Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Özersay gündemi değerlendirdi

Published

on

 

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, siyasetin meşru zemininin Cumhuriyet Meclisi olduğunu ancak müdahalelerle “meşruiyet zemininden yoksun” şekilde kurulan hükümetin Meclis’in çözüm merci olmasını da engellediğini, meclisteki muhalefetin anlamsızlaştırıldığını, Meclis’te yaşanan arbedenin bunu kanıtlar nitelikte olduğunu görüşünü dile getirdi.

HP’den verilen bilgiye göre, katıldığı televizyon programında gündemi değerlendiren Özersay, “Temsiliyet anlamında karşılığı olmayan bir hükümet yaratıldı. Meşru olmayan bir hükümetle meşru bir ilişkiyi nasıl kuracaksın?” diye sordu.

Özersay şöyle devam etti:

“Hukukta yazılı kurallar kadar teamüller de önemlidir ve Cumhurbaşkanı teamülleri göz ardı etti. Parlamenter sisteme uygun bir şekilde, parti başkanları olarak halkın önüne çıkıp seçilmemiz halinde yapacaklarımızı söyledik. Bu çerçevede halk seçimini yaptı ama seçilen kişi bir kenara oturtuluyor ve görev bir başka vekile veriliyor. Söz konusu kişi birlikte de çalışmıyor, Bakanlar Kurulu’nu televizyondan öğreniyor. Bugün Meclis’in kendisi, oluşma şekli meşrudur. Ancak müdahalelerle kurulan hükümet meşru değildir. Bunu söyledikten sonra o Meclis’e girip meşru olmadığını düşündüğün bakanları, Başbakan’ı muhatap alıp soru soru soruyorsun. Bu şekilde davranmak olup biteni normalleştirmektir. Biz de parti olarak bu durumu normalleştirmemek adına bir tavır ortaya koyduk. Siyasetin meşru zemini elbette Cumhuriyet Meclisi’dir ancak şu anda çözüm merci olmaktan çıkmış durumdadır. Kürsüden konuşma yapıyorsun, dinleyen iktidar yok. Cevap vermemek için salondan çıkıyorlar, dinlemiyorlar veya meclisi hiç açmıyorlar. Duvarları muhatap alan bir duruma giriyorsun. Muhalefetin anlamsız kılınmaya çalışıldığı bir döneme girdik. Zaten meşru olmadığını düşündüğün bir hükümetle meşru bir ilişkiyi nasıl kuracaksın? Yeni istikrarsızlıklara yol açılan bir Meclis süreci olacak ve topluma faydası değil, zararı olacak.”   -“Sıra dışı bir duruma sıra dışı bir tepki verilmelidir”   Mecliste UBPCTP arasında yaşanan gerginlik konusunu da değinen Özersay, olaya muhalefetin dikkate alınmamasının ve hükümet olduğunu savunanların “Biz istediğimizi yaparız” tavrının neden olduğunu savundu..

Özersay şöyle devam etti:

“Meşru olmadığına inandığın bir Başbakan’a ve bakanlara meşru muamelesi yapılmak zorunda kalındı. Seni dikkate almadıklarında, ‘Biz çoğunluğumuzla her şeyi yaparız, Anayasa’yı da ihlal ederiz, seçimi de yapmayız’ tavrı devam ettiğinde bu kez muhalefet de bağırıp çağırma yoluna gidiyor. Dolayısıyla gelen cevap ve gösterilen tavırla iş çığırından çıkıyor. Yaşananlar ciddi bir seviye sorunu ortaya çıkarmıştır. Bunlar muhalefetin iktidarsızlaştırıldığı bir sürecin getirisidir. Biz CTP’yi eleştirmiyoruz, seçtikleri yola saygı duyuyoruz. Sadece biz Halkın Partisi olarak, meşru olmayan bir yapıya olağan tepkiler verilmesinin normalleştirmeye yol açacağına inanıyoruz. O nedenle de sıra dışı bir duruma sıra dışı bir tepki verilmesi gerekiyor diye düşünüyoruz.”

-“Mali protokol ekonomik kalkınmayla ilgisi olmayan maddeler içeriyor”   İktisadi ve Mali İş Birliği Protokolü’nde iktisat ve mali konularla hiç ilgisi olmayan maddelerin var olduğunu savunan Özersay, ekonomik kalkınmayı sağlayacak, mali sorunları çözecek bir metinle karşı karşıya olmadığını ileri sürdü.

Özersay şöyle konuştu:

“Son yıllarda yapılan anlaşmalar, Türkiye’nin daha önce başlatmış olduğu projelerin devam etmesi, yeni başlayacak altyapı projelerinin çerçevesinin çizilmesi, kalan mali kaynakların aktarılması ve tasarımı üzerinedir. İşin kötüsü, bu kez iktisatla, mali konularla ilgisi olmayan öyle maddeler var ki, çok rahatsız edicidir, KKTC’nin yönetilmesi bağlamında halkın iradesinin sorgulandığı bir durum ortaya çıkarmaktadır. Örneğin, protokolde vatandaşlık verilmesinin kriterlerinin kolaylaştırılacağı yazılıdır. Ayrıntısına baktığınızda evlilikle verilecek vatandaşlıktan ve diğer mağduriyetlerden bahsediliyor. Zaten memlekette vatandaşlık verilmesiyle ilgili bir sorun var, nüfusun gelişimiyle doğru orantılı bir vatandaşlık verilme süreci zaten yaşamamışız. Bu toplumsal ve siyasal bir sorun yaşatıyor. Evlilikle, yatırımla vatandaşlıkları kısıtlamak gerekirken kriteri kolaylaştırmaktan bahsediliyor.”   -“Protokoldeki maddeler insan hakları ve ifade özgürlüğü açısından endişe vericidir”   “İktisadi ve Mali İş Birliği Protokolü’nde, bu ülkedeki demokrasi ve özgürlüklere ilişkin anlayışı geriletecek bazı taahhütler vardır” diyen Özersay, bu görüşünü örnek vererek şöyle açıkladı:

“Sosyal medya başta olmak üzere tüm iletişim platformlarında dezenformasyona karşı etkin bir iş birliği yapılacaktır deniliyor. Dezenformasyon bilgiyi çarpıtarak, birilerini yanlış yönlendirmektir diyebiliriz. Her şeyden önce bunun iktisadi bir yönü yoktur. Önümüzde bazı örnekler var. Türkiye’de son yıllarda bir tweeti retweet yaptığı için hapse giren insanlar var. Şu an TBMM’de dezenformasyonla ilgili bir yasa tasarısı var ve protokole bu maddenin yazılmasının tesadüf olmadığını gösteriyor. Türkiye’deki iç meselelere karışmak istemem çünkü onların da KKTC’nin iç meselelerine karışmasına karşıyım. Ancak insan hakları ve ifade özgürlüğü açısından endişe verici bir maddedir. Muğlak ifadelerle yazılmış bir madde nedeniyle insanları mahkemeye gelene kadar perişan edersiniz. Mesela  ‘Hoşnutsuzluk’ ifadesi kullanılıyor. Her şeyi bunun içine koyabilirsiniz. Son derece sübjektif ifadelerle bir ceza yasasını düzenleyemezsiniz. Yöneticilerin kolayca istismar edip insan haklarını gasp etmeye başlayacağı bir durum yaratırsınız. Mesela KKTC’den bazı insanların Türkiye’ye girişinin yasaklanması sosyal medyada yazdıklarıyla bağlantılıdır. Bu düzenlemelerin hayata geçirilmesi herkes açısından korkutucudur.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam