sayıda yangına havadan ve karadan müdahalede bulundu.

Devamını Oku

Trending

Reklam