Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu’nda “İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmasına Ek Anlaşma” bilgiye sunuldu

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda sunuşlar bölümünde ilk olarak TC hükümeti ile KKTC hükümeti arasında 14 Nisan 2022 tarihinde imzalanan “İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmasına Ek Anlaşma” bilgiye sunuldu.

Konu üzerine yerinden söz alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, ek anlaşma hakkında bilgi almak istedi.

Bunun üzerine kürsüye çıkan Maliye Bakanı Alişan Şan, bunun bir ek anlaşma olduğunu; bunun hibe, yardımlar ve altyapı kalemleri için 448 milyon TL ve kredi kalemi altında 2 milyar 52 milyon TL’yi içerdiğini belirtti.

Bunun üzerine yerinden söz alan Tufan Erhürman’ın, anlaşmanın süresini sorması üzerine Şan, anlaşmanın 2023 sonuna kadar geçerli olacağını kaydetti. Şan yine kendisine yöneltilen soru üzerine 2023 sonuna kadar bütçe açığı beklentisinin 3 milyar 50 TL olduğunu kaydetti.

Verdiği bilgiler için Bakan Şan’a teşekkür eden Erhürman, bu gelişmelerle birlikte TC ile imzalanan anlaşmaların zemininin kalmadığını söyledi.

Önceki dönemlerde UBP’nin anlaşmaların bir yıllık değil üçer yıllık yapılması gerektiğini söylediğini belirten Erhürman, gelinen noktada anlaşmalar bir yıllık iken, ek anlaşma ile 2023 sonuna sarkıtıldığını, bunun yapılamayacağını ifade etti.

Bunun üzerine yerinden söz alan Şan, ek anlaşmanın 14 Nisan 2023’e kadar geçerli olacağını ifade etti.

Bunun karşılığında bir taahhüt istenip istenmediğini soran Erhürman’a yanıt olarak Maliye Bakanı Şan, ana anlaşmadaki taahhütlerin geçerli olduğunu dile getirdi.

Hangi reform için kalem kalem ne öngörüldüğünün bilinmediğini ancak şu anda ek ödenekten bahsedildiğini söyleyen Erhürman, bu rakamın ne için geldiğinin ortada olmadığını kaydetti.

Erhürman, bunun bütçeyi öngörülemez hale getirdiğini ifade etti, “Neye göre bütçe yapacağız” diye sordu.

Kıb-Tek konusuna da değinen Erhürman, navlun fiyatlarındaki değişmelerin imzalanacak sözleşmelerdeki rakamları değiştireceğinin de söylendiğini belirterek, bunun da öngörülemezlik yarattığını kaydetti.

Ardından Başbakanlığın 2022 Mali yılı Bütçesi bütçe uygulama sonuçları Meclis’in bilgisine sunuldu.

Daha sonra Erhürman 62’nci madde tahtında söz aldı. TPIC’le imzalanacak sözleşmelerin hukuki zeminini oluşturmak üzere hazırlanmış onay yasa tasarısını ele alan Erhürman, eğer bu konuda bir uluslararası anlaşma hazırlama ve bunu Meclis’e getirme ihtiyacı olduğu biliniyorsa, nasıl Bakanlar Kurulu kararıyla akaryakıt alındığını sordu.

Şu anda bu onay yasası henüz Meclis’ten geçmediği için alımın hukuki zemini olmadığını söyleyen, buna rağmen Bakanlar Kurulu kararıyla nasıl bu yakıtın aldığını soran Erhürman, yasanın maddelerine de işaret etti.

Birinci maddede tarafların TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına Bağlı BOTAŞ’ın alt kuruluşu olan ve TPIC ile KKTC Başbakanlığına bağlı KIB-TEK arasında olduğunun söylendiğini kaydeden Erhürman, “bunun bir anonim şirketinin alt anonim şirketi olduğunu” kaydetti.

TPIC’e ödenecek tutarın navlun fiyatları dikkate alınarak tekrar tekrar gözden geçirileceğini dile getiren Erhürman bunun uluslararası piyasada navlunda ne fiyat çıkarsa o fiyat üzerinden akaryakıt getirileceği anlamına geldiğini kaydetti.

