Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Töre, Yunanistan’ın provokasyonlarını değerlendirdi

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Yunanistan’ın son dönemde artan provokasyonlarına yönelik, “Her ne kadar bazı Avrupa ülkeleri veya Amerika, Yunanistan’ı şımartıyorsa da coğrafi konumu ve büyüklüğü nedeniyle Türkiye’yi göz ardı ederek, görmezden gelerek bir uygulama içerisine giremezler.” dedi.

Töre, son günlerde Yunanistan’ın Türkiye’ye yönelik artan provokasyonları, Kıbrıs sorunu ve Doğu Akdeniz’de devam eden hidrokarbon aramalarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Ege ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler neticesinde Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı takındığı tutumu eleştiren Töre, Yunanistan ve Kıbrıslı Rumların Ege Denizi, Kıbrıs, Trakya ve Anadolu’daki geçmişte koydukları hedeflerinin sürdüğünü vurguladı.

“Her ne kadar bazı Avrupa ülkeleri veya Amerika, Yunanistan’ı şımartıyorsa da coğrafi konumu ve büyüklüğü nedeniyle Türkiye’yi göz ardı ederek, görmezden gelerek bir uygulama içerisine giremezler.” diyen Töre, Türkiye’nin gerekli cevabı her platformda verdiğini ifade etti.

Türkiye’nin, geçmişte Mavi Vatan’da araştırma yapacak imkanlara sahip değilken bugün 4 sismik araştırma gemisine sahip olduğuna dikkati çeken KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Töre, “Rumlar, Kıbrıs adasının tamamını kendilerinin kabul ediyorlar ama KKTC‘nin de kendi kıta sahanlığı var.” diye konuştu.

Doğu Akdeniz’de bulunan enerji kaynaklarının Türkiye’nin içinde olmadığı bir yol üzerinden Avrupa’ya ulaştırılmasının mümkün olmadığına işaret eden Töre, Doğu Akdeniz’de enerji kaynaklarının bulunması halinde hem Türkiye’nin hem de KKTC‘nin bolluk ve refaha ereceğini kaydetti.

– “Kıbrıs’ı On İki Adalar’dan sonra 13’üncü ada yapmak istiyorlar”

Zorlu Töre, mart ayında meclis başkanı seçilmesiyle ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye yaptığını hatırlatarak iki ülke meclisleri arasındaki ilişkinin iyi yönde seyrettiğini söyledi.

Bu iki meclisin, Türkiye ve KKTC‘nin en yüce kurumu olduğunu vurgulayan Töre, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Federal görüşme yapmanın doğru olmadığına inanan bir kişiyim ben. KKTC ilan edildikten sonra federasyon görüşmeleri yapıldı. Rumların niyeti dünyaya gösterilmek istendi ki Rumlar hiçbir şekilde uzlaşmıyorlar. Zaten öncesinde de Kıbrıs Cumhuriyeti federatif bir yönetim biçimine sahipti. Fakat Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Rumlar ENOSIS için bir sıçrama tahtası veya Helenizm’i Kıbrıs’ta tamamen bütün adaya yayma konusunda bir araç olarak düşündüler.”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Kıbrıs’ı hala Yunanistan’ın bir parçası olarak gördüklerini belirten Töre, “Kıbrıs’ı bir Girit yapmak, On İki Adalar’dan sonra 13’üncü ada yapmak istiyorlar. Kıbrıslı Türkleri de Batı Trakya’daki gibi azınlık durumuna düşürüp kendileri yönetmek istiyorlar.” ifadelerini kullandı.

1960’larda yaşanan gerilimlere de değinen Töre, Türk ordusu ve Kızılay gibi kurumlarla Kıbrıslı Türklerin hiçbir zaman yalnız bırakılmadığını söyledi.

– “KKTC de bize şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetidir”

Töre, 1963’ten Türkiye’nin 20 Temmuz 1974’te gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı’na kadar Rumlar tarafından Kıbrıs Türklerine yönelik çeşitli katliamlar, işgaller ve saldırılar yapıldığını da hatırlatarak “20 Temmuz bizim için yeniden doğuştur çünkü biz, Osmanlı Devleti Ada’dan çıktıktan sonra oralarda aç kaldık, öksüz kaldık, yetim kaldık, çaresiz kaldık. Osmanlı dönecekti çünkü İngiltere’yle anlaşma öyleydi. Osmanlı dönmedi, sonra dağıldı. Türkiye Cumhuriyeti kuruldu bu defa da Türkiye Cumhuriyeti gelecek diye bekleyiş başladı.” dedi.

Türk ordusunun gerçekleştirdiği Barış Harekatı’nı “Mutlu barış harekatı” olarak niteleyen Töre, dünyanın Türkiye ve Kıbrıs Türklerine karşı attığı adımlara ilişkin, “Tek taraflı olarak (Rum tarafını) Avrupa Birliği’ne aldılar. Büyük bir haksızlık ve adaletsizlik yaptılar. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi aynı şekilde kararlar alıyor ve KKTC‘nin tanınmasını engelliyorlar. Türk ordusu ve Türkiye’nin adadaki varlığını sorgulamaya çalışıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.

Ada’nın Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yataklarının gündeme gelmesiyle öneminin arttığına işaret eden Töre, KKTC‘nin 1983’te bağımsız bir devlet olarak kurulduğunu hatırlatarak “Atatürk’ün ifade ettiği ‘Benim en büyük eserim Cumhuriyet’tir’ cümleleri Kıbrıs Türk halkının da rehberi olmalıdır ve olacaktır. Başka türlüsü de zaten olmaz. Dolayısıyla bağımsızlık, Kıbrıs Türk halkının da en doğal hakkıdır. KKTC de bize şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetidir.” diye konuştu.

– “KKTC her Türk’ün şerefi olmalıdır”

Töre, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) nezdinde Kıbrıs adasındaki tek ülke olarak kabul edildiğini yineleyerek “Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı bu konuda mesaj verdi. Dünya beşten büyüktür. Bizim için AB’den de daha büyüktür. Bizim için en büyük Türkiye’dir, Türk milletidir, en büyük ordu Türk ordusudur. Dolayısıyla BM ne der, AB ne der buna bakarız ama bunlar bizi kesinlikle bağlamaz.” ifadelerini kullandı.

KKTC‘nin statüsünün yakın gelecekte başka ülkelerce de tanınacağına inandığını ifade eden Töre, geçmişte bölünen ya da savaşan ülkelerin bugün bir araya gelemeyeceği gibi KKTC‘nin de kendi ülkesini feshederek birleşik bir Kıbrıs Cumhuriyeti altında var olamayacağını kaydetti.

Bağımsız bir KKTC‘ye sahip çıkılması gerektiğini belirten Töre, “Bu, ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen herkesin birinci görevi, asli görevi olmalı ve bundan herkes şeref duymalıdır. KKTC diye orada milli bir devletin yaşaması, yüceltilmesi, tanınma yoluna gitmesi veya var olması her Türk’ün şerefi olmalıdır.” dedi.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

KKTC turizmde rotayı kültür, deniz, doğa, sağlık ve gastronomiye çevirdi

Published

on

By

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, deniz, kültür, gastronomi, sağlık, doğa ve macera turizmiyle bu sezon 2 milyonun üzerinde misafire ulaşmayı hedefliyor.

Girne Kalesi, Bellapais Manastırı, Othello Kalesi, St. Hilarion Kalesi, Lala Mustafa Paşa Camii gibi birçok tarihi ve kültürel esere ev sahipliği yapan KKTC, hellim ve böreği, Kıbrıs köftesi, molehiya, pilavuna, ceviz macunu gibi zengin yöresel lezzetleriyle gastronomi alanında da tatil severlere cazip seçenekler sunuyor.

Kum ve güneşin tadını çıkarmak isteyenler için Akdeniz’in mavi sularında doğal güzellikleriyle öne çıkan Glapsides, Acapulco, Alagadi, Altınkum, Denizkızı gibi birçok plajı barındıran KKTC’de, yeni bir atılım gerçekleştirmek amacıyla bir süredir turizm alanında çalışmalar sürdürülüyor.

Bu kapsamda, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ile Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) ve iki ülkenin ilgili bakanlıklarının desteğiyle “Ada Kıbrıs” gibi projelerle bölgenin doğal ve kültürel zenginlikleri dünyaya tanıtılıyor.

Konuya ilişkin, AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, KKTC’nin en büyük gelir kaynağının turizm olduğunu ve turist profilini yoğun olarak Türkiye’den gelenlerin oluşturduğunu belirtti.

Turizmin KKTC’ye sadece gelir açısından katkı sağlamadığına değinen Bağlıkaya, “KKTC, Türkiye için çok önemli bir destinasyon. Yurt içi seyahat mesafesinde yurt dışına seyahat ediyorsunuz. Kendi para biriminiz geçerli, kendi lisanınızı konuşuyorsunuz ve yepyeni bir kültür deryasına düşüyorsunuz.” değerlendirmesinde bulundu.

– “Seyahat eden sayısı 2 milyonun altında”

Geçen yıl KKTC’ye seyahat eden sayısının 2 milyonun altında olduğunu dile getiren Bağlıkaya, ülkenin turizmde yönünü doğal ve kültürel zenginliklerine çevirmeyi hedeflediklerini, Ada Kıbrıs projesiyle bunun için çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.

Bağlıkaya, “Buraya turizm amaçlı gelecek 2 milyon turist rakamını yakalamak, çok önemli. Buradaki üst düzey yetkililer de bu konuyu çok önemsiyor. Bizler de aynı amaçlar doğrultusunda elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Hedefimiz, KKTC’ye gezmeye, yeme içmeye, doğasını görmeye, kültürünü tanımaya gelen 2 milyon turist sayısını yakalamak ve bunu başaracağımıza inanıyorum.” diye konuştu.

– “KKTC en zengin coğrafi bölgeleri arasında”

KITSAB Başkanı Orhan Tolun da KKTC’nin turizmde dünyanın en zengin coğrafi bölgeleri arasında yer aldığını ve bu sebeple ekonomik anlamda birincil önceliklerinin bu alana kaydığını aktardı.

KKTC’de turizm alanında sürdürülebilir bir yapı oluşturmayı arzuladıklarını kaydeden Tolun, “Turizmin 12 aya yayılmasını, gelen turistin daha fazla kalmasını, para harcamasını ve KKTC’nin reklamını kendi aralarında yapmasını sağlamak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de bir turistin tatillerde ortalama kalış süresinin 8,5 gece olduğunu, KKTC’de ise bu sayının 3,2’de kaldığını aktaran Tolun, bölgede hafta sonu yoğunluğu dışında otellerde doluluk oranının istenen rakamlara ulaşmadığını söyledi.

Bu sebeple TÜRSAB ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ortak çalışmalar gerçekleştirdiklerini kaydeden Tolun, KKTC’de barınma kapasitesini artırmaya yönelik çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.

Tolun, “Otellerin yatak kapasitesi şu an 26 bin ve bu sayı artmaya devam ediyor.” diyerek, ev, villa tipi kiralamaları da kontrol altına almak istediklerini söyledi.

KKTC’deki turistlerin yüzde 80’inin İstanbul, İzmir ve Ankara gibi illerden geldiğine işaret eden Tolun, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu illerden gelen hava trafiği, hafta sonları ve bazı özel günlerde yoğunlaşır. Talebin yoğun olduğu dönemlerde bilet fiyatları çok yükselmekte ve bu durum, turizm anlamında satışlara olumsuz yansımakta. Hava yolu şirketlerinin bu durumu dikkate alması ve fiyatlarını makul seviyelere getirmesi önemli.”

Devamını Oku

Kıbrıs

“2. Geleneksel Çocuk Şöleni” dün düzenlendi

Published

on

By

Din İşleri Başkanlığı himayelerinde Yunus Emre Enstitüsü ve Din Hizmetleri Müşavirliği’nin katkılarıyla dün Haspolat’taki Hala Sultan Cami bahçesinde, “2.Geleneksel Çocuk Şöleni” düzenlendi.

Din İşleri Başkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, etkinlikte, çuval yarışı, halat çekme, balon patlatma, geleneksel okçuluk, ahşap baskı seramik ve ebru sanatı gibi aktiviteler yer aldı.

Din İşleri Başkanı Hakan Moral selamlama konuşmasında, geçen yıl ilki, bu yıl da ikincisi düzenlenen şenliğin geleneksel hale geldiğini belirterek, çocukların hem öğrenip, hem de eğlendiği bu tür etkinliklerle toplumsal bağları güçlendirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Moral, başta Din İşleri Başkanlığı personeli, Yunus Emre Enstitüsü, Din Hizmetleri Müşavirliği ve görevliler olmak üzere etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür etti.

Şölenin sonunda, Din Hizmetleri Müşavir Vekili, TC Lefkoşa Büyükelçiliği Hukuk Müşaviri ve Din İşleri Başkanlığı Bölge Sorumluları, dereceye giren çocuklara ödüllerini takdim etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel, Karaoğlanoğlu, Alsancak, Lapta ve Dikmen’de halkla buluştu:“Güçlü bir gelecek için büyük projeleri hayata geçiriyoruz”

Published

on

By

UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel, bölge ziyaretleri kapsamında Karaoğlanoğlu, Alsancak, Lapta ve Dikmen’de halkla buluştu, hükümetin icraatlarını anlattı, vatandaşın beklentilerini dinledi.

Ziyaretlerinde,“Laf değil, iş üretiyoruz” vurgusu yapan Başbakan Üstel, ülkenin ihtiyaç duyduğu tüm reform ve projeleri cesaret ve kararlılıkla hayata geçirmeye devam ettiklerini söyledi.

Ziyaretleri kapsamında Karaoğlanoğlu, Alsancak, Lapta ve Dikmen’de halkla buluşan Üstel, Hükümetin icraatlarını anlattı, vatandaşın beklentilerini dinledi.

Ziyaretlerinde yaptığı konuşmalarda, “Laf değil, iş üretiyoruz” vurgusu yapan Başbakan Üstel, “Ülkemizin ihtiyaç duyduğu tüm reformları ve projeleri, göreve geldiğimiz ilk günden itibaren cesaret ve kararlılıkla hayata geçirdik, geçirmeye de devam edeceğiz” dedi.

“Bugün ülkemizin neresine bakarsanız bakın, UBP’nin mühürünü görürsünüz!” ifadelerini kullanan Başbakan Üstel, “Her bölgemize, her beldemize, her vatandaşımıza eşit hizmet götürme kararlılığımızdan asla taviz vermiyoruz. Çünkü bu toprakların her yerinde geleceği biz kuruyoruz!” dedi.

Bölgelerde yapılan hizmetleri de tek tek sıralayan Üstel: “Yıllardır tamamlanmayı bekleyen Lapta-Çamlıbel ve Girne-Çatalköy yolu projeleri önümüzdeki günlerde başlayacağını kaydetti.
Sağlık alanındaki atılımlara da değinen Üstel, 2025’i Sağlık Yılı ilan ettiklerini, KKTC tarihinin en büyük sağlık hamlesini gerçekleştireceklerini kaydetti.

Başbakan, “Lefkoşa’ya yeni devlet hastanesi projesini başlattık, Lapta Sağlık Ocağı’nı yeniledik, Yeni Akçiçek Hastanesi yıl sonunda hizmete giriyor, Girne’ye Askeri Hastane kazandırdık, Dikmen’e daha büyük, daha modern bir Sağlık Ocağı yapıyoruz” dedi..
Gerçekleştirdiği konuşmalarında gençlere yönelik projelere de değinen Başbakan Üstel, 2025 yılının gençler için de bir dönüm noktası olacağını kaydetti.

Üstel, “Gençlerimize kırsal kesim arsaları dağıtmaya devam ediyoruz, sosyal konut projeleri başlıyor, düşük faizli kredi paketleri yolda! Gençliğin önünü sloganlarla değil, gerçek projelerle açıyoruz” şeklinde konuştu.

Hükümetin spor alanında da büyük hizmetler yaptığına işaret eden Üstel, “Taşkent, Dağyolu, Pınarbaşı ve Boğaz köylerine kazandırdığımız futbol sahalarıyla gençlerimize sahip çıkıyoruz. Altını çizerek ifade ediyorum: Bu tesislerin tümü, hükümetimizin eseridir, gençlik bizim projelerimizle yükseliyor ” ifadelerini kullandı.

Başbakan Üstel, “onlar konuşmaya biz iş yapmaya devam ediyoruz.” Diyerek sözleirni tam amladı.

UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel, Dikmen ziyareti sırasında yenilenen Dikmen Örgüt Binası’nın da açılışını gerçekleştirdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam