Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

GMO Başkanı Oymen:Okullarda gıda güvenliği ve hijyene dikkat edilmeli

Published

on

Gıda Mühendisleri Odası (GMO) Başkanı Beste Oymen, okullarda gıda güvenliği ve hijyene dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Oymen, “Geleceğimiz olan çocuklarımızın hijyenik şartlarda üretilmiş ve tüketime sunulmuş gıdalar ile beslenmesi hepimizin sorumluluğudur” dedi.

Oymen yaptığı yazılı açıklamada, yeni eğitim yılının başladığına işaret ederek, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yanı sıra yaşamın önemli bir parçası olan temel beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasında tüketilen gıdaların güvenilir aynı zamanda besleyici özelliğinin de yüksek olmasının çok önemli bir kriter olduğunu vurguladı.

“Geleceğimiz olan çocuklarımızın hijyenik şartlarda üretilmiş ve tüketime sunulmuş gıdalar ile beslenmesi hepimizin sorumluluğudur” diyen Beste Oymen, bu konuda okul yönetimine, öğretmenlere, velilere, okul aile birliklerine ve bilinç düzeyi bu konuyu anlayabilecek yaştaki öğrencilere iş düştüğünü kaydetti.

-“Gıda maddelerinin muhafaza ve sunum koşullarına dikkat edilmeli”

Gıda maddelerinin kantinde muhafaza ve sunum koşullarına dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Oymen, şöyle devam etti:

“Ambalajsız verilen her türlü gıda maddesinin doğru sıcaklıkta ve uygun koşullarda muhafaza edildiğinden emin olunmalıdır. Ayran, sandviç vb. soğuk muhafaza edilmesi gereken ürünlerin soğukluğu temas yolu ile kontrol edilmeli, eğer soğuk değilse iade edilmelidir.”

Tüketiciye arz edilen ambalajlı ürünlerin doğru ve anlaşılır etiket bilgilerinin gıda etiketlerinde yer alması gerektiğini belirten Oymen, “Satın alırken ürünün son kullanma tarihi veya tavsiye edilen tüketim tarihinin kontrolü yapılmalı, tarihi olmayan hiçbir paketli ürün satın alınmamalıdır” dedi. Oymen, söz konusu uygulamaların piyasadaki tüm satış yerlerinde uygulanması gerektiğini kaydetti.

Okul kantinlerinde ve yemekhanelerde besinlerin satın alınması ve hazırlanması sırasında uygulanması gereken önemli bazı kurallar olduğuna dikkat çeken Beste Oymen, kantinlerde ve yemekhanelerde çalışan tüm personelin sağlık karnelerinin olması gerektiğini belirtti.

-“Her çeşit yiyecek için kaliteyi etkileyen farklı özellikler vardır”

Satın alma işlemlerinde dikkat edilecek en önemli hususlardan birinin, kuruluşun depolarının sayısı ve kapasitesinin göz önünde bulundurulması olduğunu ifade eden GMO Başkanı Oymen, “Yiyecekler satın alınırken önemli olan kalitedir ve her çeşit yiyecek için kaliteyi etkileyen farklı özellikler vardır” diyerek, bu özellikleri şöyle sıraladı:

“-Süt satın alırken; pastörize veya UHT olmasına ve sütlerin ambalajlarının üzerinde, üretici firmanın adı, adresi, gün, ay ve yıl olarak üretim ve son kullanma tarihlerinin kolayca okunabilir biçimde belirtilmiş olmasına dikkat edilmelidir.

-Peynir satın alırken pastörize sütten yapılmış olmasına taze peynir olmamasına (Brusella riski nedeniyle) ve peynirin yüzeyi kesildiği zaman görünüşünün kuru, çok çabuk dağılan özellikte olmamasına dikkat edilmelidir.

-Et satın alırken denetimli, güvenilir yerden satın alınmasına, rengine, kokusuna, elastikiyetine, kayganlık vb. niteliklerine önem verilmelidir. Kaliteli etin kesit yüzeyi mermerimsi görünümde olmalıdır. Potansiyel riskli bir besin olması nedeniyle etin satın alma sıcaklığı prob termometre ile ölçülmeli, iç sıcaklığının 4°C ve altında olmasına dikkat edilmelidir. Etlerin taşıma sıcaklığının yanı sıra, taşındığı araçların sıcaklığı, nakil eden araçların ve personelin temizliği de son derece önemlidir.

-Tavuk satın alırken aranan kalite kriterleri günlük kesim olması, göğüs kemiğinin kolay kırılması, kokusu, görünümü, iç organlarının ve tüylerinin tamamen temizlenmiş olması, çürük, morarma ve ekşi koku bulunmamasıdır. Tavuk da potansiyel riskli bir besin olması nedeniyle satın alma sıcaklığı 4°C ve altında olmalıdır.

-Yumurta satın alırken; kabuklarının temiz, kırık ve çatlaksız, kırılınca sarının bombeli olmasına, dağılmamasına, tuzlu suya atılınca dibe çökmesine, (hava boşluğu arttıkça ağırlığı azalacak ve su üzerinde kalacaktır), getirildiği ambalajın temiz olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca ambalajında son tüketim tarihi, muhafaza sıcaklığı (+5°C ile +12°C arasında) ve muhafazaya başlanan tarih bulunmalıdır. Bu koşulları taşımayan yumurtalar kabul edilmemelidir.

-Genel olarak tüm sebzelerde ve meyvelerde kalite kriterleri; taze, çürümemiş, böcek yeniği, çamur, toz, toprak bulunmamasıdır. Yapısı düzgün, sağlam, sık dokulu olmalı, bozulmamış, küflenmemiş olmalı ve dış kısımları nemli/ıslak olmamalıdır.

-Dondurulmuş sebze satın alırken iç sıcaklığının –18 °C’den daha düşük olmasına, ürünlerde yumuşama ve çözülme belirtisi (ambalaj içerisinde buz kristallerinin bulunması) olmaması, ambalaj üzerinde ürünün; cinsi, firma adı, adresi, ürünle ilgili barkod numarası üretim ve son kullanma tarihi, net ağırlığının, hazırlama ve pişirme talimatının bulunmasına dikkat edilmelidir. Dondurulmuş ürünlerin satın alınması, nakliyesi ve saklanması aşamalarında soğuk zincirin bozulmamasına özen gösterilmelidir.

-Konservelerde, konserve ambalajının bombeli (gaz yapan mikroorganizmaların faaliyeti sonucunda kutu içerisinde gaz birikerek, kutunun şişmesi), ezik, delik, şeklinin bozuk olmamasına, konserve etiket bilgisindeki son tüketim tarihi dikkat edilmelidir.

-Ekmek satın alırken, dış görünümünün iyi pişmiş ve kabarmış, kendine has görünüşte ve kokuda, kabuk renk dağılımının olabildiğince homojen olmasına, basık ve yanık olmamasına dikkat edilmelidir. Ekmek kesildiği zaman, iç kısmı süngerimsi yapıda, gözenekler mümkün olduğunca homojen olmalı; büyük ve düzensiz hava boşlukları bulunmamalıdır.”

-“Satın alınan yiyecekler uygun koşullar altında depolanmazsa özelliklerini kaybeder”

Besinlerin satın alındıktan sonra depolanmasının, bozulmasını ve zararlı hale gelmesini önleme ve kontrolü açısından büyük önem taşıdığını belirten Oymen, şunları kaydetti:

“Satın alınan yiyecekler ne kadar kaliteli olursa olsun, uygun koşullar altında depolanmazsa özelliklerini kaybeder; bu durumda besin ögeleri kayıpları oluşur ve sağlığı bozucu hale gelebilir. Soğuk depolarda tüm potansiyel riskli besinler 4°C ya da altında; diğer yiyeceklerle temas etmeyecek şekilde saklanmalıdır. Çiğ et, tavuk gibi besinler diğerlerinden ayrı tutulmalı, tavuk en altta olacak şekilde soğuk depoya yerleştirilmelidir.

Yemek, kıyma, doğranmış et gibi yiyeceklerin üzerleri; kapak, alüminyum folyo veya plastik film streçle kapalı olmalıdır. Yiyecekler zeminle temas etmemelidir. Kuru depoların sıcaklığı, 10-15 ºC arasında olmalı ve 20 ºC’yi geçmemelidir. Yiyeceklerin depolarda ışığa maruz kalması, bozulmalara ve besin değerinde kayıplara yol açabilir. Bu nedenle kuru depolara gün ışığı girmesi önlenmelidir. Güneş ışığı alan camlar koyu renk boyanarak ışık geçirmemesi sağlanmalıdır.

Konserve ürünler, serin yerde (10-12 °C) ve kuru koşullarda depolanmalıdır. Patates, soğan ve sarımsak 15-20 °C de 1-2 hafta saklanabilir. Sebze ve meyvelerin toz, toprak ve ilaç kalıntılarından temizlenmeleri için iyice yıkanması gerekir.”

-“Gıda üretilen yerlerde içilebilir nitelikte su olmalı”

Gıda üretilen yerlerde her zaman kullanıma hazır halde ve yeterli miktarda içilebilir nitelikte su olması gerektiğini ifade eden Oymen, temizlik için de içme suyu kalitesinde su kullanılması gerektiğini belirtti.

GMO Başkanı Oymen, “Dondurulmuş ürünler asla ortam sıcaklığında çözdürülmemeli, donmuş ürünler buzdolabında (4-5 derecede) ya da mikrodalga fırında çözündürülmeli ve çözünmüş ürün bir daha dondurulmamalıdır” uyarılarında da bulundu.

-“Ellerinizi sabun ve akan su ile en az 20 saniye iyice yıkayın ve temiz bir havlu ile kurulayın”

Yıkanmamış veya yanlış yıkanmış ellerin ve yüzeylerin mikroorganizmaları hızla yayabileceğine ve gıda kaynaklı hastalıklara neden olabileceğine dikkat çeken Oymen, “Ellerinizi sabun ve akan su ile en az 20 saniye iyice yıkayın ve temiz bir havlu ile kurulayın” uyarısı yaptı.

Kaplar, aparatlar, alet ve ekipmanların kullanılmadan önce ve kullanıldıktan sonra uygun temizlik önlemleri doğrultusunda temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi gerektiğini belirten Oymen, “Temizlik maddeleri ve dezenfektanlar gıda ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerden ayrı bölümlerde muhafaza edilmeli ve işaretlenmelidir” dedi.

Soğuk yiyeceklerin sıklıkla çapraz bulaşma için risk taşıdığına işaret eden Oymen, hazırlanmış soğuk yiyeceklerin bekletme işleminin, daima 4°C’nin altında yapılması gerektiğini ifade etti.

Uygun sıcaklıkta ve yeterli sürede yapılan pişirme ile besinlerin zararlı hale gelmesinin önlendiğini kaydeden Oymen, gıdaların merkez sıcaklığı en az 72-75 °C’ye ulaşana kadar iyice pişirilmesi ve sıcak tüketilecek gıdaların sıcak olarak muhafaza edilmesi gerektiğini belirtti.

Çocukların sağlıklı eğitim ortamlarında yetiştirilmesi ve öğretmenlerin sağlığını korumak için belirtilen hususlara dikkat edilmesinin önemini vurgulayan Oymen, tüm çocuklara sağlıklı, başarılı ve kesintisiz bir eğitim hayatı diledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Hukuk Dairesi bütçesi komitede oy birliğiyle kabul edildi

Published

on

By

2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı’nda 307 milyon 435 bin TL’lik Hukuk Dairesi (Başsavcılık) bütçesi, Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde oy birliğiyle kabul edildi.

– Varol

Komitede ilk sözü alan Başsavcı Yardımcısı Ahmet Varol, Başsavcılık olarak gerek ülkedeki nüfus artışı, gerekse suç oranlarının artması ve değişmesi nedeniyle ağır cezada artış olduğuna dikkat çekerek, savcılığın açtığı ceza dava sayısının 2024 Kasım ayına kadar 48 bin 214 olduğunu kaydetti.

Savcı sayısının azlığının bazı davalarda yetersizliğe neden olduğunu dile getiren Varol, kendilerinden istenen görüş ve taleplerin hepsine cevap verilemediğini belirtti.

İşlemleri yaparken bazı sıkıntılar da olduğuna dikkat çeken Varol, kazalardaki Savcılık Daireleri’nde araç olmadığını söyledi.

Maliye Bakanlığı ile yapılan görüşmelerde araç talepleri bulunduğunu fakat karşılanmadığını dile getiren Varol, personel ihtiyaçlarının da olduğunu kaydetti.

Özellikle Lefke’de yeni mahkeme binası açıldığını fakat personel eksikliği nedeniyle sıkıntılar yaşandığını ifade eden Varol, taşıma personelle bazı davaların yapılmaya çalışıldığını söyledi.

Savcılığın asli görevlerini yerine getirmesi için imkân tanınması gerektiğini dile getiren Varol, bu yıl içerisinde münhal açılıp savcı alınmasının planlandığını dile getirdi.

– Özuslu

CTP Milletvekili Sami Özuslu da, sahte diploma meselesi, eczacılar ve doktorlar konusunda sürecin ne durumda olduğunu sordu, basına yansıyan bazı olaylarla ilgili bir bilgi istedi.

– Varol

Yeniden söz alan Başsavcı Yardımcısı Ahmet Varol, eczacılar ve diplomalar hakkında sorulan soruyu cevapladı. Varol, şu ana kadar birçok eczacı ve doktorlarla ilgili soruşturmanın devam ettiğini dile getirdi.

Eczacılarla ilgili klasörlerin kalabalık olduğunu söyleyen Varol, polisin bu konuyla ilgili epey yol katettiğini ve yılbaşından sonra bu dosyaların Savcılığa teslim edilmesinin beklendiğini kaydetti.

Diploma konusu ve eczacıların dosyalarına öncelik verileceğine dikkat çeken Varol, özellikle eczacılar konusunda 18 bin 700 kişiden ifade alındığı bilgisini verdi.

Varol, dosyaların iki ay içerisinde savcılıkta incelenmeye başlayacağını düşündüğünü dile getirerek, diplomaların Mali Şube tarafından incelediğini, şu anda 9 kişiyle ilgili dosyanın data incelenmesinde olduğunu ve başka diplomalara da ulaşıldığı haberini aldıklarını söyledi.

– Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali de, savcılık makamındaki mevcut iş yüküne bağlı olarak ihmal edilen alanların doldurulması gerektiğini ifade etti, dava sayısında gerileme beklentilerinin olmadığını söyledi.

Meclis’te son dönemde yaşanalara değinen Şahali, savcılığın teşkilat şemasında bir çalışmaya ihtiyacı olduğunu dile getirdi.

Konuşmaların ardından Hukuk Dairesi (Başsavcılık) bütçesi oylandı ve oy birliğiyle kabul edildi.

Bütçe komitesi bugünkü çalışmalarını tamamladı.

Komite yarın saat 11.00’de yeniden toplanarak görüşmelerine devam edecek.

Komitede yarın, 1 milyar 969 milyon 523 bin TL olarak öngörülen Başbakanlık bütçesi ile 1 milyar 936 milyon 92 bin TL olan Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı bütçeleri ele alınacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Mahkemeler bütçesi oy birliğiyle kabul edildi

Published

on

By

2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı’nda Mahkemeler bütçesi 29 milyon TL’lik artışla, 927 milyon 978 bin 300 TL olarak , Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde oy birliğiyle kabul edildi.

Komite görüşmesine Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ da katıldı.

– Baybars

Bütçe üzerinde ilk olarak söz alan Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, yargının bağımsız görev yapabilmesi için bütçenin önemli olduğunu söyledi.

Mahkemelerin bütçe imkanlarının kısıtlı olduğunu vurgulayan Baybars, mahkeme kararlarının uygulandığının gösterebilmesi için “tebliğ ve icra” müessesesinin hızlı çalışması gerektiğini ifade etti.

Ekipman sıkıntılarına değinen Baybars, “Sandalye, masa, printer, kartuş gibi birçok sıkıntı var. Cumhuriyet Meclisi’ne sağladığınız, özellikle o temsil ve ikramlardaki bonkörlüğü mahkemeler bütçesine sağlayamadınız. Merak ediyorum, bu sene bu sıkıntılar nasıl giderilecek?” dedi.

Baybars, mahkemelerin bu anlamdaki sıkıntılarının her yıl dile getirildiğini ve bunların  giderilmesi gerektiğini söyledi.

Mahkemelerin dijitalleşmesi konusuna değinen Baybars, mahkemelerin bütçesinin “özerk bütçe” haline gelmesi gerektiğini belirtti.

“Personel ve insan kaynaları bakımından mahkemeler yeterli seviyede değildir.” diyen Baybars, yargının bütçe konusunda maalesef yasama ve yürütmenin çok altında kaldığını söyledi.

-Şahiner 

CTP Milletvekili Salahi Şahiner de konuşmasında, mahkemelerin cumhurbaşkanlığı yerleşkesinin içerisine taşınıp taşınmayacağını sordu.

-Özerdağ

Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ da söz alarak, daha Meclis ve Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi projesi yapılmadan, 2015 yılında o bölgede kendilerine bir arazi tahsis edildiğini söyledi.

Dönemin Yüksek Mahkeme Başkanı’nın, yeni mahkeme binası için çalışmalar yaptığını, ancak  şekili itibarıyla istenilen projenin o arazide yapılmasının mümkün olmadığını dile getiren Özerdağ, bu arazinin iadesi karşılığında takas olarak başka arazi verilmesi konusunda görüşmeler yapıldığını, Cumhurbaşkanlığı ve Meclis yerleşkesinin yanında kendilerine 10 dönümlük arazi tahsis edildiğini kaydetti.

Bu araziye mahkemelerin yapılması konusunda onay alındığını dile getiren Özerdağ, yasama, yürütme ve yargının temsiliyeti olan üç kuvvetin aynı bölgede olmasının  onaylandığını aktardı. 

O bölgeye Yüksek Mahkeme Binası’nın yapılacağını dile getiren Özerdağ, binanın kendilerinin hassasiyetleri ve talepleri göz önünde bulundurularak yapılacağını belirtti.

Özerdağ, bina yapımına en geç altı ay içerisinde başlanacağını söyledi.

Son yıllarda hukuk davalarında azalma, ceza davalarında da yükseliş görüldüğünü dile getiren Özerdağ, ağır ceza mahkemelerinin artırılması konusunda tavsiyelerde bulunduğunu fakat ellerindeki binaların yetersiz kaldığını kaydetti. 

Ceza davalarındaki yargıç sayısının artırılmasını talep ettiklerini fakat bu uygulamanın yeni binanın bitirilmesi halinde sağlanabileceğini dile getiren Özerdağ, yargıçların güvenlik sıkıntıları olduğunu, kendilerinin de mahkemelerdeki güvenlik şartlarının artırılması çalışmalarıyla ilgili düşünceleri olduğunu belirtti.

Her yargıcın iki kişilik iş yaptığını ifade eden Özerdağ, yargıçların iş yüküne dikkat çekti.

Konuşmaların ardından Mahkemeler bütçesi oylandı ve oy birliğiyle kabul edildi.

Mahkemeler bütçesinin ardından Hukuk Dairesi (Başsavcılık) bütçesinin görüşülmesine geçildi.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Erhürman gündemdeki konuları değerlendirdi, basında yer alan iddialara yanıt verdi

Published

on

By

Cumhuriyetçİ Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile adayı ziyaretinde görüştüğünü belirterek, CTP’nin kararlarını yetkili organlarında aldığını, herkesle görüşüp, herkesle diyalog kurduğunu söyledi.

Erhürman, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüştüm. Öyle gizli saklı bir yerde değil, Cumhurbaşkanlığı’nda görüştüm. Yılmaz’ın daha önceki ziyaretinde de, yine Cumhurbaşkanlığı’nda, ‘Enerji’ konusunda düzenlenen geniş bir toplantıda görüşmüştüm.“ dedi.

Yılmaz ile görüşmelerinde doğal olarak Meclis Başkanlığı seçiminin de konuşulan konulardan biri olduğunu ifade eden Erhürman, Yılmaz ile kendisinin adaya gelmesinden önce partilerinin aldığı kararı, yaptığı basın açıklamasını ve bu açıklamada yer alan unsurları da paylaştığını aktardı.

Erhürman, “Nitekim CTP, Cumhuriyet Meclisi’nde, aldığı kararda ve basın açıklamasında ne dediyse onu yaptı.” dedi.

Tufan Erhürman yaptığı yazılı açıklamada gündemdeki konuları değerlendirerek, bugün basında yer alan iddialara yanıt verdi.

-“Aday olursam bağımsız değil, elbette CTP adayı olacağım”

Cevdet Yılmaz ile Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda hiçbir şey konuşmadıklarını belirten Erhürman, şöyle devam etti:

“Bu arada Yılmaz ile görüşmeden bağımsız, gündeme getirildiği için, daha önce defalarca yanıtladığım bir soruyu bir kez de buradan yanıtlayayım; Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olup olmayacağımla ilgili, an itibarıyla ne benim, ne de partimizin bir kararı var. Ama aday olursam elbette bağımsız aday değil, CTP adayı olurum. CTP Genel Başkanının ‘bağımsız aday’ olması herhalde söz konusu değildir.“

Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı Özgür Özel ve heyetiyle görüşmelerine de değinen Tufan Erhürman, Özgür Özel ile de Meclis Başkanlığı seçimini konuştuklarını söyledi.

Erhürman açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Özel’in adamıza yaptığı ziyaret sonrasında bir TV programında buradaki siyasi gelişmelerle ilgili olarak anlattıkları çerçevesinde ‘Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP müdahil mi olacak’ diye sormuş birileri. Kimsenin zerre şüphesi olmasın, Ne CHP’nin böyle bir düşüncesi olur, ne de CTP’nin.”

CTP’nin 54 yaşında, bünyesinden Cumhurbaşkanı, başbakanlar, bakanlar çıkarmış bir parti olduğuna işaret eden Erhürman, CTP’nin tüm muhataplarıyla, öz güvenle, arada fikir ayrılıkları olsa da diplomasi diliyle ve dünya diliyle iletişim kurma becerisi ve deneyimine sahip olduğunu vurguladı.

-“Türkiye ile ilişkiler doğru zeminde, iyi ilişkiler olmalıdır”

Erhürman açıklamasında şunları kaydetti:

“Türkiye’den hükumet yetkilileriyle de, AKP ve CHP yetkilileriyle de görüşmektedir ve görüşmeye de devam edecektir. Kısa bir süre önce New York’ta görüşmeler gerçekleştirmiştir. Üyesi olduğu Sosyalist Enternasyonal mensuplarıyla da, AB, BM yetkilileriyle de, adamızdaki büyükelçilerle de her zaman görüşmüştür, görüşmeye devam edecektir. Ve CTP, nereden gelirse gelsin, Kıbrıs Türk halkının iradesine yönelik her türlü müdahaleye ‘amasız, fakatsız’ karşıdır, karşı duracaktır.

CTP’nin Türkiye ile ilişkilerdeki defalarca açıklanmış pozisyonu nettir: ‘Türkiye ile ilişkiler doğru zeminde, iyi ilişkiler olmalıdır’. Türkiye bize değil, bizimle, biz de Türkiye’ye değil, Türkiye ile konuşacağız. Halkımız adına bütün dünyaya anlatacağımız çok şeyimiz vardır. Halkımızı asla Sarayönü’ne hapsetmedik, hapsetmeyeceğiz.

İrade buradadır. Kıbrıs Türk halkının da, onun bağrından çıkan CTP’nin de öz güveni tamdır.”

Devamını Oku

Trending

Reklam