Böylece KIB-TEK’in de giderlerini öngöremeyeceğini dile getiren Erhürman, hangi baca gazı emisyon sisteminin kurulacağının bilinmediğine de işaret ederek, sonuçta ek maliyetler oluşacağını ifade etti.

Uyarılarına rağmen bunların yapıldığını kaydeden Erhürman, ihtilafların nasıl çözüleceğine ilişkin hususların da sözleşmelere eklendiğini söyleyerek, KKTC mahkemelerinin bypass edilip edilmediğini sordu.

Erhürman, son günlerde basında yer alan TC Lefkoşa Büyükelçisine Din İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen veda töreninde, Din İşleri Başkanlığından iki personelin Vakıflar Örgütü’nde göreve atandığını, bunun için Din İşleri Başkanının, Elçi’ye teşekkür ettiğinin basında yer aldığını dile getirerek, bu kişilerin kendi statüleri ve çalışma arkadaşlarının statüleri hakkında karar verecek bir pozisyona atandığını, bunun çıkar çatışmasına yol açtığını kaydetti.

Birkaç gün önce gazetelerde okulların hijyeniyle ilgili fotoğraflar çıktığını dile getiren Erhürman, aylardır CTP milletvekillerinin okullardaki durumla ilgili açıklamalar yaptığını ifade etti, “içiniz rahat mı” diye sordu.

Sanki kendileri TC ile anlaşma imzalanmasına karşılarmış gibi bir intiba yaratıldığını ancak bunun doğru olmadığını ifade eden Erhürman, hükümete TC ile ilişkilerin doğru zemine oturtulması çağrısı yaptı.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı da yanıt vermek üzere kürsüye çıktı. Aynı konuları haftalardır aynı cümlelerle konuşmaktan bıktıklarını ifade eden Arıklı, TPIC’in bir devlet kuruluşu olup olmadığı tartışmalarının devam ettiğini söyledi.

Arıklı TPIC’in hafta sonu yakıt getirdiğini, navlun fiyatı alınmadığını, bunun elindeki faturadan da görülebileceğini dile getirdi.

550 değil 505 dolardan alım yapıldığını kaydeden Arıklı, hala daha navlun var mı yok mu tartışması yapıldığını, navlun ödenmediğini ve ödenmeyeceğini söyledi.

Bu protokolün genel hatlarıyla bir onay yasası olduğunu, buna dayanarak TPIC’le KIB-TEK arasında bir sözleşme yapılacağını söyleyen Arıklı her şeyin protokolde yer alamayacağını ifade etti.

Arıklı, ikinci maddede yer alan itilafların nasıl çözüleceği konusuna da değinerek daha önceki sözleşmelerde yer alan Türkiye mahkemeleri ibaresinin çıkarılıp yerine KKTC mahkemeleri ibaresinin eklendiğini söyledi.

Filtrenin emisyonu sağlayıp sağlamayacağının da konu edildiğini dile getiren Arıklı dünyadaki standarda göre hareket edilmesine izin verilmesini istedi.

Ayrıca kendisinin filtrelerin konulmasına karşı olduğunu, bu cihazların 35-40 milyon dolarlık maliyeti ve yıllık ciddi bir bakım masrafı olduğuna işaret eden Arıklı, 2030 yılında bu jeneratörlerin AB tarafından yasaklanacağını, dolayısıyla  bunun için bu kadar maliyete girmeye gerek olmadığını belirtti.

Kablo ile elektrik konusunda daha önce yaşanan tartışmalara işaret eden Arıklı, alternatif modelin tek şartının kablo ile elektrik getirmek olduğunu söyledi.

Vakıflardaki atamanın ilk başlarda kendisine de yanlış geldiğini söyleyen Arıklı, Milli Eğitim Bakanlığında öğretmen atamalarının sendika iznine tabi olduğunu anımsatarak, burada da pekâlâ özellikle dini meselelerle ilgili olan Vakıflar’da iki tane de din görevlisinin olmasında sakınca görmediğini kaydetti

Bunlar üzerine yerinden söz alan Erhürman, navlun fiyatının zaten fatura içinde yer almasının mümkün olmadığını çünkü TC ile imzalanan protokolde navlun bedeli için rakam ayrıldığını dile getirdi.

Erhürman’ın konuşması sırasında Arıklı da yerinden yanıt verdi, önceki alımlarda ödenen navlun bedelleri hakkında tartışma çıktı.

Erhürman’ın konuşması sırasında yerinden söz alan Arıklı KIB-TEK’in spot piyasadan daha düşük fiyata yakıt alabileceğini, ihale sisteminin bunu engellediğini söyledi.

Erhürman konuşmasının devamında “AKSA’nın size taahhüt edebileceği sadece kablo ile elektriktir. Bu da bizim derdimizin dermanı değildir” diyerek, her defasında kürsüden olmayacak şeyler söylenmesine tahammülleri kalmadığını ifade etti, Vakıflar konusunda söylenenin de kabul edilebilir olmadığını belirtti.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Amcaoğlu: Park Yenikent yapım çalışmalarında adım adım ilerliyoruz

Published

on

By

Gönyeli-Alayköy Belediye Başkanı Hüseyin Amcaoğlu, Park Yenikent Projesi’nin uygulama alanında incelemelerde bulundu.

Sosyal medya hesabı üzerinden konuya ilişkin paylaşım yapan Amcaoğlu, ‘Bugün, kentimize değer katacak Park Yenikent Projemizin uygulama alanında incelemelerde bulunduk.
Park inşaat sürecine geçilmeden önce, sahadaki teknik altyapı ihtiyaçları doğrultusunda bazı ön çalışmalar gerçekleştirildi. Bu kapsamda, bölgede 200 metre uzunluğunda, 1 metre çapında yağmur suyu büz hattı döşendi. Ayrıca, 300 metre uzunluğunda, 225 mm çapında basınçlı HDPE kanalizasyon borusunun güzergâh değişikliği yapıldı.
Bu altyapı düzenlemeleriyle birlikte üstyapı çalışmalarına geçildi. Elektrik altyapısı tamamlandı, perde duvarlar örüldü. Çocuk oyun alanları için özel EPDM zemin hazırlandı. Parke uygulamasına geçmeden önce 500 metrekarelik alanda zemin düzeltme işlemleri de tamamlandı.

Şu an alanda özellikle iki noktada yoğunlaşıyoruz: Amfi tiyatronun tribün bölümü ve kentimizde bir ilk olacak kuru havuz sistemi.Yenikent Parkı tamamlandığında; iklim dostu yeşil alanları, spor bölümleri, çocuk oyun alanları ve Akdeniz bitki dokusuyla bölgeye yeni bir soluk kazandıracak.

Her çocuğun hakkı olan oyun ve kamusal alan erişimi doğrultusunda; doğayla temas kurabilecekleri, güvenli, temiz ve erişilebilir alanlar yaratmak, yalnızca bir kent hizmeti değil, aynı zamanda çevresel bir çocuk hakkıdır. Bu anlayışla projeyi şekillendirmeye devam ediyoruz.’dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

T&T, hazineye 306 milyon 356 bin TL ödeme yaptığını açıkladı

Published

on

By

Ercan Havalimanı’nın işletmecisi T&T İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketi Limited, Maliye Bakanlığı’na 306 milyon 356 bin 590 Türk liralık ödeme yaptığını duyurdu.

T&T’den yapılan açıklamada, ödemenin Ercan Devlet Havalimanı İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi gereği, bugün 2025 yılı ikinci dönem 3 aylık KDV dahil ciro payı olarak yapıldığı bildirildi.

– Turanlı: “Yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz”

T&T Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, sözleşme gereği şirket olarak KKTC Devleti’ne bugüne kadar yükümlülüklerini yerine getirdiklerini ifade etti.

Ercan Havalimanı’nda yolcu ve uçak trafiğinin yüzde 20’nin üzerinde arttığını kaydeden Turanlı, havalimanından elde edilen gelirin yüzde 56’sının ciro payı olarak KDV’siyle birlikte yılda dört kez KKTC maliyesine ödendiğini ve kamu maliyesi ile ekonomiye katkı sağlandığını belirtti.

Havalimanlarının ekonomik etkisinin sadece doğrudan elde edilen gelirle sınırlı olmadığını ifade eden Turanlı, “Havalimanları, sadece ulaşım altyapısı değil, aynı zamanda ticaretin ve turizmin önemli merkezleridir. Bu iki sektördeki büyüme, aynı zamanda istihdam yaratma, yerel ekonomilere katkı sağlama ve turizmin artmasına yardımcı olma gibi dolaylı etkiler de doğurur.” dedi.

Turanlı, Taşyapı olarak Kıbrıs Türk halkına yaraşır, gelecek nesillere miras bırakabilecek büyük projeleri hayata geçirmek için tüm güçleri ile çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

KTTO-TOBB işbirliğinde Ekonomi Konferansı gerçekleştirildi

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz günübirlik temaslarda bulunmak amacıyla geldiği KKTC’de, Kıbrıs Türk Ticaret Odası(KTTO) – Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği işbirliği (TOBB) ile düzenlenen “Türkiy- KKTC Ticaret Odası Forumu III. Ekonomi Konferansı”na katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, amaçlarının KKTC’nin güçlenmesini sağlamak olduğunu vurgulayarak, KKTC’de ekonomik değişim için rapor hazırlık çalışmalarının devam ettiğini anlattı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yeni hedeflere taşınması gerektiğini söyleyen Deniz, dünyadaki değişimlere ayak uydurmak gerektiğini kaydetti.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, e-ticaretin önemine vurgu yaptı.

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti menşeli ürünlerin Avrupa, Ortadoğu, Türk dünyasına doğrudan ulaşması mümkün hale gelecektir” diyen Hisarcıklıoğlu, Türk iş dünyası olarak her zaman Kıbrıs Türkünün yanında olduklarını kaydetti.

Başbakan Ünal Üstel de, konuşmasında, ekonomik gelişimin ancak ortak akıl, istikrarlı yönetim ve güven ortamıyla kalıcı hale gelebileceğini kaydetti.
Kendi ayakları üzerinde duran, üreten, istikrarlı ve verimli bir KKTC ekonomisi oluşturma hedefi doğrultusunda bir irade ortaya kodyuklarını belirten Üstel, bu süreçte en büyük desteğin Türkiye Cumhuriyeti’nden geldiğini söyledi.

Üstel, “bugün geldiğimiz noktada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisi artık sadece günü kurtaran değil, geleceği planlayan bir modele geçiş süreci yaşamaktadır. Biz bu ülkenin 50’inci kuruluş yıl dönümüne çok net bir hedefle ilerliyoruz. Kendi Ayakları üzerinde duran bir ekonomiyle, ülkeyi geleceğe taşımak. 2023 2025 döneminde atılan adımlar bu hedefin öncüsüdür. 2026-2027’de atacağımız adımlar da yine bu hedef doğrultusunda olacaktır. Ulaşımda, altyapıda, sağlıkta, tarımda, sanayide, turizmde ve eğitime yürüttüğümüz projeler, yapısal reformlarla ekonomik şartları yeniden işler hale getirmeyi planlıyoruz” “ şeklinde konuştu.

Başbakan Üstel tüm bu gelişmelerin siyasi istikrarla mümkün olabileceğine vurgu yaptı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisine güç katan en önemli unsurlardan birinin Türkiye Cumhuriyeti ile her yıl imzalanan İktisadi Mali işbirliği protokolleri olduğuna dikkat çeken Üstel, bu protokollerin sadece finansal destek sağlamadığını aynı zamanda reform süreçlerini hızlandıran bir kaldıraç görevi gördüğünü kaydetti.

Başbakan Üstel, Rum Yönetimi’nin yıllardır Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomisini zayıflatmak için sistematik bir ekonomik terör politikası izlediğini vurguladı.

Konuşmasında Türk iş dünyasına da seslenen Üstel, KKTC’ye yatırım yapılması çağrısında bulundu.

Üstel, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisine yapılan her yatırım, sadece bir iş değil, Doğu Akdeniz’deki Türk varlığını güçlendiren bir egemenlik iradesidir. Biz üretimden vazgeçmeyen, yatırımı teşvik eden, girişimciyi koruyan, bir devlet anlayışı ile hareket ediyoruz. bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yerel firmalarımızla birlikte üretmeye, birlikte büyümeye, birlikte kazanmaya devam edeceğiz” dedi.

Başbakan Üstel konuşmasının sonunda güçlü bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin mümkün odluğuna da vurgu yaparak, “biz bunu birlikte başaracağız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 50’inci kuruluş yılında kendi kendine yeten, kendi ayakları üzerinde duran bir devleti hep birlikte dönüştüreceğiz” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, Türkiye ile KKTC arasındaki sarsılmaz kardeşlik bağının, ekonomik işbirliği bağıyla daha da güçleneceğini söyledi.

KKTC’nin dost ve kardeş ülke olmanın ötesinde milli bir dava olduğuna işaret eden Yılmaz, Türkiye’nin her zaman, her alanda Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğunu söyledi.

KKTC’nin hem fiziki altyapısı hem de uluslararası bağlantılarını desteklemeye devam edeceklerini ifade eden Yılmaz, Yatırım Danışma Konseyi’nin daha etkin çalışması ile ilerleme kaydedileceğini belirtti.

Tarımın en stratejik sektörlerden biri olduğunu ve sürdürülebilir olması gerektiğini söyleyen Yılmaz, narenciyede yaşanan depolama probleminin ardından Güzelyurt’ta bir soğuk hava deposu inşa edildiğini ve gelecek yıl hizmete gireceğini anımsattı.

Yılmaz, fuarlar ve fuarlara katılımın önemini de vurgulayarak, üretici ve ihracatçının yanında olduklarını, desteklerin artarak sürdüğünü kaydetti.

Son dönemlerde Rum kesiminin KKTC ekonomisini hedef alan ve siyasi sebeplere dayanan tutuklamaların iyi niyetle bağdaşmayan hareketler olduğuna da işaret eden Yılmaz, Kıbrıs Türkü’nün gelecek kalkınma vizyonunu zedeleme çabalarına karşı Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın uluslararası platformlarda gereken cevabı vermekte olduğunu söyledi.

Adada huzurun iki devletlilik gerçekliğinin kabul edilmesi ve karşılıklı işbirliğinden geçtiğini belirten Yılmaz, Cumhurbaşkanı Tatar’ın eşit egemen bir yapı vizyonuna desteklerinin tam olduğunu da sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da konferansta yaptığı konuşmada KKTC’nin Türk devletleri için bir cevher olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Türkü’nün iyi eğitimli, dünyayı takip eden bir toplum olduğunu kaydeden Tatar, “tüm bunları her türlü izolasyona, kısıtlamalara, haksızlıklara rağmen en iyi şekilde başarabilen insan kaynağına sahibiz” diye konuştu.

Tatar “Dijital alanda çağ atlayacak bir KKTC’de turizm daha hızlı gelişecek, yüksek öğrenim ve ARGE çalışmaları daha süratli gelişecek, tarımda yine Anavatandan gelen su ile gelişme sağlanacak” dedi.

Emlakta yaşanan gelişmelere Rum tarafının tahammül edemediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar sözlerini şöyle sürdürdü;

“Rum tarafının mal-mülk konusundaki saldırılarını hep birlikte püskürteceğiz çünkü yaptıkları büyük bir insan hakları ihlalidir. Hiçbir yetkisinin olmadığı KKTC’de, buranın anayasasına, yasasına ve düzenlemelerine göre masum insanların yaptıkları yatırımları bir suç olarak nitelendirip bu muameleyi yapanlarla tabi ki o masalarda, Birleşmiş Milletler’in huzurunda çatışıyoruz.”

Açılış konuşmalarının ardından Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Direktörü Prof Dr Güven Sak, “KKTC 2033, 50’inci yılda nasıl bir ekonomik yapı” konulu bir de sunum yaptı.

Devamını Oku

Trending

Reklam