Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Lefkoşa Muhtarlar Birliği Başkanı Musa Suiçmez ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Cumhuriyet Meclisi Şeref Salonu’nda gerçekleşen kabulde ilk sözü alan Birlik Başkanı Musa Suiçmez, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılara dikkat çekerek, kendilerinin de muhtarlar olarak halkın içinde olmaları vesilesiyle ülkede yaşanan sıkıntıları yakınen gözlemleyebildiklerini aktardı.
Beklentilerinin, iktidar ve muhalefetin ortak noktada buluşup ülkedeki ekonomik krizin çözümü için çare üretmek olduğunu belirten Suiçmez, muhtarların gerek pandemi döneminde gerekse de şuanda halkın sıkıntılarını gidermek için olağanüstü çalışmalar yaptıklarını, dolayısıyla muhtarların da sosyal hakları konusunda iyileştirme beklediklerini söyledi.
Suiçmez, “Belediye ve kurum kuruluşlarda bütçe ayrıldığı gibi muhtarlara da bütçe ayrılmasına ihtiyaç vardır” dedi.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre de konuşmasında, muhtar ve azaların seçimle göreve gelmiş yöneticiler olduklarını, dolayısıyla halkın sorunlarını en iyi bilen kişiler olduklarını belirtti.
Töre, muhtar ve muhtarlıklara destek verilmesi gerekliliğine inandığını, muhtarların çalışmalarını gönüllülük esasına göre gerçekleştirdiklerni ve sıkıntılarla karşı karşıya kalabildiklerini vurguladı.
Töre, “Hükümetimiz bu konuyla ilgili bir yasal düzenleme hazırlarlarsa biz de kendileriyle bu konuları görüşüp şikayetleri dile getiririz. Meclis olarak üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız” dedi.
Töre şunları kaydetti:
“Demokrasi ile yönetilen bir ülkede yaşıyoruz. Demokrasilerde iktidar ve muhalefet vardır. Bazı noktalarda elbette uzlaşı sağlanıyor, bazı noktalarda uzlaşı hiç sağlanamıyor ve hükümet de kendi sayısal yapısına bağlı olarak bazı yasaları geçirmek durumunda kalabiliyor. Dolayısıyla, hükümet ve muhalefetin hangi konularda işbirliği yapabileceği meclise gelecek olan yasalara bağlı olarak değişebiliyor” dedi.
“Devleti yaşatacağız ki insan da yaşasın. insanı yaşatacağız ki devlet de yaşasın”
Töre, ülkede yaşanan sıkıntıların da bilince olduğunu; ancak tamamen karanlık bir tablo çizilmemesi gerektiğine inandığını belirterek, “Kıbrıs Türk Halkı, 1974 Mutlu Barış Harekatı öncesi yok olmak üzere olan bir cemaat haline dönüşmüştü. Bugün ise devletimiz var. Türk Ordusu burada ve bir vatanımız var. Bunları da unutmamız gerekir. Tabii ki daha iyi yaşamak, daha iyi ekonomik koşullar yaratmak, sosyal devletin sosyal yapısının daha sağlam hale gelmesi için de yapmamız gerekenler vardır. Devleti yaşatacağız ki insan da yaşasın. İnsanı yaşatacağız ki devlet de yaşasın, Devletten soğumasın” dedi.
Töre, dünyada yaşanan şartların çok ağır olduğunu belirterek, Rusya-Ukrayna çatışması, Covid-19’un devam etmesi, Türkiye’ye karşı süpergüçlerin cephe alması gibi meselelerin de çok bütük sorunlar olduğunu vurgulayarak “Bizim en büyük desteğimiz Anavatan Türkiye’dir. Onun desteği ile daha ileriye gidebiliriz. Elbette kendimizin de yapması gereken çok fazla şey vardır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak kendi ödevlerimiz de vardır. Biz bunları yeteri kadar yapıyor muyuz diye sorsanız yapmıyoruz. Anavatanın desteğini beklerken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yönetenler de kendi ödevlerini en iyi şekilde yapmalı ki daha ileriye gidebilelim. Ancak Devletimizden ve Anavatanımızdan vazgeçmememiz gerelkir. Elbette zor şartlar var ama gelecek yıllar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Türkiye’nin olacaktır” diye konuştu.
Kabulde Meclis Genel Sekreti Seral Fırat ile İdari Mali, Teknik ve Parlamenter Hizmetler Müdürü Hasan Büyükoğlu da yer aldı.