Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ DAÜ’de konferans verdi

Published

on

Doğu Akdeniz Üniversitesi Atatürk Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAÜ-ATAUM) ile Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Atatürkçü Düşünce Kulübü tarafından, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 84’üncü yılı dolayısıyla düzenlenen etkinlikler kapsamında, Atatürk’ü Anma Konferansı düzenledi.

DAÜ’den yapılan açıklamaya göre Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un konuşmacı olduğu konferans, bugün saat 14.30’da, Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nda yapıldı. Konferansa TC Gazimağusa Başkonsolosu İlyas Çetin, DAÜ Rektörü Prof. Dr. Aykut Hocanın, Uluslararası Final Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yaratan, Turizm Bakanlığı Turizm Planlama Daire Müdürü Osman Şeker, Gazimağusa Polis Müdürü Hüseyin K. Çete, Rektör Yardımcıları, DAÜ-ATAUM Başkanı Yrd. Doç. Dr. Turgay Bülent Göktürk, mücahitler ve DAÜ öğrencileri katıldı.

 Orgeneral Başbuğ, konferansa 10. Yıl Marşı eşliğinde giriş yaptı. Başbuğ’un salona girişi esnasında katılımcılar da 10. Yıl Marşı’na alkışlarla eşlik etti.

-“Atatürk’ün Devlet Adamı Yönü Daha İyi Anlaşılmalı”

Konferans, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından DAÜ ATAUM Başkanı Yrd. Doç. Dr. Turgay Bülent Göktürk’ün açılış konuşması ve Orgeneral Başbuğ’un biyografisini sunmasıyla başladı. Yrd. Doç. Dr. Göktürk, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, DAÜ’nün Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 84’üncü yıl dönümü sebebiyle çeşitli etkinlikler düzenlediğini, bu etkinliklerin Atatürk’ün daha iyi anlanmasını sağlamayı amaçladığını ifade etti. Atatürk’ün asker yönünün yanında devlet adamı yönünü geleceğin yöneticileri olan öğrencilerin daha iyi bilmeleri, kavramaları ve gelecekte uygulamaları gerektiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Göktürk, konferansta Orgeneral Başbuğ’un bu konunun uzmanı olarak devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’ü anlatacağını belirtti. Yrd. Doç. Dr. Göktürk, yoğun programına rağmen DAÜ öğrencilerini kırmayan Başbuğ’a da teşekkürlerini iletti.

-Orgeneral Başbuğ Öğrencilere sorular sordu

Ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, “Devlet Adamı Mustafa Kemal Atatürk” başlıklı konferans verdi.

Bu anlamlı günde DAÜ öğrencileri ile birlikte olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti ifade eden Orgeneral Başbuğ, bunun DAÜ’ye ilk gelişi olmadığını, daha önce de üç kez DAÜ’yü ziyaret ederek konferanslar verdiğini hatırlattı. Atatürk’ün gençlere “Ey yükselen genç nesil. Cumhuriyeti biz kurduk. Onu koruyacak ve yükseltecek olan sizlersiniz” diye hitap ederek kendilerine büyük bir sorumluluk verdiğini kaydeden Orgeneral Başbuğ, kendisinin de Atatürk’ün verdiği bu göreve layık olmak için gençlerle düşüncelerini, bilgilerini ve tecrübelerini paylaştığını belirtti. Orgeneral Başbuğ, konferansı öğrencilere sürekli sorular sorarak interaktif bir şekilde sürdürdü.

-“Sorunlara tek çözüm yolu Atatürk’ün düşünceleridir”

Atatürk’ün bir kimliğinin kazandığı zaferlerle ismini tarihe altın harflerle yazdıran efsane bir komutan olduğunu ifade eden Orgeneral Başbuğ, bir diğer kimliğinin ise devlet adamı, üçüncü ve en önemli kimliğinin ise kendi ifadeleriyle “et ve kemikten oluşan fani Mustafa Kemal” yani insan olduğunun altını çizdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin bugüne kadar karşılaşmış olduğu sorunlara çare ya da çözüm aranıyorsa, tek çözüm yolunun Atatürk’ün düşünceleri olduğunu vurgulayan Orgeneral Başbuğ, “O’ndan aldığımız dersler ışığında hareket etseydik, bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin çözemeyeceği hiçbir sorun olmazdı” diye konuştu. 21. Yüzyılda yaşamış dünyanın en büyük siyaset bilimcilerinden Henry Kissinger’ın 20. Yüzyıl’ın en büyük dört devlet adamı arasında Mustafa Kemal Atatürk’ü göstermesinin tesadüf olmadığını kaydeden Orgeneral Başbuğ, bir kişinin devlet adamı olarak nitelendirilmesi için ne gibi özelliklere sahip olması gerektiğini anlattı. Bu özellikler arasında ileri görüşlü pozitif devrimciliğin olduğunu belirten Orgeneral Başbuğ, diğer bir önemli konunun ise devlet adamının uzun vadeli hedefler peşinde koşarken bunu ülkedeki istikrarı ve dengeyi bozmadan gerçekleştirmesi olduğuna işaret etti.

-Türk Devrimi’nin önemli yapıtaşları

Atatürk’ün bir devlet adamı olarak gerçekleştirdiği Türk Devrimi’nin önemli yapıtaşlarından bahseden Orgeneral Başbuğ, toplumun yaşamının olduğu tüm alanları kapsayan bir devrimin gerçekleştirildiğini belirtti. Atatürk’ün milli egemenliğe dayalı bir sistem hayalinin aslında 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak bastığında aklında netleştiğini aktaran Orgeneral Başbuğ, o dönemin şartlarında Atatürk’ün yanındaki silah arkadaşlarının dahi bu devrimleri daha önce düşünmediklerini ve benimsemediklerini ifade etti. Atatürk’ün 5 Kasım 1925 tarihinde Ankara Adliye Mektebi’nin (Hukuk Fakültesi) açılışında yaptığı konuşmada Türk Devrimi’nin ana çerçevesini çizdiğini belirten Orgeneral Başbuğ, fertleri dini ve mezhebi irtibat yerine Türk Milleti bağıyla bir araya toplamak gibi bir Ulus Devlet kavramının önemine işaret etti. Başbuğ, Türk Devrimi’nin dünyadaki yeri ve fikirsel önemine dair tespitlerini de katılımcılarla paylaştı.

Büyük ilgi gören konferansın sonunda, DAÜ Rektörü Prof. Dr. Aykut Hocanın tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ’a konferansın anısına gümüş tabak takdim etti.

-Orgeneral İlker Başbuğ’dan DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hocanın’a ziyaret

Orgeneral İlker Başbuğ, eşi Sevil Başbuğ ve oğlu Murat Başbuğ ile konferans öncesinde DAÜ Rektörü Prof. Dr. Aykut Hocanın’ı ziyaret etti. Orgeneral Başbuğ, ziyaretin anısına DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hocanın’a Savaş ve Barış başlıklı kitabını imzalayarak hediye etti. Prof. Dr. Hocanın da Orgeneral Başbuğ ve eşi Sevil Başbuğ’a DAÜ adına hediye takdiminde bulundu.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

“7. Mekân Anlatımı Metin Yarışması” için başvurular başladı

Published

on

By

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (KTMMOB) bağlı Mimarlar Odası tarafından  düzenlenen Mekân Anlatımı Metin Yarışması’nın yedincisi için başvurular başladı.

KTMMOB veya Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) üyesi tüm meslek mensuplarına açık olacak yarışmaya başvuruların 3 Ekim’e kadar yapılması gerekiyor. Sonuçları 4 Kasım’da açıklanacak yarışmanın ödül töreni tarihi ise daha sonra duyurulacak.

Mimarlar Odası yazılı açıklama yaparak katılımcıların , “mekân” ya da “mekânsal çevre” üzerine düşüncelerini Türkçe olarak  kaleme alması gereken yarışmaya , mekân kavramı üzerine düşünen ve yazan tüm üyelerini  davet etti.

Birincilik ödülü 30 bin TL olarak belirlenen yarışmada ikincilik ödülü 20 bin TL, üçüncülük ödülü 15 bin TL, özel ödül ise 10 bin TL olacak.

– Seçici Kurul ve ödüller

Bu yılki yarışmanın Asli Seçici Kurulu; KTMMOB Mimarlar Odası Başkanı Onur Olguner, Devrim Yücel Besim, Kent Araştırmacısı Özlem Ünsal, Editör-Küratör Müge Cengizkan, Şair-Yazar Neşe Yaşın, Prof. Dr. Suha Özkan ve 2024 Yarışma Birincisi Ozan Öztepe’den oluşuyor.

Yarışmanın raportörlüğünü Ezgi Şaker üstlenirken, düzenleme komitesinde ise Devrim Yücel Besim, Mustafa Atun ve Cemal Aktunç yer alıyor.

Devamını Oku

Kıbrıs

Yeşim Eryılmaz:Kuzey Kıbrıs, Türkiye’nin güvenliğinin anahtarıdır

Published

on

By

Türkiye’nin önemli haber televizyon program yapımcılarından Yeşim Eryılmaz, yeni projelerinin hazırlıkları adına geldiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’na (BRTK) bir nezaket ziyaretinde bulundu. BRT muhabirinin sorularını yanıtlayan Eryılmaz, hem KKTC’ye yönelik yaklaşımını hem de bölgesel vizyonunu samimi ifadelerle dile getirdi.

“Kuzey Kıbrıs, Türk Milleti’nin Güvenliğinin Anahtarıdır”

Yeşim Eryılmaz, KKTC’nin sadece Kıbrıs Türk halkı için değil, Türkiye için de yaşamsal öneme sahip olduğunu vurguladı. Türkiye ile KKTC arasındaki kardeşlik bağının yalnızca gönül bağı değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz’deki stratejik güvenlik dengesi açısından da belirleyici olduğunu söyledi.

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk Milleti’nin Doğu Akdeniz’deki varlığının ve güvenliğinin kilit taşıdır. Türkiye ile birlikte bu bölgede güçlenen bir KKTC, hem savunma sanayii açısından hem de jeopolitik açıdan caydırıcı bir unsur yaratmaktadır.”

“İki Devletli Çözüm Yeni Bir Süreç Başlattı”

Eryılmaz, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve KKTC’nin ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonunun bölgede bambaşka bir süreci başlattığını belirtti. Bu vizyona öncülük eden KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ı takdirle izlediğini belirten Eryılmaz, bu vizyonun milli birlik içerisinde yükseldiğini ve TBMM’deki tüm partilerin de ortak desteğini aldığını ifade etti.

Ayrıca Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın, Kıbrıs Türk halkına egemen, bağımsız ve güven içinde yaşanabilecek bir devlet armağan etmesini tarihin altın harflerle yazdığını belirten Eryılmaz:

“Kıbrıs Türk halkının bu vizyona dirençli şekilde sahip çıkması gerekiyor. Federal temelde yürütülen müzakereler artık bir aldatmacaya dönüşmüştür. RUM yönetimi sayısız federal çözüm planını reddetmiştir. Sözde Federal temelde çözüm istençleri statükoyu koruma stratejisi haline gelmiştir. Bu eski anlayış, hem halkı hem de egemenliği oyalamakta ve sulandırmaktadır. Türkiye’nin mevcut siyasi iradesi, Cumhurbaşkanı, hatta muhalefet CHP ve TBMM’de bulunan diğer siyasi partilerin de ulusal bir dava olarak desteğini alan bu ortak ses, uluslararası camiada da çok güçlü bir yankı bulmuştur.”

“Gazze’nin Ana Vatanı Olsaydı, Bu Kadar Acı Yaşanmazdı”

Dış politika ve güvenlik başlıklarına da değinen Yeşim Eryılmaz, ülkelerin sadece kendi içinde değil, artık coğrafyalar arasında ittifaklar kurarak ayakta kalabildiğini belirtti. Bu bağlamda Gazze örneğini vererek, şu ifadeleri kullandı:

“Eğer Gazze’nin bir ana vatanı, bir garantörü olsaydı, İsrail bu saldırıları bu kadar kolay yapamazdı. Bu nedenle Türkiye’nin KKTC üzerindeki garantörlük rolü yaşamsaldır. Bu rol devam ettiği sürece KKTC, güvenli bir ülke olarak yoluna devam edecektir.”

“Mavi Vatan Kara Parçalarımız Kadar Önemlidir”

Yeşim Eryılmaz, Mavi Vatan doktrinine de dikkat çekerek, bu kavramın yalnızca Türkiye için değil, KKTC için de hayati bir öneme sahip olduğunu vurguladı:

“Mavi Vatan sadece deniz değil, topyekün egemenlik demektir. Oradaki bir zafiyet, sadece doğal kaynakların kaybı değil; güvenliğin, sınırların ve ulusal egemenliğin riske girmesi demektir. Bu nedenle hiçbir taviz verilmemelidir.”

Bu çerçevede Eryılmaz, Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere dikkat çekerek şunları da ekledi:

“Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginlikler, GKRY’nin İsrail’in mühimmat deposu haline gelmesi, Kıbrıs Türkleri üzerinden yapılan provokasyonlar ve ABD- İsrail – Yunanistan – Rum ikilisinin silahlandırılması, hedefin çok net şekilde KKTC ve Türkiye olduğunu göstermektedir.
Sayın Tatar’ın da söylediği gibi, ‘KKTC, Doğu Akdeniz’de yıkılmaz bir kaledir.’
Şunu belirtmek isterim: Kıbrıs Barış Harekatı, Türk savunma sanayisinin millileşmesini hızlandırmış; bugün yüzde 80’lik bir yerlilik oranına ulaşmış güçlü bir yapıya dönüşerek dünya ülkelerinin dikkatle takip ettiği bir başarıya imza atmıştır.”

“Türkiye-KKTC Medya İşbirliği Güçlenmeli”

Eryılmaz, Türkiye’de yaptığı televizyon programlarında KKTC’den gelen konuklara ve Kıbrıs konusuna büyük önem verdiğini belirtti. Medya alanında iş birliklerinin artırılması gerektiğini vurguladı:

“Kıbrıs’ı Kıbrıs’tan okumak, Türkiye’yi Türkiye’den okumak gerekir. Konuya hakim olmayan kişilerce yapılan yayınlar, iki ülke arasındaki ilişkileri zedeleyebilir. Bu nedenle Türkiye’de Kıbrıs üzerine program yapacak herkes, KKTC’deki gazetecilerle, uzmanlarla ve akademisyenlerle istişare içinde olmalıdır.”

“BRT’ye Sahip Çıkmak, Kıbrıs Türkü’nün Sesine Sahip Çıkmaktır”

Ziyaret ettiği Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nun KKTC halkının sesini dünyaya duyurduğunu vurgulayan Yeşim Eryılmaz, kurumun gelişimini takdir etti:

“BRT her geçen gün kendini geliştiren ve devletine yaraşır bir yayın kuruluşuna dönüşen bir kurumdur. Türkiye’deki medya unsurlarının bu misyona her alanda destek vermesi, KKTC’ye verilen değerin göstergesidir. BRT’ye sahip çıkmak, Kıbrıs Türkü’nün sesine sahip çıkmaktır.”

“Bilet Fiyatları İndirimi Çok Değerli”

Son olarak Türkiye ile KKTC arasında imzalanan protokol kapsamında uçak bilet fiyatlarında yapılan indirimi de değerlendiren Yeşim Eryılmaz:

“Kıbrıs’ı çok seviyoruz. Artık daha sık gelebileceğimiz için mutluyum. Bu adım bile halklar arası bağları ve KKTC Turizmini güçlendirecek çok önemli bir adımdır.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Akdeniz Narenciye İhracatçılar Birliği Başkanı Hastürk, Kıbrıs Türk Narenciye İhracatçılar Birliği Başkanı Bardakçıoğlu ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Akdeniz Narenciye İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Hastürk, Kıbrıs Türk Narenciye İhracatçılar Birliği Başkanı Fethi Bardakçıoğlu ve beraberindeki heyeti kabul etti

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Akdeniz Narenciye İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Hastürk, Kıbrıs Türk Narenciye İhracatçılar Birliği Başkanı Fethi Bardakçıoğlu, Ulusal Turunçgil Konseyi Başkanı Kemal Kaçmaz ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü. Kabulde, Interfresh Euroasia Genel Koordinatörü Murat Özer, Türkiye Cypfruvex Temsilcisi Mevlüt Sezer, Cypfruvex Genel Müdürü Mustafa Üstünel ve Tarım, Hayvancılık ve Girişimcilik Danışmanı Ahmet Hamdi de hazır bulundu.

Kabuldeki konuşmasına, kendisine yapılan ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti ifade ederek başlayan Cumhurbaşkanı Tatar, turunçgillerin ülke ekonomisine önemli katkı sağladığını belirtti.

Kıbrıs adasında tarımın ata mesleği olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, narenciyenin de bu alanda önemli bir ürün olduğunu ifade etti. Tarım sektörde yaşanan sorunlara da değinen Cumhurbaşkanı Tatar, karşılaşılan olumsuzlukların Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği ile çözülmeye başlandığını belirtti. “Narenciye Sektöründe İşbirliği Anlaşması” nın bunun bir örneği olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bu sayede Türkiye Cumhuriyeti ile artacak olan işbirliğinin büyük bir kazanım olacağını vurguladı.

İşbirliği protokolüyle, turunçgil sektöründe bölgesel dayanışmanın artırılması, üretici ve ihracatçılar arasında koordinasyonun güçlendirilmesi ve uluslararası pazarda rekabet gücünün yükseltilmesinin amaçlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bu sayede; turunçgil sektöründe bilgi ve tecrübe paylaşımı yapılması, Ar-Ge çalışmaları, teknik iş birlikleri, ortak tanıtım faaliyetleri ve pazarlama, kalite standartları ile sürdürülebilirlik konularında önemli gelişmeler yaşanacağını belirtti ve bu yenilikçi adımın, önemli gelişmelerin bir başlangıcı olduğuna duyduğu inancı vurguladı.

Konuşmasının sonunda, ziyaretten duyduğu memnuniyeti yineleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile olan güçlü bağların her geçen gün daha da arttığını belirterek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu ve yürütülen çalışmalarda emeği geçen herkese başarılar diledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam