Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar:Kilit, egemen eşitliğimizdir

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs’ta bir çözüm ve anlaşma için diyaloğu tüm kesimlerle sürdüreceklerini belirterek, “Kilit, egemen eşitliğimizdir, devletimizdir” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Bölgedeki istikrarın devamı için KKTC anahtardır, devletine, Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı Kıbrıs Türk halkının varlığının devamı, barış ve huzuru için egemenliğimiz şarttır. Bu çerçevede bir anlaşmaya varız. Ancak federal çatı altında, bizim sonumuzun başlangıcı olacak, egemenlik hakkımızın ve garantörlüğün olmayacağı bir anlaşmaya yokuz” diye konuştu.

Kıbrıs konusunda izledikleri yeni siyasetin üstüne koya koya güçlendiğini ifade eden Tatar, Maraş açılımı, KKTC’ye katkılar, iki devlet zemini derken Türkiye’nin bu konuya yürek koyduğunu ve bölgedeki dengelerin değiştiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK), Birleşmiş Milletler (BM) Siyasi İşler Bölümü, Avrupa, Orta Asya ve Amerika Genel Sekreter Yardımcısı Miroslav Jenca ile bugün yaptığı görüşme, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye kabul edilmesi, Rum tarafında bayrak yakılması ve son gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, uluslararası tüm kesimlerin, Kıbrıs’ta artık Rum yönetiminin egemen ve Kıbrıs Türk halkının da azınlık olacağı bir anlaşmaya ulaşılamayacağını anladığını vurguladı.

Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemenliği tanınmadan resmî müzakere sürecinin başlayamayacağını, federal bir anlaşmanın da artık mümkün olmadığını ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti’nin de tam destek verdiği yeni siyasetin son gelişmeler ile daha da sağlam bir zemine ulaştığını söyledi.

-“Ortak zemin yok”

Jenca ziyaretinin, Kıbrıs’ta çözüm için ortak bir zemin araştırması niteliği taşıyan bir ziyaret olduğunu işaret eden Tatar, şu anda ortak zemin olmadığının ortada olduğunu kaydetti.

Tatar, KKTC’nin egemenlik ve eşitliğe dayalı yeni siyasetinin uluslararası alanda giderek değer bulduğunu ifade ederek, federal yapıda bir çözüm arayışı yolunun yol olmadığını, Kıbrıs Türk halkının, Rum egemenliğindeki bir Kıbrıs Cumhuriyeti’nin parçası olmayacağını, Türkiye’nin Kıbrıs’tan çıkmasını asla kabul etmeyeceklerini söyledi.

Bunu tüm kesimlerin de artık anladığını ifade eden Tatar, son iki yılda büyük mesafe kat edildiğini, Türkiye’nin ağırlığını koyması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da artık KKTC’nin tanınması gerektiğini vurgulamasının önemli bir aşama olduğunu kaydetti.

Bu gelişmelerin ardından KKTC’nin Anayasal adı ile Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye kaydedilmesinin de önemli bir aşama olduğunu vurgulayan Tatar, TBMM Başkanı’nın da katıldığı 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sırasında verdiği destek mesajlarının önemine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, yeni siyasetin üstüne koya koya güçlendiğini ifade ederek, Maraş açılımı, KKTC’ye katkılar, iki devlet zemini derken Türkiye’nin bu konuya yürek koyduğunu ve bölgedeki dengelerin değiştiğini söyledi.

KKTC’nin tüm bu gelişmeler çerçevesinde ön plana çıktığını, ulusal ve bölgesel çıkarlarda, bölgenin lider ülkesi Türkiye ile birlikte KKTC’nin de bölgede denge unsuru olduğuna dikkat çeken Tatar, Rum kesiminin haksız ve hukuksuz bir şekilde AB’ye alındığını, bölgede dengelerin Rum- Yunan ikilisi lehine çevrilmeye çalışıldığını ancak tüm bu çabaların boşa çıktığını, çünkü Türkiye’nin bölgede caydırıcı askeri gücüyle bir lider olduğunu vurguladı.

Rum kesimine silah ambargosunun kaldırılması yanında edindikleri bilgilere göre son üç yılda silahlanmaya 500 milyon Euro üzerinde harcandığını belirten Tatar, bunu eleştirdi.

-“Kilit egemen eşitliğimiz”

Kıbrıs’ta çözüm için diyaloğa devam edeceklerini, bağların devamı olması amacıyla görüşmeleri sürdüreceklerini ama şu anda ortak zemin olmadığını ifade eden Tatar, “Kıbrıs’ta kilit egemen eşitliğimizdir” dedi.

İngiltere’nin Kıbrıs’ta egemen olduğu zamandan beridir Kıbrıs’ta egemen eşit iki halkın yer aldığını, iki halkın birlikte olduğu, iki halkın egemenliğini içeren “fonksiyonel federalizm” ve anlaşma olmazsa “Taksim”in de olabileceğinin İngiltere belgelerinde yer aldığını anlatan Tatar, ancak Rumların 1960’ta yapılan anlaşmada bile İngiltere’den kurtulmak ve Kıbrıs Türkü’nü yok etmeyi amaçladığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türkü’nün tüm bunlara direndiğini ve Türkiye’nin desteğiyle 1974’ten bu yana ve KKTC’nin kurulmasından sonra çok aşamalar kaydettiğini ifade ederek, bölgede, Mavi Vatan’da, hava sahasında Türkiye ile birlikte güçlü bir devlet olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle konuştu:

“Bu saatten sonra bölgedeki istikrarın devamı için KKTC anahtardır, devletine, Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı Kıbrıs Türk halkının varlığının devamı, barış ve huzuru için egemenliğimiz şarttır. Bu çerçevede bir anlaşmaya varız. Ancak federal çatı altında, bizim sonumuzun başlangıcı olacak, egemenlik hakkımızın olmayacağı, zaman içerisinde Rum otoritesinin kuzeye yansıyabileceği, garantörlüğün olmayacağı, AB’nin olacağı bir düzende, bizim varlığımız olamayacağından biz böyle bir anlaşmaya yokuz.”

-“Bayrak bir milletin haysiyeti, şerefi, onurudur”

Cumhurbaşkanı Tatar, bayrak yakılması olayını da şiddetle kınayarak, bayrağın bir milletin haysiyeti şerefi onuru olduğunu vurguladı ve “Biz hiçbir zaman bayrak yakmadık” dedi; dünyanın Kıbrıs gerçeklerini görmesini istedi, gerçekleri görmeden Kıbrıs’ta bir çözüme destek olunamayacağını söyledi.

Tatar, Mustafa Kemal Atatürk’ün yerde bulduğu Yunan bayrağını geri hediye ettiğini de anımsattı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cevdet Yılmaz KKTC’de

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz KKTC’ye geldi.

Yılmaz’ı Başbakan Ünal Üstel karşıladı. 

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler: “TMT’nin verdiği mücadeleye layık olmaya çalışacağız”

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, TMT Mücahitler Derneği’ni kabulünde, TMT’nin verdiği mücadeleye layık olmaya çalışacaklarını söyledi.

Meclis’ten yapılan açıklamaya göre, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar ve beraberindeki heyeti Meclis’te kabul etti.

Görüşmede, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi, devletin kuruluş süreci ve güncel bölgesel gelişmeler ele alındı.

Öztürkler, kabulde yaptığı konuşmada, 20 Temmuz Barış Harekâtı’na giden sürecin zorluklarla dolu olduğunu belirterek, “Bu devlet büyük bir azmin, kararlılığının sonucudur. Mehmetçik ve Mücahitlerin verdiği mücadele asla unutulmamalıdır.” dedi.

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) toplantılarına KKTC’nin katılımının önemine değinen Öztürkler, “Devlet yetkilileriyle kendi bayrağımız altında, kendi görev ve sıfatlarımızla temas kuruyoruz. Bu, uluslararası alanda görünürlüğümüz açısından tarihi bir adımdır. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve bakanlarımız ülkemizi her alanda başarıyla temsil ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkı için vazgeçilmez bir güvence olduğunu vurgulayan Öztürkler, “Anavatan bizim kırmızı çizgimizdir. Her zaman yan yana ve omuz omuza olacağız.” dedi.

Filistin’de yaşananlara da değinen Öztürkler, “BM kararlarının hükmünün kalmadığı, güçlünün sözünün geçtiği bir dönemden geçiyoruz. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti’nin duruşu bizim için hayati önemdedir.” ifadelerini kullandı.

Güney Kıbrıs’taki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Öztürkler, Türk askerinin adada da bir denge unsuru olduğunu ve bunu herkesin bilmesi gerektiğini söyledi.

Ziyaretin sonunda Meclis Başkanı Öztürkler, konuk heyete Meclis binasını gezdirerek kurumun işleyişi hakkında bilgi verdi. Heyet, ziyaretin anısına toplu hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra Meclis’ten ayrıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: “İki devletli siyaseti sürdürüyoruz, New York’a işbirliği odaklı bir toplantı için gidiyoruz”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 16-17 Temmuz tarihlerinde New York’ta yapılacak 5+1 formatındaki toplantı öncesi değerlendirmelerde bulunarak, yeni geçiş kapıları açılması konusunda uzlaşmaz bir tutum sergileyen Rum yönetimi başkanı Nikos Hristodulidis’i eleştirdi. Tatar, son günlerde Metehan geçiş kapısında Güney Kıbrıs kaynaklı yaşanan sıkıntıların, Haspolat kapısının açılması konusunda ısrar etmelerinin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Tatar, New York’taki toplantıda Haspolat ve Akıncılar’da yeni geçiş kapıları açılması konusunu gündeme getireceğini kaydetti.

Araçla geçişlerin rahatlatılması için Haspolat kapısının açılması konusunda dört buçuk yıldır çaba gösterdiğini anımsatan Tatar, trafikte yaşanan sorunların önceki akşam bir kez daha gündeme geldiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kapılar konusundaki hassasiyetini her platformda dile getirdiğini belirterek, konuyu Cenevre’de tekrar gündeme getirdiğini ancak Hristodulidis’in Mart ayından bu yana yapıcı bir tutum sergilemediğini belirtti.

Türk tarafının her zaman yapıcı olduğunu ifade eden Tatar, mevcut dokuz kapının çoğunun Rum tarafına hizmet ettiğini belirtti. Yeşilırmak ve Bostancı kapılarının neredeyse tamamen Rum tarafına hizmet ettiğini, Kıbrıslı Türklerin kullanım oranının yüzde onun bile altında olduğunu söyledi. Tatar, buna karşın araçlı geçişlerin yüzde 65’inin Metehan kapısından gerçekleştiğini ve burada ciddi bir tıkanıklık yaşandığını kaydetti.

Kıbrıs Türk tarafının Metehan kapısındaki yolu genişletmesine rağmen Rum tarafında böyle bir adımı hayata geçirmediğini belirten Tatar, Rum geçiş kapılarında çalışan sayısının artırılması ve yolun genişletilmesi gerektiğini dile getirdi. Rum tarafının bu konuda çözüm üretmek istemediğini belirten Tatar, 2024 yılında sekiz milyon muhaceret işlemi yapıldığını, bunun yaklaşık dört milyonunun Kıbrıslı Türkler, dört milyonunun ise Kıbrıslı Rumlar tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti. Tatar, Rum halkının da yaşanan tıkanıklıktan rahatsız olduğunu söyledi.

Haspolat ve Akıncılar kapılarının açılması halinde Metehan kapısındaki trafiğin büyük ölçüde rahatlayacağını belirten Tatar, burada kapı açılması halinde Yeşil Hat Tüzüğü kapsamındaki ticaretin de artacağını, kamyonların bu kapılardan geçmesiyle Metehan kapısının rahatlayacağını ifade etti.

New York’ta daha önce gerçekleşen toplantıda bu konuyu gündeme getirdiğini belirten Tatar, toplantıya Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’den bakanların da katıldığını ve hepsinin buna şahit olduğunu söyledi. Rum lider Hristodulidis’e Haspolat ve Akıncılar kapılarının açılmasını önerdiğini anlatan Tatar, Hristodulidis’in Cenevre’de açılmasını istediği kapıları ısrarlara rağmen dile getirmediğini bildirdi.

BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin ile de bu konuyu konuştuğunu belirten Tatar, Rum tarafının hala “Güney’den Güney’e koridor” açmak istediğini söyledi, bunun kabul edilemez olduğunu kaydetti.

– “New York’taki toplantıya önem veriyoruz”

New York’ta yapılacak toplantının önemli olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, tüm toplantılara iki devletin iş birliği yönünde baktıklarını belirtti.

Ancak ortak zemin oluşması halinde müzakere masası kurulabileceğini ifade eden Tatar, öte yandan iki taraf arasındaki yapıcı ilişkilerin sürdürülmesinin önemli olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı olduğu günden bu yana teknik komitelerin çalışması için gayret ettiklerini anlatan Tatar, Rum tarafının zaman zaman sıkıntı çıkardığını, Kıbrıs Türk makamlarını muhatap almak istemediğini söyledi.

Rum tarafının KKTC makamlarını muhatap almasının statülerinin yükselmesi anlamına geleceğini düşündüğünü belirten Tatar, buna rağmen deprem komitesi, gençlik komitesi gibi konularda başarı sağlandığını dile getirdi.

Ara bölgede solar enerji yatırımı konusunun tıkandığını söyleyen Tatar, Rum tarafının üretilen tüm enerjinin tamamının Güney Kıbrıs’a verilmesini ve daha sonra KKTC’ye pay aktarılmasını istediğini, bunun kabul edilemez olduğunu kaydetti. Tatar, “halbuki olması gereken ara bölgeden herkesin payını almasıdır” dedi. “Rum tarafının kendisini Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sahibi, Kıbrıslı Türkleri cemaat olarak gördüğünü ifade eden Tatar, asıl kavganın kaynağının bu olduğunu belirtti.

– “İki devletli siyaseti sürdürmeye devam edeceğiz”

İki devletli siyasetin sürdürülmeye devam edeceğini, Türkiye’nin de buna destek verdiğini belirten Tatar egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü kabul edilmeden resmi müzakere sürecine geçilmeyeceğini vurguladı.

En temelde 3-D; direkt uçuş, direkt ticaret, direkt temas ve izolasyonların kaldırılması talebinde bulunduklarını belirten Tatar, Birleşmiş Milletler’in bunu hayata geçirmeyi denediğini ancak Rum tarafının kabul etmediğini ifade etti.

Holguin’in de ortak zemin olmaması nedeniyle federasyon görüşmelerinin başlamasının mümkün olmadığını söylediğini aktaran Tatar, New York’ta yapılacak toplantının iş birliği odaklı olacağını ifade etti. Tatar, altı başlık dışında başka konular gündeme gelirse, dönüşte bunların üzerinde çalışacaklarını söyledi.

Bölgede devam eden çatışmaların dengeleri değiştirdiğini belirten Tatar, İngiliz üslerindeki pozisyonun da bu duruma etki ettiğini kaydetti. Tatar, tüm bunların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin önemini ve statüsünü artırdığını söyledi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bölgede denge unsuru olduğunu belirten Tatar, KKTC tanınmamış olsa da hukuku ve devletiyle var olduğunu söyledi.

KKTC üniversitelerinde 144 farklı ülkeden öğrencinin eğitim gördüğünü belirten Tatar, ülkede ekonomi, kurumlar ve anayasa bulunduğunu vurguladı. Tatar, halkın kendi iradesi, hakkı ve hukuku olduğunu ifade ederek, 1960 anlaşmasının da Kıbrıs Türk halkına referandum hakkı tanıyan Annan Planı’nın da hukuk belgeleri olduğunu vurguladı. Tatar, her açıdan Kuzey Kıbrıs’ta ayrı bir yetki, otorite ve devlet bulunduğunu ifade etti.

– “Mal mülk konusundaki uygulamalar silahsız saldırı… New York’ta gündeme getireceğim”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıslı Rumların mal mülk konusunda yaptığı uygulamaları “meydan okuma” ve “silahsız saldırı” olarak nitelendirdi.

Tatar, bu saldırıların hiçbir zemini ve dayanağı olmadığını belirterek, Kıbrıslı Rumların bu tutumdan vazgeçmesi gerektiğini söyledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda Taşınmaz Mal Komisyonu’nun yetkili olduğunu ifade eden Tatar, Rum tarafının, KKTC’de hiçbir yetkisi olmamasına rağmen, iyi niyetli bir yatırımcı ve KKTC vatandaşını tutuklamasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

New York’taki toplantıda bu konuyu gündeme getireceğini belirten Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne “2017’den sonra ilk kez iyi bir atmosfer oluştu. Şimdi bu iyi atmosfer tutuklamalarla baltalanıyor” diyeceğini kaydetti.

Tatar Rum tarafının Kıbrıslı Türkleri cemaat olarak görmesini kabul etmeyeceklerini vurguladı. Rumların hiçbir zaman siyasi eşitliği kabul etmediğini dile getiren Tatar, önceki gün eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın yaptığı açıklamada, “Crans Montana’da Anastasiadis’in masayı devirmesinin sebebi Netanyahu’nun ‘Deli misiniz? Kıbrıslı Türkleri niye hükümete alacaksınız, niye onları ortak edeceksiniz? Şimdi Kıbrıs’ı siz idare ederken bütün Kıbrıs’ı dünyada siz temsil ederken Kıbrıslı Türklerin orada işi ne?’” demesi olduğunu söylediğini anımsattı.

– “Fidias’a ve partnerine yapılan saldırıyı kınıyorum”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avrupa Parlamentosu Rum Milletvekili Fidias Panayiotou ile yaptığı röportajın ardından Panayiotou ve partneri Styliana’nın saldırıya uğramasıyla ilgili çıkan haberlerle ilgili de açıklamada bulundu.

Tatar, Fidias ile güzel bir sohbet gerçekleştirdiklerini belirterek, “Rum tarafında ortalığı ayağa kaldırdılar. Şimdi burada garipsenecek ne var? Nasıl bir dünyada yaşıyor bu insanlar? Kıbrıs Türk’ü görüşünü de mi anlatamayacak, sesini de mi duyuramayacak? Gerçeklerin duyurulmasından mı korkuyorlar bunlar?” dedi.

Fidias Panayiotou ve partnerine geçmiş olsun dileklerini ileten Tatar, saldırı haberlerinden üzüntü duyduğunu ve yapılanları kınadığını ifade etti. Tatar, “Gösterdiği cesaret için teşekkür ediyorum. Programında genelde çok beğenildiğini görüyorum. Bana gelen mesajlardan. Farklı görüşlerden birçok insandan çok mesaj aldım. Dolayısıyla kendisine geldiği için ve bu röportajı benimle yaptığı için çok teşekkür ediyorum” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam