Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Kıbrıs’ın fethinde destan yazan Pertev Paşa Anıt Türbesi Kapalı Maraş’ta törenle ziyarete açıldı

Published

on

Kıbrıs’ın fethinde donanma serdarı olarak Canbulat Paşa ile birlikte destan yazan 16’ncı yüzyılda yaşayan Türk devlet adamı Pertev Paşa’nın anıt türbesi, fetihten sonra vakıf kurarak hayır işleri yaptığı kapalı Maraş’ta düzenlenen törenle ziyarete açıldı.

Türbenin açılışına Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, KTBK Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, Vakıflar İdaresi Başkanı İbrahim Benter, Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal, Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter ile diğer yetkililer katıldı.

Türbenin önünde gerçekleştirilen törende,  Pertev Paşa’nın geçmişi okunurken, Vakıflar İdaresi Başkanı İbrahim Benter ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Tatar ayrıca anıt özel defterini de imzaladı.

Gazimağusa Fazıl Polat Paşa imamı Faruk Seçkin Kuran-ı Kerim, Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal da dua okudu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada,  1571 yılında  Kıbrıs’ın fethinde  Pertev Paşa’nın donanmanın önderlerinden olduğunu kaydederek,   türbenin yeniden yenilenerek ziyarete açıldığını kaydetti.

Tatar, “Buraları 1571’den sonra vakıf malları olarak tarihimize kavuşturulmuş. Burada atalarımızın çok derin izleri vardır.” diyerek, Maraş topraklarının, ata malı olan  vakıf malllarının  İngiliz sömürge yönetimi döneminde hukuka meydan okunarak,  İngiltere ile Osmanlı Devleti ararasındaki sözleşmeye de aykırı olarak birilerine peşkeş çekildiğini, dokusuna, kimyasına doğasına müdahale edilerek tarihe ihanet edildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar Rumlar ve Yunanlıların  1950 ve 60’li yıllarda üstünlüklerini  kullanarak üzerinde inşaatlar yaparak  Maraş’ı turizme açtıklarını, kapalı Maraş konusundaki ihtilafta ise  toprağının ata malı olarak  Vakıflar’ın olduğunu,  üzerine yapılan inşaatların ise başka bir hukuk meselesi olduğunu söyledi.

1,5 yıl önce  Maraş açılımıyla yeni bir siyaset geliştirdiklerini söyleyen Tatar,  bu yeni siyasetin Maraş’taki kamu alanlarının vatandaşların ve yabancı ziyaretçilere açılması olduğunu söyledi.

Maraş’ta 47 yıl sonra yeni bir durumun ortaya çıkarıldığını, insanlığa kazandırmak için Maraş açılımı yapıldığını söyleyen Tatar, “Biz hukuka uygun bir şekilde bu açılımı yaptık” dedi.

Tatar,  Maraş’ta hak iddia edenlerin Taşınmaz Mal Komisyonu aracılığıyla  mallarına, mülklerine  hakları ölçüsünde kavuşabileceklerini hatırlattı.

Maraş’ın bütün olarak KKTC sınırları içerisinde olduğunu vurgulayan Tatar, “Bu bizim  egemenlik ağımızdadır.  Farklı yerlerden farklı merkezlerden Maraş’ın  BM kontrolüne verilmesini  ve  Güven Artırıcı Önlemler bağlamında farklı  şekilde birtakım al vere girmeyi asla  kabul etmeyeceğimizi buradan bir kere daha vurguluyorum” dedi.

Tatar, Maraş’ın KKTC sınırları içerisinde olduğunu ve yavaş yavaş yerleşime açılacağına inandığını söyledi.

Tatar, KKTC’nin mücadelesini egemen bir devlet olarak sürdürmesinde ulusal çıkarların  ve milli menfaatlerin söz konusu olduğunu kaydederek, gelinen aşamada yan yana yaşayan iki ayrı eşit egemen devlet  olarak mücadeleyi sürdürmekte olduklarını dünyaya duyurduklarını ifade etti.

Maraş açılımının  da  yeni siyasetin bir boyutu olduğunu söyleyen Tatar,  müzakere masalarında 50 yıldır federal çözüm için uğraş verildiği için Maraş’ın 1-5 yıl öncesine kadar açılamadığını söyledi.
Tatar, “Federal bir çözümün Kıbrrıs Türklerinin beklentilerine  yanıt veremeyeceği de ortaya çıkmıştır” dedi.

Vakıflar İdaresi Başkanı İbrahim Benter törende yaptığı konuşmada,  Pertev Paşa’nın  Kıbrıs’ın fatihanlarından olduğunu, fetihten sonra da Maraş’ta ve diğer yerlerde vakıf kurarak çeşitli hayır işlerinde bulunduğunu ifade etti.

“Bugünlerde tarihi biraz hatırlamamız gerekiyor. Tarihimizde alacağımız çok güzel dersler var”  diyen  Benter, 2. Selim’in  Kıbrıs’ın fethi konu olduğunda  Şeyhülislam Ebussuud Efendi’den “ Kıbrıs’ın fethi için  fetva istediğini, Ebussuud Efendi’nin de Kıbrıs’ta  cürüm altında olan insanlar, (Türkler, Rumlar, Ermeniler) bulunduğunu,  cürümün önlenmesi, ticaret gemilerine ve hacca giden insanlara korsanların dokunmaması için fetva verdiğini kaydetti.

Benter, Kıbrıs’ın fethinden sonra da 2. Selim’in ferman yayınlayarak, savaş olduğu, adadaki insanların refah içerisinde yaşayabilmesi için vergilerin düşük tutulmasını istediğini, ayrıca Müslüman olmayan tebaya zarar gelmemesini, din ve ticaret hürriyetlerinin gözetilmesini istediğini söyledi.

Osmanlı hakimiyetinde adada 300 yıldır değişik din ve ırklardan insanların huzur içerisinde yaşadığını vurgulayan Benter,  “Bizim atalarımızın getirdiği adaletten dolayı…” dedi.
2. Selim’in Kıbrıs’ta ilk iş olarak  vakıf kurarak iyilik medeniyetinin temellerini attığını  söyleyen Benter,  Lala Mustafa Paşa’nın  da kapalı Maraş’ın büyük bölümü dahil binlerce dönüm araziyi   kendi parasıyla satın aldığını söyledi.

Benter, Lala Mustafa Paşa’nın fetih yaptıktan sonra gücü olmasına rağmen toprakları kişilerden kendi parasıyla satın aldığını ve vakfettiğini   vurguladı.

“Bizim atalarımız buraları fethettiğinde  ayrım gözetmeksizin vakıf işleri yaparak, dünyaya iyilik medeniyeti örneği verdi” diyen Benter, kapalı Maraş’ın 300 yıl vakıf malı olarak kullanıldığını söyledi.

Benter, Kapalı Maraş denilen bölgenin 300 yıl vakıf malı olarak kullanıldığını herkesin kabul ettiğini, bunda tartışma konusu olmadığını,  tartışmanın bu malların vakıf malı olmaktan çıkarılarak kişilerin üzerine geçirilmesi noktasında olduğunu,  bunun da kanunlara aykırı olduğunu, vakıf malının herhangi bir şekilde vakıf malı  olmaktan çıkarılamayacağını söyledi.

Benter Pertev Paşa’nın da fetih bittikten sonra hayır işlerine dönerek, vakıflar kurduğunu belirtti.

Açılışın ardından kapalı Maraş içerisindeki Millet Bahçesi önünde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası halk konseri vedi.

Konseri Cumhurbaşkanı Tatar da izledi.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam