Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Büyükelçi Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Tatar’a güven mektubunu sundu

Published

on

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Prof.Dr. Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a güven mektubunu sundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Feyzioğlu, Cumhurbaşkanlığına gelişinde askeri törenle karşılandı.

İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından tören kıtasını selamlayan Feyzioğlu, Cumhurbaşkanlığında hazır bulunan Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği yetkilileriyle de selamlaştı.

İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından tören kıtasını selamlayan Feyzioğlu, Cumhurbaşkanlığında hazır bulunan Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği yetkilileriyle de selamlaştı.

Tatar’ın Feyzioğlu’nu kabulde Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Okan Donangil hazır bulundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Feyzioğlu’na; “Sizi burada görmekten büyük mutluluk duymaktayım. Birlikte çalışmaktan büyük memnuniyet duyacağım, başarılar diliyorum” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Prof. Dr. Metin Feyzioğlu da, Tatar’a sunduğu güven mektubunu okudu
Feyzioğlu’nun okudu güven mektubu aynen şöyle:

“Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın selam ve muhabbetlerini getirdim. Zat-ı Alilerinin katında görev yapmış olan Büyükelçi Ali Murat Başçeri’nin Geri Çağrılma Mektubu’nu ve Zat-ı Devletleri’nin katına şahsımı görevlendiren Güven Mektubu’nu Size sunmaktan onur duyuyorum. Bu vesileyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, O’nun yolundan yürüyen büyük mücahit, toplum lideri Dr. Fazıl Küçük’ü ve şahsen yakından tanıma, feyz alma ayrıcalığına sahip olduğum büyük devlet insanı Kurucu Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş’ı rahmetle anıyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nezdindeki 15. Büyükelçisi olarak görev yapacak olmak benim için gurur ve mutluluk kaynağıdır. Görev sürem boyunca Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki müstesna ilişkilerin her alanda daha da ilerletilmesi için var gücümle çalışacağımdan emin olunuz. Halkımız ve Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz arasındaki eşsiz gönül bağı, bu şerefli görevde en önemli dayanağımız olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı tarihi konuşmada tüm dünyaya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması çağrısında bulunmuştur. Emsalsiz bir siyasi irade ve kararlılığa dayanan bu haklı çağrıya uymak devletler hukukunun, insan haklarının ve vicdanın gereğidir. Kıbrıs Türkü’ne uygulanan zalimane izolasyonlar artık son bulmalıdır. Devletler hukukuna göre bağımsız ve egemen bir devlet olduğu kuşku götürmeyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, üçüncü devletlerce artık tanınmalıdır.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı ve güçlü önderliğiyle, Sayın Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun yürüttüğü mahir diplomasiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk Devletleri Teşkilatı’na egemen ve bağımsız bir devlet statüsünde gözlemci üye olarak girmiştir. Bu üyelik, tanınma yolunda büyük bir adımdır.

Herkes bilmelidir ki, Cennet Kıbrıs Adası’nda barışı ve huzuru istemeyen, Kıbrıs Türkü’nün haklarını her gün dünyanın gözleri önünde ihlal etmeye devam eden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’dir.

Kıbrıs’ta gerçekçi ve sürdürülebilir tek çözüm vardır: eşit uluslararası statüye sahip iki egemen devletin varlığını kabul etmek. Bu, hukuki duruma ve gerçeklere uygun tek çıkış yoludur. Davamız haklıdır. Davamız millidir. Milletimiz, sarsılmaz bir irade ile bu kutlu davanın arkasındadır. Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti el ele, omuza başaracaktır.”
İstanbul’da 1969’da doğan Feyzioğlu, 1990’da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.

1992 yılında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku dalında Yüksek Lisansını tamamlayan Feyzioğlu, 1995’de doktor, 2000’de Doçent, 2005’te Profesör unvanı kazandı.

2007 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı olan Feyzioğlu, 2010’da Ankara Barosu Başkanlığına, 2013’te ise Türkiye Barolar Birliği başkanlığına seçildi.

Metin Feyzioğlu, 6 Ekim 2022 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Ali Murat Başçeri’nin yerine Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliğine atandı.
Kasım 2018’den bu yana Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi olarak görev yapan Ali Murat Başçeri, 23 Kasım Çarşamba günü adadan ayrılmıştı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

11 İnönülü şehit düzenlenen törenle anıldı

Published

on

By

İnönü şehitleri düzenlenen törenle anıldı.

1958-1963 ve 1974 yıllarında şehit edilen 11 İnönülü için düzenlenen tören protokol sırasına göre şehitler anıtına çelenklerin konmasıyla başladı.

Ardından saygı duruşunda bulunuldu ve 3 el saygı atışı yapılarak, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Törende Öykü Zort “ Bu Vatan Kimin?” isimli şiiri okudu.

Mesarya Belediye Başkanı Ahmet Latif törende yaptığı konuşmada, milli mücadele yıllarında İnönü köyünün 11 evladını toprağa verdiğini anımsatarak, şehitleri rahmetle andı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, 1974’ten önce ekmeğini kazanmak için işine giderken bir çok Kıbrıslı Türk’ün şehit edildiğini hatırlatarak, Rumların Kıbrıs Türkünü yok etmek için sistematik saldırılarda bulundu anlattı.

Kıbrıs Türk halkının kahramanca ülkesini ve halkını savunduğunu dile getiren Tatar, “1974 Kıbrıs Barış Harekatı ve sonrasında Anavatan Türkiye’nin desteğiyle KKTC olarak dünyada haklı yerimizi alırken tüm bunları şehitlerimize borçluyuz” dedi.

Tatar, “Kıbrıs Türk halkının en az Rumlar kadar bu topraklarda hakkı vardır. Devletimizin kabul görmesi, egemenliğimizin tanınması gerekiyor, ancak o zaman adil kalıcı bir çözüm olur” dedi.
New York’ta da bu gerçekleri paylaşacağını ifade eden Tatar, bu kadar bedel ödeyen bir halkın egemenlik ve tanınma hakkı olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve devlet olduğunu vurgulayan Tatar, bir anlaşma olacaksa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin o anlaşmanın bir parçası olacağını söyledi.

Tören duaların okunmasıyla sona erdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TÜRKSOY’un 32. kuruluş yıl dönümünü kutladı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TÜRKSOY’un 32’nci kuruluşu yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Cumhurbaşkanı Tatar yazılı mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Kıbrıs Türk Halkı için Türksoy teşkilatı büyük önem taşımaktadır. Kültürden sanata, edebiyata, tarihe, müziğe, farklı gelenekleri, örf ve âdetleri bir çatı altında toplayan TÜRKSOY’un 1993 yılından beri yaptığı çalışmaları buradan bir kez daha hürmetle selamlarım.

Türk Devletleri arasında 32 yıl önce kardeş halkların ortak iradesiyle temelleri atılan Türksoy, geçen zaman içinde Türk Dünyası’nın kültürel buluşma köprüsü olmuştur.

TÜRKSOY teşkilatının KKTC’ye gösterdiği ilgi alaka sonucunda, KKTC haksız bir şekilde maruz kaldığı birtakım engellemeleri kültür ve sanat alanında aşmıştır. TÜRKSOY’un bizlere açtığı kapı ve köprüler vasıtasıyla Kıbrıs Türk Halkının kültürü, sanatı, müziği, edebiyatı, örf ve âdetleri dünyaya ulaşmıştır. Çeşitli ülke ve şehirlerde, kültür ve sanatın farklı dallarında yapılan etkinliklerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin temsilcilerine kültür ve sanatlarını paylaşma fırsatı verilmiştir. Bu bakımdan da TÜRKSOY’a teşekkürlerimi iletiyorum.

KKTC ve TÜRKSOY iş birliği çerçevesinde bundan sonraki süreçte de Kıbrıs Türk Halkının kültür ve sanat insanlarının Türk Dünyası mümtaz şahsiyetleri arasında anılması ve ilan edilmesi bizler için de bir ilham kaynağı olacaktır. Dolayısıyla şimdiden sizlerin yapacağı çalışmalar için bir kez daha teşekkür diyorum.

Türk Halkları arasındaki kardeşlik bağları büyük önem taşımaktadır. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan’ın KKTC Halkı için aynı soydan gelen, aynı milletin evlatları olduğunu, gönül birliği, gelenek ve görenek, ortak kültür, ortak tarih ve ortak dil temelinde hiçbir farklılığının bulunmamaktadır.

Bu duygu ve düşüncelerle Türk halklarının ortak kültürel mirasını yaşatma, tanıtma ve gelecek kuşaklara aktarma idealiyle kurulan Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY’un 32. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Özcenk’ten DAÜ-SEN’e çağrı

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı Dr. Erdal Özcenk, sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan asılsız açıklamaların zarar verici bulduğunu vurgulayarak, DAÜ Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) yönetimini kamuoyu üzerinden değil, üniversitenin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet etti.

“DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir” vurgusu yapan Özcenk, “Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir” dedi.

Erdal Özcenk’in açıklaması aynen şöyle:

“1979 yılında kurulan ve 1986’da devlet üniversitesi statüsünü kazanan Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin değil, bölgenin en köklü ve saygın yükseköğretim kurumlarından biridir. Uluslararası düzeyde akredite olmuş programları, seçkin akademik kadrosu ve çok kültürlü öğrenci yapısıyla DAÜ, bugüne kadar on binlerce mezun vermiş ve KKTC’nin dünyaya açılan bilimsel yüzü olmuştur.

DAÜ’nün varlığı ve başarısı, başta Gazimağusa olmak üzere ülke genelinde ciddi bir ekonomik ve sosyal katkı yaratmaktadır. Binlerce öğrencinin ve personelin oluşturduğu bu büyük yapı, yerel esnaftan konaklama sektörüne, ulaşımdan hizmet sektörüne kadar geniş bir yelpazede KKTC ekonomisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Üniversitemiz aynı zamanda ülkemizin tanıtımına, uluslararası platformda bilinirliğine ve itibarına da büyük değer katmaktadır.

Ancak bölgemizin içinde bulunduğu hassas coğrafi konum (özellikle Ortadoğu’daki süregelen savaşlar) ülkemize olan öğrenci başvurularını olumsuz etkilemiştir. Bu dönemde, yükseköğretimin itibarı daha da önem kazanmışken, köklü ve güvenilir yapısıyla DAÜ’nün varlığı çok daha kritik bir hal almıştır.

Dünyadaki 193 ülkenin tamamında devlet üniversiteleri bulunmakta ve bu üniversiteler, ülkelerinin bilimsel gelişimi, gençliğin eğitimi ve toplumsal ilerleme açısından vazgeçilmez yapılardır. KKTC hükümetlerinin de DAÜ’ye bugüne kadar verdiği katkı ve desteğin değerli olduğunu özellikle belirtmek isterim. Üniversitemizin yaşaması ve eğitim kalitesinin daha da artırılması için gereken her türlü desteğin bundan sonra da verileceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

Bu süreçte, DAÜ-SEN Başkanı tarafından sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan açıklamaları son derece talihsiz ve kurumumuza zarar verici bulduğumu vurgulamak isterim. Öğrenci kayıtlarının devam ettiği, üniversitemizin geleceği açısından hayati öneme sahip bu dönemde yapılan asılsız ve temelsiz açıklamalar, kurum aidiyeti ve sorumluluk duygusuyla bağdaşmamaktadır.

DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir. Üniversitemize ilişkin görüş ve eleştirilerin, kurumun kendi içindeki platformlarda, akademik teamüller ve karşılıklı saygı çerçevesinde ifade edilmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. KKTC’deki tüm siyasi görüşlerin de DAÜ’nün kurumsal yapısına zarar verebilecek yaklaşımlardan uzak durmaları ortak sorumluluğumuzdur.

Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir.

DAÜ-SEN yönetimini, kamuoyu üzerinden değil, üniversitemizin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet ediyorum. Kurumun geleceğini birlikte konuşmak ve geliştirmek, hepimizin ortak görevidir.”

TAK

Devamını Oku

Trending

Reklam