Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Avrupa Konseyi’nin Loizidou kararı, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun önemine işaret etti

Published

on

Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) Başkanı Növber Ferit Veçhi, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nin AİHM’in Loizidou kararına ilişkin incelemeyi kapatması kararına ilişkin “Bu karar, her ne kadar da çok geç alınsa da KKTC ve ana vatan Türkiye için olumlu bir karardır. Söz konusu karar doğrultusunda kurulan TMK’nin etkin bir iç hukuk yolu olduğu bir kez daha teyit edildi.” dedi.

Veçhi, TMK’nin yapısı, işleyişi ve KKTC ile Türkiye açısından önemine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

TMK’nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Xenides-Arestis davasında, Türkiye aleyhinde verdiği hükümler uyarınca Taşınmaz Mal Yasası kapsamında 2005’te kurulduğunu belirtti.

Veçhi, 2006’da faal olmaya başlayan TMK’nin KKTC sınırları içerisinde malları bulunan, 1974 öncesi taşınmazlarını kuzeyde bırakan Rumlara bir çare olmak üzere kurulduğunu aktararak, “Bir iç hukuk yolu olan TMK, AİHM’in tanıdığı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde kurulan bir komisyondur. Yasamız da AİHM tarafınca kabul görmüş ve tanınmıştır.” ifadesini kullandı.

AİHM’in Türkiye aleyhine açılan Demopoulos ve Diğerleri davasının kabul edilebilirliğine ilişkin aldığı 1 Mart 2010 tarihli kararını hatırlatan Veçhi, AİHM’in, bu kararla TMK’nin etkin bir iç hukuk yolu olduğunu tescil ettiğini dile getirdi.

TMK’nin 7 üyesi ve 2’sinin yabancı olduğu bilgisini paylaşan Veçhi, bu kurumda çalışanların bağımsız olması gerektiğini vurguladı.

Veçhi, “TMK, takas, iade ve tazminat olarak talepleri inceler. Rumlar buraya başvurur, dosyalarını oluşturur. Biz her perşembe yaklaşık 20 dosya inceliyoruz, bunları ‘dostane çözüm (karşılıklı anlaşma)’ olarak bitirmeye çalışıyoruz. Takas, tazminat veya iadeye karar veririz. Eğer bir anlaşmazlık olursa duruşmaya gideriz.” diye konuştu.

Veçhi, başvuranların davacı, KKTC İçişleri Bakanlığının da davalı olduğunu kaydetti.

Son bir yılda 140 farklı dosyayı incelediklerini belirten Veçhi, bu dosyalardan 2’sinin iade olduğunu, bu süreçte takas ise yapılmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:

-Toplam 7 bin 159 başvuru, 1366’sına dostane çözüm, 34’ü için duruşma

“Kurulduğundan bu yana TMK’ye toplam 7 bin 159 başvuruda bulunuldu. Bunlardan 1366’sı dostane çözüm yoluyla, 34 tanesi ise duruşma yoluyla (başvuranın memnun kalmadığı davalar duruşmaya gidiyor) sonuçlandı. TMK, bugüne kadar başvuru yapan 1169 kişiye, mallarının bedeli olarak tazminata karar verdi. 4 başvuru için iade, 2 başvuru için takas-tazminat, 8 başvuru için iade-tazminat kararı verilmiştir. Bir başvuru için ise Kıbrıs meselesinin çözülmesinden sonra iade edilmesi kararı verilmiştir.”

TMK’nin Rumların mülkle ilgili sorunlarına çare ürettiğine ve rahat bir şekilde başvuru yapabilecekleri bir kurum olduğuna işaret eden Veçhi, başvuranların, tapuları ile başvurdukları malın kendi mülkleri olduğunu ispat etmeleri halinde dava süreçlerinin başladığına, erken bir zamanda da sonuçlandığına dikkati çekti.

– “GKRY, vatandaşlarının TMK’ye başvurarak çare aramasından hoşnut değil”

Veçhi, “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), kendi vatandaşlarının TMK’ye başvurarak bir çare aramasından çok da hoşnut değil, engellemeler için ise ellerinden geleni yapmaktadır. Loizidou davasının, AİHM tarafından denetiminin bu kadar uzamasının sebebi, Rum tarafının kendine yakın ülkelerle birlik olarak oluşturduğu ortam sebebiyledir.” dedi.

Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Komisyonu’na bireysel başvuru hakkını 1987’de tanıdığını ve çok sayıda Türkiye aleyhinde başvuru olduğunu anımsatan Veçhi, Loizidou davasının (Kıbrıslı Rum Titina Loizidou’nun 1989’da KKTC‘de toprak ve mülkünün kaldığı gerekçesiyle Türkiye aleyhine AİHM’e başvurmasının da bunlardan biri olduğunu söyledi.

Veçhi, “Loizidou, GKRY tarafından öncü dava olarak ele alındı. Loizidou davası, her ne kadar bireysel görünse de arkasında GKRY vardı, yani siyasileştirilmiş bir davadır. Türkiye, bu davadan 1998’de tazminat ödemeye mahkum edildi. Buna göre, başvurucuya tazminat verilir fakat mülk mal sahibinde kalır. TMK’nin tazminata karar vermesi halinde mülk, KKTC‘ye geçiyor.” ifadelerini kullandı.

Loizidou’nun 2005’te TMK’nin kurulmasının ardından tekrardan KKTC‘deki malının iadesini ve tazminat istediğini anımsatan Veçhi, AİHM’in bu noktada TMK’yi işaret ettiğini ancak Kıbrıslı Rum Titina Loizidou’nun bunu reddettiğini kaydetti.

2003’te Türkiye tarafından Loizidou’ya tazminatın ödendiğini belirten Veçhi, o tarihten bu yana Loizidou davasının gözetimi ve denetiminin AİHM tarafından devam ettiğini söyledi.

Veçhi, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nin 20-22 Eylül’de düzenlenen insan hakları konulu 1443’üncü toplantısında AİHM’in Loizidou kararına ilişkin gözetim ve denetim sürecini durdurma kararı aldığına, incelemeyi kapattığına vurgu yaptı.

– “Rumlar siyasi olarak mesnetsiz iddialarla yıllarca bu konuyu gündemde tutmuştur”

Veçhi, şu ifadeleri kullandı:

“(AİHM’in Loizidou kararına ilişkin incelemeyi kapatması kararı) Bu karar, her ne kadar da çok geç alınsa da, KKTC ve ana vatan Türkiye için olumlu bir karardır. Söz konusu karar doğrultusunda kurulan TMK’nin etkin bir iç hukuk yolu olduğu bir kez daha teyit edildi. TMK’nin etkinliği, Rum kesimince her zaman için sorgulandı.

Rumlar, Loizidou davası ile mülkün iadesini istediler ancak bunun mümkün olmadığını biliyorlardı. Rum tarafı, bunu bilerek yıllardır bu konuyu politize etti ve iadesi yönünde ısrarcı oldu. Loizidou kararının denetim ve gözetiminin devam etmesiyle de bu konu devamlı gündemde tutuldu. Bu kararla AİHM, ‘TMK’nin iade, tazminat ve takasta en etkin çaredir.’ dedi. Rumlar siyasi olarak mesnetsiz iddialarla yıllarca bu konuyu gündemde tutmuştur.”

Veçhi, Rumların TMK’yi aşarak direkt AİHM’e başvurmasının mümkün olmadığını söyledi.

Veçhi, “TMK’ye başvuran ve aldığımız kararı beğenmeyen Rumlar, KKTC Yüksek İdare Mahkemesine başvurabilir. Başvuran Rumlar, oradan da hoşnut kalmazsa bütün iç hukuk yollarını tüketmesiyle birlikte AİHM’e gidebilir. Ancak AİHM illa ki Rumlar lehine karar verecek değildir.” diye konuştu.

TMK’nin tazminat kararlarının ödemesinin KKTC Maliye Bakanlığınca yapıldığını belirten Veçhi, TMK kurulmadan önce davalı konumunda Türkiye’nin olduğunu da anımsattı.

– “Maraş bölgesi için TMK’de toplamda 459 başvuru var”

Veçhi, Maraş bölgesinin açık olan pilot bölgesi ve diğer kapalı bölümlerine toplamda 459 başvurunun olduğunu aktararak, “Pilot bölge konusunda davaların devam ettiğini, İçişleri Bakanlığı ve savcılıktan görüşlerin alınması ve dosyanın tamamlanmasıyla davaları görüşmeye başlayacağız. Maraş bölgesiyle ilgili TMK’ye başvurularda sürekli artış oluyor.” dedi.

Kıbrıs Vakıflar İdaresinin (EVKAF) mallarıyla ilgili hukuki açıdan başvuru yapamadığını söyleyen Veçhi, şunları kaydetti:

“Mesela; bir Rum başvuran geldiğinde, EVKAF’ın da bir hak iddiası varsa bize başvuruyorlar. Biz, EVKAF’ın bu ‘hak iddiası’ başvurusunu inceleyip, hem başvuranın hem de EVKAF’ın haklarını gözetip adilane bir karar verebilmek için EVKAF’ı taraf yapıyoruz. Geçen yıl ekimde taraf EVKAF’ı yapıp, bir duruşma yaptık. Henüz dosya görüşülmedi ama EVKAF taraftır. İspat olması halinde EVKAF da müdahil olabiliyor.”

Veçhi, TMK’nin ülkede mülkiyet sorununda, hak sahibini koruduğunu ve AİHM’e de uygun çareler bulduğunu dile getirerek, “Her bitirdiğimiz dava, milli davamıza bir artıdır, Kıbrıs meselesinin mülkiyet çözümüne de katkıda bulunur. Hepimizin bu komisyona sahip çıkması, etkin şekilde elinden geleni yapması gerekir. Bu, bizim milli çıkarımızdır, hem KKTC hem de ana vatan Türkiye için çok önemlidir. Türkiye de Strazburg’da TMK’nin kurulması için çok büyük çaba sarf etti.” ifadelerini kullandı.​​​​​​​

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TDP PM tamamlandı… Çeler’e Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CTP ile ortaklaşma adına tam yetki

Published

on

By

 

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Başkanı Zeki Çeler, Parti Meclisi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman ile ortaklaşmak adına kendisine ve MYK’ya tam yetki verdiğini açıkladı.

Parti Meclisi toplantısının ardından yaptığı açıklamada, en ideal koşullarda seçim birlikteliğini  tesis etmek için CTP ile görüşmeleri hızlandıracaklarını dile getireren Çeler, “Tek amacımız uzun süredir sürekli kaybeden konumunda olan bu toplumun artık kazanmaya başlamasıdır” dedi.

Çeler, TDP’nin bugün yapılan Parti Meclisi toplantısının ardından basına açıklama yaparak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik alınan kararı duyurdu.

Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk turun “hayati önem” taşıdığını dile getiren Çeler, toplumun sesine kulak verme noktasında tek yumruk olmanın önemine vurgu yaptı.

TDP’nin kurulduğu günden bugüne her zaman toparlanmayı, üyesini bir araya getirmeyi ve seçimlerde önemli rol oynamayı başardığını söyleyen Çeler, Kıbrıs Türk toplumunun en yüksek yararı adına  barış ve çözüm yanlılarının ortaklaşmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Bu noktada CTP ile görüşmeleri başlatarak hızlandırmayı hedeflediklerini dile getiren Çeler, seçimlerden sonra da federal çözüm için mücadelenin başlayacağını söyledi.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

İş Bankası Güzelyurt Şubesi Tarım İhtisas Şubesi olarak da hizmet verecek

Published

on

By

Güzelyurt’ta hizmet veren ve binası yenilenen İş Bankası Şubesi, artık KKTC’de bir ilk olarak Tarım İhtisas Şubesi olarak da hizmet vermeye devam edecek.

Yenilenmiş şubenin açılışına Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güzelyurt Kaymakamı Mehmet Kayan, Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar da katıldı.

KKTC’nin ilk tarım ihtisası veren banka şubesi olan İş Bankası Güzelyurt Şubesi’nde, tarım alanında bilgilendirmeler  yapılacak, Türkiye’de tarım alanında yapılan eğitimler canlı olarak şubede yayınlanacak, üreticiler internet üzerinden canlı olarak soru sorabilecek.  

 Cumhurbaşkanı Tatar, tarım ihtisas şubesinin, Güzelyurt için atılabilecek adımlar konusunda yapılan tartışmaların bir filizi olduğunu söyledi.

İş Bankası’nın ihtisas şubesi aşma kararının iyice düşünülerek atılan bir adım olduğunu belirten Tatar, Güzelyurt ve Lefke’nin geleceğinin tarım olduğunu, bundan dolayı ihtisasın çok önemli olduğunu belirtti.

Tatar, İş Bankası’nın Türkiye’de 56 tane açtığı tarım ihtisas şubesinden Güzelyurt’a da açmasının güven tesis eden gelişmelerden olduğunu söyledi.

 Tarımsal üretimin ülke ekonomisi için önemine işaret eden Tatar, tarımsal üretimin değerinin pandemi döneminde de hissedildiğini kaydetti.

 Tatar, Anadolu’dan gelen su, teknoloji ve yapay zekayla KKTC’nin bereketli topraklarında üretimin arttırılabileceğini kaydetti.

Türkiye’de tarımda yaşanan gelişmelerin, İş Bankası aracılığıyla Kıbrıs Türkü ile paylaşılmasının çok değerli olduğunu da ifade eden Tatar, bu gelişmelerin, Kıbrıs Rum Liderliğinin yaptığı tüm haksızlıklara rağmen, geleceğe emin ve güçlü adımlarla yürüyebilmenin gerekleri olduğunu söyledi.

KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durabilecek bir ekonomiye sahip olabileceğine inandığını da kaydeden Tatar, KKTC’yi seven insanlarla iş birliği yapıldığında sorunların aşılmasının da daha kolay olduğuna inandığını da ifade etti.

Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar ise Güzelyurt’ta tarım ihtisas şubesi açılması fikrinin kendisini de heyecanlandırdığını söyledi

Güzelyurt bölgesinin üretime dayalı yatırımlara ihtiyaç duyduğunu ifade eden Özçınar, Lefke ve Güzelyurt’un tarım bölgesi  olarak ilan edildiğini, İş Bankasının tarıma yönelik kredilendirme ve tarıma yönelik bir konsepti Güzelyurt’a taşımasının bir zenginlik olduğunu belirtti.

Özçınar, Güzelyurt’un da dünyadaki değişim ve gelişime ayak uydurması yönünde adımlar atıldığını görmenin memnuniyet verici olduğunu belirtti.

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, Türkiye’de 56 tarım ihtisas şubesi açtıklarını, bu şubelerde kuraklık, girdi maliyetleri, tarımda teknoloji gibi konularda bilgilendirme de yapıldığını, çiftçilerin sadece finansal yönden değil teknik yönden de yanında olmaya çalıştıklarını ifade etti.

Güzelyurt Şubesi’nin KKTC’nin ilk tarımda ihtisas sunan banka şubesi olacağını belirten Yılmaz, İş Bankası’nın Kıbrıs’a 70 yıl önce Kıbrıs Türk ekonomisinin ve refahını kalkındırmak amacıyla geldiyse, bugün de sürdürülebilir tarımda Kıbrıs Türkü’nün yanında olmak adına ihtisas şubesi açıklarını ifade etti.

Tahıl ve meyve üretimi alanlarında Kıbrıs Türkü’nü doyuran bölge olmasından dolayı tarım ihtisas şubesi için Güzelyurt Bölgesini seçtiklerini kaydeden Yılmaz, KKTC’nin yüzde 56’sının tarımsal arazi olmasına rağmen büyük bir bölümünde susuzluk ve kuraklık nedeniyle susuz tarım yapıldığını kaydetti.

Bu bağlamda susuz tarım tekniklerinin geliştirilmesi gerektiği düşüncesiyle Güzelyurt şubesinde tarımsal bilgilendirme yapılacağını ifade eden Yılmaz, Türkiye’de gübreleme, zirai ilaç kullanımı, sulama teknikleri, tarımsal ekipmanlarla ilgili yapılacak eğitimlerin Güzelyurt Şubesi’nde canlı ve interaktif şekilde yayınlanacağını söyledi. Yılmaz, buradaki üreticilerin de sorunlarıyla ilgili uzmanlara canlı soru sorma imkanı bulacağını kaydetti.

İş Bankası KKTC Ülke Müdürü Serhan Akşahin, İş Bankası’nın adadaki 70’nci yılı olması ve ülkede ilk tarım ihtisas şubesini açacak olmalarından dolayı bugünün “çok özel bir buluşma” olduğunu ifade etti.

Akşahin, İş Bankasının KKTC’de açtığı ihtisas şubesinin Kıbrıs Türk halkı ile İş Bankası arasındaki “güvenin en somut göstergelerinden biri  olduğunu kaydetti.

Güzelyurt’un narenciye, meyve ve sebzesiyle KKTC’nin özel bir bölgesi olduğunu belirten Akşahin, 2001’den beri hizmet veren Güzelyurt Şubesi’nin artık yeni bir misyonla hizmet vermeye devam edeceğini kaydetti.

Akşahin, “Yeni şube sadece bir yer değişikliği değil, Güzelyurt’un tarımsal potansiyeline ve üreticisine duyduğumuz değerin güçlü ifadesidir” dedi.

İş Bankası’nın üretimin her aşamasında üreticinin yanında olduğunu kaydeden Akşahin, 2025’in ilk altı ayında üreticilere 300 milyon kredi sağladıklarına işaret etti.

Akşahin, İş Bankası Güzelyurt Şubesi’nin artık sadece bir banka olarak değil bölge üreticisinin yol arkadaşı danışmanı ve destekçisi olarak görev yapacağını belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu’nda nisap sağlanamadı. Öztürkler: “Gelecek olağan birleşim yeni yasama yılında olacak”

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu iki saatlik aranın ardından yeniden toplanma girişiminde bulundu ancak nisap yine sağlanamadı.

Meclis Başkanı Ziya Öztürkler’in, gelecek olağan birleşimin yeni yasama yılında yapılacağını söyleyerek, birleşimi kapattı. Böylece Meclis tatile girdi.

-Nisap sağlanamadı

Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) (Değişiklik) Yasa Tasarısı görüşülürken, nisap yetersizliği nedeniyle saat 17.30 sıralarında oturuma ara verilmesinin iki saat sonrasında Genel Kurul yeniden toplanma girişiminde bulundu ancak nisap yine sağlanamadı.

Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, İç Tüzüğün 85’inci maddesinin, nisapsızlık nedeniyle yapılamayan toplantının 24 saat sonraya ertelenmesini öngördüğünü kaydetti.

Anayasa’nın 81’inci maddesinin ise Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun olağan toplantılarını Haziran ayı sonuna kadar yapabileceği kuralını düzenlediğine dikkat çeken Öztürkler, Meclis Genel Kurulu’nun bugünkü olağan toplantısını tamamlamadığını ve 1 Temmuz Salı günü itibarı ile Meclis’in tatile başlamış olacağını belirtti.

Alınan karar uyarınca Meclis tatili sırasında komitelerin çalışmalara devam edeceğini ifade eden Öztürkler, gelecek olağan birleşimin yeni yasama yılında olacağını söyleyerek birleşimi kapattı.

Meclis Genel Kurulu, bugünkü oturumun ardından tatile girdi.

Meclis İç Tüzüğü’ne göre, Cumhuriyet Meclisi, Temmuz ayının ilk günü başlayan tatilin ardından Ekim ayının ilk iş günü açılır.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam