Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Başbakan Üstel, elektrik konusunda yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu: Biz hiçbir kesimin değil sadece ülkemizin ve halkımızın çıkarlarını gözetiyoruz

Published

on

Başbakan Ünal Üstel, “Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında elektrik enerjisi için bir enterkonnekte sistem kurulmasının ülke ve Halk için önemli kazanımlar sağlayacağını dolaysıyla Anavatan Türkiye ile işbirliği halinde bu yolda ilerlemeye devam edeceklerini” vurguladı.

“Şu anda ülkenin ihtiyaç duyduğu enerjinin yarısının KIB-TEK, yarısının da AKSA tarafından üretildiğini ancak üretilen miktarın yetersiz kaldığını” ifade eden Başbakan şöyle dedi:

Kablo ile elektrik gelmesi için 4-5 yıla ihtiyacımız var. Bu süre içerisinde artacak olan enerji ihtiyacımızı karşılamak için KIB-TEK mutlaka yatırım yapmalıdır ve yapacaktır. Sadece bu yıl KIB-TEK’e yatırım yapılması için 635 milyon TL kaynak yarattık. Sınırüstü bölgesinde 7 milyon Euro’ya mal olacak bir trafo merkezi kurulması için ihale sonuçlandı. Teknecik Elektrik Santrali’ne ek 40 megavata kadar çıkacak bir yatırım yapılmasını öncelikli projelerimiz arasına almış durumdayız. Şimdiye kadar tamir edilmeyen üniteler Türkiye tarafından tamir ediliyor. Borçlarının kapanması için bir yapılandırma çabası içerisindeyiz. Buradan bir kez daha açıkça vurgulamak istiyorum; KIB-TEK yaşayacak ve Kıbrıs Türk Halkı’na hizmet vermeye devam edecektir.

KIB-TEK çalışanları rahat olsun, yanlış bilgilere itibar etmesin. Biz onların ve ülkemizin zararına olacak hiç bir şey yapmayız.

Dönemin CTP hükümeti ile AKSA arasında 2009 yılında yapılan sözleşmeye göre AKSA’nın sözleşmesinin bitmesine 4 yıl daha var. Ancak bu sürenin kaybedilmemesini ve 4-5 yıla kadar Türkiye’den kablo ile elektriğin getirilmesini hedefliyoruz.

Ayrıca kablo ile elektrik gelse bile ülkenin arz güvenliğini garanti altında tutulması, yaşanılacak sıkıntılara karşı hazırlıklı olmak için ülkemizdeki santraller de çalışmaya hazır durumda devam etmeli. Dolayısıyla bu noktada da herhangi bir sıkıntımız yok.

Çıkacak bu yasa sayesinde elimizi de güçlendirerek ve hızlı hareket ederek tıpkı diğer şirketlerle yaptığımız görüşmeler gibi AKSA ile de görüşeceğiz.

Bu elbette AKSA ile anlaştık, her şey bitti demek değildir. AKSA’dan başka şirketlerle de görüşüyoruz, görüşmeye de devam edeceğiz.

Tüm görüşmelerimizin odak noktasında bir tek konu olacak; o da KKTC’ye Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi ve enterkonnekte sistemdir.

Takdir edileceği üzere bu olay basit bir şey değildir. Stratejiktir, uluslararası yönleri de vardır. Dolayısı ile konu bizi olduğu kadar bize enerjiyi sağlayacak Türkiye Cumhuriyeti’ni ilgilendiren bir konudur.

Kablo ile elektrik getirilmesi konusunda sadece herhangi bir özel şirket veya tek başına hükümet olarak biz karar verecek değiliz.

KKTC’den KIB-TEK, Türkiye’den de Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) ve yüklenici firma şeffaf bir şekilde bir fizibilite çalışması yapacaklar, iletim tekniğine birlikte karar verecekler ve uygulanmasına karar verilen proje öyle hayata geçirilecek.

“2030’da bugün kullanılan yakıtlar artık kullanılmayacak, dolayısı ile bu yakıtları kullanan santraller neden kurulacak” diye kimse ortalığı karıştırmaya, su bulandırmaya da çalışmasın.

Bunu elbette biz de düşünüyoruz. Yapacağımız sözleşmelerde, atacağımız adımlarda bunu da gözeteceğiz. Zaten gerek KIB-TEK, gerekse özel sektör 2030’dan sonra bugün kullanılan yakıtı bulamayacağına göre onlar da gerek mevcut kurulu güçlerini gerekse kuracakları sistemleri 2030 sonrası koşullarına göre ayarlamak zorundadırlar.

2030 yılında kullandığımız yakıtın, Avrupa ve Akdeniz genelinde tedarik sıkıntısı olması göz önüne alınarak alternatif yakıt modelleri tabii ki değerlendirilecek ve ülkenin enerjisiz kalması gibi bir ihtimalin ortaya çıkmasına asla izin verilmeyecektir.

Bir de şunu belirtmeliyim ki, “yeni Ercan Havalimanı yapımında yaşanan gecikmeler gibi sıkıntılar yaşanmasın ve Kıbrıs Türkü bir zarar görmesin diye de önlemler almak, sözleşme yaparken gözeteceğimiz en temel konular arasında olacak.

Tekrar vurgulamakta fayda görüyorum; Kamu İhale Yasası değişikliğinin AKSA’ya endekslenerek, halkın can ve mal güvenliğini, ayrıca huzurunu bozacak eylemler yapmak yanlıştır. Biz illa AKSA olacak demedik, demiyoruz. AKSA ve diğer şirketlerle halkımızın, ülkemizin yararına olacak şekilde yapacağımız görüşmelerde elimizin güçlü olması için yasal bir değişiklik yapıyoruz.

Halkımızın geleceği için, hükümetimizin ortaya koyduğu enerji vizyonu gereği ülkemizin temiz enerjiye kavuşması, bugün yaşanan enerji sıkıntılarının geride kalması, enerji arz güvenliğimizin sağlanması için başta kablo ile elektrik getirilmesi projesinin yanında diğer enerji türlerinin de devreye sokulması bizim en temel hedefimizdir.

2010 yılından beridir yaklaşık 13 yıldır gündemde olan kablo ile elektrik getirilmesi projesi farklı farklı nedenlerden dolayı başarılamamıştır. Hükümetimizde bu konuda adım atacak irade vardır. Ülkemizin geleceğini ilgilendiren en önemli konuların başında gelen enerji konusunda gerekli adımları atacak bu önemli sorunu ortadan kaldıracağız.

Geleceği şekillendirecek en önemli güçlerden biri olan enerji konusunda ülkemizi ve halkımızı enerjisiz bırakmamak konusunda kararlıyız.

Biz hiç bir kesimin değil sadece ve sadece ülkemizin ve halkımızın çıkarlarını gözetiyoruz.‘

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Haspolat Arıtma Tesisi Güneş Enerjisi Sistemi ihalesi imza töreni gerçekleştirilecek

Published

on

By

Avrupa Birliği mali desteği ile BM Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yürütülen Haspolat Arıtma Tesisi Güneş Enerjisi Sistemi ihale sürecinin tamamlanması sebebiyle, yarın UNDP tarafından sembolik imza töreni düzenlenecek.

Lefkoşa Türk Belediyesi tarafından verilen bilgiye göre, saat 11:30’da ara bölgede bulunan Home for Cooperation-Dayanışma Evi’nde düzenlenecek törene, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı ve Güney Lefkoşa Yerel İlçe Yönetim Kurumu Başkanı Konstantinos Yorgacis katılacak.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Üstel: İsrail Dışişleri Bakanı’nın ifadeleri, açık birer iftira ve çarpıtma örneğidir

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, İsrail Dışişleri Bakanı tarafından yapılan paylaşımın, diplomasiyle ve uluslararası hukukla bağdaşmadığını belirterek, “Ülkemize ve Anavatan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yöneltilen ifadeler, açık birer iftira ve çarpıtma örneğidir” dedi.

Başbakanlıktan verilen bilgiye göre, Başbakan Ünal Üstel, İsrail Dışişleri Bakanı’nın ifadelerini eleştirerek, İsrailli yetkililerin, Erdoğan’ı her açıklamalarında gündeme getirmelerinin, “onun dünya vicdanında ne denli güçlü bir lider olduğunu” ve dile getirdiği gerçeklerin etkisini teyit ettiğini söyledi.

-“Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen bu adalet mücadelesine tam destek veriyoruz”

Üstel, İsrail yönetimi ve özellikle Netanyahu hükümetinin, savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar işlemekle itham edildiklerini ve uluslararası mahkemelerde yargılanmalarının talep edildiğini hatırlatarak, “Bu talebin en güçlü savunucularından biri de Sayın Erdoğan’dır” dedi.

“Anavatan Türkiye’nin durduğu yer, insanlığın tarafıdır. Kıbrıs Türk halkı olarak, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen bu adalet mücadelesine tam destek verdiğimizi bir kez daha kararlılıkla vurguluyorum.” diyen Üstel, sadece Filistin halkının değil, Kıbrıs Türk halkının da her daim yanında oldukları, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’ne şükranlarını sundu.

– “Erdoğan’ın İsrail zulmüne karşı sergilediği duruş, tüm vicdan sahibi halkların sesi olmuştur”

Başbakan Üstel açıklamasında “İsrail hükümeti Gazze’de çocukları, kadınları ve sivilleri hedef alan saldırılarıyla, çağdaş dünyanın gözleri önünde bir utanç tablosu sergilemektedir. Savaş uçaklarıyla hastaneleri, okulları vuran; temel yaşam hakkını ayaklar altına alan bir rejimin temsilcilerinin ahlak ve hukuk adına konuşmaya kalkışması tam anlamıyla ikiyüzlülüktür.

Sayın Erdoğan’ın İsrail zulmüne karşı sergilediği duruş, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm vicdan sahibi halkların sesi olmuştur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak bizler, bu onurlu duruşun arkasında dimdik durmaya, haklının yanında olmaya devam edeceğiz.

Bizler çok iyi biliriz ki, özgürlük ancak güçlü bir irade ve dirayetle korunur. Kıbrıs Türk halkı, 1974’te Anavatan Türkiye’nin gerçekleştirdiği Mutlu Barış Harekâtı ile varlığını güvence altına almış, bugün özgürce nefes alabiliyorsa, bunu Anavatan’ın kararlı müdahalesine borçludur.

O günden bugüne Türkiye ile aramızda oluşan bağ gönülden gönüle kurulu bir kader ortaklığıdır. Bizim için Anavatan sevgisi lafla değil, tarihle, mücadeleyle, canla ve kanla yazılmış bir gerçektir” ifadelerine yer verdi.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Üstel: Türk Devletleri Teşkilatında gözlemci üyelikten çıkıp, asil üyeliğe geçmeyi hedefliyoruz

Published

on

By

Başbakanı Ünal Üstel, Türk Devletleri Teşkilatında (TDT) gözlemci üyelikten çıkıp, asil üyeliğe geçmeyi hedeflediklerini söyleyerek “Yalnız Azerbaycan’la değil, TDT üyesi diğer ülkelerle de ilişkilerimizi pekiştirmeyi arzu ediyoruz. Tarihten gelen sıkı bağlarımızı daha güçlü sinerjiye dönüştürebiliriz.” dedi.

Türk dünyasına KKTC’ye sahip çıkma çağrısında bulunan Başbakanı Üstel, “KKTC’nin tanınması yalnızca diplomatik mesele değildir. Bu, tarihi bir adaletin yerine gelmesi, Türk milletinin kendi kaderini tayin etme hakkına sahip çıkmasıdır. Bu, Türk dünyasının tarihi sorumluluğudur.” ifadelerini kullandı.

Başbakan Üstel, KKTC’nin TDT kapsamındaki hedeflerini ve beklentilerini AA muhabirine değerlendirdi. Kıbrıs Türklerinin 1950’lerden 1970’lere kadar varoluş mücadelesi verdiğini, bu mücadele anavatan Türkiye’nin hep yanlarında olduğunu belirten Üstel, Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında Kıbrıs Türklerinin kendi devletini kurduğunu ve bu devletin kurumlarının dünyaya adapte olması için büyük gayret içerisinde olduklarını vurguladı.

Ünal Üstel, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üst üste üç Birleşmiş Milletler (BM) toplantısında tüm dünyaya “KKTC’yi tanıyın” çağrısı yaptığını hatırlatarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in de KKTC’nin tanınması gerektiğini açıkça ifade etmesinin, kendilerini memnun ettiğini dile getirdi.

Erdoğan ve Aliyev’in destekleriyle KKTC’nin TDT’ye gözlemci üye olduğunu anımsatan Üstel, “Hedefimiz, TDT içerisinde gözlemci üyelikten çıkarak asil üyeliğe geçmek ve halklarımız arasındaki ilişkileri daha üst düzeye götürmek.” diye konuştu.

Başbakan Üstel, TDT ülkeleri ile ticari ve turizm ilişkilerinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak “İnsanlarımızın artık sözde değil, özde kaynaşmasını istiyoruz. Yalnız Azerbaycan’la değil, TDT üyesi diğer ülkelerle de ilişkilerimizi pekiştirmeyi arzu ediyoruz. Tarihten gelen sıkı bağlarımızı daha güçlü sinerjiye dönüştürebiliriz.” ifadelerini kullandı.

İsrail’in Gazze’ye ve İran’a saldırıları ile Rusya-Ukrayna savaşına değinen Üstel, “Bunlar hoş olaylar değil. Dünyadan adalet, barış ve huzur istiyoruz. Milletlerin savaşlarla değil, görüşmelerle, bir araya gelmekle sorunlarını çözmesini arzu ediyoruz.” dedi.

Üstel, Türk devletlerine KKTC konusunda ciddi baskılar geldiğini, kardeş devletlerin bu baskılara boyun eğmeyeceğinden emin olduklarını dile getirdi. Türk dünyasına KKTC’ye sahip çıkma çağrısında bulunan Başbakanı Üstel, şunları kaydetti:

“Birlikte olursak kimse bize boyun eğdiremez. KKTC’ye sahip çıkmanızı ve tanımanızı istiyoruz. KKTC’nin tanınması yalnızca diplomatik mesele değildir. Bu, tarihi bir adaletin yerine gelmesi, Türk milletinin kendi kaderini tayin etme hakkına sahip çıkmasıdır. Bu, Türk dünyasının tarihi sorumluluğudur.”

 

Devamını Oku

Trending

Reklam