Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ataoğlu: Meşalemizi söndürmeyeceğim söz vermiştim. Bu meşalenin ışığını hiç azaltmadım

Published

on

Demokrat Parti Genel Başkan adayı  Başbakan Yardımcısı Turizm, Kültür Gençlik ve  Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu,  “Meşalemizi söndürmeyeceğim sözünü vermiştim.  Ve evet gururla ifade ediyorum ki, bu meşalenin ışığını hiç azaltmadım” dedi.

Ataoğlu DP 12 Olağan Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, vizyonu, misyonu ve hedefleri ile kurumsallığını 22’inci yüzyıla hazırlamış DP yaratmanın kararlılığı içinde olduklarını vurguladı.

DP’nin Olağan Kurultayı Lefkoşa Atatürk Spor Salonunda devam ediyor. Kurultay’ın açılışına davetli  olarak, Başbakan Ünal Üstel, DP eski Genel Başkanları  YDP Genel Başkanı Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı da  katıldı.

DP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, kurultaydaki konuşmasına, “Partimizin 30’uncu yılında, 12. olağan kurultayını gerçekleştirmekten, partim ve Kıbrıs Türk demokrasisi adına büyük bir onur, büyük bir mutluluk ve şeref duyuyorum” diyerek başladı.

Davetlerini kırmayıp kurultaya katılanları selamlayan Ataoğlu, “30 yıl önce yanan bu ateş; ülkemizin geleceğini aydınlatan, geçmişi geleceğe taşıyan ve Kıbrıs Türkü’nün bu topraklarda özgürce daha güzel, daha refah günlere ulaşmasını sağlayan, her bir Demokrat Partilinin, her bir vatan ve millet aşığının yüreğinde yanan, Demokrat Parti ateşine dönüşmüştür” dedi.

Her şeyin her zaman istedikleri gibi gitmediğini, zaman zaman zor durumlarla karşılaştıklarını ama hiç yılmadıklarını ve hiç vazgeçmediklerini belirten Ataoğlu, “Biz, mevzubahis vatansa, söz konusu Kıbrıs Türkü’nün geleceği ise gün gelir kan kusarız ama kızılcık şerbeti içtik demesini biliriz.  “Hiç bir zaman sorumluluktan kaçmadık ve kaçmayız! Kuruluş amacımız olan demokratik teamüllere ve devletimize olan bağlılığımıza, mücadelemize halkımızın bizlere verdiği güçle devam ediyoruz” dedi.

Hedeflerinin hep, daha müreffeh, daha çağdaş ve daha insanca bir yaşamı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkına kazandırmak olduğunu vurgulayan Ataoğlu, Demokrat Parti’nin, bütün olumsuz düşüncelere rağmen, her zaman kilitlendiği hedefine, emin adımlarla, cesaretle ve inançla yürümesini bildiğini söyledi.

İçinde bulundukları ekonomik ve siyasi konjonktürün, Demokrat Parti’nin hükümette yer almasını kaçınılmaz kıldığını dile getiren Ataoğlu, “Demokrat Parti, her zaman, ülkede yaşanan siyasal istikrarsızlığın ve siyasetin ayak oyunlarının bertaraf edilmesinde, ülke dinamiklerinin kişisel değil, toplumsal çıkarımlara dönüştürülmesinde büyük bir siyasi güç olmuştur” dedi.

Gerektiğinde makamları bir tarafa bırakarak, halk için , ülkenin demokrasisi için  ülkenin geleceği için mücadeleyi muhalefette de verdiklerini ve vermeye de hazır olduklarını söyleyen Ataoğlu, “Çünkü biz Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, KKTC’nin kurucusu Rauf Raif Denktaş’ın, Toplum Lideri Dr. Fazıl Küçük’ün izinden giden bir neslin evlatlarıyız” dedi.

-“Her zaman dürüst olmayı seçtim”

Tek bir noktada asla taviz vermediğini, bunun da asla yalan söylememesi olduğunu vurgulayan Ataoğlu, “ Her zaman dürüst olmayı seçtim” dedi.

Samimi olduğu için, her zaman iyi niyetli ve özellikle hoşgörülü olduğu için zaman zaman eleştirildiğine değinen Ataoğlu, ancak söz konusu toplumsal menfaat olursa, hoşgörülü olmadığını, iyi niyetli yaklaşmayacağını belirtti.

Ataoğlu, “Asla kişisel çıkarlarımı, kişisel menfaatlerimi toplumsal menfaatlerin üzerinde tutmadım tutmam. Siyasette olsam da olmasam da buna asla müsaade etmedim, etmem… Etmeyeceğim” dedi.

Yaklaşık 3 yıldır, DP Genel Başkanlığı görevini büyük bir sorumlulukla yürüttüğünü söyleyen Ataoğlu, “Ülkenin var olan siyasi istikrarsızlığı ve buna bağlı olarak yapısal sorunlara ek olarak bir de insanlığın yüz yılda bir karşılaştığı pandemi sorunu ile karşı karşıya kaldıklarını, pandeminin ülke sorunlarını daha da görünür, daha da hissettirir hale getirdiğini vurguladı.

Bu ortamda, özellikle ülke ekonomisinin lokomotifi turizm sektörünü en az zararla atlatmak için mücadele verdiklerini, her zaman yanlarında olan Anavatanla her zorluğu aşacak güce ve inanca sahip olduklarını belirten Ataoğlu, “Doğu Akdeniz’de Türklüğün varlığının teminatı olan bizler haklarımızı ve çıkarlarımızı yine Anavatanımız ile sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz” dedi.

Siyasi hayatı boyunca asla kaosa oynamadığını, bölen ve ayrıştıran değil, birleştiren ve kucaklayan olduğunu vurgulayan Ataoğlu, “Zaman zaman Demokrat Parti’nin temel taşlarını yerinden oynatmaya çalışanlara, içten ve dıştan partimize müdahale etmeye çalışanlara da asla fırsat vermedim, vermeyeceğim” dedi.

Partinin de ülkenin de hizmet beklediğine işaret eden Ataoğlu, “Yapılacak daha çok işimiz, yürünecek daha çok yolumuz var, Demokrat Parti istikrarın da güvencesi. Özgürlük ve demokrasi ile başlayan hikayemiz, istikrar ile devam ediyor. Gelecek hayalilerimizi gerçekleştirmek için istikrara ihtiyaç var” dedi.

Kıbrıs Türk halkının geleceğe  planları, programları  ve hedefleri ile  geleceğe hazır olması gerektiğinin altını çizen Ataoğlu, “Ancak bunun için biz de yani DP de hazırlıklı olmalıdır.  Vizyonu ile misyonu ile hedefleri ile. kurumsallığını tamamlamış, vizyonunu ve misyonunu 22’nci yüzyıla hazırlamış bir DP yaratmanın kararlılığı içerisindeyiz. KKTC’yi ileriye taşımanın yolu ancak ve ancak kendimizi geleceğe hazırlamakla olacaktır” dedi.

-“Demokrat Parti gençliği ve kadın, aklıyla, fikriyle, politikalarımıza yön verir pozisyona gelmiştir”

Gençlere ve kadınlara güvenip, inandıklarını, onların parti içi görev ve sorumluluk almaları için projeler ürettiklerini, bu makamların da onların emaneti olduğunu söyleyen Ataoğlu, “Bu bilinçle kurumsal vizyonumuzu önümüzdeki dönemde gençler ve kadınlarımız için kurguluyoruz” dedi.

-“Biz sözde değil özde demokrasiye inanıyoruz“

Ataoğlu, iktidarın büyük ortağı ve genel seçim sonrası Başbakan Yardımcılığı makamını tutan Demokrat Parti’nin böylesi dönemde niye kurultay yarışı oluyor diye sorulduğunu kaydederek, ” Biz bunun için Demokrat Parti’yiz, Biz bunun için güçlüyüz Çünkü biz sözde değil özde demokrasiye inanıyoruz” diye cevap verdiğini anlattı.

Ataoğlu, konuşmasına şöyle devam etti,

“Bu salonda beni Başkan olarak görevlendirdiğiniz günü hatırlıyorum. Meşalemizi söndürmeyeceğim sözünü vermiştim.  Ve evet gururla ifade ediyorum ki, bu meşalenin ışığını hiç azaltmadım. Sizlerden aldığım güçle hep ileriye baktım, hep geleceğe yürüdüm.

Bu yola çıktığım gün verdiğim sözler aklımda. KKTC’mizi hedeflerine ulaştırmak için yola çıkıyorum demiştim.  Yaşanan onca zorluğa rağmen bu yolculuğumda size duyduğum güven en büyük desteğim oldu. Halka hizmet aşkım ise tek rehberim. Ve bugün karşınızda alnım ak, gönlüm rahat. Sizi hiç utandırmadım. Hakkınızı ve hakkımızı hep korumaya gayret ettim”

En büyük hayalinin daha güçlü bir KKTC olduğunu dile getiren Ataoğlu, “Biliyorum ki, bu hayal sizin de hayaliniz. Bu yüzden geleceğimiz için hep birlikte mücadele edeceğiz. Sizlere olan inancım ve güvenim sonsuz. Sizin de bana duyduğunuz inancı ve güveni tazelemenizi istirham ediyorum” dedi.

Ataoğlu, “Daha mutlu ve daha müreffeh bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni hep birlikte inşa edeceğiz. Büyük Demokrat Parti’yi biz koruyacağız. Büyük Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni biz  var edeceğiz. El ele, omuz omuza bunu başaracağız” dedi.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Gardiyanoğlu, Gürdağ Tuğla Fabrikası’nda incelemelerde bulundu

Published

on

By

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, 24 Şubat’ta çıkan yangında hasara uğrayan Haspolat’taki Gürdağ Tuğla Fabrikası’nı ziyaret ederek tadilat çalışmalarını inceledi.

Bakanlıktan verilen bilgiye göre, Bakan Gardiyanoğlu, Gürdağ Tuğla Fabrikası’nı ziyaretinde Gürdağ Ltd. Direktörü Mustafa Ersözlü’den bilgi aldı.

Gardiyanoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Ülkemizin en büyük tuğla üretim tesislerinden biri olan Gürdağ Ltd’de ciddi bir yangın felaketi yaşandı. Yaşanan talihsizlikten sonra Başbakan Ünal Üstel ile birlikte burayı ziyaret etmiştik. Başbakanımızın talimatlarıyla buraya nasıl yardımcı olabiliriz noktasında, 9 ay önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak, tam maaş ve tam sigorta desteğine başladık” dedi.

Sosyal güvenlik yatırımlarını aksatmadan yapan, devlete karşı ödev ve sorumluluklarını tam olarak yerine getiren Gürdağ Ltd’in yanında olduklarını belirten Gardiyanoğlu, “En büyük amacımız sanayi ve üretim sektörünün ayakta kalabilmesi ve bu kuruluşların bir an önce ticari faaliyetlerine dönebilmesiydi. Bugün de bu tesisin tekrardan faaliyete geçmesini görmek bizi son derece gururlandırmıştır.” dedi.

-Ersözlü: “Deneme üretimlerine başladık”

Gürdağ Ltd. Direktörü Mustafa Ersözlü de Bakan Gardiyanoğlu’na ziyaretinden dolayı teşekkür etti, yaşanan yangın felaketinden dolayı maddi ve manevi açıdan zor durumda kaldıklarını kaydetti.

Ersözlü şöyle konuştu:

“Başbakanımız başta olmak üzere bakanlarımız ve devletimiz, sevenlerimiz bu süreçte bizim yanımızda oldu. Bütün bunlardan aldığımız moral ve motivasyonla, bunca yıllık tecrübemizi de ortaya koyarak fabrikamızı daha iyi bir noktaya getirmek için çalıştık, deneme üretimlerine başladık. Yeni ve kaliteli ürünlerimizle, halkımıza tutunmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Özellikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan aldığımız destek olmasa ayakta kalamazdık. Çok teşekkür ederiz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ekinci, deprem güvenliği konusundaki görüşlerini paylaştı

Published

on

By

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (KTMMOB) bağlı İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Abdullah Ekinci, Türkiye’deki Kahramanmaraş depremlerinin ardından yürütülen çalışmalar ile Kıbrıs’taki deprem güvenliği konusundaki görüşlerini paylaştı.

Ekinci, yazılı açıklamasında, özellikle okullarda yapılan güçlendirme çalışmalarına değinerek, bu süreçte karşılaşılan zorluklara dikkat çekti.

Ekinci, Kahramanmaraş depremlerinin ardından ülkedeki okulların güvenliğini artırmaya yönelik başlatılan çalışmaları anlattı. Bu çalışmaların, depreme dayanıklı olmayan binaların tespit edilip güçlendirilmesi için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Ekinci, aynı zamanda bu süreçte karşılaşılan finansal ve bürokratik engelleri gündeme getirdi, bu engellerin, sürecin hızını ve etkinliğini olumsuz etkilediğini ifade etti.

-Mevcut yapı stokunun depreme dayanıklılığının artırılması önemli

Ekinci, Kıbrıs’taki deprem tehlikesine de dikkat çekerek, yerel yönetimler ve ilgili kurumların deprem riskine karşı daha kapsamlı önlemler alması gerektiğini kaydetti, Kıbrıs’taki mevcut yapı stokunun depreme dayanıklılığının artırılmasının önemine değindi.

Ekinci, Kahramanmaraş depremi sonrasında okulların depreme dayanıklılığı konusundaki hassasiyetin arttığını belirtti ve bu durumun hükümet üzerinde bir baskı oluşturduğunu, hükümetin de hızlıca çözüm arayışına girdiğini ifade etti.

Ekinci, bu doğrultuda İnşaat Mühendisleri Odası Deprem Komitesi bünyesinde yapılan toplantılarda, özellikle okul binalarının depreme dayanıklılığını değerlendirecek bir yol haritası çizildiğini kaydetti.

Başbakanlık bünyesinde oluşturulan “Deprem ve Doğal Afet Değerlendirme ve İzleme Komisyonu”nda İnşaat Mühendisleri Odası’nın süreci yönettiğini belirten Ekinci, ilk adım olarak mevcut bina stokunun hızla taranmasının önerildiğini aktardı. Ekinci, hızlı tarama metodu ile, okullardan başlayarak hastaneler ve kamu binalarının risk sıralamasının yapıldığını, İnşaat Mühendisleri Odası üyelerinin, yaklaşık 850 binayı incelediğini ve bunlardan 300’ünün okul olduğunu belirtti.

Okulların durumunun daha detaylı incelenmesi için okullardan karot örnekleri alındığını ve laboratuvar testleri yapılarak mevcut malzeme kalitelerinin belirlendiğini ifade eden Ekinci, Başbakanlığın talebi doğrultusunda 300 okuldan 127’sinde ileri tetkiklerin yapılması için projelendirme çalışmalarına başlandığını, çoğu okulun projesi olmamasından dolayı detaylı röleve çalışması yapıldığını, bu süreçlerin güçlendirme veya yeniden yapım kararlarını şekillendirdiğini kaydetti.

-Hükümetin okulların güçlendirilmesi için ayırdığı 200 milyon TL’lik bütçenin yetersiz

Ekinci, bürokratik sebepler nedeniyle sürecin oldukça yavaş ilerlediğini ve hükümetin okulların güçlendirilmesi için ayırdığı 200 milyon TL’lik bütçenin yetersiz olduğunu vurguladı ve okulların güvenli hale getirilmesi için daha fazla kaynak ve hız gerektiğini belirtti.

Deprem ve Doğal Afet Değerlendirme ve İzleme Komisyonu’nda yapılan toplantılarda okulların, depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi için güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması kararlarının verildiğini kaydeden Ekinci, güçlendirme maliyetinin, yeniden yapım maliyetinin yüzde 40-50’sini aşması durumunda binanın yıkılarak yenisinin yapılmasına karar verildiğini, yıkım kararı verilmeden önce binanın tarihi öneminin de değerlendirildiğini ifade etti.

-İki yıl içinde 19 okul tamamlanabildi

Ekinci, 127 okuldan 82’sinin projelerinin tamamlandığını, 40 okulun ihalesinin yapıldığını ve 28 okulda yer tesliminin gerçekleştirildiğini belirtti. Ancak, tüm bu süreçlerin oldukça yavaş ilerlediğine dikkat çeken Ekinci, iki yıl içinde yalnızca 19 okulun tamamlanabildiğini vurguladı.

Ekinci, enflasyon nedeniyle inşaat sektöründe yaşanan mali sorunlara da değindi. Ekinci, müteahhitlerle yaşanan anlaşmazlıkların projeleri olumsuz etkilediğini ve pek çok mühendisin kontrollük ve müşavirlik hizmet bedellerinin ödenmemesine rağmen işlerini özveri göstererek sürdürdüğünü belirtti, bu koşulların, devletin okul binalarındaki güçlendirme çalışmalarını sekteye uğrattığını ifade etti.

KTMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Abdullah Ekinci, projelerde yaşanan mali zorluklar ve ödeme sorunlarına dikkat çekerek, ödemelerin zamanında yapılmaması nedeniyle inşaat sektöründe ciddi sıkıntıların baş gösterdiğini belirtti. Ekinci, projelerin eski birim maliyetler üzerinden yapılmasına rağmen ödemelerin zamanında gerçekleşmediğini, müteahhitlerin ve mühendislerin ciddi finansal kayıplar yaşadığını ifade etti. Ekinci, ödemelerin yapılmamasına rağmen mühendislerin kontrollük ve müşavirlik hizmetlerini özveri ile yürüttüğünü ancak birçok mühendisin projeleri bırakma noktasına geldiğini belirtti.

-Kamuda yaşanan bürokratik engeller işleri yavaşlatıyor

Ekinci, ayrıca, kamu sektöründe yaşanan bürokratik engellerin işlerin ilerlemesini yavaşlattığını da vurguladı. Bu sorunun çözülmesi amacıyla yapılan bir toplantıda Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin, sorunun kısa süre içinde çözüleceğini belirttiklerini aktaran Ekinci, ancak aradan geçen zamana rağmen henüz herhangi bir ödeme yapılmadığını ifade etti.

Ekinci, sadece geçmişte yapılan bir ödemenin olduğunu, ancak şu an için yeni bir ödeme yapılmasının söz konusu olmadığını belirtti. Ekinci, bu durumun projelerin hızını ve etkinliğini ciddi şekilde olumsuz etkilediğini kaydetti.

Ekinci, 2007 yılından beri uygulanan ve 2015’te yasallaştırılan deprem yönetmeliği doğrultusunda, eski binaların güncel koşullara göre değerlendirilmesi ve gerekli görülmesi durumunda güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Ancak, bu konuda zamanında gerekli adımların atılmadığını vurgulayan Ekinci, güçlendirme çalışmalarının yalnızca okullarla sınırlı kalmaması gerektiğini, aynı yaklaşımın kamu ve özel binalar için de uygulanması gerektiğini ifade etti.

Ekinci, depreme dayanıklı olmayan binaların güçlendirilmesinin, okullarda nasıl yapılıyorsa, diğer yapılarda da aynı şekilde gerçekleştirilebileceğini kaydetti.

Bu tür güçlendirme çalışmalarının hem kamu, hem de özel sektörde yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayan Ekinci, deprem güvenliği için yapılması gerekenlerin başında bilimsel verilere dayalı analizlerin yer aldığını belirtti. Bu süreçte belediyelere önemli görevler düştüğünü ifade eden Ekinci, yerel yönetimlerin, binaların depreme dayanıklılığını artırmak için aktif bir şekilde çalışması gerektiğini dile getirdi.

Kıbrıs’ta çevreye duyarlı ve dayanıklı yapılar inşa etmek için devletin ve belediyelerin daha dikkatli olmaları gerektiğini ifade eden Ekinci, sürdürülebilir ve deprem güvenli yapılar için yerli mühendislerin katkılarının büyük önem taşıdığını kaydetti. Ekinci, bu tür projelerin sadece yapısal güvenlik değil, aynı zamanda çevresel etkiler göz önünde bulundurularak tasarlanması gerektiğini de belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

CTP: Biz varız, kararlıyız, ülkemizi güzel günlere kavuşturacağız

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), “hukuk ve demokrasiye sahip çıktığı gibi hep birlikte ülkeye de sahip çıkacağını” belirtti.

“Demokrasi ve hukuka sahip çıktık. Yalana, hileye, sahteliğe geçit vermedik. Bunu hep birlikte başardık.” diyen CTP, yozlaşmış zihniyetin hep birlikte değiştirileceğini kaydetti.

CTP, “Biz varız, kararlıyız, ülkemizi güzel günlere kavuşturacağız” açıklamasında bulundu.

Partiden yapılan yazılı açıklamada, CTP’nin hukuksuzluğa karşı durduğu, demokrasiye yapılan saldırılara direnç gösterdiği kaydedilerek, halkın da desteğiyle elde edilen sonucun demokrasiye olan inancın ve kararlılığın somut göstergesi olduğu belirtildi.

Bir buçuk ayda, 4 farklı adayla, 16 tur Meclis Başkanlığı seçimi yapıldığının kaydedildiği açıklamada, “Siyaset tarihimizde yüz karası olarak anılacak bir süreç yaşadık. Demokrasiyi ayaklar altına alarak Meclis’i krize sürükleyenleri ve halkın iradesini hiçe sayanları bir kez daha tanıdık” ifadeleri kullanıldı.

“Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak, hukuka ve demokrasiye sahip çıktığımız gibi ülkemize de sahip çıkmaya devam edeceğiz” denilen açıklamada, esnaf, sanayici, işçi, emekçi, zanaatkâr, çiftçi ile yokluğa ve yoksulluğa karşı çözüm üretmenin, hep birlikte güçlü bir duruş sergilemenin zamanı olduğu da kaydedildi.

Ülkede ihale yolsuzlukları ve yandaş istihdamları yapıldığının, eğitim ve sağlık sistemlerinin çöktüğünün de savunulduğu açıklamada, bunların da hesabının sorulacağı belirtildi, “Bu yolda ilerlerken, halkımızın desteği en büyük gücümüz olacak” denildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam