Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Başbakan Üstel: Fahiş fiyat artışlarının önüne geçilecek

Published

on

Başbakan Ünal Üstel, vatandaşın fiyat artışlarından etkilenmemesi için gerekli tedbirler alındığını kaydetti.

“Fahiş fiyat artışlarının önüne geçilecek, suistimaller önlenecek” ifadelerine yer veren Üstel, Yaş Sebze Ve Meyve Referans Fiyatları Belirleme Komitesi’nin de kurulduğunu kaydetti.

İşte o açıklamanı tamamı şöyle:

“Hükümet olarak önceliğimiz bir yandan üreticiyi koruyarak üretimi artırmak, diğer yandan da vatandaşların mağdur edilmesinin önüne geçmektir. Çalışmalarımızı halkımızın yaşam kalitesini yükseltmek, refah seviyesini artırma temel yaklaşımı ile sürdürüyoruz. Ekonomik sorunların aşılması, vatandaşın alım gücünün korunması yönünde kararlar üretmeye devam ediyoruz. İşte bu çalışmalarımız kapsamında hükümetimiz fiyat artışlarından vatandaşın olumsuz etkilenmemesi ve suistimalerin önüne geçilmesi için yeni tedbirler alıyor. Bu çerçevede yaş sebze ve meyve fiyat artışını önlemek, üretici ve tüketicileri koruyacak fiyat oluşumuna katkı sağlamak, erişebilir gıdaya ulaşılması için tavsiye sebze fiyatını belirlemek üzere yaş sebze ve meyve referans fiyatlarının belirlenmesi amacıyla bir komite oluşturulması kararı alındı. Bu kararlara önümüzdeki dönemde yenileri eklenecek.

İthalatta fiyat artışlarının önüne geçilmesi için de önemli bir adım atıldı.

Türkiye ile KKTC arasındaki ticaretin 5 Aralık’tan itibaren TL ile yapılması zorunlu hale geldi. Bizzat benim girişimlerim sonucunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ihracat genelgesinde yapılan değişiklik ile KKTC ihracatlarında 5 Aralık’tan itibaren gümrük beyannamesinde ihracat bedelinin Türk Lirası olarak beyan edilmesi ve bedelin Türk Lirası olarak tahsil edilmesi zorunlu hale getirildi. Bu önemli bir adımdır.

İSTİFÇİLİĞİN ÖNÜNE GEÇİLECEK VE SUİSTİMALLER ÖNLENECEK

Bu atılan adıma ek olarak, piyasada suistimallerin önüne geçmek için Mal ve Hizmetler (Düzenleme ve Denetim) (değişiklik) yasa tasarısını Bakanlar Kurulumuza götürülmek üzere hazırladık. Bu Değişiklik Yasa tasarısı ile 1997 Mal ve Hizmetler yasasına fahiş fiyat artışı tanımı eklenerek, bunun suç olarak düzenlenmesi öngörülmüştür. Hazırlanan değişiklikle ayrıca istifçilik suçunun hem denetimli malların ötesinde uygulanabilmesi; hem de bu suçun işlenmesi ile ilgili normal mesai tanımının netleştirilmesi amaçlandı. Bunların sonucunda; Bakanlık ve/veya Bakanın yetkili kılacağı kalite ve fiyat denetim memuru tarafından fahiş fiyat denetimi yapabilecek ve olağanüstü hal, afet ve ekonomik dalgalanma dönemleri ile diğer acil durumlar da dahil herhangi bir zaman satışa sunulan mal ve hizmetlerin maliyet fiyatlarındaki artış gibi haklı bir sebebe dayanmaksızın ve/veya maliyet fiyat artışını aşacak şekilde yapılan aşırı ve adil olmayan fiyat artışının cezalandırılabilmesinin yasal zemini oluşturulmuş olacaktır. Bu tasarıyı en kısa sürede hayata geçireceğiz.

HER ZAMAN ÜRETİMİN VE ÜRETİCİNİN YANINDAYIZ

Son dönemlerde kamuoyunun gündeminde en ön sırada yer alan et fiyatları konusunu da Bakanlar Kurulunda değerlendirdik. Hükümet olarak her zaman üretimin ve üreticinin yanında olmayı üretimin devamlılığını bir politika olarak görmekte, bu çerçevede üretim sektörlerini desteklemeye devam etmekteyiz. Bu anlayışla hayvancılık sektörüne destek veriyoruz. Ekim ayından itibaren süt fiyatlarında yapılan iyileştirme yanında küçükbaş hayvan üreticisine kg başı 1.25 TL ile büyükbaş hayvan üreticisine kg başı 0.25 TL arpa desteği uygulaması yapılmaktadır. Ayrıca bu desteklerin devamlılığı konusunda hükümet olarak çalışma ve çabalarımız devam etmektedir. Yine girdi maliyetlerinde önemli yer tutan elektirik desteği konusunda 10 kuruş olan destek 70 kuruş’a çıkarılmıştır. Bunlar ve bunun gibi desteklerin amacı üretimin devamlılığı, girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve bunun neticesinde halkımıza daha uygun fiyatta süt ve et ürünlerinin ulaştırılmasının sağlanmasıdır.

ET FİYATLARI NORMALLEŞMEZ İSE KARKAS ET İTHALİ YAPILMASI DEĞERLENDİRİLİYOR

Son günlerde özellikle canlı hayvan fiyatlarında gözlenen artış ve bu alanda oluşan haksız rekabet koşulları ciddi sorunlara neden olmuş olup, sektörleri birbiri ile çatışma noktasına getirmiştir. Bu konuda ilgili birliklerin iyi niyetlerine rağmen maalesef fiyat istikrarının sağlanamadığı görülmüştür.

Bu gelişmeler ışığında yapılan maliyet hesaplamaları çerçevesinde canlı hayvan fiyatlarının küçükbaş 70 TL/Kg ve büyükbaş 80 TL/Kg olarak üreticilerden alınması ve buna göre kasap ve marketlerin perakende fiyat oluşturması yönünde piyasaya katkı konulması ancak bu çerçevede hareket edilmemesi durumunda, Toprak Ürünleri Kurumu tarafından yerel üretim maliyetleri de dikkate alınarak piyasa ihtiyacına ve fiyat istikrarına yönelik karkas et ithali yapılması konusu da değerlendirilmiştir.

HAYVAN ALIM SATIMINDA OKKA KULLANIMINA CEZA GELİYOR

Ayrıca ülkede yıllardan beri hayvancılar ve kasaplar tarafından kullanılan ve şikayet konusu olan hayvan alım satımındaki okka ölçü biriminin kullanılmasının önüne geçilecektir. Okka kullanımının yasak olduğu ve bunun yasal cezası bulunduğu gerçeğinden hareket ederek, Aralık ayından itibaren metroloji yasası kapsamında ticaret dairesi ve hayvancılık dairesi tarafından kilo kullanımı denetlenecektir. Okka kullanan kasap veya hayvancılara yasa kapsamında gerekli cezalar uygulanacaktır.

‘YAŞ SEBZE VE MEYVE REFERANS FİYATLARI BELİRLEME KOMİTESİ’ KURULUYOR

Hükümetimiz yapılacak piyasa denetimlerine ek olarak yaş sebze ve meyve fiyat artışını önlemek, üretici ve tüketicileri koruyacak fiyat oluşumuna katkı sağlamak, erişebilir gıdaya ulaşılması için tavsiye sebze fiyatını belirlemek üzere yaş sebze ve meyve referans fiyatlarının belirlenmesi amacıyla bir komite oluşturulması kararı aldı. Bu kapsamda yaş sebze ve meyve fiyat artışını önlemek, üretici ve tüketiciyi koruyacak fiyat oluşumuna katkı sağlamak bağlamında, toptancı satış fiyatı belirlenmesine katkı koymak amacıyla Bakanlık ve Birlik temsilcilerinden oluşacak olan ‘Yaş Sebze ve Meyve Referans Fiyatları Belirleme Komitesi’nin kurulması kararı alındı. Bu komite önümüzdeki haftadan itibaren düzenli olarak her hafta toplanacak ve gerekli çalışmaları yapacaktır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

“Toplumlararası Kadınlar Yürüyor ve Görüşüyor” etkinliğinde “Mülkiyet” konuşuldu

Published

on

By

Eski Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, Taşınma Mal Komisyonu’nun daha etkili olması için çaba harcanması gerektiğini belirtti.

Şefik, AİHM’in de TMK’nin, başvuranların taleplerini incelerken tutarlı, özenli ve zamanında hareket etmediği saptaması yaptığına işaret ederek, “Amacımız, TMK’yı etkisiz bir yöntem olarak kabul ettirip, kişileri çaresiz bırakmak olmamalıdır” dedi.

Kıbrıs Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği ve Severis Vakfı (CVAR) iş birliğinde Lefkoşa’da dün akşam düzenlenen “Toplumlarası Kadınlar Yürüyor ve Görüşür” etkinliğinde “Mülkiyet” konusu konuşuldu.

Eski Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik’in mülkiyet konusunda sunum yapıp, katılımcıların sorularını yanıtladığı gecenin açılışında KTÜKD Başkanı Gülden Plümer Küçük ve Severis Vakfı Direktörü Rita Severis de söz aldı.

Katılımcılar, toplantı öncesinde Ledra Palace’da buluşup, etkinliğin yapıldığı Derboyu’ndaki 4K Koop’a yürüyüş düzenledi.Toplantıya, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi, BM Misyon Şefi Colin Stewart, eski Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanlarından Erato Kozaku Markullis ve dernek üyeleriyle yabancı misyonlarda çalışan kadınlar katıldı.

4K ev sahipliğinde yapılan etkinlikte yemek olarak fırın makarnası, patates köftesi, herse, çiçek dolması, hellim, çörek ve karpuz servis edildi. Alkollü alkolsüz yerli içeceklerin satıldığı etkinlikte kurulan stantta hazırlanan sıcak hellim böreği ikramı da yapıldı.

-“Kuzeyde TMK var… Güneyde benzer bir oluşum kurulmadı”

Narin Ferdi Şefik, mülkiyetin her zaman ciddi bir mesele olduğuna işaret ederek, yaşanan çalkantılar sırasında halkın mülklerini terk etmek durumunda kaldığı ülkede, Kıbrıslı Rumlar için, kapsamlı bir çözüm sağlanana kadar Taşınmaz Mal Komisyonu gibi bir imkan yaratılırken, Kıbrıslı Türklerin başvurabileceği benzer bir oluşum kurulmadığını belirtti.

Şefik, Güney Kıbrıs’ta bırakılan Türk mallarının “Türk Malları Vasiliği” tarafından yönetildiğine ancak bu düzenlemenin 1974 öncesinde mülklerinden edilen Kıbrıslı Türklere tazminat hakkı tanımadığına işaret etti.

-“TMK daha etkili olmalı”

Konuşmasında, TMK’nin oluşumu, başvuru süreçleri, yaşanan sorunlar ve AİHM kararlarına da değinen Şefik, kurulduğu 2005’ten Mayıs 2025’e kadar toplam 8 bin 160 başvuru yapılan komisyonun 2 bin 171 başvuruyu sonuçlandırdığını ve 1908 başvuruya toplam 38 milyon 50 bin 407 Sterlin ödendiğini belirtti.

Narin Ferdi Şefik, 5 bin 989 başvurunun ise hala askıda olduğuna işaret ederek, kapsamlı bir çözüm sağlanana kadar en azından Kıbrıslı Rumların başvurabilecekleri bir yol olan TMK’nın daha etkili olması gerektiğini kaydetti.

Şefik, AİHM’in KV Mediterranean Tours Ltd. v. Türkiye davası kararında da TMK’nin başvuranların taleplerini incelerken tutarlı, özenli ve zamanında hareket etmediği saptamasında bulunduğuna vurgu yaptı. Şefik, “AİHM, TMK önündeki yargılamaların hızlandırılması ve gecikmelere karşı etkili bir çözüm mekanizmasının oluşturulması amacıyla sürekli ve uzun vadeli çabaların devam etmesi gerektiğini belirtti.” şeklinde devam etti.

Şefik, “TMK’nin düzgün şekilde işlemesi için hepimiz çaba harcamalıyız. Amacımız, TMK’yı etkisiz bir yöntem olarak kabul ettirip, kişileri çaresiz bırakmak olmamalıdır.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: “Temaslarımızı ve çalışmamızı diplomatik seferberlik anlamında sürdürmeye devam ediyoruz”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, temas ve çalışmalarını, diplomatik seferberlik anlamında sürdürmeye devam edeceklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı toplantısına katılmak amacıyla bu akşam Azerbaycan’a gidiyor

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart ile yaklaşık bir saat süren görüşmesinin ardından basına açıklama yaptı.

-“Diyalog, temas ve yapıcı duruşumuzdan hiç vazgeçmedik.”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart ile görüşmesinde çeşitli konuları gündeme getirdiklerini aktardı.

16-17 Mart’ta Cenevre’de yapılan 5+1 toplantının devamında Temmuz ayında New York’ta 5+1 toplantı yapılacağını hatırlatan Tatar, tutuklamalara ilişkin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Hristodulidis ile bazı sorunlar yaşandığını belirtti.

Cenevre görüşmelerinde altı başlıkta ilerlemeler kaydedilmesi için BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in tekrar atandığını kaydeden Tatar, bugüne kadar istediği kadar ilerleme kaydedilmediğini söyledi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e bir mektup gönderdiğini belirten Tatar, “Bu dönemde yaşadığımız hayal kırıklıklarını ifade ettim. Ama biz yine de diyalog, temas ve yapıcı duruşumuzdan hiç vazgeçmedik.” dedi.

-“3D çerçevesinde bir ilerleme olursa resmi müzakerelere de geçilebilir”

Yeni siyasetin gerekliliklerinden bahseden Tatar, eğer 3D (Direk temas, direk ticaret, direk temas) çerçevesinde bir ilerleme olursa resmi müzakerelere de geçilebileceğini söyledi.

Burada 12 farklı komite ile Rum tarafıyla diyalogların sürdüğünü anlatan Tatar, “Dört buçuk yılda ne yapıldı?” şeklindeki eleştirilere “Dört buçuk yılda çok şey yapıldı. Yeni bir vizyon ortaya kondu, uluslararası anlamda iki devletliliğin gerekçelerini ve Kıbrıs Türk halkının egemenliğinin çok önemli olduğunu, bir saygınlık kazandığımızı anlattık.” yanıtını verdi.

BM raporlarında ortak zeminin olmadığının raporlara geçtiğini belirten Tatar, bunun bir diplomatik kazanım olduğunu kaydetti. Diyaloğu sürdüreceklerini yineleyen Tatar, Türk tarafına yıllardır yapılan ambargoların, haksızlıkların artarak devam ettiğini de uluslararası toplumla paylaştıklarını söyledi.

Dik duruş, onurlu ve güçlü bir gelecek için Kıbrıs Türk tarafının ayrı bir halk olarak, ayrı bir devlet olarak, ayrı bir otorite olarak temaslarını sürdürebilmesinin önemine işaret eden Tatar, “16-17 Temmuz tarihinde New York’ta genişletilmiş 5+1 görüşme için orada hazır olacağımızı teyit ettik. Tabii Türkiye ile de istişare ettik. Bayan Holguin ile Londra’dayken bir telefon görüşmem oldu.” dedi.

-“Bizim böyle toplantılara katılmamız bizler için bir statü meselesidir”

İngiltere temaslarını da anlatan Tatar, “Stweart Doughty ile de görüştüm. Yani bu 5+1 görüşmede İngiltere’yi temsil eden AB Bakanı ile geçen cuma günü İngiltere’de görüşmem oldu ve kendisine bütün az önce sizlere aktardıklarımı anlattım, paylaştım.” ifadelerini kullandı.

Holguin’in Kıbrıs, Ankara, Atina, Brüksel ve Londra’da temaslarda bulunduğunu anlatan Tatar, “Dolayısıyla sürekli olarak uluslararası diyaloğumuzu sürdürmekteyiz.” dedi.

Bu akşam Azerbaycan’a gideceğini ve yarın orada temasları olacağını anlatan Tatar, şöyle devam etti:

“Hankendi’de Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın bir gözlemci üyesi olarak, KKTC olarak orada olacağız. Tabii bizim böyle toplantılara katılmamız bizler için bir statü meselesidir. Dolayısıyla ben bir kez daha Azerbaycan hükümetine ve Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e beni de bu toplantıya davet ettikleri için teşekkür etmek istiyorum.”

KKTC’nin Doğu Akdeniz’deki varlığını ve ekonomik potansiyelini sürdürmek için bütün bu devletlerle iş birliklerinin artırması gerektiğini anlatan Tatar, “Gerek ticaret, gerek turizm, gerek yükseköğrenim ve çeşitli farklı hizmetler sektöründe KKTC’nin bu ülkelerle diyalog ve temasını artırmak durumunda olduğunu da belirteceğim.” dedi.

Ambargolar, kısıtlamalar ve engellemelerin hafifletilmesini isteyen Tatar, Azerbaycan’da Hankendi şehrinde bunları diğer ülkelerle paylaşacağını kaydetti.

Tatar, KKTC olarak diplomatik temasları artıracaklarını belirterek, “Temaslarımızı ve çalışmamızı diplomatik seferberlik anlamında sürdürmeye devam ediyoruz.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

ARUCAD 13. Uluslararası Ekonomi ve Sosyal Bilimler Konferansı yapılıyor

Published

on

By

Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi (ARUCAD) 13. Uluslararası Ekonomi ve Sosyal Bilimler Konferansı (E&SS 2025) dün düzenlenen açılış töreniyle başladı.

ARUCAD tarafından yapılan açıklamaya göre, 15 farklı ülkeden katılımcının yer aldığı konferansta, çevrimiçi ve yüz yüze olmak üzere toplam 108 bildiri sunuluyor.

Konferans’ta, sunumların ekonomi, iletişim, siyaset bilimi, sosyoloji, eğitim bilimleri, psikoloji, kültürel çalışmalar, sanat ve tasarım gibi sosyal bilimlerin çeşitli alanlarını kapsadığı belirtildi.

ARUCAD Rektörü Prof. Dr. Asım Vehbi açılışta yaptığı konuşmada, “Yaratıcılığın ve disiplinlerarası düşünmenin bilimsel bilginin merkezinde yer aldığı üniversitemizde sizleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Dünyanın dört bir yanından araştırmacı, akademisyen ve uzmanı aynı çatı altında bir araya getirmekten gurur duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.

ARUCAD Rektör Yardımcısı ve Konferans Organizasyon Komitesi Başkanı Prof. Dr. Burcu Toker ise konuşmasında, “Bugün farklı ülkelerden akademisyenleri ve araştırmacıları kampüsümüzde bir araya getirmenin heyecanını yaşıyoruz. Konferansımız, akademik paylaşımın teşvik edildiği, kapsayıcı ve nitelikli bir platform oluşturmayı amaçlamaktadır.” dedi.

Konferansın uzun süredir akademik dünyada yer edinmiş önemli bir organizasyon olduğunu hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Hasan Karacan yaptığı konuşmada, farklı üniversitelerde birçok kez gerçekleştirdikleri bu konferansın ARUCAD’da bambaşka bir deneyimle hayata geçtiğini vurguladı.

Konferansın açılış oturumunda ayrıca, Prof. Dr. Osman M. Karatepe’nin “İçsel Yeşil Pazarlama: Çevresel Sürdürülebilirlik Performansı için Bir Araç” başlıklı sunumu ile Prof. Dr. Aytekin İşman’in “Disiplinler Arası Yapay Zekâ: 21. Yüzyılda İnsan Uzmanlığının Yeniden Tanımlanması” başlıklı konuşması yer aldı.

E&SS 2025 Konferansı, 2 Temmuz’a kadar ARUCAD Kampüsünde devam edecek. Konferansa ilişkin detaylara www.eclss.org/kyrenia adresinden ulaşılabilir.

Devamını Oku

Trending

Reklam