Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar’a Bursa’da fahri doktora

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Bursa Uludağ Üniversitesi’nde, “KKTC‘nin Doğu Akdeniz’deki Stratejik Önemi” konulu konferans verdi.
Cumhurbaşkanı Tatar‘a, ayrıca Bursa Uludağ Üniversitesi tarafından “Fahri Doktora” tevcih edildi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Bursa’da temaslarda bulunuyor. Tatar, bu çerçevede ilk olarak Bursa Uludağ Üniversitesi’ni ziyaret etti ve rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Klavuz ve heyetiyle bir araya geldi. Tatar’a Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu eşlik etti.

Konferans ve doktora töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanlığı video gösterimi yapıldı. Üniversite senatosunun Tatar’a fahri doktora payesi verilmesi kararının ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın özgeçmişi okundu.

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Klavuz, “Bir parçamız olan KKTC’nin saygıdeğer Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı ağırlamaktan onur duyduk”  sözleriyle başladığı konuşmasında, Tatar’a doktora tevcih etmekten mutluluk duyduğunu ifade etti. Klavuz, bu toplantıyı, Tatar’ın “Uluslararası ilişkiler, Türkiye ile işbirliği ve sergilediği dayanışmanın yanısıra üniversitenin KKTC’nin daima yanında olduğu fikrini dünyaya haykırma adına” yaptıklarını söyledi.

Doktora tevcih töreninin yapıldığı salonda daha önce de Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a doktora ünvanı verildiğine işaret eden Klavuz, bundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Klavuz, “KKTC, canımız, ciğerimiz bir vatan parçasıdır. Tarihe bakıldığında bazı sıkıntılar yaşandı ama şimdi KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak tanınması gerekir” dedi.

“Devletler, menfaat ve beklentilerine göre değil de adalet ve etik ilkeler ekseninde hareket etseydi KKTC ve Kıbrıs Türk halkı yıllardır izolasyonlar altında yaşamazdı” diyen Klavuz, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi ve yaşamak zorunda kaldığı zulümleri anımsattı.
Klavuz, Türkiye’nin ardından diğer Türk devletleri ve dost ülkelerin de KKTC’yi, Kıbrıs Türk halkının egemenliğini tanıması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, burada verdiği konferansta, Bursa’da, Uludağ Üniversitesi’nde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, merhum Cumhurbaşkanı Denktaş’a da verilen ödüle layık görülmesinin hayatının en anlamlı hediyesi olduğunu vurguladı.

Hayatı boyunca hep Türklük için çalıştığına işaret eden Tatar, bir Türk çocuğu olarak maaruz kaldıkları Rum saldırılarını çok iyi hatırladığını, hatta öldürülme riski atlattığını belirterek, “Bu yüzden saf davranmayacağız. Ukrayna’da olanları gördükten sonra Türkiye Cumhuriyeti dışında bir garantörlüğü kabul edemeyiz, etmeyeceğiz” dedi.

Tatar, Kıbrıs’ta “Kıbrıslı veya Kıbrıs halkı” diye bir halk olmadığını, adada iki halk ve iki devlet olduğunu kaydetti. Kıbrıs’ın tarihine inildiğinde Osmanlı’nın unutulamayacağını, 80 bin şehit verilerek, adanın alındığını o dönemden bugüne Kıbrıs’ın bu bölgede hep önem taşıdığını ifade eden Tatar, Kıbrıs’ın öneminin devam ettiğini ve mücadelenin şimdi de sürdüğünü kaydetti.

İngiltere’nin adayı Osmanlı’dan kiraladığını ancak daha sonra geri vermediğini söyleyen Tatar, o dönem adanın en eski kurumu olan Vakıfların dağıtıldığını ve tüm bunları arşivlerde olduğunu anlattı.

Yıllarca kapalı kalan Maraş’ın iki yıl önce açılmasının KKTC için büyük kazanım olduğunu ve turizm açısından çok önemli olduğuna işaret eden Tatar, Maraş’ı bugüne kadar 700 binden fazla kişinin ziyaret ettiğini söyledi.

Tatar, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele yıllarında Türk askerinin geleceği günü özlemle arzuladığını vurgulayarak, Rum ve Yunanlıların Kıbrıs’ı “13. ada” olara Yunan toprağı yapmak için uğraştıklarını ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin Yunanistan’a “dur” diyerek, bunu engellediğini belirtti.

Kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin de Rumlar tarafından yıkıldığını ve Kıbrıs Türk halkına yönelik saldırı düzenlendiğini kaydeden Tatar, Yunan cuntasının darbe yaptığını ifade ederek, cumhuriyetin şu anda bir Rum devleti olarak sürdürdüğünü söyledi.

Kıbrıs Türk halkının yıllarca gözü Toroslarda direndiğini, en sonunda da 1974 Barış Harekatı ve KKTC’nin kurulduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıs Barış Harekatı’nın Kıbrıs Türk halkının dönüm noktası olduğunu kaydetti.

“Kim ne derse desin bize karşı uygulanan ambargolar zulümdür” diyen Tatar, bu izolasyonların insanlık dışı olduğunu ve KKTC’nin artık tanınması gerektiğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu çerçevede BM’de yaptığı KKTC’nin tanınması çağrısının önemine işaret eden Tatar, Kıbrıs’ta federal temelde ortaklığın artık mümkün olmadığını söyledi.

Kıbrıs Türk tarafı olarak ortaya koydukları yeni siyasete de işaret eden Tatar, Türk tarafının ortaya koyduğu tüm iyi niyet ve “evet”lere rağmen, uzlaşmaz tutum ve “hayır”a rağmen Rumların tek taraflı AB’ye alındığına işaret ederek, bunun hiç bir açıklamasının olamayacağını dile getirdi. Tatar, federal temelde çözüm arayışlarındaki amacın Türkiye’nin Kıbrıs’tan çekilmesi, sıfır asker sıfır garanti olduğuna işaret etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin bölgedeki hava, deniz ve karadaki varlığının süreceğini, bu çerçevede KKTC’nin güçlenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Varlığımızı ancak böyle sürdürebilir, hak ve menfaatlerimizi koruyabiliriz” dedi.

Tatar, milli kültürel değerlerin yanısıra Mavi Vatan ve diğer bölgesel haklardan vazgeçerek, Türkiye’nin Kıbrıs’tan çekilmesinin, o bölgeyi Rum Yunan bölgesi yapacağına dikkat çekti.

Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC’nin koparılmasına hiç bir zaman izin vermeyeceklerini yineleyen Tatar, milli menfaatler yanında geçmiş ve milli heyecanın gençlere aktarılmasının önemine işaret etti.

Tatar, Türk devletlerinin temsilcisi olan KKTC‘nin birlik beraberlik içerisinde, milli hassasiyetler, örf ve adetler, zengin tarihi geçmişiyle sürdürüleceğini söyledi.

Kıbrıs’ın mevcut statüsüyle AB’ye üye olmaması gerektiğine işaret eden Tatar, Rum tarafının 2 oyu bulunan AB’nin müzakere masasında olamayacağını çünkü taraf olduğunu belirtti.

AB ile ilişkilerin olumlu yönleri olduğunu ancak oynanan oyunların Kıbrıs Türk halkının sonunun başlangıcı olabileceğine işaret eden Tatar, kurdukları devleti bozmanın onursuzluk olacağını, bu nedenle, zor da olsa devleti geliştirip, tanıtmak için de Türkiye’nin desteğiyle çalışacaklarını kaydetti.

KKTC’nin eğitim ve turizm yanında Türkiye’den gelen suyla güçlü bir devlet olduğunu ifade eden Tatar, ABD’nin Rumlara ailah ambargosunu kaldırmasını eleştirdi ve silahlanmanın kimseye faydasının olmayacağını söyledi.
Tatar, Kıbrıs’ta tarafların ancak konuşarak doğru noktaya, geleceğe yönelik adımlar atabileceğini belirterek, KKTC‘nin, Türkiye, Türk dünyası ve kendi hak ve çıkarlarının korunmasında çok önemli bir statüye geldiğini ifade eden Tatar, bunun korunmasının önemine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Bursa Uludağ Üniversitesi de Fahri doktora payesi için teşekkür etti.

Konferans sonrası yerel basına açıklamalarda bulunan Tatar, doktora tevcihi ve ağırlamaya teşekkür etti. Kıbrıs Türk halkının Türk milletinin kopmaz parçası olduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik temelinde, eşit uluslararası statüye dayanan kendi kendini yöneteceği bir yeni siyaset yürüttüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kıbrıs Türk halkına yönelik ambargo ve izolasyonların kaldırılması çağrısının önemine dikkat çeken Tatar, Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye’nin bölgedeki hak ve menfaatlerini korumak için mücadele verdiklerini belirtti.

Kıbrıs’ta caydırıcı güç Türk askerinin varlığı ve garantörlüğü olduğuna işaret eden Tatar, KKTC’nin yaşamasının Türk dünyası açısından da önemli olduğunu söyledi.

“Türk devletler teşkilatının çatısı altında KKTC’nin de var olması gerekmektedir” diyen Tatar, KKTC’nin yaşaması için Türkiye’nin elinden geleni yaptığını, Türk dünyasının da buna destek vermesi gerektiğini ve bu yönde olumlu adımlar atılacağına inandığını kaydetti.
Turizm faaliyetlerinin arttığı ve Covid’in de geride kaldığı bugünlerde Bursa halkını KKTC‘ye beklediklerini ifade eden Tatar, gençlerin de karşılıklı eğitim almasının kendilerini mutlu ettiğini söyledi.

Soruları da yanıtlayan Tatar, Rum yönetimine silah ambargosunun kaldırılması ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamalarının hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu’na destek açıklamasından dolayı teşekkür etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhuriyet Meclisi’nden Lefkoşa Maratonu’na destek

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Vekili Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler ile Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi üyeleri, “Kahramanlarımızla Zafere Koşulacak” Ülker Lefkoşa Maratonu’na kayıt yaptırdı.

Öztürkler, Çocuk Onkoloji Servisi’ne yapılacak bağıştan dolayı Lefkoşa Türk Belediyesi’ne ve organizasyona katkı sağlayan herkese teşekkür etti.

Öztürkler, Meclis olarak bu etkinliğin arkasında olduklarını ve desteklerinin tam olduğunu belirtti.

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkanı Resmiye Canaltay da, Meclis Başkanı ile birlikte kahramanlara destek verdiklerini vurgulayarak, ülkede her gün artan vakalara dikkat çekmek adına önemli bir etkinlik olduğunu belirtti.

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkan Yardımcısı Erkut Şahali ise Lefkoşa Maratonu’nun son derece önemli bir toplumsal dayanışma örneği olduğunu kaydetti.

Geçtiğimiz yıl Şampiyon Melekler için koştuklarını ve bu yıl da Çocuk Onkoloji Servisi için koşacaklarını belirten Şahali, yeni dayanışma örneklerine vesile olmasından dolayı bu etkinliği desteklediğini ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

KTSO ile KTEZO Başbakanlık önünde eylem gerçekleştirdi

Published

on

By

Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) ve Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası(KTEZO) Başbakanlık önünde eylem düzenledi.

Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu yaptığı açıklamada eylem gerekçelerini ortaya koydu.

Kamacıoğlu, “Biz hiçbir gün ne hükümetin istifa etmesini, değişmesini istemiyoruz. Bizi yönetenlerden sanayicinin ve esnafın dertlerine çözüm bulmalarını istiyoruz. Bizim derdimiz üretmek, üretim tesislerini kapatmamaktır” dedi.

Sorunlarının 3 yıldan beri var olduğunu ve her bakanlığa sorunlarınına ilişkin çözüm önerilerini sunduklarını ifade eden Kamacıoğlu, yönetenlerin kendilerine zaman ayırması ve önlem alması gerektiğini belirtti.

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Mehmetali Ardıç da, amaçlarının haklarını aramak olduğuna işaret etti.

Ardıç, “Biz buraya haklarımızı aramaya geldik. Eğer bizi duymazlarsa en erken zamanda yine burada olacağız” dedi.

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Koordinatörü Hürrem Tulga da, sorunlarına çözüm için adım atılmadığını savundu.

Tulga, “Sizinle mutabıkız dediler. Sırtımızı döndüğümüzde herşey aynı tas aynı hamam devam etti. Üretim battı. Hükümet baktı arkadaşlar” dedi.

Eylem açıklamaların ardından sona erdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Gardiyanoğlu, Işıl Reklam’ı ziyaret ederek tadilat çalışmalarını yerinde inceledi

Published

on

By

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, geçtiğimiz aylarda çıkan yangın sonucu hasara uğrayan Işıl Reklam’ı ziyaret ederek tadilat çalışmalarını yerinde inceledi. Bakan Gardiyanoğlu’na ziyaretinde Çalışma Dairesi Müdürü Sezgi Ballı da eşlik etti.

Bakan Gardiyanoğlu, ziyarette yaptığı konuşmada, geçmiş aylarda işletmede ciddi bir yangın felaketi yaşandığını ve ilk andan itibaren Başbakan Ünal Üstel’in talimatlarıyla burada olduklarını hatırlatarak, “Bugüne kadar bina tadilatı olarak çok yol kat ettiler. Işıl Reklam’ı yeniden o eski günlerindeki gibi görmemiz için hummalı bir çalışma ve ciddi bir gayret var” dedi.

Gardiyanoğlu, Işıl Reklam’ın ihtiyat sandığı ve sosyal sigortasını yıllardır düzenli ödeyerek devlete yükümlülüklerini yerine getirdiği için Bakanlık olarak tadilat faaliyetlerini tamamlayabilmesi, ayakta durabilmesi ve tekrar ticari faaliyetlerine dönebilmesi için tam maaş ve tam prim destekleri verdiklerini ve buna devam edeceklerini söyledi.

Işıl Reklam Direktörü Güven Taşçı da, ilk andan itibaren devletin her kademesi tarafından kendilerine verilen desteğe minnettar olduklarını vurguladı.

Taşçı, “Gösterilen yardım bizi aşırı derecede mutlu etti ve ayakta kalmamıza en büyük sebep oldu. Kimseyi işten çıkarmadan, mevcut kadromuzu koruyarak çok yakın bir tarihte burayı bitirmeye çalışıyoruz. Bu da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verdiği katkı ile oldu” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam