Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Kıbrıs Türk Barolar Birliği ve Türkiye Barolar Birliği başkanları İsias Otel yargı süreciyle ilgili basın toplantısı düzenledi

Published

on

Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, depremde Gazimağusa TMK ekibinin hayatını kaybettiği Adıyaman’daki İsias Otel’le ilgili yargı süreci hakkında ailelerle görüştü, ardından basın toplantısı düzenledi.

The Arkın İskele Otel’de saat 11.00’de basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda ailelere yargı süreci ile ilgili bilgi verildi, teknik detaylar anlatıldı, ailelerin soruları yanıtladı.
İki baro başkanı daha sonar basının karşısına geçerek dava süreciyle ilgili kamuoyunu bilgilendirdi, soruları yanıtladı.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, İsias yargı sürecinin, Kıbrıs Türk Barolar Birliği’nin isteği ve ailelerin vekaleti sonucunda Türkiye Barolar Birliğinden kendisinin de içinde yer aldığı 6 kişilik avukat ekibi tarafından yürütüldüğünü belirterek, İsias Otel Davası ile ilgili aralarında otel sahibinin de bulunduğu 5 kişinin tutuklandığını ifade etti.

Soruşturmanın şu anda otelin imalatı ile ilgili yürütüldüğünü kaydeden Sağkan, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin bilirkişi raporunun, imalat ve kamu denetimi noktasında hukuka aykırılık olup olmadığı konusunda bir çerçeve çizeceğini ifade etti.

İsias Davası’nda gizlilik kararı olmadığını belirten Sağkan, gizlilik kararı alınmasının sürecin şeffaf yürütülemeyeceği anlamına gelmediğini, davaların gereği olarak da gizlilik kararı alınabileceğini söyledi.

Sağkan, İsias Davası’nın çatı davadan ayrılması gibi bir durumun olmadığını, hukukta çatı dava diye bir dava olmayadığını, her enkazın ayrı bir suç mahalli ve ayrı dava konusu olduğunu kaydetti.

Sağkan, İsias Otel ile ilgili soruşturma sürecinin 2 aya kadar tamamlanmasını tahmin ettiklerini ancak kovuşturma süresinin daha uzun süreceğini belirtti.

Basın toplantısında ilk sözü alan Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, basın toplantısından önce ailelerle bir araya geldiklerini, İsias Otel Davası yargı süreciyle ilgili bilgi aktarıldığını, ailelerin sorularını yanıtladıklarını ve teknik detayları aktardıklarını kaydetti.

Esendağlı, ailelelere ceza yargılaması sürecinde destek vermek üzere Kıbrıs Türk Barolar Birliği ve Türkiye Barolar Birliği olarak iş birliği ve koordinasyon içerisinde çalıştıklarını, profesyonel avukat desteği bakımından Türkiye Barolar Birliği’nin çok değerli, paha biçilemez bir destek sunduğunu ifade etti.

Esendağlı, 6 kişilik bir avukat ekibinin aileleri temsilen yargı sürecine dahil olduklarını, bu avukat ekibinin içerisinde, talep gitmemesine rağmen bizzat bulunmak isteyen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan’ın da yer aldığını kaydetti.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan da, Kıbrıs halkının ve ailelerin yaşadığı acıyı paylaştığını ifade etti.
Sağkan, Türkiye’de 6 Şubat’ta 11 ilde Cumhuriyet tarihinin en büyük doğal afetinin yaşandığını belirterek, “Bu doğal afet, ancak sorumluların tespitiyle acıların, yaraların bir nebze kapatılabileceğine inanıyoruz.” dedi.

Sağkan, 6 Şubat’tan hemen sonra Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı’nın araması üzerine İsias Otel ile ilgili yardımcı olabilmek düşüncesiyle harekete geçtiklerini, profesyonel bir ekibin tamamen gönüllülükle, hiçbir beklenti olmaksızın süreci yürütebileceğini bildirdiklerini, sürecin Türkiye koordinatörlüğünün bizzat kendisi tarafından yürütülmesi konusunda Esendağlı ile mutabık kalarak soruşturma sürecinin takibine başladıklarını kaydetti.

Sağkan, bugün itibarıyla soruşturma dosyasında otel sahibi ve yöneticileriyle beraber şüphelilerden 5’inin tutuklandığını, gerek imalat aşamasındaki sorumluların belirlenmesi, gerek dosya içerisindeki tüm verilerle birlikte İstanbul Teknik Üniversitesi’nden rapor alınmak suretiyle dosyanın teknik bilirkişi heyetine tevdi edildiğini paylaştı.

Sağkan “Bu aşamada soruşturma dosyasının; imalat sürecindeki hatalar, bunun denetlenmesine dönük hatalar ve faillerin belirlenmesi, sorumluluk silsilesinin belirlenmesi için teknik incelemelerin yapılması yönünde etkin şekilde soruşturma yürütüldüğünü paylaşabilirim” dedi.

Tüm fiziki materyallerin belediyelerden toplandığını, yıkılan binaya ilişkin tüm dijital materyallerin ilgili kurumlardan talep edildiğini, enkazın turizm işletmesi olduğu göz önüne alınarak Turizm Bakanlığı’ndan da konuya ilişkin izinlerin, projelerin bilgi ve belgelerin talep dildiğini, bu yönüyle soruşturmanın genişletilerek sürdürüldüğünü ifade etti.

Çağkan, “Soruşturma dosyası şu anda otel sahipleri, imalata katkısı bulunanlar ve fenni mesuller yönünden devam etmekte. Gelecek olan bilirkişi raporları doğrultusunda denetleme faaliyetlerini yürütmekle görevli olan belediye ve bakanlık yetkililerine sirayet etme noktası biz hukukçular açısından en önemli unsurlardan birisidir. Soruşturma dosyasında sadece imalat değil, imalatı denetlemekleilgili görevli tüm birimler soruşturma dosyasının şüphelisi haline getirilip kendilerinin yargılama sürecine dahil edilmesi, aileler ve bizler açısından en önemli unsurdur. Soruşturma dosyasının bu yönüyle genişletilmesi hukukçular olarak beklentimizi ve yapacağımız taleplerin de esasını oluşturmaktadır” dedi.

Çağkan, arama kurtarma faaliyetlerindeki gecikme ve zafiyetin de muhakkak soruşturma konusuna dahil edilmesi gerektiğini, bu yönde yapacakları hazırlığın ayrı bir şikayet olarak Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığına sunulacağını, bunun için ayrı bir suç duyurusu yapacaklarını ifade etti.

-“1990’da apartman olarak yapılandırıldı, otele çevrildi”

Sağkan, sorulara verdiği yanıtlarda ise, İsias Otel’in 1990 yılında apartman olarak yapılandırılan bir yapı olduğunu, daha sonra bir iş kazası nedeniyle uzun yıllar inşaatının durduğunu, daha sonra apartmandan vazgeçilerek otel şekline çevrildiğini, buna ilişkin olarak yan taraftaki binanın otoparkını ortak olarak kullanmak suretiyle otel yapısı olarak hayata geçirildiğinin görüldüğünü anlattı.

-7 bin 500-10 bin sayfalık döküman

Sağkan, Başsavcılığın elinde şu anda 7 bin 500-10 bin sayfa arası döküman bulunduğunu, bütün proje döküman bilgi ve belgeler incelendikten sonra 1990 yılındaki imalattan başlayarak son yapılan değişikliğe kadar imalat sürecindeki varsa hataların bilirkikşi raporu ile ortaya çıkarılacağını ifade etti.

Sağkan, “Soruşturma makamının atacağı adımlar; kuvvetle muhtemel İTÜ’den gelecek rapor ve bunun içeriğine göre şekillenecektir” dedi.

Dosyada herhangi bir gizlilik kararının söz konusu olmadığını belirten Sağkan, dosyayla etkin şekilde Adıyaman Başsavcılığı tarafından ilgilenildiğini vurgulayadı ve “Savcılık tarafından yoğun şekilde takip ediliyor. Eksiksiz soruşturma isteği ve arzusunu görüyoruz” dedi.

Sağkan, gizlilik kararlarının her zaman dosyanın şeffaflığını kapatacak unsurlar olarak görülmemesi gerektiğini söyleyerek, bazen gizlilik kararını o dosyanın selameti bakımından zorunluluk olabileceğini, İsias Otel Davası’nda gizlilik kararını gerektirecek bir durumun şu an söz konusu olmadığını ifade etti.

-“Çatı dava diye bir dava yok”

Sağkan, İsias Davası’nın bir çatı davadan ayrılmadığını, çatı dava diye bir davanın olmadığını, bu tür davalarda çatı davanın olamayacağını, her bir enkazın ayrı bir suç mahalli olduğunu kaydetti.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sağkan, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının, İsias Otel’le ilgili imalatın ilk gününden itibaren projeler ve evraklara ulaşıldığını, Savcılık tarafından arşive kaldırıldığını, belediyenin yıkılan binasının arşivinden belgelerin toplandığının kendilerine ilettiğini, 7 bin 500 ile 10 bin sayfa arası plan projenin dosyanın içerisinde olduğunu bildirdi. Sağkan, bunlardan yapılacak ayrıştırma ile bilirkişi raporu oluşturulacağını bu raporun sonucunun varsa imalata ilişkin eksikler, hukuka aykırılıklar ve denetimle ilgili kamu görevlilerinin görevlerini hukuka uygun yerine getirip getirmedikleri konusunda bir çerçeve çizeceğini kaydetti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

YÖDAK, Küresel Sürdürülebilir Kalkınma Kongresi’ne katıldı

Published

on

By

Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK), İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Küresel Sürdürülebilir Kalkınma Kongresi’ne katıldı.

YÖDAK’tan yapılan açıklamada, 16-19 Haziran tarihleri arasında yapılan Kongre’de, YÖDAK’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ve KKTC yükseköğretimini uluslararası düzeyde temsil ettiği belirtildi.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education (THE) iş birliğiyle bu yıl dördüncüsü düzenlenen kongreye, 110 ülkeden 5 bini aşkın katılımcı iştirak etti.

Kongre’ye YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Aykut Hocanın, YÖDAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Amca ve YÖDAK Üyesi Prof. Dr. Hülya Harutoğlu katıldı.

Açıklamada, YÖDAK heyetinin kongre süresince birçok akademik ve kurumsal temsilciyle görüştüğü ve KKTC’deki yükseköğretim sisteminin sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle nasıl daha uyumlu hale getirilebileceği konusunda iş birliği olanaklarını ele aldığı belirtildi.

YÖDAK Başkanı Hocanın, kongre kapsamında YÖK yetkilileriyle bir araya gelerek, KKTC yükseköğrenim sistemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunduğu aktarılan açıklamada, sistemin kalite güvencesi, uluslararasılaşma ve sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm süreçleri üzerine görüş alışverişi yapıldığı da ifade edildi.

Kongre, 17 Haziran’da YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve THE Küresel Direktörü Phil Baty tarafından açıldı.

Program kapsamında, Birleşmiş Milletler’in belirlediği 17 sürdürülebilir kalkınma amacının yükseköğretim kurumları tarafından nasıl hayata geçirildiği, iyi uygulama örnekleriyle birlikte değerlendirildi.

-Kongrede, dünya üniversitelerinin 2025 yılı Etki Sıralaması sonuçları açıklandı

Kongrede, ayrıca, dünya üniversitelerinin 2025 yılı Etki Sıralaması (Impact Rankings) sonuçları da kamuoyuyla paylaşıldı.

İklim değişikliği, sosyo-ekonomik eşitlik, yapay zekâ, sürdürülebilir kampüsler, enerji, sağlık, eğitim ve sürdürülebilir kalkınma ekonomisi gibi başlıkların ele alındığı kongrede, üniversitelerin toplumsal etki potansiyeli ve küresel sorumlulukları öne çıkarıldı.

YÖDAK temsilcileri, bu çerçevede KKTC üniversitelerinin sürdürülebilirlik odaklı dönüşümünde kalite, şeffaflık ve stratejik iş birliklerinin önemini vurguladı.

Kongrede, Türk üniversitelerinin uluslararası görünürlüğünü artırmak amacıyla “Türk Üniversiteleri Pavilyonu” kuruldu. Burada yükseköğretim kurumları, stantlar aracılığıyla eğitim programlarını ve araştırma kapasitelerini tanıttı.

YÖDAK heyeti, pavilyonda KKTC üniversitelerinin tanıtımını da destekleyerek, üniversiteler arası iş birliklerinin geliştirilmesine katkı sağladı.

YÖDAK açıklamasında, bu tür küresel platformlara katılımın, KKTC yükseköğretiminin uluslararasılaşması ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine entegrasyonu açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Cevdet Yılmaz ile Güzelyurt Bölgesi’ni ziyaret etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Güzelyurt Soğuk Hava Deposu Entegre Tesisleri ve Güzelyurt Belediyesi Kitap Evi’ni ziyaret etti.

 

 

Cumhurbaşkanlığı, Basın ve Halka İlişkiler Bürosu’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a ziyareti sırasında; Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel ve Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri ve bazı bakanlar eşlik etti.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Çeler gündemi ve yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdi

Published

on

By

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün en doğru ve kalıcı yöntem olduğunu belirterek, bu ortak iradenin cumhurbaşkanlığı seçiminde gösterilmesi gerektiğini söyledi. Çeler, “Bu seçimi, CTP bizsiz; biz de onlarsız kazanamayız, bunu bilmek zorundayız. Ortaklaşmak zorundayız. Bizim aslında barış ve çözüme yönelik bu ortaklaşmayı doğru zemine oturtmamız lazım. Barışa ve çözüme hep birlikte sarılmalıyız.” dedi.

Partiden verilen bilgiye göre Çeler, katıldığı programda, gündemi ve yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ile TDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak hareket etme olasılığını değerlendirdiklerini belirten Çeler, CTP’nin ve TDP’nin yaptırdığı anketlerde, her iki partinin birbirine ihtiyacı olduğunu gösterdiğini kaydetti. Çeler, “Ben TDP Başkanı olarak Kıbrıs Türk halkının geleceği adına bu sorumluluğu alıyorum, üzerime düşeni yapacağım” dedi.

Önceki dönemlerde “barajı geçemezsiniz, oyları yakıyorsunuz” diye yıpratılmaya çalışılan, travma yaşatılan TDP’ye güzel paslar verildiğini belirterek, CTP Milletvekili Asım Akansoy’un açıklamasına işaret eden Çeler, “Bunu yaratan her iki taraftı. Aslında mücadele edeceğimiz yer belli iken biz kendi içimizde bunları yarattık” dedi.

Çeler, bu olumlu açıklamaların Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimlerde TDP ile CTP’nin ortaklaşmasına dönüşmesini temenni etti.

Bunun için üzerine düşeni yapacağını yineleyen Zeki Çeler, 2015’te TDP’nin de destek verdiği aday Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığı seçildiğine işaret etti.

TDP’nin Kıbrıs Türk toplumunun geleceği için hiçbir sorumluluktan kaçmayacağını vurgulayan Çeler, TDP’nin Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) yapılan çalışmalar doğrultusunda CTP ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaklaşma olasılığının değerlendirildiğini kaydetti.

Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün en doğru ve kalıcı yöntem olduğunu belirten Çeler, “Bizim cumhurbaşkanlığı seçiminde bunu iradeye dökmemiz lazım. Çünkü bu bazen unutuluyor” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam